Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Abdurrahman Yıldırım İşsizliğin biri dipte diğeri niye zirvede?
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Sıkı para politikası uygulanıyor. Ekonomide durgunluk var. Ancak dar kapsamlı işsizlik oranı artmıyor, hatta tarihsel düşük seviyelerinden birini yaşıyor. 2014 yılından bu yana en düşük orana yüzde 8.5 ile Ekim 2023 ve Mayıs 2024’te ulaşıldı. Dün açıklanan kasım ayı işsizlik rakamı da yüzde 8.6 geldi.

        ➔ İstihdam verilerinde bu çarpıklık geniş tanımlı işsizlik verilerinde yok. İş aramayan ama bulursa çalışacak olanların dahil edildiği atıl iş gücü olarak tanımlanan geniş tanımlı işsizlik ise yüzde 28.2’ye çıktı.

        ➔ Bu rakam bir önceki ay yüzde 27.6, bir yıl önce Kasım 2023’te yüzde 22.6, Kasım 2022’de 20.8 idi.

        2.5 YILDA 10 PUAN ARTIŞ

        ➔ Zaten son 5 yılın en düşük düzeyine de yüzde 19.9 ile Ağustos 2022’de ulaşılmıştı. 2.5 yılı bulmayan bir sürede geniş tanımlı işsizlik oranında 10 puana yakın artış meydana gelmiş.

        ➔ Bitişikte yer alan TÜİK’in tablosundan da izlenebileceği gibi, yüzde 28.2’lik geniş tanımlı işsizlik oranı sadece bir kez, o da pandemi döneminde kapanmaların en şiddetli olduğu Mayıs 2020’de yüzde 29.4 ile aşılmıştı.

        ➔ 2014’ten 2020’ye kadar olan dönemde bu oran yüzde 17-19 bandında kalmış.

        ➔ Şimdi dar tanımlı işsizlik oranı dipte, geniş tanımlı işsizlik oranı zirveye çıktı. Önemli bir tezatlık söz konusu.

        GENİŞ TANIMLI İŞSİZLİK %28.2 İLE REKORDA

        ➔ Pandemi gibi istisnai durumu dikkate alırsak son iki yılda geniş tanımlı işsizlik oranı neden bu kadar yükseldi?

        ➔ İşgücüne katılımın artması bunda önemli bir etken. İşgücü artışı Ağustos 2022’de 34.759 bin iken Kasım 2024’de 35.820 bine yükseldi. Artış yaklaşık 1.5 milyon.

        ➔ İstihdam edilenler de Ağustos 2022’de 31.344 bin iken Kasım 2024’te 32.748 bine yükseldi. Buradaki artış da benzer oranda.

        ➔ İş aramayıp yani işgücü arzında gözükmeyenlerden ama iş olsa çalışırım diyenlerin hızlı artması, karşımıza geniş tanımlı işsizlikte en yüksek artışlardan birini çıkarıyor.

        GEÇİM ZORLUĞU EN ÖNEMLİ ETKEN

        ➔ Buna yol açan etkenler arasında akla ilk gelen yükselen enflasyon karşısında alım gücünün düşmesinden kaynaklanan geçim zorluğu geliyor. Geçim zorluğu iş gücüne dahil olmayan aile bireyleri arasında giderek daha fazla sayıda insanı çalışmaya zorluyor.

        ➔ Herhangi bir işte çalışmayanların veya işgücü piyasasına çıkmayanların sayısı ise 30.2 milyon kişi. Bu sayı çalışanlardan sadece 2.5 milyon daha az. Ve Türkiye’de istihdama katılım oranı yüzde 55 ile hala çok düşük düzeyde. AB ve OECD ortalaması yüzde 70’in üzerinde.

        ➔ Geçinme zorluğu işte bu büyük kütleden bazılarını işgücü piyasasına sürüyor.

        ➔ İlk sırada kadınlar var. Ne de olsa ev işleriyle meşgul 9 milyon civarında kadın var.

        KADIN ÇALIŞANLAR NİYE TERCİH NEDENİ?

        ➔ Son yıllarda işyerlerinde de kadınları çalıştırma ve tercih etme konusunda bir eğilim var.

        ➔ Tercih edilmeleri de işyerlerine daha sadık kalmaları, küçük ücret artışları ile hemen işten ayrılmamaları ve daha düşük ücrete razı olmalarından geliyor.

        ➔ Bu nedenle olsa kadınların işgücüne katılımı son 2.5 yılda 5 puan arttı ve yüzde 35.6’ya çıktı.