CHP lideri Özel: Türkiye'nin Yozgat'tan duyacakları var

"ÇİFTÇİ KARDEŞLERİMİN DAVETİYLE GELDİM"

O çiftçi kardeşlerimin davetiyle buraya geldim. Bütün dünyaya sesini traktör konvoyuyla duyurdu, selam olsun Yozgat'a. Birileri oyu alırken iyi, taban fiyata tepki olunca, çiftçi mazottan, gübreden yakınınca bir anda çiftçinin, köylünün karşısına dikiliyorlar. Birileri kibirle, yukarıdan bakıyor. Yozgatlı çiftçileri karınca gibi görüyorlar, ezmek istiyorlar. Onu sana ezdirmeyiz, karıncanın bir kardeşi var o da Cumhuriyet Halk Partisi'dir.

Yozgat'ın bütün demokratları burada. Yozgat'ta bu meydanı dolduran farklı partilerden, sendikalardan herkese çok teşekkür ediyorum. Yozgat 1950'de DP'ye destek vermiş ama birkaç dönem sonra CHP'ye desteğini göstermiştir. ANAP'a oy vermiştir, Refah Partisi'nin de kalesi olmuştur. Yozgat, kim iyi yönetecekse ona oy vermiştir. Yozgat'ın seçtiği Kazım başkana da başarı diliyoruz.

"YOZGAT'TA DOKTOR SORUNU VAR"

Oyu al seçil gayet iyi ama başkası seçilince zulme başla, kente sırtını dön. Erdoğan, Yozgat'ı bir dünya kenti yapmanın sözünü verdi 14 yıl önce. Biz 14 yıl geçmesine rağmen Yozgat'ta bir mega kent görmüyoruz. AK Parti haksızlık yapmaya zulmetmeye devam ediyor. İçine girdiğinde doktor bulamadığın bir şehir hastanesi yapıyorlar.

Yozgat'ta doktor sorunu var, hastaların randevu alamama sorunu var. Yozgat'ın nüfusu yarı yarıya düşmüş durumda. Yozgat her gün kan kaybediyor. AK Parti geldiğinde 6 milletvekili çıkarırken şu an 3 milletvekili çıkarıyor Yozgat. Yozgat'ı bitirdiler, teslim olmayan, dik duran Yozgatlılara selam olsun.

Atatürk, 1924'te Yozgat'a geldiğinde, 'Bozok Yaylası'nın yiğit evlatları var olun' demiş. Yozgat'ın yiğit evlatları ülkemizin kaderini hep birlikte değiştireceğiz.

"DOĞRU MEYDAN BU MEYDANDIR"

Yozgat'ın demokratik tercihine her zaman saygı duyduk. Seçimle iş başına gelenler, Türkiye'nin önünden sandığı kaçırıyorlar. Türkiye'nin Yozgat'tan duyacak çok şeyi var. Bu iktidarın Yozgat'ta görmesi gereken çok şey var. Biz bu toplantıyı partinin kalelerinden birinde yapabilirdik; Mersin'de, Trabzon'da yapabilirdik. Madem ki sandık mühimdir, sandığa en çok sahip çıkan seçimlerde yüzde 86 katılım sağlayan, son Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan'a yüzde 75 oy verip bugün tepki gösteriyorsa, doğru meydan bu meydandır.

1 ay önce milletçe bir darbe yaşadık. Bu darbe için ABD'den, Trump'tan izin aldılar; icazet aldılar. Ekrem başkanın mazbatasını iftar sofrasında iptal etmişlerdi. Bunun üzerine 806 bin oy farkla Ekrem başkan tekrar kazandı. Bunlar yine bir Ramazan günü iftar vakti karar verip Ekrem başkanın diplomasını iptal ettirdiler.

"BUGÜN AYNISINI EKREM BAŞKANA YAPTIRIYOR"

İşletme Fakültesi, diplomayı iptal edemeyeceğini söyledi, onurunu koruyup istifa etti. İlgisiz bir yönetim kurulu toplayıp diplomayı başka yerde iptal ettirdiler. Biz bu haksızlığa isyan ederken, bu sefer savur vakti Ekrem başkanı evinden gözaltına aldılar. Buradan Erdoğan'a hatırlatıyorum. Sen de İBB başkanıyla çeşitli suçlamalarla yargılandın. O günlerde bu yapılanları yanlış bulurken, bugün aynısını Ekrem başkana yaptırıyor. Sen onlarca kez yargılandın, peki bir şafak vakti senin evine gelip, koluna girip, eşinin yanından alıp emniyete götürdüler mi?

Cezanı çekmeye bile Saraçhane'de miting yaparak gittin. Sana yapılanların bin katını yapıyorsun. Sende hukuken tüm aşamalar beklendi. Ama sen yargılama yapılmadan tutuklandı Ekrem başkan. Sen geçmişin mağdurusun ama bugünün zalimisin Erdoğan. Bu yaptığın yiğitlik, mertlik değildir. Bu yaptığın korkaklıktır.

"AKLI SELİM İNSANLAR VAR"

AK Parti'nin içinde de bu tutuklamanın partiyi erittiğini, milletin takdirini değil tepkisini topladığını, ekonomiyi bozduğunu, Türkiye'yi çok daha kötü günlere götüreceğini söyleyen akli selim insanlar var. Umut ederim onların dedikleri olur. Bu meydan kıymetlidir. Milletimiz, böyle darbeleri bu meydanlarda püskürtmüştür.

Birlik ve beraberliğimizi hedef alan, huzurumuzu kaçıran bu anlayışa hepimiz gereken en sert cevabı vermeliyiz. İşçiyi, memuru, çiftçiyi zor durumda bırakıp, gençlerimizin geleceğini karartıyorlar. Sizin düzeninizde iktidardan gitmemek için her şeyi göze almak varsa, o düzenin tekerine çomak sokacağız. İş adamlarına, sermayedarlarına sesleniyorum.

"İŞÇİNİN DE PATRONUNDA YÜZÜ GÜLECEK"

İşçi dostu, emekli dostu olduğumuz doğrudur. Ancak bu iktidar gibi hukuku ayaklar altına almayacağımız için, kuvvetler ayrılığını yeniden tesis edeceğimiz için Atatürk'ün dediği gibi demokrasiyle milleti taçlandıracağımız gibi CHP iktidarında sermaye daha çok kazanacak. Üretim daha fazla yapılacak bugünkünden farklı olarak adaletli bir şekilde vergi verilecek; işçinin de patronun da yüzü gülecek.

Açlık sınırı 25, asgari ücret 22 bin TL. Yoksulluk sınırı ise 70 bin TL. Emeklinin, bir asgari ücret kadar maaş alacağı günler yakındadır. CHP iktidarındadır.

"1.9 TRİLYON LİRAYI YAKTILAR"

Merkez Bankasından bugüne kadar 50 milyar dolar sattılar, Borsa 30 milyar dolar değer kaybetti. 2.5 puan düşmesi planlanan faiz, 3.5 puan artırmak zorunda kaldılar. Dünden itibaren dünyanın en yüksek faizi, hani Erdoğan faize karşı ya, nas var ya, Türkiye'yi en yüksek faiz veren üç ülkeden biri haline getirdi.

1.9 Trilyon TL gitti. Yozgat Belediyesi'nin bütçesinin 680 katını, hazineden yaktılar. 81 vilayetin 7 yıl boyunca yaktığı elektriğin toplam tutarını, parasını bunlar 1 günde, 1 kararla yaktılar. Asgari ücret seviyesine emeklinin maaşını çıkarmanın bedeli 100 milyar TL dediler. İşte bu paranın 19 katını Ekrem başkanı içeri atmak için 1.9 Trilyon lirayı yaktılar.

"HERKESİN CEBİNDEN 24 BİN TL ALDILAR"

Bu parayı 86 milyona bölsen teker teker dağıtsan kişi başına 24 bin TL para yapıyor. Bu operasyonla, hepimizin cebinden 24 bin TL aldılar. 1.9 Trilyon TL ne demek? Bütün çiftçilerin bütün borçlarını kapatsan geriye 900 milyon TL kalıyor. Ekrem İmamoğlu'ndan kurtulmak için bu parayı yaktı. Bundan sonrasından Allah korusun.

Aklınızı başınıza alın. Arkadaşlarımızı serbest bırakın, tutuksuz yargılayın ve yargılamayı da televizyondan yayınlayın. Yalanı TRT'den, Anadolu Ajansı'ndan servis ettiriyor. Yandaş kanallarda konuşturuyor. Tutuklu arkadaşlarımız 'Bunlar yalan, kendimi aklamak istiyorum. Yalanı da televizyondan sorsunlar. Cevabını da TRT'den alsınlar' diyor. Her darbenin bir cuntası olur. Bu cuntanın karargahı, Beştepe'deki saraydır. Bu yalancılara asla teslim olmayacağız.

"KANAL İSTANBUL YOK' DİYORLARDI"

Zirai don felaketinde çiftçi, üretici çok büyük zarar gördü. Afet bölgesi ilanına, zararların karşılanmasına tepki vermediler. Tayyip Erdoğan bunları duymuyor. Don sadece havada değil, kendisinin kalbi de donmuştur. Çiftçimizi kaderine terk etmeyeceğiz. Yağmur gelmeden, Ekrem başkanın içeride olduğundan istifade edip, seçimden önce sorulduğunda, 'Kanal İstanbul diye bir şey yok' diyenler, Sazlıdere'de, İstanbulluların su içtiği yerde 24 bin konutla inşaata başladılar.

İstanbul'un muhafızı şu an Silivri'de yatsa da İstanbul'a sahip çıkmaya devam ediyor. Biz de diyoruz ki İstanbul'a hançer vurdurtmayacağız. Biz Bülent Ecevit'ten bu yana Filistin'in yanında İsrail'in karşısındayız. Trump, Gazze'yle çökeceğinden bahsetmektedir, Erdoğan sus pus durmaktadır. Yeniden Refah'ın ve Saadet'in çizgisini tebrik ediyor, Erdoğan'ın çizgisini lanetliyorum.

"DIŞ POLİTİKA İFLAS ETMİŞTİR"

Dış politika çökmüştür. 4 Nisan'da, AB ülkeleri Türk Cumhuriyetleriyle bir araya gelmişler. Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan'ın Rum kesiminde elçilik açması bu hükümetin dış politikasının iflasıdır. Yıllardır KKTC'yi tanıyacaklar diye beklediğimiz bu ülkeler nasıl Rum kesimini tanıyorlar? Nasıl Kıbrıs'tan, Filistin'den vazgeçiyorsun? Trump ile napıyorsun da bu ülkenin haklarını satıyorsun?

AK Partililerin ve MHP'lilerin vicdanına sesleniyorum. Hakemin sizin takımınızın formasıyla çıkıp, rakip aleyhine düdük çalmasına 'iyi oldu mu' dersiniz, hakkaniyetli bir mücadele mi istersiniz? Vicdanlı insanlara sesleniyoruz, bu kul hakkı yiyenleri, iftira atanları daha fazla sırtınızda taşımayın. Devletin kapısını millete kapatanlara, artık milletin de kapıyı kapatması, kendisini kim düşünüyorsa onlara sihip çıkması gerekir. Biz Yozgat'ın işçisinin de emeklisinin de yanındayız.

"İMZA KAMPANYASINA DEVAM EDİYORUZ"

Türkiye Yozgat'ı duysun. Traktörlerin sesi hepimizin sesini dünyaya duyurmuştu. Sesiniz Silivri'ye kadar da Beştepe'ye de gidiyor ve bu zulmün sonuç vermedeğini herkes görüyor. İmza kampanyasına hızla imza atmaya devam ediyoruz. Bu mücadeleyi sonuna kadar sürdürmeye hazır mıyız? O imzaları notere tespit ettirip, Erdoğan'a güvensizlik oyu vererek, adayımızı yanımızda, sandığı önümüzde istiyorum diyeceğiz. Bu kampanyaya sarılmaya devam edeceğiz.

Yozgat üzerinden tüm yurttaki geçmişte CHP'ye hiç oy vermeyen muhafazakar seçmenlere sesleniyorum. Sizi kaygıya sevk ederek, yaşam biçiminize müdahale edeceğimizi söylüyorlar; bizden uzak tutmaya çalışıyorlar. CHP iktidarında AB'ye girilince, o ülkelerin hangisinde açlık sınırının yarısında emekli maaşı var. Kimsenin ne inancına ne yaşam biçimine kimse ilişmeyecek. Üniversitede baş örtüsü nedeniyle derse sokulmayan öğrencilerle birlikte eylem yapan Özgür Özel var bu partinin başında.

"SİYASİ TUTSAKLARA SELAM OLSUN"

Biz birbirini seven, güvenen, inanan insanlar olarak Türkiye Cumhuriyeti'ni 100 yıl sonra bir kez daha ayağa kaldıracağız. Size söz veriyorum biz haklıyız ve biz kazanacağız. Silivri'deki tüm siyasi tutsaklara selam olsun. 1 milyon öğretmenden 15 binini atayana yazıklar olsun. Sözümüz olsun ki, beni buraya çağıran köylülere sözüm olsun ki, bu Cumhurbaşkanı gibi köylüye 'Ananı da al git' diyenlerden değil, Atatürk gibi 'Köylü milletin efendisidir' diyeceğiz.

Biz birbirimizi seviyor ve tüm kötülükleri yeniyoruz. Bu mitinge destek veren tüm siyasi partilere, tüm derneklere teşekkür ediyorum. Yozgat tarihe geçmiştir, Yozgat tarih yazmıştır. En büyük alkış Yozgat'a gelsin."