Deri lenfomaları güneşten kaynaklanmıyor ve ağrı yapmıyor ama sinsi ilerliyor
Deri kanserlerinin çoğu güneşin cilde verdiği hasardan kaynaklanıyor. Deri Lenfomaları ise tam tersine vücudun güneş görmeyen kapalı alanlarında meydana geliyor ve ağrıya yol açmadığı için sinsi ilerliyor. İşte doktora başvurunun geciktiği ve çocuklarda daha sık karşılaşılmaya başlanan hastalıkla ilgili önemli bilgiler.
Son yıllarda sıklığı giderek artan ve tanı metodlarının gelişmesi ile daha kolay tanınır hale gelen tümör çeşidi “Deri Lenfomaları” olarak adlandırılıyor. Habertürk’ten Ceyda Erenoğlu’nun haberine göre deri lenfomaları bir bağışıklık sistemi hücresi olan lenfositlerin deriyi istila etmesi sonucu oluşuyor. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Ümraniye Eğitim Araştırma Hastanesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlkin Zindancı, “Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, hastalığı özellikle çevresel faktörlerin etkilediği düşünülüyor” diyor.
GÜNEŞ GÖREN DEĞİL GÖRMEYEN BÖLGELERDE OLUYOR
Deri kanserlerinin çoğu güneşten kaynaklanıyor. Bunlar vücudun güneş gören açık alanlarında ve ileri yaşlarda görülüyor. Deri Lenfomaları ise bu yönü ile diğer deri kanserlerinden ayrılıyor. Hastalık sıklıkla daha genç yaşlarda ve vücudun özellikle giysilerin altında kalıp güneş görmeyen bölgelerinde oluşuyor. Gerek vücudun kapalı alanlarında ortaya çıkması, gerekse ağrı benzeri şikayetler oluşturmaması nedeni ile genellikle doktora başvurunun geciktiği bir hastalık olarak dikkat çekiyor. Hastalığa son zamanlarda özellikle çocuklarda rastlandığı belirtiliyor. Bu nedenle tedavi ile düzelmeyen deri lezyonlarının hiçbir şekilde ihmal edilmemesi ve sorun halinde derhal bir uzmana başvurulması öneriliyor.
SIK TEKRARLAYAN EGZAMA BENZERİ YAMALARA DİKKAT!
Deri lenfomalarının çok çeşitli alt tipleri olmasına rağmen en sık görülen formu ‘’MikozisFungoides ‘’ olarak adlandırılıyor. Erken evrede derinin kapalı alanlarında şikayet vermeyen, sık tekrarlayan, egzama benzeri yamalarla seyrediyor. Evre ilerledikçe tek ve çok sayıda sert kırmızı plaklar ve tümörler oluşabiliyor. Genellikle deride tekrarlayan ataklar şeklinde hayat boyu devam etse de hastanın sağlığını çok olumsuz yönde etkilememesi dikkat çekiyor. Nadir de olsa vücudun diğer sistemlerine de yayılabildiği için takip gerektiren bir hastalık grubu olarak değerlendiriliyor.
İLK BASAMAK TEDAVİ FOTOTERAPİ
Deri lenfomalarının tanısı son derece kolay ve ağrısız şekilde uygulanan deri biyopsileri ile konuyor. Erken evrede tanı konduğunda ilk basamak tedavisinin genellikle kabin tipi cihazlarda uygulanan ve ultraviyole ışınlarını içeren bir çeşit güneş ışığı tedavisi olan, ‘’fototerapi’’ olduğu belirtiliyor. Radyoterapi ile karıştırılmaması gereken bu tedavi yönteminin, deri lenfomaları dışında, başta sedef, vitiligo ve egzama gibi hastalıklar olmak üzere, pek çok deri hastalığının tedavisinde yıllardır güvenle kullanıldığı belirtiliyor. Doç. Dr. İlkin Zindancı, “Yöntem, İstanbul’da üniversite ve eğitim araştırma hastanelerinin çoğunda uygulanan ve ulaşılabilir bir tedavi şekli olarak değerlendiriliyor. Ekim ayı içinde Ümraniye Eğitim Araştırma Hastanesi’nde de ‘Fototerapi Ünitesi’ açılması sayesinde, bu tedavi yöntemi için uzak hastanelere gitmek zorunda olan hastalar bu zorluktan kurtulmuştur” diyor.