Hiçbir şeye odaklanamıyor, sindirim sorunlarından kurtulamıyor musunuz? Vücudunuzun üzerinde dolaşan kara bulut "stres" olabilir!
Stres, ruhsal durumumuzu direkt olarak etkileyen ve ondan kurtulmak için epey uğraşmamız gereken bir durum. Peki stresin zarar verdiği tek şey ruhsal durumumuz mu? Gelin stresin vücudumuza etkilerine beraber bakalım...

İnsan var olduğu günden beri stres de var. Özellikle modern çağın gündelik yaşam pratiklerinde stresle yaşamak hayatımızın neredeyse bir parçası haline geldi. Ancak bu kadar çok stresli hissetmenin sağlığımız üzerindeki etkileri azımsanacak etkiler değil. Kısa vadede mutsuz ve gergin hissetmemize yol açtığını zannetsek de uzun vadeli stres, daha ciddi sağlık sorunlarına zemin hazırlayabilir. İşte stresin vücudumuza etkileri...
Sürekli stresli olmak, bağışıklık sistemini zayıflamasına ve vücudunuzun hastalıklara karşı savunmasız hale gelmesine olanak tanır. Stresli olduğunuzda vücudunuz karşılaştığı enfeksiyonlarla mücadele etmekte zorlanır. Kolay hasta olursunuz ve iyileşmeniz de uzun sürer.
Yoğun stresli zamanlarda kalp atış hızı artar bu da kan basıncının yükselmesine neden olur. Yoğun ve uzun süreli strese maruz kalanların hipertansiyon ve kalp hastalıklarına yakalanma olasılığı artar. Stres aynı zamanda damarların daralmasına neden olarak kan akışını zorlaştırabilir.
Sürekli strese maruz kaldığınızda vücudunuzun sindirim sisteminde aksaklıklar meydana gelir. Gastrit, hazımsızlık, reflü, mide ekşimesi ve ülser gibi mide- bağırsak rahatsızlıklar stresli zamanlarda tetiklenir ve ilerler. Stres vücudu asidik bir hale getirir. Bu da sindirim sistemi iltihaplanmalarına yol açan başlıca nedenlerden biridir.
Stresli olduğunuzda sürekli gergin hissetmeniz psikolojik değildir. Stres, fiziksel anlamda da kaslarınızın gerilmesine yol açar ve bu sürekli gergin hissetme durumu baş ağrılarınızın artmasına, boynunuzun tutulmasına ya da sırt ağrıları yaşamanıza yol açar.
Stresin bunlara ek olan ağız kuruluğu ve aşırı terleme gibi fiziksel özelliklerinden sonra en sık gözlenen yansımalarından biri de zihinsel ve duygusal aksaklıklardır. Vücudumuzdaki pek çok kronik hastalıkta olduğu gibi pek çok psikolojik sorunda da karşımıza çıkan ilk şey elbette strestir. Uzun süreli yoğun strese maruz kalmak vücudumuzda olduğu gibi beyindeki kimyasal dengenin de bozulmasına neden olur.
Beynimizdeki kimyasal denge özellikle bilişsel becerilerimizi sürdürebilmek için oldukça önemli bir yerdedir. Kronik streste hafıza kayıpları, dikkat dağınıklığı ve odaklanamama ya da öğrenme zorluğu gibi aksaklıklar yaşanabilir.
Çağımızın ve insanlığın en eski hastalıklarından biri olan depresyonun da temelinde yatan tetikleyici strestir. Yoğun strese maruz kalmak kaygı, depresyon ve sürekli öfkeli hissetme gibi duygusal sorunları tetikler. Duygu durumunuzda dengesizlikler meydana gelebilir ve ruh halindeki dalgalanmalar psikolojinizi kötü etkiler.
Stresin fiziksel sağlığımız ve duygusal sağlığımız kadar etkili olduğu bir diğer alan da cilt sağlığıdır. Cilt hastalıklarının da çoğunun altında stres yatar. Stresli olduğunuzda vücudunuzun kortizol hormonunda yükselme yaşanır. Yüksek kortizol hormonu, ciltteki yağ bezlerinin çalışmasını artırır bu da cilt yağlanmasına, akne ve sivilce oluşumunun artmasına yol açar. Stresli dönemlerde cildiniz çok daha fazla sebum üretir. Artan sebum gözeneklerin tıkanmasına neden olur.
Stresin cildinize tek etkisi yağlanmayı ve akneyi artırması değildir. Stresli olduğunuzda vücudunuz çok hızlı su kaybetmeye başlar. Bu su kaybı da cildinizin hızla kurumasına yol açar. Kuru ciltler hassas ciltlerdir. Kur ve hassas ciltlerde dökülmeler yaşanabilir. Çünkü kuruluk cilt bariyerini de zayıflatır.
Maalesef kronik stresin cildimizde yarattığı hasar bununla da sınırlı değil... Yoğun strese maruz kalmak cilt iltihaplanmalarının önünü açar. En bilindik cilt hastalıklarından egzama veya sedef gibi hastalıkların temelinde de stres yatar. Stresli olduğumuzda zayıflayan bağışıklık sistemi bu cilt hastalıklarının oluşmasına zemin hazırlar.
Kronik stres uyku kalitenizin düşmesine ve hatta uykuya dalmakta zorluk çekilmesine de yol açar. Uyku vücudunuzun dinlenmesi ve kendisini yenilemesi için hayati öneme sahiptir. Sağlıklı bir uykuya kavuşamamak da bu sağlık sorunlarının tetiklenmesine yol açar.