Yararları saymakla bitmeyen sarı kantaron yağı akciğer tansiyonuna neden olabilir
Türkiye'de yaklaşık 1 milyon akciğer tansiyonu hastası bulunuyor. Haberimiz hastalığa yol açan bilinen nedenlerin yanında bilinmeyenlere de dikkat çekmeyi hedefliyor. Onlardan biri, Avrupa Kardiyoloji Derneği ve Avrupa Solunum Derneklerinin akciğer tansiyonu için hazırladıkları ortak güncel rehbere giren sarı kantaron yağı. Rehberde, bu yağın kullanımının akciğer tansiyonuna neden olabileceği belirtiliyor. Habertürk Sağlık Yazarı Ceyda Erenoğlu yazdı

Halk arasında “akciğer tansiyonu” olarak bilinen, tıbbi adı “Pulmoner Hipertansiyon” olan hastalık, toplumda sık karşılaşılan hipertansiyonla (yüksek tansiyon) aynı hastalık değil. Bu sorun, kalbin sağ yarısı ve oradan çıkan akciğer atardamarının genişleyip basıncın artması sonucunda meydana geliyor. Tanısının daha zor ve tedavisinin normal hipertansiyondan çok daha farklı olduğu belirtiliyor. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nesrin Öcal, akciğer tansiyonuyla ilgili olarak; “Zamanında tanı konmayıp tedavi edilmediği takdirde normal hipertansiyondan çok daha tehlikeli ve ölümcül bir tablo yaratabilir” diyor.
BİR MİLYON AKCİĞER TANSİYONU HASTASI
Türkiye’de yaklaşık bir milyon akciğer tansiyonu (pulmoner hipertansiyon) hastası bulunuyor. Bu hastaların çoğunu, başta kalp ve diğer akciğer hastalıklarına bağlı dolaylı olarak gelişmiş akciğer tansiyonu hastaları oluşturuyor. “Grup 1 akciğer tansiyonu” veya “Pulmoner arteryal hipertansiyon” (PAH) denilen hasta grubunu ise bizzat akciğer atar damarının yüksek tansiyonu olan özel vakalar oluşturuyor. Türkiye’de yaklaşık 4 bin “Grup 1 PAH hastası” bulunduğu belirtiliyor.
AKCİĞER TANSİYONUNDAN NE ZAMAN ŞÜPHELENİLMELİ?
Akciğer tansiyonuna tanı koyma sürecindeki gecikmelerin, tedavilerden görülecek faydayı azalttığı belirtiliyor. Hastalığın erken evrelerinde merdiven çıkmak gibi basit egzersizlerle ortaya çıkan; nefes darlığı, çarpıntı, çabuk yorulma, halsizlik gibi şikâyetlerle karşılaşılıyor. İlerleyen evrelerde ise göğüs ağrısı veya göğüste sıkışma hissi, karında şişkinlik, egzersiz yaparken bayılma gibi daha dikkat çekici sorunlar gözleniyor. Yaşıtlarına göre egzersiz kapasitesi azalmış kişilerde, bu durumu net olarak açıklayacak bir neden bulunamazsa akciğer tansiyonundan şüphelenmek gerekiyor.
KİMLER RİSK ALTINDA?
* Narkotik madde kullananlar
* Zayıflama haplarıyla zayıflamaya çalışanlar
* Sarı kantaron yağının masum olduğunu düşünenler
Pulmoner hipertansiyon (akciğer tansiyonu) başka hastalıklara bağlı olarak ortaya çıkabildiği gibi damarın kendisi ile de ilişkili olabiliyor. Grup 1 akciğer tansiyonu hastalarında bazen hiçbir neden bulunamazken bazen ailevi geçiş saptanıyor. Bu durumu tetikleyen bazı ilaç ya da maddeler de bulunuyor. Bunların en bilinenlerinin amfetamin, kokain gibi narkotik maddeler, zayıflama hapları ve son yıllarda çok popüler olup bilinçsiz kullanılan sarı kantaron yağı olduğu belirtiliyor. Prof. Dr. Nesrin Öcal, Avrupa Kardiyoloji ve Avrupa solunum derneklerinin akciğer tansiyonu için hazırladıkları ortak güncel rehberde sarı kantaron yağının akciğer tansiyonuna sebep olduğunun net biçimde vurgulandığını söylüyor.
TEŞHİS VE TEDAVİ NASIL GERÇEKLEŞİYOR?
Teşhis koymak için şüpheli hastalara önce kalp ultrasonografisi (EKO) yapılıyor. Kesin tanı ise bir çeşit anjiyo işlemi olan “sağ kalp kateterizasyonu” ile konuluyor. Tedavi seçiminde öncelikle hastanın hangi tip akciğer tansiyonuna sahip olduğunun belirlenmesi gerekiyor. Her hasta grubunun tedavisinin farklı olduğu belirtiliyor. “Grup 1 akciğer tansiyonu” dışında kalan durumlarda çoğunlukla altta yatan sorunu düzeltmeye yönelik bir tedavi yaklaşımı sergileniyor. “Grup 1 akciğer tansiyonu” sorununda ise tansiyonu düşürmeye yönelik özel ilaç tedavileri uygulanıyor.
Prof. Dr. Nesrin Öcal, “Pulmoner hipertansiyonun erken tanı ve doğru tedavi ile büyük oranda kontrol altına alınabilen bir hastalık olduğunun bilinmesi gerekiyor. Nedeni tam olarak açıklanamayan nefes darlığı sorunu olan kişilerin bu açıdan tetkik edilmeleri sorunun giderilmesi açısından çok önemli” diyor.