Nereden nereye…
Siz uyurken yeni bir cehennemin kapıları bir anda açılabiliyor işte.
Kuzey İrlanda Barışı’nın mimarlarından Jane Morrice’in hikayesine devam edecektim ancak yazımın yayınlandığı Cuma sabahına Netanyahu’nun 20 yıllık rüyasının gerçek olmasıyla uyandık.
İsrail İran’ı kalbinden, akciğerinden ve tüm hayati organlarından vurdu.
İran da beklendiği gibi karşılık verdi.
Bu daha iyi günlerimiz…
Ortadoğu’da yıllardır korkulan oluyor, bomba ve füzelerden göz gözü görmüyor.
Ve maalesef bu daha iyi günlerimiz!
Gelinen noktanın sorumlusu elbette İsrail.
Bölgeyi kabusa çeviren, on binlerce sivilin kanı elinde olan, Gazze’de soykırıma durmaksızın devam eden İsrail…
İsrail’de de İran’da da dert halklarının barış ve refahı değil
Ancak İran’ın da masum olmadığını kabul etmemiz gerekir. Yıllardır halkının refahından çalma pahasına nükleer silah geliştirme ısrarını sürdürüyor İran.
Halk rejime karşı sesini yükseltmeye çalışıyor ancak İran öyle totaliter ve kapalı bir rejim ki Mollalar göz açtırmıyor. Mahsa Amini’nin nasıl idam edildiğini, protestocuların başlarına neler geldiğini gördük…
Netanyahu kendi iktidarını korumak için Gazze’de, İran’da öldürüyor, Hamaney de kendi rejimini ayakta tutmak için değişim isteyen kendi vatandaşlarını idam ediyor .
İkisinin de halkının barışı, refahı, iyiliği ile ilgisi yok!
Ancak burada agresör İsrail, savaşı başlatan İsrail, bölgeyi destabilize etmeye çalışan İsrail.
Netanyahu'ya hayat öpücüğü
Fakat tablo böyle olmasına rağmen maalesef Cuma sabaha karşı başlayan savaş kamuoyu gözünde desteği giderek azalmış iki ‘şahin’ yönetime de hayat öpücüğü verdi.
İsrail sokaklarında Netanyahu sloganları yükseliyor.
‘Milli gurur’
Gazze’deki kıyımla ilgili en sert eleştirileri yapan isimlerden olan ve bu konuda kitap yazan İsrailli gazeteci Gideon Levy dahi Netanyahu’nun gitmesi için sokaklara çıkanların bugün hükümetin etrafında toplandığını, her İsraillinin İran’a yönelik saldırılar karşısında ‘milli hisleri’nin okşandığını söylüyor.
İran’da da durum farklı değil. Rejim yıkılacak sloganları atılsa da İsrail’i kalbinden vurmanın yarattığı ‘milli gurur’ ekonomik sıkıntılar ve baskıların üzerini şimdilik örttü. Rejim ancak askeri olarak kesin bir teslim oluşla yıkılabilir halkın sokaklara çıkmasıyla değil.
Trump memnun mu?
Peki bu çılgınlık devam ederse ne olacak?
Trump da memnun mu?
ABD halkı İsrail ve İran halkı gibi ‘milli gururları okşanmış’ hissediyor mu?
Hayır.
En azından ateşli Trump destekçilerinin cephesinde hava bunun tam tersi.
En büyük destekçilerinden şimdiye dek görülmemiş bir itiraz dalgası yükseliyor.
Tabii neocon çevrelerden ABD’yi savaşa sokma çağrıları yükseliyor ancak İsrail’in savaşı aynı zamanda Amerika’nın da savaşı olacak mı?
Sanırım bu sorunun cevabı Ortadoğu’daki korkutucu tırmanışın ne boyuta evrileceğinin de cevabı olacak.
Bu savaş Trump’ın da savaşı mı?
ABD Başkanı cuma günü yaptığı gibi ‘kontrol bende’ demek için dalgaya mı uyacak yoksa elini masaya mı vuracak?
Trump’ın en büyük dayanağı olan MAGA (Make America Great Again-Amerika’yı yeniden harika yap) Hareketi bu kez çok sert bir şekilde kendisine kırmızı kart gösteriyor.
Trump’ın medyadaki en büyük destekçilerinden ünlü televizyoncu Tucker Carlson kartla yetinmedi, Trump’a onun aşina olduğu bir üslupla mesaj gönderdi: "İran’la doğrudan bir savaşa girmek Trump için kendisine oy veren milyonlara orta parmağını göstermek demektir. Bu kabul edilemez!"
‘Bu Amerika’nın savaşı değil’
Carlson ve bir çok Trump destekçisi “Bu İsrail’in savaşı, Amerika’nın değil. Ortadoğu’da savaşları bitirme sözü verdin sözünü tutmuyorsun. İsrail senin sattığın silahlar sayesinde savaşabiliyor" diye veryansın ediyor.
MAGA taraftarlarının Ortadoğu’da barış umurlarında değil ancak ABD’nin kaynaklarını kendi dışında bir yere akıtması umurlarında.
Trump’ın eski danışmanlarından Steven Bannon da ABD Başkanının bu savaşa karışmasına çok sert dille karşı çıkanlardan. “İsrail kendini öncelediği için saldırıyor. Bu anlaşılabilir. Ancak şayet biz de kendimizi önceliyorsak bu savaşa sürüklenmemeliyiz.”
2025’te dünyanın geldiği nokta bu işte!
Umudumuz Trump’ın “ABD’yi harika yapmalıyız” diyen bencil ve ne Gazze ne İran, kendi dışında kimseyi umursamayan taraftarlarına kalmış durumda…
