Dün TBMM’de yeni yasama yılının açılışı gerçekleşti. Kuşkusuz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yapacağı konuşmada vereceği mesajlar merakla bekleniyordu.
Önce bu konuşmaya odaklanalım. Ardından dün akşam saatlerinde mecliste gerçekleşen resepsiyonda ortaya çıkan bazı fotoğraf karelerine daha yakından bakalım. Zaten ikisi arasındaki bağı kurmak zor olmayacak.
MESELE TÜRKİYE’YSE
Önce konuşma metnine büyük harflerle yazılan şu mesajın altını çizelim. “Mesele Türkiye’yse gerisi teferruattır.” Bu mesajın açılımı şu cümlelerde ifade buldu:
“Siyasetin farklı kulvarlarında rekabet hâlinde olsak da söz konusu Türkiye olduğunda herkesin ortak bir paydada buluşma erdemi göstermesi, hem millete karşı sorumluluğumuzun hem de millî menfaatlerimizin gereğidir.”
Neredeyse konuşmanın tamamında anlatılan her mesele, milli irade, meclis ve onu temsil eden “mümtaz üyeler” üzerine bina edildi.
Mesela Filistin ve Gazze anlatılırken, yine meclise işaret ederek şunları söyledi Cumhurbaşkanı: “Meşruiyetini doğrudan doğruya milletimizden alan Türkiye Büyük Millet Meclisi daima hakkın, haklının ve mazlumun yanında yer aldı. Filistinli mazlumlarla dayanışma sergileyen siyasi partilerimize ve değerli milletvekillerimize kalpten teşekkür ediyorum.”
“TEK BİR ÇOCUK DAHA ÖLMESİN”
Cumhurbaşkanının Gazze ve Filistin konusunda verdiği mesajlar son derece anlamlıydı. Artık Gazze’nin kana, gözyaşına ve yıkıma doyduğunu söyledi ve şunları ekledi: “Biz tek bir masumun daha hayattan kopartılmasını, tek bir çocuğun daha açlıktan ölmesini, Gazze’ye tek bir bombanın daha düşmesini istemiyoruz.”
Her durumda Türkiye’nin Filistin politikasını eleştiren, ancak şu ana kadar çözüme dair tek bir önerisini duymadığımız kesimlere ve ayrıca tüm dünyaya da şu mesajı verdi:
“1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen, toprak bütünlüğüne sahip bir Filistin Devleti kuruluncaya kadar, inşallah, mücadelemiz sürecek.”
BAHÇELİ VE DEM’E TEŞEKKÜR
Cumhurbaşkanı, Terörsüz Türkiye sürecine dair, önce Devlet Bahçeli’ye ardından yapıcı katkıları için DEM Parti heyetine ve yönetimine teşekkür etti. Mecliste çalışmalarını sürdüren komisyona güvenini ifade ederken, her şeyin saygı çerçevesinde tartışılıp konuşulabileceğini vurguladı.
Özellikle şu cümleleri aktarmak istiyorum: “Türkiye, Türkiye içindeki Kürtlerin ana vatanı olduğu kadar, Türkiye sınırları dışındaki Kürtlerin de en büyük, en samimi, en güvenilir hamisidir, kardeşidir; zor günlerde kapısı çalınan ilk sığınağıdır.”
Bu ifadeler, Türkiye’nin yeni dönemdeki siyasi kodlarının belki de en önemlisi. Siyasi sınırlarının ötesinde tahakküm değil, kardeşlik üzerine bina edilen bir kader ortaklığı.
Söz Suriye’ye gelince bu ülkenin bölünmesine karşı planlara karşı olduklarını belirterek “Türkiye Suriye’de bir “dejavu” yaşanmasına izin vermeyecektir.” ifadesini kullandı.
VESAYET VE YENİ ANAYASA
Konuşmanın sonunda iki önemli vurgusu daha vardı Cumhurbaşkanının. Birincisi geçmişte milletin dışındaki güç odaklarının vesayetine dikkat çekerek şunu söyledi: “Türkiye’de gücünü halktan almayan ayrıcalıklara yer yoktur.”
İkincisi, meclise seslenerek, Türkiye Yüzyılı’na yakışacak ve Türkiye’ye dar gelmeyecek yeni bir anayasa yapılması konusunda destek istedi.
BU MECLİSTEN ANAYASA ÇIKAR MI?
Vesayete geçit yok ve bunu temellendirecek yeni bir anayasa.
Peki nasıl? Mesela bu parlamento aritmetiğinde böyle bir anayasanın kabulü ve oradan milletin onayına sunulması mümkün mü?
Konuşma sonrasında bunları tartışırken, akşamın ilerleyen saatlerinde meclis çatısı altında karşımıza çıkan fotoğraf kareleri belki de bize aradığımız cevabı verdi.
Onlara geçmeden şunu da aktaralım. Konuşmasının hemen ardından Erdoğan, Devlet Bahçeli, DEM Partililer ve İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu ile önce el sıkıştı. Sonra da onlarla görüşme yaptı.
YENİ ANAYASININ FOTOĞRAFI MI?
Ancak asıl sürpriz kareler Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş tarafından verilen resepsiyonda ortaya çıktı. Mermerli Salon’da Cumhurbaşkanı, Ali Babacan ve Davutoğlu ile yan yana oturdu. Solunda onlar varken sağ tarafında DEM Parti eşbaşkanları yer aldı. Salonda MHP, Saadet Partisi, HÜDA-Par, YRP ve BBP’nin genel başkanları ve partililer de yer aldı.
Aritmetik bir toplamdan söz etmek kuşkusuz bu tabloyu eksik okumak anlamına gelir. Ancak Mermerli Salon’daki kareler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mecliste yaptığı konuşmadaki birlik vurgusunun ve anayasa talebinin yansımasıydı adeta.
Bu tabloyu tam iki buçuk yıl önce, yani 14-28 Mayıs 2023 seçim sonuçlarının ardından Habertürk ekranlarında öngördüğümü de hatırlatmak istiyorum.
YENİ DÜNYA VE YENİ TÜRKİYE
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu’ndan Beyaz Saray’a kadar son derece kritik bir ABD ziyareti gerçekleştirdi. Bu ziyaretin sonuçlarından söz etmek için erken olabilir. Ancak Türkiye’nin bölgesindeki gücünü perçinleyen ve hemen tüm ana meselelerde söz ve nüfuzunu vurgulayan boyutlarını görmezden gelemeyiz.
Yeni bir dünya kuruluyor, Türkiye orada yerini alıyor. Bu gidişatı en doğru biçimde okuyan lider Erdoğan ve buna dair adımlar atıldıkça Yeni Türkiye’nin anlam haritasını görme şansımız olacak.