Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Abdurrahman Yıldırım Büyüme düşük, ithalat niye yüksek?
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Dün Ticaret Bakanlığı tarafından açıklanan şubat ayı verileri ithalatın ve dış ticaret açığının artmakta olduğunu gösterdi. İhracat ise şubat ayında yüzde 1.5 gerilmesine karşılık yılın iki ayında yüzde 2.1, son bir yılda da yüzde 1.5 artış kaydetti.

        ➔Ancak ithalat şubat ayında yüzde 3.8 ve yılın iki ayında yüzde 6.6 artınca dış ticaret açığındaki büyüme yüzde 20’yi aştı. İki aylık açık 16.7 milyar dolarla yüzde 21.2 büyüdü.

        ➔Açıktaki büyüme iki yanlı. İlkinde ihracatın çok sınırlı artması etkili. Son bir yıllık ihracat 262.6 milyar dolarla sadece yüzde 1.5 artış kaydetti.

        Açığın büyümesinin ikinci tarafında yer alan ithalat artışı ise hem daha yüksek oranlı hem de büyük tutarlı olması nedeniyle daha etkili.

        ➔Ekonomik büyümenin dezenflasyon programı nedeniyle yüzde 3.2’ye kadar yavaşlamasına karşılık ithalatın yüzde 6.6 artışı bize yeni gelişmeleri işaret ediyor.

        ➔Üstelik bu artış aramalı ve tüketim malı ithalatından kaynaklanıyor. Nitekim iki aylık sürede yatırım malları ithalatı yüzde 10.6 gerilerken hammadde ve ara malları ithalatı yüzde 9.7, tüketim malları ithalatı yüzde 8.6 yükseldi. Geçen yılın iki ayında 54 milyar dolar olan ithalat bu yıl 57.6 milyar dolara çıktı.

        ALTIN İTHALATI %43 ARTTI

        ➔İthalatı neyin yükselttiğine baktığımızda ise yaygın bir fasıl grubu söz konusu. En dikkat çekici kalem yine altın. İki aylık altın ithalatı 2.9’dan 4.2 milyar dolara çıkarak yüzde 43 arttı.

        ➔Bu artışta yurda kaçak yollarla altın girmesi ve mücevherat ithalatının kabarması, bunun da tüketim ithalatı yüksek göstermesi üzerine ithalat kotaları artırıldı. Bir anlamda gerçek altın ithalatı resmileşmeye başladı.

        ➔İki ayda 4 milyar doları aşan ithalatın aynı hızda devam etmesi halinde yıllık 25 milyar dolara ulaşılacak. Bitişikte yer alan fasıl bazında ithalat tablosundan da görülebileceği gibi altın ithalatı 2024 yılında 24.9 ve 2023 yılında 33.9 milyar dolar olmuştu.

        ➔Altın fiyatlarının dünyada rekor kırması spekülatif ve hedge amaçlı altın talebini artırıyor. Ancak aynı fiyat yüksekliği altının ziynet eşyası olarak talebini ve fiziki kullanımını azaltıyor. Yine de bu yıl altın talebi ve ithalatı daha yüksek seyredebilir.

        ➔Hava koşullarından dolayı bu yıl kış aylarında enerji ithalatı daha yüksek ve bu kalemden gelen ekstra ithalat 1.6 milyar dolar.

        ➔Hava koşullarına bağlı üretimin düşmesi sonucu yağlı tohum da ithal atı da arttı.

        ➔Dünya fiyatları artan kakao, bakır ve alüminyum ithalat tutarları da arttı.

        KUR ÜZERİNE KAZANÇ OYUNU

        ➔Büyümede henüz bir vites yükseltmesi yokken ithalattaki bu artışta acaba düşük kalan döviz kurları nedeniyle ithalatın ucuzlamasının da etkisi var mıdır diye düşündürüyor.

        Şirketler son bir yılda değerli TL söylemine güvenerek maliyeti daha düşük olan dövizle fonlamaya ağırlık verdiler. Şirketlerin döviz kredileri 125.4 milyar dolardan 175.6 milyar dolara yükseldi. Döviz açık pozisyonları da 76 milyar dolardan 142 milyar dolara çıktı.

        ➔Döviz veya para üzerinden böyle bir ticarete oynayan ve riski alan şirketlerden bazılarının benzer taktiği mal piyasasında da yapması mümkündür.

        ➔2003-2011 dönemi TL değerlenmesinde pozisyon değiştirmekte geç kalan şirketler bu tecrübesiyle ikinci TL değerlenmesi dönemine hızlı uyum sağladılar. Önümüzdeki aylarda ithalatın seyri bunu daha bir netleştirecektir.

        AVRUPA’YA İHRACAT ARTIYOR

        ➔Dış ticaret verilerinin ortaya koyduğu bir başka gerçek ise ihracatta asıl büyük kaybın en büyük pazarımız olan Avrupa’dan kaynaklanmadığıdır.

        ➔Çünkü Avrupa ekonomilerinin durgunluğa ve Almanya’nın resesyona girmesi rağmen Türkiye bu bölgeye ihracatını genel artışın üzerinde artırdı.

        ➔Coğrafi ülke gruplarına göre yılın iki ayında AB ülkelerine ihracat yüzde 3.9, diğer Avrupa ülkelerine yüzde 4.4 arttı.

        ➔Buna paralel ihracatta Avrupa’nın payı yüzde 56.7’den bu yılın iki ayında yüzde 57.3’e çıktı. Yani Avrupa’nın ihracattaki payı artarak devam ediyor. Avrupa’ya ihracat 2024’te 4.7 milyar dolar ve yüzde 3.2 artmıştı.

        AVRUPA DIŞINA İHRACAT AZALIYOR

        ➔O halde sorun Avrupa dışı bölgelerde yaşanıyor. Evet toplam ihracatın 2.4 arttığı geçen yıl Avrupa’ya ihracatı yüzde 3.2 olurken Avrupa dışına yüzde 1.3 artışta kaldı.

        ➔Bu yılın iki aylık döneminde de aynı eğilim biraz daha belirginleşerek sürdü. Avrupa’ya ihracat 927 milyon dolar ve yüzde 4 artarken, Avrupa dışına 80 milyon dolar azaldı ve yüzde 0.4 düştü. İki aylık toplam ihracat ise Avrupa’nın katkısıyla yüzde 2.1 yükseldi.

        Coğrafi ülke gruplarına göre ihracatta ABD dışında Amerika kıtası, Kuzeyi dışındaki Afrika, Ortadoğu dışındaki Asya’da azalma var. Bu bölgelerin toplam ihracattaki payları düşüyor.

        YOL AYRIMINA MI GELDİK?

        ➔Bu durumda sorun ihracat pazarlarındaki durgunluk mu, döviz kuru mu yoksa üretim deseni ile verimlilik mi diye sorgulamak gerekiyor.

        Ya da bizim dışımızdaki bir etken olarak Güneydoğu Asya’nın yıkıcı rekabeti ve hepsi birden de sorun yaratıyor olabilir.

        ➔Sanki bu sefer işimiz daha zor görünüyor ve bir yol ayrımına geldik gibi.

        ➔Erken bir tercih yapmazsak bu kez ihracat tıkanıklığı daha uzun sürecek ya da kalıcı hale gelecek gibi görünüyor.