Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan nüfus vurgusu: Karşımızdaki tablo felaket
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "En iyimser projeksiyonlar bile Türkiye nüfusunun azalışa döneceğine işaret ediyor. İçinde bulunduğumuz asrın sonunda nüfusumuzun 10 milyon gerilemesi bekleniyor. Ülkemizi ve milletimizi nüfus konusunda endişe verici gelecek bekliyor" dedi. "Sözleşme değil, kanun yaşatır" diyen Erdoğan, "Bu anlayışla bu konudaki dirayetli tutumumuzu devam ettireceğiz. İş dünyası, eğitim ve siyaset başta olmak üzere kadınların kazanımlarında geriye gidişe izin vermeyiz" ifadelerini kullandı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen KADEM 5. Olağan Genel Kurulu'nda konuştu. Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
"Ülke olarak sahte ama parıltılı içinde istismarı barındıran, hak, özgürlük, eşitlik ambalajıyla reklamı yapılan çarpık anlayışla karşılaştık.
18 aydır Gazze'de devam eden soykırım başta olmak üzere bazı hadiseler, batı değerlerinin içinin ne kadar boş olduğunu göstermiştir. Batının zayıflamış olan ahlaki üstünlüğü yok olmuştur. Demokrasi kavramının batıdan kurtularak hak ve özgürlük meşalesi olarak insanlığa kazandırılması şart.
KADIN İLE ERKEK ARASINDA YARIŞ SÖZ KONUSU DEĞİL
Kadın haklarıyla ilgili kampanyalara aynı zaviyeden bakmamız gerekiyor. Erkek ile kadın arasında ne bir rekabet ne bir üstünlük yarışı söz konusu değildir. Medeniyetimiz kadın erkek demeden yaratılanı eşit görür.
Kimi toplumlara sirayet etmiş kimi uygulamaları kabul etmiyoruz. Kötü örnekler ve pratikler esas değil, istisnadır. Bertaraf edilmesi gereken marazlardır. Bizim ülkemize kadınlarla ilgili sizlerle omuz omuza verdiğimiz mücadelenin özünde bu yaklaşım vardır. Sorunları halının altına süpürmedik. Her meselemizle cesaretle yüzleştik. Kimi zaman töre kimi zaman güya dinimize atfedilerek hatalı uygulamalar yerine doğruyu, güzeli, iyiyi ikame etmeye çalıştık.
Hangi engellerle karşılaştığımızın en yakın şahidi sizlersiniz. Bu mücadelede çoğu zaman rüzgara karşı yürüdük. 1960'lı yıllardan itibaren siyasi, sosyal ve ekonomik politikalar işimizi zorlaştırmıştır. Kadınlarla ilgili sorunlarımızı farklı bir mecraya taşımıştır.
SOSYAL MEDYA ÇABALARIMIZ GÜÇLEŞTİRİYOR
Televizyon, radyo, gazete, dergi gibi medya araçlarının sosyal medya platformlarının yıkıcı etkileri karşısında direnebilmek meşakkatliydi. Aynı zorlukları iliklerimize kadar hissediyoruz. Sosyal medyanın kaotik atmosferi çabalarımızı güçleştiriyor. Kendi insanımızın inancıyla, siyasi algısıyla, sosyal çevresiyle bambaşka dünyalara kapılıp gitmenin önünü alamamanın acısını yaşıyoruz. Çocuklarımızın zihinleri ve gönülleri kontrolü tamamen bizim dışımızda olan sanal dünyanın tesiri altındadır. Batılı devletler dahil herkes, insanın ortaya çıkardığı frenkeştayn ile mücadele içindedir.
ENDİŞE VERİCİ GELECEK BEKLİYOR
Demografik yapımızdaki dramatik değişimi bundan ayrı göremeyiz. Birileri tehditlere karşı gözlerini kapatmış durumda. En iyimser projeksiyonlar bile Türkiye nüfusunun azalışa döneceğine işaret ediyor. İçinde bulunduğumuz asrın sonunda nüfusumuzun 10 milyon gerilemesi bekleniyor. Ülkemizi ve milletimizi nüfus konusunda endişe verici gelecek bekliyor.
Biz içi boş kavramlar uğruna kavga ederken, milli bünyemizi böyle zayıflattılar. Ülkemize büyük bir pusu kurdular. Yanlış eğitim politikasıyla, yanlış nüfus politikasıyla milletimize güç ve zaman kaybettirdiler. Aynı ihaneti muhalefet eliyle devam ettirmeye çalışıyorlar.
SAPKIN AKIMLARA PEŞKEŞ ÇEKİYORLAR
Cinsiyetsizleştirme politikalarının ülkemizdeki savunuculuğunu muhalefet yapıyor. Milletin kaynaklarını sapkın akımlara peşkeş çekmekten utanmıyorlar. LGBT paçavralarıyla donattıkları belediyelerdeki yolsuzlukları ibretle takip ediyoruz.
Toplumun temeli olan aile kurumu ülkemizde de tehdit ve tehlike altında. Ailenin, aile kurmanın, çocuk sahibi olmanın örselendiği bir dönemin içindeyiz. Mesele sadece muhalefetin ihanetiyle sınırlı değil, Neoliberal kültürün özendirdiği hayat tarzının olumsuz etkileriyle de karşı karşıyayız.
Avrupa sürekli dışarıdan göçmen alıyor. Bunun için sosyal medya dahil her türlü propaganda aracını kullanıyorlar. Türkiye'yi karalayan, ülkemizi kötüleyen paylaşımların çoğu bu kara propagandanın ürünüdür. Eş zamanlı olarak yabancı düşmanlığı körüklenerek ekonomimize ve diplomasimize zarar verilmek isteniyor. Suriye'den, Türk Cumhuriyetlerinden gelen misafirlerimiz olmasa pek çok sektörün sıkıntıya düşeceğine inanıyoruz. Bu tercih ettiğimiz bir durum değil ama vaka böyle.
ÖNLEMLER ALDIK AMA...
Kendi nüfusumuzu kendi insanımızla artırmak için bir dizi önlem aldık ve uygulamaya başladık. Meselenin inanç, kültür ve medeniyet tasavvuru olduğunu unutmamalıyız. Zihinleri değiştirmeden, yanlış algıları yıkmadan hedeflediğimiz noktaya varamayız.
Yitik kaybedildiği yerde aranır. Biz irfanımızı kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyayız. Ecdat on yıllar süren savaşlar, yokluklar, baskılar, zulümler döneminin taşlı yollarını irfanın rehberliğiyle aşmayı başarmıştır. Önce irfanımıza sahip çıkacağız, dirilteceğiz ve kendimize geleceğiz.
SÖZLEŞME DEĞİL, KANUN YAŞATIR
6284 Sayılı Kanunun tavizsiz uygulanmasına verdiğimiz önemi bugün bir kere daha ifade ediyorum. Sözleşme değil, kanun yaşatır. Bu anlayışla bu konudaki dirayetli tutumumuzu devam ettireceğiz. İş dünyası, eğitim ve siyaset başta olmak üzere kadınların kazanımlarında geriye gidişe izin vermeyiz. Kadınların başörtülerinden, inançlarından, düşüncelerinden dolayı ayrımcılığa uğradığı karanlık günler geride kaldı.
Kadınlar sizin kibir kokan düzeninizi yerle bir etti. Yıllarca titizlikle inşa ettiğiniz cam tavanlar paramparça oldu. Kadınların başörtüsüne, kılık kıyafetine, inancına saygı duymayı öğreneceksiniz. Kamunun ve özel sektörün tepe noktalarında daha fazla kadın görmeye alışacaksınız. Kadınların hayatın her alanında özgürce yer aldığı, inançlarını özgürce yaşadığı yeni Türkiye'ye eninde sonunda uyum sağlayacaksınız. Kadın düşmanı zihniyet AK Parti iktidarıyla artık tarihe karışmıştır.
TERÖR EN ÇOK KADINLARA ZARAR VERDİ
Cumhur İttifakı olarak az konuşup çok iş yaparak terörsüz Türkiye çalışmalarımıza sizlerden güçlü destek bekliyoruz. 40 yıldır ağır bedeller ödediğimiz terör sorunu en fazla kadınlara zarar verdi. Terörün olmadığı Türkiye'den en büyük faydayı kadınlar görecektir.