Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem 3. Sayfa Son dakika: Kadın cinayetleri protesto edildi | Son dakika haberleri

        Kadın cinayetlerine karşı Türkiye'nin birçok yerinde eylem düzenlendi. İstanbul Fatih'te Semih Çelik'in Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner'i vahşi bir şekilde katletmesi sonrası protesto gösterileri düzenlendi. Medipol Üniversitesi öğrencisi olan Ayşenur Halil için üniversitede eylem yapılırken, Boğaziçi Üniversitesi'nde de yürüyüş düzenlendi.

        Ülkenin dört bir yanında protesto gösterileri düzenlenirken sosyal medya kullanıcıları da bu görsel üzerinden tepkilerini dile getiriyor.
        Ülkenin dört bir yanında protesto gösterileri düzenlenirken sosyal medya kullanıcıları da bu görsel üzerinden tepkilerini dile getiriyor.

        Türkiye'de son dönemde yaşanan kadın cinayetleri sonrası protestolar düzenlendi. Medipol Üniversitesi, Trakya Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri yürüyüş düzenlerken, Türkiye'nin pek çok yerinde eylem yapıldı.

        AYŞEGÜL HALİL İÇİN MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ'NDE PROTESTO

        İstanbul Medipol Üniversitesi öğrencileri, Medya ve Görsel Sanatlar Bölümü 2. sınıf öğrencisi Ayşenur Halil'in Eyüpsultan'da boğazı kesilerek öldürülmesini protesto etti.

        REKLAM

        Üniversitenin Güney Kampüs'teki arka bahçesinde bir araya gelen öğrenciler, siyah renkli kıyafetler giyip yakalarına Ayşenur Halil'in fotoğrafını astı.

        Türkçe ve İngilizce "Sesini duyuramamış tüm kadınlar için buradayız", "Yaşamak istiyoruz", "Öfkeni diri, başını dik tut", "Sen, ben, biz, birbirimizin çaresiyiz", "Kadına değil, şiddet son", "Korkuya teslim olmayacağız" ve "Kadına ve çocuğa dokunma" yazılı pankartlar taşıyan öğrenciler, Ayşenur Halil, İkbal Uzuner ve tüm öldürülen kadınlar için bir dakikalık saygı duruşunda bulundu.

        Arkadaşları adına basın açıklamasını okuyan Medya ve Görsel Sanatlar Bölümü 2. sınıf öğrencisi Hümeyra Ünsalan, bugün Ayşenur Halil ve onunla aynı yaştaki İkbal Uzuner'in vahşice katledilmesi sonrası toplandıklarını söyledi.

        Özellikle Ayşenur'la aynı sıraları paylaşmalarının acılarını daha da derinleştirdiğini ve kendilerini bu mücadeleyi daha yüksek sesle sürdürmeye mecbur bıraktığını belirten Ünsalan, "Kadın cinayetlerine sebebiyet veren bu sistemi reddediyoruz. Ataerkil düzene sıkı sıkı sarılan ve bunu dayatan her türlü oluşumu reddediyoruz. Kendinden farklı olanı, güçsüz olanı yok sayan hatta öldüren zihniyeti reddediyoruz." diye konuştu.

        REKLAM

        Kadınların her gün korkuyla yaşarken canilere cesaret veren cezasızlık sistemiyle karşı karşıya olduklarını dile getiren Ünsalan, şöyle devam etti:

        "Adaletin yerini bulmadığı, faillerin hak ettikleri cezaları almadığı her olay, yeni cinayetlerin önünü açmakta ve toplumda güvensizlik tohumları ekmektedir. Bugün burada Medipol öğrencileri olarak devlet büyüklerimize sesleniyoruz: Biz, artık Ayşenurları toprağa vermeyi değil okulda görmeyi istiyoruz. Devletin vicdanı, öldürülen kadınların, çocukların, masumların hesabını sormadan huzur bulmamalı, bulmayacak."

        "BU, SADECE KADINLARIN MÜCADELESİ DEĞİL TÜM İNSANLIĞIN MÜCADELESİ"

        Basın açıklamasının devamını okuyan Medya ve Görsel Sanatlar Bölümü 2. sınıf öğrencisi Melike Doğan da şu anda Ayşenur ile sınıfta olmak yerine onun adını haykırdıklarını, kendilerinin bu ülkenin geleceği olduğunu ve bugün kim olmayı seçerlerse yarın da öyle bir ülkeye uyanacaklarını söyledi.

        Ayşenur'un yokluğunda anısını yaşatmanın, daha adil ve güvenli bir toplum kurmanın kendi ellerinde olduğunu belirten Doğan, "Bu, sadece kadınların mücadelesi değil tüm insanlığın mücadelesi. Bizim sorumluluğumuz, cinsiyet, yönelim, etnik köken, inanç veya diğer farklılıklar ne olursa olsun, herkesin eşit haklara sahip olduğu bir toplum yaratmak. O yüzden şimdi ayağa kalkalım, sadece ses çıkarmakla kalmayalım, gerçekten değişimin parçası olalım. Bugün burada başlattığımız bu kıvılcımı, yarının aydınlık geleceğine dönüştürelim çünkü unutmayalım ki biz değişirsek dünya değişir." diye konuştu.

        REKLAM

        Basın açıklamasının İngilizce olarak da okunmasının ardından öğrenciler, "Ayşenur ölmedi, kalbimizde yaşıyor", "Asla yalnız yürümeyeceksin" ve "Susma, sustukça sıra sana gelecek" sloganları attı.

        BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ'NDE EYLEM

        Türkiye'nin gündemine oturan Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner'in vahşi bir şekilde katledilmesi, artan kadın cinayetleri protesto edildi.

        Boğaziçi Üniversitesi'nde düzenlenen yürüyüşün engellenmesi için çekilen barikat, tepkilerin ardından kaldırıldı.

        SİYAH GİYİNİP 10 KM YÜRÜDÜLER

        Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencileri, son dönemde yaşanan kadın ve çocuk cinayetlerine tepki göstermek adına siyah giyinerek yaklaşık 10 kilometre yürüdü.

        Trakya Üniversitesi'nin Karaağaç yerleşkesinde bulunan Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencileri, son dönemde yaşanan kadın ve çocuk cinayetlerine tepki amaçlı yürüyüş düzenledi. Yürüyüşe siyah giyinerek katılan yaklaşık 500 öğrenci, Karaağaç Mahallesi'nden üniversitenin kent girişindeki Balkan Yerleşkesi'ne kadar yaklaşık 10 kilometre boyunca yürüdü. Güzel Sanatlar Fakültesi resim bölümü öğrencisi Eray Süzen, insanlara seslerini duyurarak farkındalık yaratmak istediklerini belirtti. Süzen, "Biz Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencileri olarak okulda son yaşanan olaylardan dolayı siyah giymek istiyorduk. Siyah giymişken bir de buraya kadar yürüyelim dedik. Sırf insanlara sesimizi duyurmak için 10 kilometre yürüdük. Herkese geldiği için teşekkür ederim. Bir erkek olarak yapılanları kınıyorum ve bu insanların kendi cinsiyetimden olduğunu düşünmüyorum. Kadınlarımız için, çocuklarımız için, ülkede olan tüm vahşet için tepkimizi koymak adına yürüdük aslında" dedi.

        REKLAM

        'ASLA YALNIZ YÜRÜMEYECEKLER'

        Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencisi Ayşe Dila Varan da, şiddete maruz kalan her çocuk ve kadının yanında olduklarını anlattı. Varan, "Üniversite öğrencileri olarak son 1 ayda öldürülen 30'dan fazla kadın ve çocuk için yürüyüş yapma kararı aldık. Karaağaç'taki Güzel Sanatlar Fakültesi'nden buraya kadar yürüdük. Sağ olsun arkadaşlarımız bizi kırmadılar ve bizimle birlikte seslerini duyurmak için eşlik ettiler. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Biz öldürülen ve şiddete maruz kalan her kadın, çocuk ve insanın yanındayız. Asla yalnız yürümeyecekler, bunu da tekrar söylüyoruz. Bugün herkes yas amacıyla siyah giyindi. Biz de arkadaşlarımızla birlikte bu nedenle siyah giydik" diye konuştu.

        TUNCELİ’DE KADINLAR, ‘KADIN CİNAYETLERİ’NE TEPKİ İÇİN YÜRÜDÜ, YOL KAPATTI

        Tunceli'de toplanan kadınlar, İstanbul’da öldürülen İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil ile tüm kadın cinayetlerine tepki için yürüdü. Grup caddeyi trafiğe kapatarak basın açıklaması yaptı.

        İstanbul’da İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil'in saldırgan Semih Çelik tarafından öldürülmesinin ardından Dersim Kadın Platformu’nun çağrısıyla birçok kadın, Tunceli’de Sanat Sokağı’nda bir araya geldi. Kadınlar, ellerinde taşıdıkları pankart ve dövizlerle Ayaz ve Nupelda Caddesi’nde yolu trafiğe kapatarak, oturma eylemi yaptı. Yürüyüşte, cinayetlerle hayatını kaybeden kadınlar anılarak sloganlar atıldı.

        ‘ÖFKELİYİZ, İSYANDAYIZ, BU CİNAYET MAHALİ ÜLKEDE GÜVENDE DEĞİLİZ’

        Kadınlar adına açıklama yapan Arzu Yıldız, kadınların güven içerisinde yaşayamadığını belirterek, “Öfkemizle, isyanımızla, can güvenliğimizin olmadığı, sokaklarında özgürce dolaşamadığımız, her birimizin yarın maktul listesinde adımızın olup olmayacağı kaygısıyla yaşadığımız bu ülkenin sokaklarındayız yine. Acımız da öfkemiz de isyanımız da büyüyor. 4 Ekim tarihinde bu ülkenin karşılaştığı en korkunç günlerden biri daha yaşandı. İki kadın göz göre göre vahşice katledildi. Aynı gün bir kadın iki saldırgan tarafından sokak ortasında tecavüz saldırısına uğradı. Bu ülkede, katledilen Narin Güran için verilen araştırma önergesi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Dört bir köşesi kameralarla izlenen bu kentte Gülistan Doku 5 yıldır bulunamadı. Bu kayıp filmleri bitmedi. Yine 11 gündür devletin tüm güçlerinin her sokağında olduğu bir kentte Rojin Kabaiş bulunamıyor. Bu ülkede erkek devlet şiddeti kadınlara, çocuklara, LGBT’lilere, kendinden olmayanlara nefes aldırmıyor. Erkek devlet eliyle, iktidar eliyle hırsızlar, uyuşturucu baronları, çeteler, mafyalar hüküm sürüyor. Kahrolması gereken çürümüş düzenleri katledilen kadınların, kaybedilen çocukların bedenleri üzerinden yükseliyor. Semih Çelik isimli erkek İstanbul’da yaklaşık 1 saat içinde iki kadını katletti. Daha 19 yaşındaki Ayşegül Halil ve İkbal Uzuner, kadınlara nefret kusan, kadın katliamlarına ön açan, ‘Nasılsa devlet iyi hal ya da tahrik indirimi yapar’ sözünün rahatça kurulabildiği bu düzenin bir parçası olan erkek tarafından katledildi. Bizler, katledilen kadınların adını bir an bile dilimizden düşürmeden bu öfke ve isyanla karşınızda durmaya devam edeceğiz” dedi.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ