HT Gastro
Stil

Bu restoranda siparişiniz yanlış gelebilir

Kusurları kucaklayan, empatiyi yeşerten bu sosyal deney tüm dünyaya ilham vermeye devam ediyor. Bu restorana gelen herkes siparişinin yanlış gelme ihtimalinin olduğunu biliyor. Ardından gelen kahkaha, neşe, empati, anlayış ve nezaket dolu iletişim biçimi dünya çapında büyük övgüler almaya ve ödüller kazanmaya devam ediyor.

Giriş: 24.07.2025 - 11:30 Güncelleme: 25.07.2025 - 18:36
Haberler Stil Bu restoranda siparişiniz yanlış gelebilir

Çizburger sipariş ettiğinizi ve bunun yerine bir tabak mantı geldiğini hayal edin. Hem şaşırır hem sinirlenir ve hemen garsonu çağırırsınız öyle değil mi? Restoranlarda siparişin yanlış gelmesi endişe kaynağıdır çünkü mutfakta problem olduğu anlamına gelir.

The Restaurant of Mistaken Orders'a hoş geldiniz

Burada garsonlar size yanlış yemeği getirmiş olabilir ama yine de buradan tok ve mutlu ayrılacaksınız.

Neden mi?

Çünkü garsonların hepsi demans hastası ve siparişinizi yanlış almak sadece kabul edilebilir bir durum değil, aynı zamanda bu restoranın cazibesinin bir parçası.

Japonya'nın yaşlanan nüfusu ve 2025 yılına kadar her 5 kişiden birinin demansa yakalanacağına dair yapılan tahminler göz önüne alındığında, bu restoran demansla ilgili olumsuz algıları yıkmayı, yaşlı ve hastaları da kapsayan bir toplum yaratmayı hedefliyor.

Restoranın adı: Yanlış Siparişler Restoranı

* Japonya'daki restoranın ana özelliği, tüm garsonlarının demans hastalarından oluşması.

* Temel amaç demans farkındalığını yaymak.

* Mükemmelliğe odaklanan dünyada, bu restoran hayatın sunduğu küçük kusurları takdir etmeyi öğretiyor.

Yanlış siparişten doğan fikir

Restoranın fikir babası Japon yönetmen Shiro Oguni, bu fikri demans hastalarının kaldığı bir evi ziyaret ettiği sırada buldu. Oguni'ye hamburger yerine mantı servis edildiğinde önce hemen hatanın giderilmesi gerektiğini düşündü. Sonra irkildi. Hatanın fark edilmediğini, etraftaki herkesin neşeyle yemek yemeye devam ettiğini görünce bu yanlışı hoşgörüyle karşılamanın ve durumu kabul etmenin çok daha iyi ve kolay bir yaklaşım olduğunu fark etti. Oguni, demanslı hastalara yönelik "her şeyi unutan" ve "toplumdan tecrit edilmesi gereken" gibi olumsuz imgelerden farklı olarak, onların hala gülebileceğini, sevebileceğini ve topluma katkıda bulunabileceğini göstermek isteyen bir fikir buldu.

Daha hoşgörülü bir toplum mümkün!

Restoran kusurları bir başarısızlık değil bağlantı kurma fırsatı olarak sunuyor. Demans olsun ya da olmasın herkesin birlikte uyum içinde yaşayabileceği, daha hoşgörülü bir toplum mümkün mesajı veriyor.

Neşeli ve hoşgörülü bir mutfak

"Yanlış Siparişler Restoranı"nın en ayırt edici özelliği tüm garsonlarının demansla yaşayanlardan oluşması. Müşteriler buraya siparişlerinin yanlış gelebileceğini bilerek gelirler. Pilav sipariş eden bir müşteri mantı alabilir, sıcak kahve pipetli servis edilebilir, bir garsonun müşterilerle masaya oturması ya da diğer müşterilerden sipariş almasını istemesi şaşırtıcı olmaz. Şaşırtıcı olsa da gerginlik yaratmaz.

Müşteriler öfkelenmek yerine güler, şaşırır ama yine de bundan keyif alırlar. Hatta garsonlara yardım etmek için gönüllü olurlar ve hep birlikte kahkahalar atılır. Oguni'ye göre, restoranın alameti farikası siparişlerin hatasız yerine getirilmesinde değil, demanslı kişilerle kurulan etkileşimde. Siparişlerin %37'si yanlış gitmiş olmasına rağmen, müşterilerin %99'u yemeklerinden memnun kalır. Bu durum, bu restoranın yiyecekten çok insan bağlantısı, nezaket ve dostlukla ilgili olduğunu vurgular.

Demansın olumsuz imajı değişiyor

Restoranın konsepti sosyal medyada paylaşıldığında büyük bir ilgi uyandırmış, dünya çapında birçok insana ilham vermiş ve hatırı sayılır sayıda ödül almış. Demansın olumsuz imajı, bu proje sayesinde eğlenceli ve pozitif bir hale dönüşmüş. Garsonlar gelen destekten oldukça memnunlar, toplumla hala içiçe oldukları için özgüvenlerinin yerinde olduğunu, hala bir şeyler yapma konusunda istekli olduklarını söylüyorlar ve kendilerine olan inançlarının bu restoran sayesinde arttığını belirtiyorlar.

Konsept, Japonya'da birçok kez tekrar edilmiş ve Güney Kore, Avustralya, Çin ve Birleşik Krallık gibi dünyanın farklı yerlerinde benzer girişimlere ilham vermiş.

Bu konsept, Japon sanat geleneği kintsugiye benzetiliyor. Kintsugi, kırık seramikleri özel bir cila ile onarma sanatı. Özetle kırılmanın aslında bir kayıp olmadığını yeni bir varoluş anlamına geldiğini savunuyor. Tıpkı kintsugi gibi, "Yanlış Siparişler Restoranı" da kusurları bir başarısızlık değil, bağlantı kurma ve iyileşme fırsatı olarak sunuyor.

Konsept oldukça sade

Müşteriler, yemeklerinin siparişleriyle uyuşmayabileceğini bilerek geliyorlar, ama başka bir şeyi de biliyorlar ki hizmet edenler ellerinden geleni yapıyorlar. Asıl mesele de bu. "Hata yapmak sorun değil” mesajı veriyor sessizce. Bu cümle, her yere yazılması gereken bir slogan gibi geliyor kulağa.

Demans hastaları, fırsat verilirse toplumun aktif üyeleri haline gelebilirler. Zamanla yarıştığmız hızlı hareket eden dünyada, The Restaurant of Mistaken Orders daha yavaş ve daha yumuşak bir hizmet sunuyor. Sadece midenizi değil, ruhunuzu da besliyor.

Bu içeriği paylaş
İLGİLİ İÇERİKLER
İşte haftanın kültür sanat ajandası
Bu hafta vizyona giren filmler arasında Fantastik Dörtlü: İlk Adımlar öne çıkıyor. 1960'lardan ilham alan, retro-fütüristik bir dünyada geçen Marvel Studios'un filmi, Marvel'in İlk Ailesi'ni izleyiciyle buluşturuyor. Ne Halt Ettiğinizi Biliyorum, Julia ve Tobias'ın, kızları Marielle'in telepati yeteneği geliştirdiğini ve yaptıkları her şeyi duyup görebilmesini konu alıyor. Korku filmi The Final Party, mezuniyet partisinde burslu öğrencilerin zengin seçkinlerin travmatik oyununun hedefi olduğu bir terör gecesini beyaz perdeye taşıyor. Damien Chazelle tarafından yazılıp yönetilen, Ryan Gosling ve Emma Stone'un başrollerini paylaştığı Oscar ödüllü La La Land, tekrardan vizyonda... Öte yandan tiyatroda Okan Bayülgen'in yazıp yönettiği Harem Kabare, 27 Temmuz'da Dada Salon Kabarett'te! Bu hafta dolu dolu bir konser programı bizleri bekliyor. Müzisyen, oyuncu ve eğlence dünyasının yıldızı Justin Timberlake, 30 Temmuz'da İTÜ Stadyumu'nda sahne alacak. Ata Demirer, Türk sanat müziğinden operaya, türkülerden pop müziğine, tavernadan arabeske kadar geniş bir repertuvar ve kahkaha dolu hikayeleriyle 30 Temmuz'da Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda olacak. Süperstar Ajda Pekkan, 31 Temmuz akşamı Harbiye'de sevilen şarkılarını seslendirecek. Son zamanların dikkat çeken grubu Manifest, 1 Ağustos'ta, İstanbul Festivali kapsamında Yenikapı'da sevenleriyle buluşacak. Pop müziğin efsane sesi Nilüfer, 1 Ağustos'ta Harbiye'de dinleyicileriyle buluşacak. Salt Galata'da açılan 'Karanlık Dünya' belgeseli, Metin Erksan'ın yönettiği ve Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun senaryosunu yazdığı aynı adlı filmin yapım aşamasından itibaren karmaşıklaşmaya başlayan hikâyesini inceliyor. Haftanın kültür sanat ajandasını Haberturk.com Yazı İşleri Koordinatörü Kadir Kaymakçı, Bilge Tunçer'e değerlendirdi.