Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Abdurrahman Yıldırım Neyse ki gelirler de artıyor
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Eylül ayının sonbahar serinliğinde Türkiye'nin mali defterleri bir kez daha açıldı. Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın sunduğu Eylül 2024 bütçe gerçekleşme rakamları, adeta bir yol haritası gibi önümüze serildi.

        ➔Dokuz aylık dönemi geride bırakırken, "Neredeyiz?" sorusunun yanıtı basit: Biraz tökezleyerek ama hız kesmeden ilerliyoruz.

        ➔Peki nereye doğru gidiyoruz?

        ➔Rakamların perde arkasındaki hikayesini irdeleyelim. Zira bütçe sadece sayılardan ibaret değil bir ülkenin nabzı, geleceğin ipuçları.

        ➔Öncelikle büyük resme bakalım.

        BÜTÇE GİDERLERİ %43 ARTTI

        ➔Bütçe giderleri yılın 9 aylık döneminde yüzde 42.8 arttı. Bu artış yıllık enflasyonun yaklaşık 10 puan üzerinde. Kamu harcamalarının hız kesmediğine işaret ediyor.

        ➔Harcamaların detayına indiğimizde yüzde 82 artışla faiz giderlerinin en önde olduğunu görüyoruz.

        ➔Bu yıl ödemekte olduğumuz faizler genelde iç borçlanmanın vadesi kadar geriye giden borçların faizi. Yani son 20 yılın en yüksek faizlerinin ödenmesi henüz başlamış olabilir.

        ➔Buna karşılık faiz giderlerindeki şişkinliği yapan ise geçmişte dövize, enflasyona ve altına endeksli borçlanmaktan kaynaklanıyor.

        ➔Sorun sadece faiz ödemelerinde değil. Faiz dışı giderlerin büyümesi yüzde 37 ile enflasyonun üzerinde seyrediyor.

        ➔Çünkü en büyük iki gider kalemi personel harcamaları yüzde 36.5, cari transferler yüzde 39 artınca gerisini irdelemeye gerek kalmıyor.

        GELİRLERDEKİ ARTIŞ %48

        ➔Gider tarafındaki enflasyon üstü büyümeye karşılık gelirlerdeki artışın daha hızlı olması, bizi giderek artan bir bütçe açığından kurtarıyor.

        ➔Gelir vergisi yüzde 92 artışla kurumlar vergisindeki yüzde 28’lik düşük büyümeyi dengeledi. Sonuçta vergi gelirleri yüzde 51 artışla enflasyonun 18 puan üzerine çıktı.

        ➔Vergi dışı gelirlerdeki yüzde 27’lik düşük artış sonucu bütçenin toplam gelirleri yüzde 48’e indi.

        ➔Gelirdeki bu artış sayesindedir ki bütçede 9 aylık açık sadece yüzde 13 arttı. Yani reel anlamda azaldı. GSYH oranla da bu yılki açık yüzde 3.6 hedeflendi. Geçen yılki açık yüzde 4.7 idi.

        ➔Faiz dışı denge ise 161 milyar liralık açıktan 445 milyarlık fazlaya geçtik. Bu iyi bir gelişme.

        ➔Bitişikte Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in sunumundan alınan grafik var. Burada deprem harcamalarının açığa etkisinin GSYH’nın yüzde 1.7’sinden bu yıl yüzde 0.8’e ineceği yer alıyor.

        ➔Deprem harcamalarını hariç bütçe açığında ise yüzde 3’ten yüzde 2.8’e sınırlı bir iyileşme görülüyor.

        EYLÜL RÜZGARI ESİYOR

        ➔Peki, bu rakamlar ne anlatıyor?

        ➔Pozitif yanı, büyüme motorunun çalışması. Sistemin daha çok dolaylı vergilere dayanmasından dolayı gelirlerdeki yüzde 51’lik artışı ekonominin nabzının attığına yorumluyoruz. Tüketim canlanıyor, ücretler şişiyor.

        ➔Rakamlar enflasyon sarmalında hızlanan bir treni işaret ediyor. 2025'te ise eğer vergi toplama hızı korunursa, gelirler hedefi tutturabilir ama faiz ve personel gibi zorunlu kalemler açığı genişletmeye devam edecek.

        ➔Sonuç olarak, dokuzuncu ayda olduğumuz yerdeyiz: Dengeli bir bütçe hayali ama gerçekçi bir mücadele.

        ➔Hükümetin eli kolu bağlı değil, vergi reformları, harcama disiplini ve enflasyonla mücadeleyle rota düzeltilebilir.

        ➔Yoksa, bu yolun sonu, daha derin bir mali labirente açılır.

        Bütçe sadece rakamlardan ibaret değil, hepimizin geleceği. Çok sert olmasa da eylül rüzgarları esiyor, kışa hazırlanmak için vakit daralıyor.