Muharrem İnce, 42 yıl boyunca CHP'de birçok görevde bulundu. 1999 yılında CHP Yalova İl Başkanlığı, 2002-2018 yılları arasında Yalova Milletvekilliği, iki dönem CHP Grup Başkanvekilliği ve 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP’nin adayı olarak siyasi kariyerinde önemli roller aldı. 2018 seçimlerinin ardından parti yönetimiyle yaşadığı anlaşmazlıklar, İnce’nin CHP’den uzaklaşmasına neden oldu. 4 Eylül 2020’te Sivas’ta, "Bin Günde Memleket Hareketi"ni başlattı ve 8 Şubat 2021'de CHP’den resmi olarak istifa etti. İstifasını açıklarken, “Atatürk’ün emanetini işgalden kurtarmak için terk ediyorum” diyerek CHP yönetimini sert bir dille eleştirdi. İnce, 17 Mayıs 2021’de Memleket Partisi’ni kurarak kendi siyasi yolunu çizdi. İnce, 4 yıl 4 ay sonra CHP'ye dönmüş oldu.
CHP lideri Özgür Özel'den asgari ücret önerisi: 30 bin 205 TL
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında kürsüye çıktı. Özel, açıklamalarından önce CHP'den 4 yıl 4 ay önce istifa eden ve tekrar 'baba ocağı'na dönen Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce'ye "Hoş geldin" dedi. Özel, sendika ve STK'larla yaptıkları görüşmelerin ardından asgari ücretin 30 bin 205 TL'ye çıkartılması gerektiğini söyledi

TBMM'de, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısı öncesi, 8 Şubat 2021'de CHP'den istifa eden ve 17 Mayıs 2021'de Memleket Partisi'ni kuran Muharrem İnce'ye, CHP'ye katılımı nedeniyle "Hoş geldin" dedi.
"ONUN ROZETİ ALNINDA TAKILI ZATEN"
Özel şunları söyledi: "Kendisini davet ettik, arkadaşlarıyla bir araya geldi. Böyle bir günde hiçbir ayrıma düşmeden, kendisi partiyi en yaşlı Memleket Partili'ye emanet etti ve aramıza geldi. Kendisine hoş geldiniz diyorum. Normalde benim İnce'ye rozet takmam gerekir ama onun rozeti alnında takılı zaten."
"BURAYA BİR HESAPLA GELMEDİM"
Bu cümlelerin ardından kürsüye gelen İnce, konuşmasına Şair Hasan Hüseyin Korkmazgil'in, 'Acıyı bal eyledik' şiiriyle başladı. İnce, "Ben bugün buraya bir kibirle gelmedim, düşmanlıkla da gelmedim. Ben bugün buraya kişisel bir hesapla da gelmedim. Ben bugün buraya, Genel Başkanımız Özgür Özel'in samimi içten bir davetiyle geldim. Ayrılıklar bazen kırgınlıktan olur, bazen de umudu başka yollarda aramakla olur. Benim bugün buraya gelişim bir geri dönüş değildir. Benim bugün buraya gelişim bir kucaklaşmadır; bir sarılmadır bir hasret gidermedir. Bir çift mavi gözün ışığından Atatürk'ten hiç vazgeçmedik. Bugün bükülmeyecek olan bileğiniz olmak için buradayım. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz" dedi.
Özel, "Hiçbir zaman gönlünden düşürmediği CHP'ye, aramıza katılan Sayın Muharrem İnce'ye tekrar hoş geldiniz" diyorum diyerek grup toplantısına başladı:
"FACİANIN ÜZERİNDEN 5 AY GEÇTİ"
"Kartalkaya faciasını 10 günde detaylarıyla açıklayacaklarını söylediler ama üzerinden 5 ay geçti. Bilirkişi raporunda bakanlığın sorumlu olduğu yazdığı için savcılık bunu kabul etmedi. Bakanlığı çıkarın, Bolu Belediyesi'ni bilirkişi raporuna dahil edin dediler. Sonra bu bilirkişi raporunu korsan deyip yeni bilirkişi heyeti atadılar. Bolu Belediyesi İtfaiyesi'ni işin içine katarak bir soruşturma başladı. 7 Temmuz'da ilk duruşmada orada olacağız. Birinci derecede Turizm Bakanı, kendi bünyesindeki memurların yargılanması için izin istendi ama izin vermedi.
Turizm Bakanı yatıyla gidip Yunan adalarını geziyor. Rakiplerini görmek için gittiğini söylüyor. Oraya gittiysen bir şeyler öğren orman yangınından sonra ya da tren kazasının ardından orada bakanların nasıl istifa ettiğini öğren. Olayın üzerinden 150 gün geçmiş pişkin pişkin gözümüzün içine bakıyorsun.
"KİŞİ BAŞI KARTLARA 54 BİN TL BORÇLUYUZ"
Erdoğan, 'Biz geldiğimizde öğrenci kredisi 45 liracıktı, şimdi 3000 TL' demişti. 255 simit alıyordu o zaman o öğrenim kredisi, şimdi onun verdiği krediyle 200 simit ancak alabiliyor. 4.7 milyon gencimiz ev genci olarak evde oturuyor. 39 milyon vatandaşın kredi kartı borcu 2.1 Trilyon Lirayı buldu. Yani kişi başına 54 bin TL borçluyuz. 19 Mart darbesinin ardından yaktıkları 60 milyar dolar ile herkesin bu 54 bin TL'lik borcu ödenir, herkesin eline de 7 bin TL para kalırdı.
İnsanlar küçük boy bebek bezini veresiye veresiye yazdıra yazdıra borcu 18 bin TL'ye ulaşmış. 14 bin 500 Lirayla kirayı mı ödeyim veresiye defterini kapatayım diyor emeklimiz. Bu memleketi bu hale getirenlere inat mahkemede de pazarda da mutfakta da adaleti biz getireceğiz. Gençlerinin yurt dışında değil, Türkiye'de hayal kurduğu bir geleceği hep birlikte inşa edeceğiz.
"ASGARİ ÜCRET 8, EV FİYATI 21 KAT ARTTI"
Türkiye'de normal bir ücretlinin ev sahibi, araba sahibi olma ihtimali kalmadı. 2+1 daire 178 bin TL'ydi 2018 yılında, şu an ise 3.7 milyon TL. Asgari ücretlinin maaşı 8 kat, ama evin fiyatı 21 kat artmış. Bu sorunları aşmak isteyenlerin bir tek adresi var, o da Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün partisi, Cumhuriyet Halk Partisi.
"30 BİN 205 TL NEFES ALDIRIR"
Seçimlerde Erdoğan, enflasyon eğer çift haneli rakamlardaysa yılda 4 kez asgari ücrete güncelleme yapılması gerektiğini söyledi. O günden sonra da bu dediğini hiç yapmadı. Biz 30'un altında yokuz dedik o, asgari ücreti 22 bin TL'de bıraktı. Çıktık yola hem TİSK'i hem DİSK'i hem HAK-İŞ'i hem de TÜRK-İŞ'i ziyaret edip konuştuk. Asgari ücretlinin nefes alması için hiç değilse, 30 bin 205 TL olmalıdır. Bu rakam asgari ücretliye büyümeden kaynaklanan payı vermektir. Asgari ücret 30 bin 205 TL olunca devlet 51 milyar TL prim ödemesi yapacak. Asgari ücretlileri bu mücadeleye destek vermeye davet ediyoruz. TÜRK-İŞ, 17 Temmuz'a kadar eylemlilik takvimi açıkladı ve 1 günlük de uyarı grevi yapacağını açıkladı. Tüm emekçilerin destek vermesi gerektiğini belirtiyoruz.
GAZETECİ ALTAYLI'YA DAYANIŞMA MESAJI
Gazeteci Fatih Altaylı, geçmişte tahttan indirilmelerden hatırlatma yapıp anketleri değerlendirirken, Cumhurbaşkanına suikastı ima etti dediler. Cezaevine gönderdiler. 'Bu da geçer ya hu' diyen Fatih Altaylı'ya dayanışma duygularımızı iletiyoruz. Kendisini ezilen, ötekileştirilen değil konuştuğu zaman insanlar başına bir şey bilmeyeceğini bildiği zaman iç cephe güçlenir. Siz hapishane avlularına belediye meclis üyelerini, belediye başkanlarını, Cumhurbaşkanı adayımızı cezaevine koyarsanız iç cephenizi güçlendiremezsiniz. İç cephenin güçlü olması gerektiğini söyleyenlere demokrasi diyorum.
"İRAN'I VURURKEN TRUMP'A AĞZINIZI AÇMADINIZ"
Güneyimizde büyük bir soykırım gerçekleştiren İsrail ve onu şımartan Trump... Güya tek adam rejimlerine karşı demokrasiyi götürecekmiş. Uluslar arası hukuku hiçe sayan bir Trump var. Ömer Çelik diyor ki, kriz dönemlerinde Türkiye'yi Erdoğan yönetsin diyor. Bizim sessiz olduğumuzu söylüyor. Allah'tan korkun kuldan utanın. Bütün muhalefet bağırdı İsrail ile en çok ticareti yaptığınız için ama bu ticaret Filistin ile yapılıyor dediniz. Oraya giden aktivistlere sahip çıkmadınız. Ağzınızı B-2 bombardıman uçakları İran'ı vururken Trump'a ağzınızı açamadınız.
"KASIM AYINDA ERKEN SEÇİME VAR MISINIZ"
İsrail piyon, şımartılmış oraya buraya saldıran bir ülke, arkasındaki ülke ABD ve Trump. Onu kınamayan sizsiniz. İran'a elbette demokrasi gelmelidir ama bu İran halkının kararıyla olmalıdır. ABD'nin isteğiyle demokrasi gelmez ve bu söylemleri de kabul etmiyoruz. 8 parti Üsküdar'da miting yapıyor, ağzınızı açıp bir laf söylemiyorsunuz. Ömer Çelik çıkmış diyor ki, ankette, Türkiye'de bir kriz çıkarsa millet başında Erdoğan'ı görmek istiyormuş. Bu millet kimin yönetmesini istiyor diye merak ediyorsanız kasım ayında koyarsınız sandığı görürsünüz milletin kararını var mısınız? Biz hodri meydan diyoruz, Erdoğan'ın katılabileceği bir seçime kasım ayında yapılabilecek bir seçime biz varız siz var mısınız? Erdoğan'a sesleniyorum, adayımı bırak, sandığımı getir, Ekrem İmamoğlu'nu Cumhurbaşkanı yapmak istiyorum.
"EKREM İMAMOĞLU'NUN TEK SUÇU..."
19 Mart'ın üzerinden 94 gün geçti. Anneyle, babayla, evlatla uğraşmaya başladılar. Babasının belediyeye terk ettiği arsada kuyuların diplerine kadar arama yaptılar. Bulamadılar ama kişi kendinden bilir işi o yüzden oraları kazıyor. Hatırlıyor sıfırlanan paraları, ayakkabı kutularını biliyor. Niye olmadık yerleri kazıyor sanıyor ki kazırsa altından kendisi gibi bir insan çıkar. Ama kazıdıkça altından insan çıkıyor. Erdoğan, 1 ay sonra birbirinin yüzüne bakamayacaklar diyordu. Türkiye'nin gözünün içine CHP genel başkanı olarak söylüyorum: Ekrem İmamoğlu masumdur, tek suçu Cumhurbaşkanı adayı olmasıdır.
"HESAP HAREKETİ YEMEK PARASI İŞLEMİ"
Çağla Demir, İBB'de çalışan bir kardeşimiz şimdi hapiste. Jandarma aramış, Çağla savcılığa gitmiş. Nezarete koymuşlar. İkinci gün telefonda ihale hareketleri tespit edilmiş diye haberler çıktığında Çağla daha telefonunu savcılığa teslim etmemiş. Milyon dediler ya sonra kendileri söyledi üç tane sıfırı fazla söylemişler. Ofisten arkadaşları yemek için sipariş veriyor ve hesap hareketi dedikleri de birbirlerine yemek ve pasta parası olarak attıkları işlemler.
Yeşil alanı 25 milyon liraya satın alıp, 430 milyon TL'ye İBB'ye satıp, bugün için 4.2 milyar TL fazladan para kazanan kişinin dosyasını Süleyman Soylu'ya veriyoruz. Bunu Akın Gürlek de biliyor Erdoğan da biliyor ama bu adam sokakta rahat rahat geziyor."