CHP yönetimiyle birlikte, siyaset ve piyasa da yarın Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden Büyük Kurultay ile ilgili ne kararın çıkacağına odaklandı.
Mahkeme’nin nasıl bir karar alacağını kestirmek zor…
Zaten İstanbul İl Kongresi kapsamında devam eden davalar ve buna karşı YSK’dan gelen kararlar kapsamında konuya vakıf olmayanlar açısından tam bir karmaşa hakim…
Belki de bundan olsa gerek, davalar karıştırılıyor…
Daha ilerisi Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava konusu olmayan veya davacıların talepleri arasında yer almayan konularda bilgiye dayalı olmayan fikirler dile getiriyor.
Daha ilerisi İstanbul İl Kongresi ile ilgili olarak hafta içinde Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin verdiği kararı da sanki Büyük Kurultaya bakan mahkeme vermiş gibi davranılıyor.
Şurası bilinmeli ki bunların hepsi farklı davalar ve farklı mahkemelerde görülüyor.
Üzerinde yoğunlaşma olan ise 15 Eylül’de Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen dava…
Bunun dışında bir de aynı kapsamda görev ve yetki kapsamında mahkeme heyetinin itirazı ile Anayasa Mahkemesi’ne kadar giden ve sonuçta yetkili olduğuna karar verilen Ankara 26’ıncı Asliye Ceza Mahkemesi’nde yürüyen başka bir dava var.
İki mahkemenin birbirini bağlayan, o nedenle ötekini bekleyen kararı söz konusu.
CHP’nin 4-5 Kasım 2023 tarihindeki Büyük Kurultayında delegenin iradesinin para verilerek sakatlandığı iddiası Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki davada hakim, ceza davasının sonucunu beklemenin daha uygun olacağı kararı aldı.
Ceza davasına bakan diğer mahkeme, 26. Asliye Ceza da görevsizlik kararı ile davaya bakmak istemedi; itirazı son olarak Anayasa Mahkemesi tarafından değerlendirildi ve yetkili olduğuna hükmedildi…
Dolayısıyla hem yetki ve görev, hem de hukuk açısından süreçler tamamlandı ve karar aşamasına gelindi…
Günlerdir “Mutlak Butlan…” cümlesiyle başlayan tartışmalara konu olan davaya bakacak olan 42.’inci Asliye Hukuk Mahkemesi’nin önünde dört yol var…
Talep doğrultusunda “Mutlak Butlan” kararı, ikincisi ise İstanbul’daki Asliye Hukuk Mahkemesi gibi tedbir koyup, 4 Ekim’deki Ankara Asliye Ceza Mahkemesi’nin kararını beklemesi…
Bir diğeri, davayı olağanüstü kurultay sürecinin de başlamış olması, arada bir olağanüstü kurultay yapılmış bulunmasını da dikkate alarak reddetmesi…
Veya geçmişteki kararı doğrultusunda herhangi bir tedbire de gerek duymadan Ankara Asliye Ceza Mahkemesi kararını bekleyeceğini belirtip, süreç içinde davanın kadük olmasını sağlaması…
Bu kapsamda bakıldığında CHP’nin önünde 6 yol var…