DEPREMİN ikinci yıldönümünde TÜİK’in dün açıkladığı Nüfus Kayıt Sonuçları, büyük felaketin Anadolu kentlerini nasıl etkilediğini de sergiliyor…
Örneğin vilayetler arasında nüfus artışı binde 10 ile en çok artan Ankara’da yaşam süren biri olarak deprem sonrası kentteki değişimi yakından hissediyorum.
TÜİK verileri, bu durumun başta Orta, Doğu ve Kuzey Doğudakiler olmak üzere Anadolu illerinde çok daha yüksek olduğunu gösteriyor.
TUNCELİ’YE AKIN…
En iyi örneği de Tunceli…
Depremin ardından Tunceli’nin nüfusu binde 57, yani %5.7 oranında artmış…
Belki çok bulunmayabilir, ama ağırlıklı olarak göç veren, sadece yerel seçim dönemlerinde yükselişe tanıklık eden Tunceli, geçen yıl binde 30.8 oranında göç verdi.
Kentteki nüfus hareketinin toplamı binde 87.8; yani %8 gibi bir değişime denk geliyor…
Toplam nüfusu 86 bin olan bir kent için Türkiye’ye 2012- 2014 sonrası göç eden Suriyelilerin yarattığı etkiden daha büyük.
Çünkü Suriyelilerin toplam nüfus içindeki etkileri %4 civarında oldu; buradaki değişim ise %8.7 ile iki katına denk düşüyor.
Benzer durum Siirt’te de söz konusu…
Depremin hemen ardından kentin nüfusu binde 47.5 oranında artmış; geçen yıl ise binde 32.1 oranında düşmüş; değişim binde 79.6 oranında olmuş…
Ancak sonuçta nüfus %1.54 gibi bir oranda artış göstermiş ki, bu ülkenin ortalama yıllık artış hızı olan altında bir artışın olduğuna işaret ediyor.
Kent iki yıl içinde tam anlamıyla dolup boşalmış…
KİLİS ALARM VERİYOR
Kilis’te ise durum endişe verici…
Çünkü deprem sonrası nüfusu binde 47.9 oranında artış gösterirken, diğer illerdeki gibi tersine bir göç olmamış, üzerine binde 10 nüfus daha eklenmiş.
Zaten Suriyeliler nedeniyle gittikçe kalabalıklaşan kent nüfusu bir yıl içinde tortunun üzerine yeni bir katman binmiş, %5.79 oranında artmış…
Ülke nüfusunun iki katı artışla karşılaşılmış.
Orta Anadolu’nun nüfus açısından küçük illerinden biri olan Çankırı da bu değişimden nasibini alan illerden…
Çankırı’nın nüfusu depremin olduğu 2023 yılında, binde 48.5; yüzde olarak da 4.5 oranında artış göstermiş…
Nüfus artış hızı binde bir civarında olan kentte, aradan iki yıl geçtikten sonra nüfus binde 27.2 oranında düşmüş.
Bir anda dolup, ardından boşalma yaşanmış…
Edirne, Bolu, Mersin, Kırklareli, Kocaeli, Mardin, Muğla Sakarya, Tokat, Trabzon, Batman, Yalova’da da benzer sonuçlar var; ama Kilis’e hiç birinin yetişme olanağı yok…
VAKUM ETKİSİ
Bir de göçün vakumun etkisinde kalmış iller var…
Bunun başında da Ağrı geliyor.
Yıllık nüfus artışı ülke genelindeki artışın gerisinde kalan Ağrı’da geçmiş yıllardaki yükseliş genelde binde bir civarında olmuş…
Ancak son üç yıldır Ağrı nüfusu ciddi oranda eksilmeyle karşılaşmış; depremin olduğu yıl binde 1.2 oranında artış görülürken, geçen yıl binde 22.6 oranında azalmış…
Ağrı’nın 20 yıl önceki nüfusu 526 bin civarındayken, geçen yıl 27 bin kişi azalarak 499 bin civarına düşmüş…
Vakum etkisinin yaşandığı illerden biri de Artvin olmuş; kentin nüfusu deprem döneminde binde 17.3 oranında artarken, geçen yıl binde 18’e gerilemiş; binde 19 oranında bir düşüşle karşılaşmış.
Nüfus artış hızı tersine hareket etmiş…
Artvin Belediye Başkanı Bilgehan Erdem’i arayıp, bir yıl içinde bu denli düşüşün nedenini sordum, şu ilginç yanıtı aldım:
“Kentimize son yıllarda yeni barajlar yapıldı. Yusufeli de bunların içinde en büyüklerinden biriydi. Barajlar inşaatları uzun yıllar devam ettiği için çalışanlar aileleri ile geliyor. İnşaat bitince de ayrılıyor. O da büyük boşalma yaşanmasına neden oluyor. Ancak bizde kent nüfusu da azalıyor ve yaşlanıyor.”
Bazı illerin durumları Artvin gibi özel nedenlere dayanabilir.
Ancak Doğu, Güneydoğu ve Orta Anadolu kentlerine bakıldığında, ciddi oranda nüfus boşalmasıyla karşılaşıldığı da ortada…
SADECE CEPLERİ DEĞİL…
Ancak genelde Türkiye’nin nüfusunun alarm zilleri çalmaya başladığı da son verilerle karşımızda duruyor.
Ülke nüfusu 2020’den bu yana ciddi düşmeyle karşılaşmış; her yıl bir milyon kadar kişinin eklendiği nüfustaki artış bu yıl neredeyse üçte birine düşmüş, 459 bin 365 kişi artmış.
Bu Covid-19 dönemindeki ölümlerin ne denli yüksek olduğunu da gösteriyor.
Çünkü takip eden yıl artış hızı yine eskiye dönüp, 1 milyon 65 bin 911’e çıkmış…
Ancak hemen ardından 2020’de artış hızı yarı yarıya azalmış, 599 bin 280’e gerilemiş.
Deprem döneminde ise onda bir oranına kadar inmiş, artış 92 bin 824 kişi olmuş; periyodik artışta bir milyonluk düşüş yaşanmış…
Bunlar anlaşılabilir gelişmeler.
Ancak geçmişte olduğu gibi geriye dönüş olmamış, periyodik artış geçen yıl da gerçekleşmemiş, pandemi döneminden dahi kötü bir sonuç doğurmuş, artış 292 bin 567 kişide kalmış…
Bu rakam deprem dönemi çıktığında, tabloda da görüleceği gibi son 20 yılın en düşük artışı.
Yaşlanan bir ülke için de en kötü veri…
Deprem ve doğal afetten kayıp olmadığına göre neden de açık; ekonomik kriz…
Sadece cepleri değil, nüfusu da boşaltıyor…