Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Esin Övet Bir Sapanca kaçamağı, bir Fenerbahçeli dertleşmesi

        Malumunuz, İstanbul gibi bir şehirde yaşarken bazen nefes almak bile lüks haline geliyor. Haliyle biz İstanbullular da fırsat buldukça yeşile, doğaya, suya, kuş sesine kaçıyoruz. İşte o kaçış noktalarının başında da İstanbul'a yakın olduğu için ilk akla Sapanca geliyor.Doğası başka, havası bir başka, tesisleri desen son dönemde neredeyse butik otel kalitesinde.Ama ne yazık ki bu güzelim yer, son yıllarda dolandırıcılık vakalarıyla anılmaya başladı.

        Biz de kısa bir süre önce arkadaşlarla iki günlük kaçamak yapalım dedik Sapanca’ya gittik. Ancak duyan dostlar, sık sık “Dolandırılmadın mı? Hayret!” gibi tepkiler verdi. Ne acı…

        Oysa ki yollar harika, doğa anlatılmaz güzellikte. İstanbul’a bu kadar yakın, bu kadar güzel başka bir yer zor bulunur.

        Ama maalesef ki, bazı insanlar kötülükte sınır tanımadığı için, masum Sapanca’nın da adı kötüye çıkmış oldu.

        Sapanca’ya gitmişken, hem bu dolandırıcılık meselesini konuşmak hem de gündemdeki Fenerbahçe şampiyonluk yarışını Fenerbahçe’nin efsane 17 numarası, şu anda Çorum FK’nın teknik direktörlüğünü yapan ve Sapanca’da işletmesi bulunan sevgili arkadaşım Tuncay Şanlı’ya sormadan olmazdı.

        Konu konuyu açtı, ortaya şöyle güzel bir röportaj çıktı:

        - Tuncaycığım, Sapanca’nın şu meşhur dolandırıcılık meselesini iki işletme sahibi olarak seninle konuşmak istiyorum. Ama önce bir Fenerbahçeli olarak merakımı gider: Sence ne olacak bizim halimiz?

        Sapanca ile ilgili söylediklerin çok kıymetli. Evet, zaman zaman dolandırıcılıkla ilgili sorunlar yaşanıyor, bu konuda tavsiyelerim olacak elbette. Ama senin önceliğin Fenerbahçe, çünkü sen de gerçek bir Fenerbahçelisin. “Ne olacak bizim halimiz?” sorusunu ben de çok sık duyuyorum çünkü insanlar gerçekten üzgün. Uzun zamandır şampiyonluk gelmiyor. Umarım bu sene o sene olur.

        - Sence Fenerbahçe’nin şampiyon olma olasılığı yüzde kaç?

        Yüzde vermek şu an zor. Galatasaray’ın bazı avantajları var ama önümüzde sekiz haftalık zorlu bir periyot var. Her iki takım da küme düşme hattında mücadele eden takımlarla oynayacak. O yüzden puan kayıpları yaşanabilir. Lig sonuna kadar bu rekabet hem zor hem de heyecanlı geçecek. Umarım gülen taraf biz oluruz.

        - Fenerbahçe’de oynadığın dönemle bugünü kıyasladığında, sahada neleri farklı görüyorsun? O kadro bugünkü şartlarda oynasaydı, sonuç ne olurdu?

        Bizim dönemimiz çok farklıydı. Takımda daha fazla Türk oyuncu vardı ve aidiyet duygusu yüksekti. O zamanlar saha içindeki birliktelik, mücadele çok daha başkaydı. Bugün bizim kadro olsaydı sonuç ne olurdu, bilemem. Ama bugünkü oyuncu grubunun her maça final gibi çıkması ve inancını kaybetmemesi gerekiyor.

        Burun sıkma değil, futbol konuşulmalıydı

        - Galatasaray maçında yaşanan ‘burun sıkma’ olayına dair ne düşünüyorsun? Sence Mourinho haklı mıydı?

        Kim haklı kim haksız bilemem, çünkü olayın öncesinde bir diyalog geçmiş. Ama böylesine büyük bir rekabetin yaşandığı derbide keşke sadece futbol konuşabilseydik. Bu tarz olaylar ülke futboluna zarar veriyor, bence asıl üzücü olan bu.

        Futbolculuk kolaydı, hocalık en zoru

        - Hâlâ teknik direktörsün ve aynı zamanda işletme işin de devam ediyor. Hangisi daha zor? Futbolculuk yıllarını özlüyor musun?

        Evet, şu an Çorum FK’da teknik direktörüm. İşletme tarafını da telefondan yürütüyorum. Hangisi daha zor dersen, futbolculuk en kolayıydı. İş hayatı zor ama teknik direktörlük hepsinden zor. Çünkü sadece kendinizden değil, tüm oyunculardan ve camiadan sorumlusun. Elbette özlüyorum. Antrenmanlarda bazen oyuncularla oyuna katılıyorum ama fizik olarak tabii ki yetişemem. Yine de sahada olmak keyifli. O yüzden bu işi severek yapıyorum.

        - Bu sezon en beğendiğin futbolcu kim?

        İsim vermek istemem. Ama genel olarak daha fazla genç oyuncuya yatırım yapılması gerektiğini düşünüyorum. Ülke olarak en büyük eksikliğimiz bu.

        Sapanca güzel, insanlar dikkatli olsun yeter

        - Gelelim Sapanca’daki dolandırıcılık olaylarına. Bu konuda ne düşünüyorsun?

        Özellikle pandemi döneminde Sapanca’ya talep patladı. Bu da dolandırıcılık vakalarını artırdı. Bizim tesislerimizde çok sorun yaşanmıyor ama misafirlerimizden bu konuda sıkça sorular alıyoruz.Tavsiyem şu: Büyük ve güvenilir acentalardan rezervasyon yaptırmak çok önemli. Ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ilgili sayfasından tesisin gerçekten kayıtlı olup olmadığını kontrol etsinler. Bu konuda yeni kurulan SAVİBU'ya (Sapanca Villa ve Bungalov İşletmecileri Derneği) da ulaşsınlar. Çok ciddi çalışmalar yürütülüyor. Bunun dışında görüntülü arama ile yerin doğruluğunu teyit etmek de mümkün. Ve en önemlisi, ödeme yapılacak hesabın işletme ruhsatındaki isimle aynı olmasına dikkat edilmeli. Çünkü ödeme yapıldıktan sonra birçok kişi muhatap bulamıyor, ya da gittiğinde yer bambaşka çıkıyor.

        - Sosyal medyada şahane bir bungalov fotoğrafı görüp rezervasyon yapacaklara son olarak ne önerirsin?

        İstanbul’a bu kadar yakın, doğası bu kadar güzel bir yer kolay bulunmaz. Sen de gelip gördün. Bu yazı, umarım farkındalık yaratır ve insanlar daha dikkatli olur. Çünkü bu konunun son bulması Sapanca için çok önemli.