Hıçkırık neden oluşur? Hıçkırık tedavi yöntemleri nelerdir?
Genellikle yemek yedikten sonra, hatta bazen durduk yerde aniden hıçkırık tutabilir ve uzun bir süre geçmeyebilir. Peki, aniden gelişen hıçkırık sorununun nedenleri nelerdir? İşte detaylar...
Hıçkırık bazen en basit ve sıradan bir olay gibi görünen ancak hayatımızı aniden etkileyebilen bir durumdur. Ani kasılma ve solunum düzeninin bozulmasıyla kendini gösteren hıçkırık, insanları rahatsız edebilir ve günlük aktiviteleri olumsuz etkileyebilir. Peki hıçkırık nasıl geçer? İşte bilmeniz gerekenler:
HIÇKIRIK NEDİR?
Hıçkırıklar, ses tellerinin kapanması sonucu oluşan diyaframın tekrarlayan spazmlarıdır. Diyafram, solunum sürecinin önemli bir parçası olan, göğüs kafesinin altında göğüs ve karın bölgesini ayıran bir kastır. Diyafram nefes alırken aşağı, nefes verirken yukarı doğru hareket eder. Boynu diyaframa bağlayan frenik siniri ve beyni mideye bağlayan vagus siniri nefes alma sürecinin önemli parçalarıdır. Göğüs ve karındaki inspiratuar kasların sallanmasına neden olan diyafram ani spazmodik kasılmasıyla ve akciğerlerden şiddetli bir şekilde dışarı atılan havanın karakteristik bir sesini oluşturan glottisin aniden kapanması sonucu oluşan bir reflekstir.
HIÇKIRIK NEDEN OLUR?
Hıçkırığın nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte çeşitli tahminler bulunur. Kandaki düşük karbondioksit seviyeleri ve tahriş olmuş sinirler dahil olmak üzere hıçkırık oluşmasının birkaç olası nedeni vardır. Olası nedenler şunlardır:
- Ani heyecan
- Duygusal stres
- Aşırı yeme
- Çok hızlı yeme
- Gazlı içecekler içme
- Hava yutma nedeniyle oluşan geçici şişkinlik
- Ani sıcaklık değişikliği
- Alkol
- Korku
- Çeşitli ilaçlar
- Sakız çiğnemek
- Sigara kullanımı
- Metabolik sorunlar
- Sinir hasarı
Bazı durumlarda, özellikle kalıcı hıçkırıklara altta yatan bir hastalık neden olabilir. Reflü bu hastalara bir örnektir ve bu tarz bir hastalıktan şüphe edildiğinde doktor tarafından çeşitli kontroller yapılması gerekir. Uzun süreli hıçkırıkların bir nedeni de diyaframı besleyen vagus sinirlerinin veya frenik sinirlerin hasar görmesi veya tahriş olmasıdır. Boyundaki tiroid bezinde bir tümör, kist veya büyüme bu sinirlerde hasarlara neden olabilir. Merkezi sinir sistemindeki bir tümör veya enfeksiyon ya da bir yaralanma nedeniyle de gerçekleşen merkezi sinir sistemindeki bir hasar, vücudunuzun hıçkırık refleksi oluşumunun nedenleri arasındadır. Aynı zamanda uzun süreli hıçkırıklar, vücudun metabolizması düzgün çalışmadığında ortaya çıkabilir.
HIÇKIRIĞI DURDURMANIN ETKİLİ YÖNTEMLERİ
Hıçkırık, diyaframın ani ve istemsiz kasılmaları sonucu ortaya çıkar ve genellikle kısa süre içinde kendiliğinden geçer. Ancak bazı durumlarda rahatsızlık verecek kadar uzun sürebilir. Bu durumda hıçkırığı hızlı bir şekilde durdurmak için çeşitli yöntemler uygulanabilir.
1. SU İÇME YÖNTEMLERİ
Su içmek, hıçkırığın en bilinen çözümlerindendir. Bir bardak suyu yavaşça yudum yudum içmek, diyafram ve boğaz kaslarını düzenleyerek hıçkırığı geçirebilir. Daha etkili bir yöntem olarak, bardağı ters çevirip alt kenarından su içmek denenebilir. Bu sıra dışı hareket, diyaframın kasılmasını önleyebilir. Ayrıca, ılık tuzlu suyla gargara yapmak da boğazdaki sinir uçlarını uyararak hıçkırığın geçmesine yardımcı olabilir.
2. KARBONAT VE LİMON
Karbonatlı su ve limon, hıçkırığı durdurmada sıkça başvurulan doğal yöntemlerdir. Bir çay kaşığı karbonatın bir bardak suya karıştırılarak içilmesi, mide asidini dengeleyerek diyafram üzerindeki baskıyı azaltabilir. Limon ise güçlü bir asidik etkiye sahiptir ve sinir uçlarını uyarır. Bir dilim limon üzerine tuz ekleyip emmek, hıçkırığı kısa sürede durdurabilir. Bu yöntemler basit ve doğal olduğu için kolaylıkla uygulanabilir.
3. NEFES EGZERSİZİ
Nefes egzersizleri, diyaframın kontrol altına alınmasına yardımcı olarak hıçkırığı durdurmada etkili bir yöntemdir. Derin bir nefes alıp bunu 10-15 saniye boyunca tutmak, ardından yavaşça vermek diyafram kasını sakinleştirir. Alternatif olarak, bir kağıt torbanın içine düzenli şekilde nefes alıp vermek, kandaki karbondioksit seviyesini artırarak kasılmaların kontrol altına alınmasını sağlar. Bu yöntemleri uygularken dikkatli olmak ve nefesinizi fazla uzun süre tutmamaya özen göstermek önemlidir.
4. BUZ VEYA SOĞUK SU
Ani soğuk uyaranlar, sinir sistemi üzerinde şok etkisi yaratarak hıçkırığı durdurabilir. Örneğin, yüzünüze ya da boynunuza kısa süreli buz küpü uygulamak sinirleri uyarabilir ve diyaframın sakinleşmesine yardımcı olabilir. Benzer şekilde, birkaç yudum soğuk su içmek de etkili bir yöntemdir. Alternatif olarak, buzlu suyla gargara yapmak, boğazdaki sinirleri uyararak hıçkırığın hızla geçmesini sağlayabilir.
BEBEKLERDE HIÇKIRIK NASIL GEÇER?
Bebeklerde hıçkırığa çoğunlukla bebeğin aşırı beslenmesi, çok hızlı yemesi veya çok fazla hava yutması neden olmaktadır. O yüzden, bebeği emzirirken gazını çıkartmak için emzirmeye ara vermek, sırtını kovmak, sık sık ama küçük miktarlarda beslemek, beslenme sonrasında 30 dakika süre ile dik oturtmak, emzik kullanmak, biberon ya da meme emerken hava girmesine müsade etmeyecek şekilde bebeğin ağzını konumlandırmak yanı sıra zencefil, rezene ve papatya suyu bebeklerde ki hıçkırığı geçirmek için işe yarayabilir.
HIÇKIRIK HANGİ HASTALIKLARIN HABERCİSİ OLABİLİR?
Hıçkırık, genellikle gülme, gıdıklanma, yanlışlıkla hava yutma, sigara içme ve alkol tüketme gibi nedenlerle ortaya çıkan ve genellikle kısa süre içinde kendiliğinden geçen bir rahatsızlıktır. Ancak uzun süreli ve geçmeyen hıçkırık, kalp ve diğer organlarda var olan bir hastalığın habercisi olabilir. Ayrıca merkezi sinir sistemi ve sindirim sistemi ile ilgili hastalıklar da hıçkırığa neden olabilir.
Merkezi sinir sistemi hastalıkları arasında inme, beyin iltihaplanması (ensefalit), menenjit ve kafa travmaları bulunurken, sindirim sistemi hastalıkları arasında reflü, gastrit, peptik ülser, pankreatit, safra kesesi hastalıkları ve hızla yeme, içme ve anksiyeteye bağlı olarak istemsiz ve aşırı hava yutma (aerofaji) yer alır. Ayrıca enfeksiyon hastalıkları ve yeni dokuların oluşması (neoplazm) gibi nedenler de uzun süreli hıçkırığa yol açabilir.
Uzun süre geçmeyen inatçı hıçkırık, günlük yaşam aktivitelerini zorlaştırabilir ve kişide bitkinlik, yorgunluk, dehidrasyon (su kaybı) ve kilo kaybı gibi sorunlara neden olabilir. 48 saatten uzun süren hıçkırık, ciddi bir patolojik durumdur ve bu durumda uzman bir doktora başvurulmalı, altında yatan neden araştırılmalı ve uygun tedaviye başlanmalıdır.
HIÇKIRIK TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?
Geçici hıçkırığın tedavisi için öneriler nazofaringeal stimülasyon (bir bardak su içmek), vagal stimülasyon (karotis sinüs masajı, yüze soğuk kompres, veya indüklenmiş kusma) ve solunum manevraları (nefesi tutma, öksürme, bir kese kağıdına nefes verme) şeklinde sıralanabilir. Aynı zamanda uzun süreli devam eden kronik hıçkırıklar için çeşitli ilaçlar da kullanılabilir. Bu ilaçların amaçları şunlardır:
- Akciğerlerin altındaki nefes almaya yardımcı olan kaslara giden sinir beslemesini gevşetmek
- Anestezik madde ile hıçkırığı gidermek
- Sakinleştiriciler ile hıçkırığın neden olduğu stresi hafifletmek
UYARI: Hıçkırıklar 48 saatten fazla sürerse veya yeme, uyuma, nefes alma ile ilgili sorunlara neden olacak kadar şiddetliyse, bir sağlık kurumuna başvurulması gerekir.