Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Esin Övet Bu dünya iyi insanlar için artık çok zor
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Eğer;

        -İyi niyetli ve hassas bir kişiliğiniz var ise...

        -Kalbiniz temiz ve kötü düşünmüyor...

        -İyi niyetiniz ile hareket ediyor...

        -Başınıza gelen saçma bir mevzuyu açıklama ihtiyacı hissediyor...

        -Size atılan iftira karşısında sessiz kalmayıp, doğrusunu açıklamak için çırpınıyor...

        -Size kötülük yapana karşılık vermeyip geri çekilmeyi tercih ediyor...

        -Siz de başkasına kötülük yapmıyorsanız vah ki ne vah...

        Bu dünya sizin için çok zor. Hele ki, kötülüğün prim yaptığı bu "Çağ"da huzurlu, mutlu olmanıza imkan yok.

        Bakın en son İlker Aksum'un başına gelene.

        İlker Aksum, dizi çekimleri olduğu için Şinasi Yurtsever'in cenazesine katılamadı. O duygusal, hassas ve duygu düşünce yapısı ile kendince samimiyetle "Arkadaşlar, 53 yaşındayım 35 yıldır bu mesleğin içerisindeyim. İlk defa serzenişte bulunuyorum mesleğime. Hayattaki en yakın dostlarımdan biri Şinasi Yurtsever'in bugün cenazesi kalkıyor ve ben onun yanında olamıyorum. Çünkü eğer bugün çekimimi yapmazsam yayın olamayacak. 150 kişi parasını alamayacak. Ne diyeyim? Şinasiciğim, kardeşim, canım, dostum beni affet" diye dert yanıyor. Ve sonrasında olanlar oluyor!!!

        Kötülük devreye giriyor ve "Paranın kölesi olmuşsunuz" sözleri ile başlayan bir dizi acımasızca eleştiri yapılıyor.

        Şimdiye kadar kötü bir duygusunu hiç yansıtmayan, kötülük yaptığını duymadığımız, işitmediğimiz, kimse ile polemik, kavga, gürültü işine girmeyen İlker Aksum bu eleştiriler karşısında hala kendini açıklama çalışıyor ve "150 kişi para alamayacak. Aileleriyle beraber 500'ü buluyor. Biz bölüm başına kazanıyoruz. Bu olmayacaktı. Diyorlar ki 'Sen karşılasaydın' karşılasam bile bunun bizim elimizde olmayan tarafları var. Ben Şinasi'mi yaşatacağım, üzüntümü telafi edeceğim... Şinasi'me ben kendimi affettireceğim. Lütfen ‘Paranın kölesi olmuşsunuz’ demeyin. Yazıklar olsun! Ne zaman gördünüz benden böyle bir şey? Kaç yıldır bu işin içindeyim, ne zaman paranın kölesi oldum. Ne zaman ben para için yalakalık yaptım. Hayır, kabul etmiyorum bunu, hiç kimseye laf etmenizi kabul etmiyorum" diye isyan ediyor.

        O kadar iyi anlıyorum ki, kendisini, duygusunu, hissiyatını. O samimiyetle yaptığını hissettiğim duygusunda çırpınıyor.

        Ama yok, maalesef bu dünya hassas insanlar için gerçekten cehennem. Anlaşılır bir yer olmaktan çıktı.

        Klavye kahramanları ya da ünlü görüp selfie yapmak için cenaze cenaze dolaşan tipler çirkin, kirli sözlerini hemen devreye soktu.

        Allah aşkına siz kimsiniz? Ve neden bu kadar ruhlarınız kirli. Bakın İlker Aksum'u hiç tanımam, şimdiye kadar bu meslekte olmamıza rağmen hiç tanışmadık, karşılaşmadık. Ama kötü niyetli olmadığı gayet net ve açık. Ben bunu hissedebiliyorum.

        Fakat insanımız bunu bile kestiremeyecek, hissedemeyecek, göremeyecek kadar kör zihniyeti ile her insanı yaftalamaya çalışıyor. Hadi onu da geçtim;

        -İnsanların acı yaşama şekli farklıdır, karışamazsın.

        -Kimsenin yası ve üzüntüsü, cenazeye katılıp katılmadığı ile orantılı değil. Karışamazsın!!!

        Bu kadar, bitti!!!

        Bu kirli zihniyet yüzünden insanlar kendi duygularını bile saklar oldu. Çünkü kirli zihniyet ile yarışmak için, az biraz kirlenmiş olmanız şart. Yoksa sessizliğe gömülmek zorunda bırakılıyorsunuz.

        Biraz da çirkef değilseniz geçmiş olsun.

        ***

        Kimin ne acılar yaşayıp, ne bedeller ödediğini bilemezsiniz

        Buyurun işte. Önceki gün Tanyeli'yi kaybettik. Kimilerinin "Dansöz değil mi?" diye küçümsediği Tanyeli var ya geldiği şu noktaya çok büyük acılar çekerek gelmiş ruhu güzel, gönlü temiz harika bir insandı.

        Henüz iki yaşındayken ailesi dağılmış, zorlu bir çocukluk sürece geçirmiş, Çocuk Esirgeme Kurumu'nda kalmak zorunda kalmış, hayat mücadelesi vermiş bir kadındı. Çocuk yaşlarda bakımsızlıktan verem olmuş, soğuk odalarda, aç büyümüş harika bir kadındı.

        Hayatı boyunca hiç pes etmemiş, gülen yüzünü hiç soldurmamış iyi bir arkadaş ve dosttu. Herkesin yardımına koşar, kimseye dert yanmaz, bazıları gibi sürekli ağlayıp duyar kasmazdı.

        Özel bir kadındı.

        Son yıllarda çekti ama pes etmedi, önceki güne kadar. En son da, "Yoruldum" diyerek gitti. Huzur içinde uyusun ama iyi insanlar hayatımızdan teker teker yok olup gidiyor.

        Lütfen az biraz içinizde insaf ve iyilik varsa onu koruyun. Keza, yeteri kadar kötü var.