2’şer böbrek nakilli çiftin bebekleri 14 aylık oldu
Toplam 4 böbrek nakilli Özlem - Erdal Arslan çiftinin bir bebekleri olması Türkiye ve dünyada organ nakli geçiren pek çok çift için umut ışığı oldu. "Bu çiftin bebeği olamaz" diyenler yanıldılar. Yunus Emre Bebek sağlıklı ve mutlu haliyle görenlere "Maşallah" dedirtirken anne babası büyük bir inanışı kırdıkları için çok mutlu

Bundan 14 ay kadar önce bir mucizenin varlığını duymuş sonra da bu mucizeye tanıklık edip ses getiren özel bir habere imza atmıştık. Haberimiz organ nakli geçiren birinin çocuk sahibi olma şansının azaldığı gerçeğine karşın ikişer nakilli bir çiftin bebek sahibi olabildiğini gösteriyordu. Bu, Türkiye’de bir ilk dünyada ise çok az rastlanan bir vakaydı. Aradan geçen süre içinde, “o bebek” büyüdü. İstedik ki Yunus Emre Bebeğin büyümesine ve aradan geçen zamanda yaşanan değişime siz de tanıklık edin. Habertürk’ten Ceyda Erenoğlu’nun özel haberi...
YAKIŞIKLI BİR ERKEK ÇOCUK
Geçen yıl ki buluşmamızda hep uykuda olan Yunus Emre Bebek, bu karşılaşmamızda gözleri cin gibi bakan, yürümeye başlamış, yakışıklı bir erkek çocuk olmuştu. En önemlisi de sağlıklı ve mutluydu. Annesi Özlem ve babası Erdal Arslan, ilk buluşmamızda kucaklarındaki 36 günlük bebeklerine nasıl inanmaz gözlerle bakıyorlarsa şimdi de öyle bakıyorlar. Şimdi gelin Arslan çiftinin kendilerini mutlu sona götüren mücadelesini hatırlayalım.
TANIŞMALARINI GEÇİRDİKLERİ NAKİLLERE BORÇLULAR
25 yaşındaki Özlem Arslan, 2004 ve 2011 yıllarında birer böbrek nakli geçirmiş, yaşamını iki nakille sürdüren genç bir kadındı. İkinci ameliyatının ikinci ayında kendisi gibi böbrek hastası olup nakil geçiren hastaları tanımak ve deneyimlerini öğrenmek amacıyla araştırmalara başlayıp Böbrek Hasta Yakınlarını Koruma ve Sosyal Yardımlaşma Derneği’ne (BÖHAK) ulaşmıştı. Eşi olacak Erdal Arslan’la da (29) bu dernek sayesinde tanışmıştı. Her tür soruna rağmen aralarında filizlenen aşkın büyüsünden kaçamayıp 2014 yılında ilişkilerini evliliğe taşımışlardı. Erdal Arslan ilk naklini 2009 yılında (çapraz nakil) geçirmişti. 2014 yılında sıkıntıları tekrarlayınca 2016 yılında ikinci kez nakil olmak zorunda kalmış, böylece ikişer böbrek nakilli bir çift olmuşlardı.
“BİR İNANIŞI KIRDIK”
Tüm bu sağlık sorunlarına rağmen, genç çiftin bebek sahibi olmak gibi bir isteği vardı. Oysa her ikisi de doktorlardan sıklıkla, “ Sizin durumunuzda bebek tavsiye etmiyoruz, bu mümkün değil!” cümlesini duyuyord u. Oysa bilimin ışığında bunun olabilirliğine inanan doktorlar da vardı. Genç çift organ nakli ameliyatlarının 3’ünün gerçekleştirildiği merkezde görev yapan doktorlarının ilgi, destek ve cesaretlendirmesiyle bu önemli inanışı kırdıkları için çok mutlular.
TAM PES ETMEYE HAZIRLANIRKEN
Oysa evliliklerinin ilk 3 yılında bunun için çaba göstermelerine rağmen istekleri gerçekleşmemişti. Öyle olunca hem kendileri hem de aileleri, “Sağlıktan daha önemli şey yok” demişler ve bebek sahibi olma ısrarlarından vazgeçmişlerdi. Tam umutlarını yitirdikleri anda bir bebekleri olacağını öğrenince uzun süre inanamamışlardı duyduklarına. Sonrasında sıkı kontroller ve çok yönlü uzman yaklaşımı sayesinde bilinç ve dikkatle sürdürdükleri süreç mutlulukla sonlandı. Yunus Emre Bebek 15 Eylül 2017 tarihinde 1650 gr ve 46 cm olarak sağlıkla geldi dünyaya. Arslan ailesi şimdi bebeklerinin üzerine titriyor ve kendileri gibi organ nakilli olup, çocuk sahibi olmak isteyen tüm çiftler için aynı şeyi diliyor. Yunus Emre bebeğe gelince. Onun keyfi yerinde. Küçük arabalarıyla oynuyor, top peşinden gidiyor, yeni yeni yürüyor ve nasıl bir mucizenin kahramanı olduğunu biliyormuş gibi gülümsüyor etrafına.
DOKTORUM ARTIK BENİM AĞABEYİM
Tüm bu süreçte Özlem ve Erdal Arslan çifti, ikinci yuvaları gibi benimsedikleri hastanedeki doktor ve hemşirelerle adeta akraba olmuşlardı. Genç kadının hamileliğini öğrendikleri andan itibaren tüm organ nakli ekibinin doğacak bebek için seferber olması da bunu gösteriyordu. Özlem Arslan bu süreci, “Tüm ekip her an yanımızdaydı. Hiç yalnız bırakmadılar bizi. Rutin bebek kontrollerine bile bizimle geliyorlardı. Doktorum Melih Bey doğumuma da girdi. Kendisi benim için bir doktor değil bir ağabey gibi. Hakkını ödememiz mümkün değil’ sözleriyle anlatıyor. Aynı ilgi ve yakınlık şimdi de eskisi gibi sürüyor. Yunus Emre Bebek hala sadece ailesinin değil tüm hastane çalışanlarının gözdesi. Kontrollerde hastaneye gidişi tüm ekipte bir bayram havası estiriyor.
Doç. Dr. V. Melih Kara
YUNUS EMRE ARTIK BİZİM DE ÇOCUĞUMUZ
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Haydarpaşa Sağlık Uygulama Merkezi Organ Nakil Sorumlusu Doç Dr V. Melih Kara, “Özlem ve Erdal, çocuk yaşta böbrek yetmezliği tanısı konmuş iki genç. İlk nakillerinden sonra zaman içinde nakilli böbreklerini kaybedip ikinci kez ameliyat masasına yatmak zorunda kaldılar. Bir böbreğin hastada kalma süresi ortalama 10-15 yıl. Bu süre; enfeksiyonlar, akut veya kronik olarak gelişen immünolojik retler ve sonradan gelişen metabolik hastalıklar gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak daha kısa veya çok daha uzun olabilir. Özlem Hanım’ın iki kez yapılan böbrek nakli, Erdal Bey’in ise son böbrek nakli ameliyatları bizim transplantasyon merkezimizde gerçekleştirildi. Kronik böbrek hastalarının üretken çağda (15 – 35 yaş arası) bebek sahibi olma şansı 200/1 iken bu şans nakil olan hastalarda 50/1’e çıkıyor. (50 hastadan sadece 1’i bebek sahibi olabiliyor.) Bu sonuç, nakilli böbrek hastalarında doğurganlık oranının diyalize girenlere göre 4 kat fazla olduğu anlamına gelse de iki nakil geçiren hastalarda doğum yapma olasılığı 500’de bire kadar düşüyor. Bu, ilk nakilden sonra kaybedilen böbreğe karşı vücutta gelişen immünolojik reaksiyonlar başta olmak üzere daha farklı nedenlerden de kaynaklanabiliyor. Nakil olan hastaların gebelikleri genellikle kendi bilgileri dışında ve çoğu zaman kaza sonucunda gerçekleştiği için bunun planlamasının hekim ve aile ile birlikte yapılması büyük önem taşıyor. Biz merkezimizde transplant cerrahı, nefrolog, kadın doğum uzmanı, koordinatörü ve hemşiresiyle birlikte bir ekip olarak nakil sonrası evlenmek, çocuk sahibi olmak isteyen hastalarımıza eğitim ve ön bilgilendirme yapıyoruz. Hastalarımızdan canlı nakillerde bir yıl, kadavra nakillerde 2 yıl süreyle gebe kalmamalarını istiyoruz ve nasıl korunmaları gerektiği bilgisini veriyoruz. Çünkü hem kadın hem de erkeklerde nakilden sonra üreme özellikleri artış gösterdiği için istemsiz gebelikler istenmeyen sonuçlara yol açabiliyor. Özlem ve Erdal Arslan çifti bize danıştığı için bu konuda bilinçliydi. Özlem Hanım’ın takiplerinde böbrek fonksiyonlarının iyi olması, hiç akut ya da kronik rejeksiyon geçirmemesi ve optimum düzeyde immünolojik ilaç kullanıyor olması gerekiyordu. Gebe kalmadan önce bazı ilaçların kesilmesi, bazılarının değiştirilmesi ya da dozlarının ayarlanması da çok önemliydi. Hastaların ilaçlarında bir değişikliğe gidilmeden meydana gelen gebeliklerin yüzde 35’i ilk 3 aylık dönemde sonlandığı için nakilli çiftlere gebelik düşünmeleri halinde yapılması gerekenleri iyi anlatmak gerekiyor. Biz bu noktada olabilirliğin bilimsel yönünü zorluyoruz. Erdal ve Özlem’in sonuçları iyi gelip her şey yolunda gibi görünse de, bu durum risk olmadığı anlamına gelmiyordu. Doğru karar verilmezse bu; anneye, fetüse ve böbreğe zarar verebilirdi. Bu nedenle korkmadık değil. Her şeyin yolunda gitmesi ve Yunus Emre’nin sağlıklı doğumu hepimizi sevindirdi. O artık bizim de çocuğumuz.