Sokakta yürürken gördüğünüz bir kişinin ne giydiğine bakarak onun ne kadar "çevrimiçi" olduğunu anlayabileceğinizi biliyor muydunuz? Güzellik görüntüden ibaret değildir. İçsel değerlerimiz ve gerçekte kim olduğumuzla da ilgilidir. Söz konusu görüntümüzse, genellikle medya tarafından önümüze itilen imajların peşinden gideriz. Nasıl görünmeliyiz, nasıl giyinmeliyiz, oraya bakıp karar veririz. Zamanla bu idealler trendlere dönüşür ve toplum güzelliği bu şekilde tanımlamaya başlar. Bu durumdan pek çok kadın etkilenir. Ta ki uyanana kadar... Bugünkü sorumuz şu: Herkesin aynı görünmek istediği bir yere nasıl vardık?
İkinci el Z kuşağı için neden çekici?
Önceki nesillere kıyasla Z kuşağı ikinci el giysi satın almaya daha eğilimli. Az tüketme trendi sosyal medyayı kasıp kavuruyor, özellikle TikTok'ta. Z kuşağının yüzde 66'sı ikinci el alışverişi tercih ediyor. Peki kullanılmış giysiler gençler için neden bu kadar çekici?
Eskiden utanılacak bir şey olarak görülen ikinci el kıyafet giymek günümüzde övünülecek bir şey haline geldi. Z kuşağı aradığı her şeyi ikinci el satan internet sitelerinden, mobil uygulamalardan ya da sayıları giderek artan dükkanlardan (haberin sonuna bir liste bıraktım) bulabiliyor. Peki genç kuşağın ikinci ele yönelmesinin sebepleri neler?
Genç kuşak neden ikinci ele yöneldi?
Çevreyi koruyan, çevresel atığı azaltmak isteyen, yani sürdürülebilir moda talep eden bir Z kuşağı ile karşı karşıyayız. Artan yaşam maliyeti nedeniyle yeni kıyafetlere, takılara, çantalara ulaşamayan bilinçli Z kuşağı için ikinci el lüks moda sadece ekonomik değil, aynı zamanda değer temelli bir tercih haline gelmiş durumda. Gençler, karbon ayak izlerini azaltmak gerektiğini anlamış durumda. Yani sürdürülebilirlik onlar için sadece bir trend değil, kabul görmüş bir sosyal sorumluluk biçimi. Hızlı moda endüstrisi; kötü çalışma koşulları, düşük ücretler ve çevre kirliliği nedeniyle uzun süredir eleştiriliyor. İkinci el yani vintage trendi, yaşananlara Z kuşağının bilinçli bir tepkisi denebilir. Gençlerin tüketim alışkanlıklarını ölçen Pion'un son çıkardığı rapora göre gençlerin %66'sı artık ikinci el alışverişi tercih ediyor. %83'ünün de geçen yıl bilinçli bir şekilde gereksiz harcamalarını azalttığı ortaya çıkmış.
Döngüsel ekonomi nedir?
Moda endüstrisinde döngüsel ekonomi; ekonomik büyümeyi çevresel sürdürülebilirlikle uyumlu hale getirmek demek. Al, giy ve at döngüsüyle tarif edilen geleneksel modelin aksine döngüsel ekonomi atık ve kirliliği en aza indirmeye, tüketim çılgınlığını frenlemeye, ürün ve malzemelerin tekrar tekrar elden ele dolaşmasına olanak sağlıyor.
Üretim için çok fazla enerji ve su gerektirmesi, çevreye olumsuz etkileriyle bilinen tekstil ve konfeksiyon endüstrisi için sürdürülebilir uygulamaları benimsemek önemli. Çünkü tekstil endüstrisinin her yıl dünya çapında 92 milyon ton atık bıraktığı ve dünya sera gazı emisyonunun yaklaşık %10'una sebep olduğu tahmin ediliyor. Örneğin İtalya'da 2030 yılına kadar tekstil atığının %63 artacağı öngörülüyor. Tüm bunlar acilen daha sürdürülebilir uygulamalara ihtiyaç olduğunu düşündürüyor.
Sizin de gardrobunuzda yıllardır giyilmeyen kıyafetler yok mu?
İhtiyacımızdan fazlasına sahibiz. Bu bir gerçek. Bu yüzden satın aldığımız giysileri yeterince kullanamıyoruz. Yani aldıklarımız eskimiyor. Sınırlı kullanımdan sonra nasıl kurtulacağımızı düşünüyoruz. Döngüsel ekonomi ilkelerine dayanan sürdürülebilir bir yaklaşım bu sektör için çok önemli. Döngüsel moda, giysilerin yeniden kullanımı ve geri dönüşümünü savunan bir düşünce. Tüketicileri geri dönüşüm konusunda bilinçlendirmek, sürdürülemez alışkanlıkları azaltmak önemli. Bu anlamda ikinci el giysiler yeni bir üretim gerektirmedikleri ve döngüsel ekonomi sistemine hemen katılabildikleri için öne çıkıyorlar. Bu da tekstil dünyasının ekolojik ve sosyal zararlarını önemli ölçüde azaltıyor. Ayrıca tüketici daha düşük maliyetlerle istediği kıyafete de kavuşuyor.
Z kuşağındaki vintage takıntısı nedir?
Bu kuşak vintage dedikleri eski giysilere adeta takıntılı. Özel kıyafetler aramak en sevdikleri hobi. Yeni koleksiyonlara odaklanmak yerine özellikle ikinci el parçalar arıyorlar. Ve çoğunu da internette buluyorlar. Adına da dijital hazine avı demişler. Tanımı gereği, vintage bir giysinin en az 20 yıllık olması gerekir. Ancak çevrimiçi ortamda durum böyle değil. Bir giysinin ya da ayakkabının vintage olması için 20 yıl geçmesine gerek yok. Vintage hashtagi, eski ya da yeni fark etmez, genel anlamda ikinci el ürünleri kapsıyor ve genellikle yüksek bir fiyatla ilişkilendiriliyor.
Bireysel tarzlarını bulmakta zorlanıyorlar
Küreselleşme sayesinde Z kuşağı önceki nesillere göre çok daha geniş moda seçeneğine sahip. Bu da kendi bireysel tarzlarını bulmayı zorlaştırıyor. Çünkü tüm trendlerin gerçek zamanlı olarak ortaya çıktığı dijital bir çağda yaşıyoruz. Herkes aynı dizileri ve filmleri izliyor, herkes en popüler mekanları merak ediyor, instagramda gözümüze sokulan benzer şeyleri beğeniyor ve aynı ilhamları alıyoruz.
Bu yüzden, Zara'da ya da Adidas'ta yüzlerce seçenek olsa bile, bir bakıyoruz herkeste aynı seçimler. Z kuşağındaki benzersizlik arzusu, vintage giysileri daha çekici hale getiriyor. Buna ek olarak ürün kalitesinin önemine de değinmeliyiz. Örneğin, yeni kot pantolonlar eski modellere göre daha düşük kalitede. Bu da kullanılmış giysilerin cazibesini artırıyor. Yani daha ucuza daha iyi bir şey satın alıyorsunuz.
Vintage sizi benzersiz ve özgün yapar mı?
Z kuşağının vintage sevdasının başka sebepleri de var: Sosyal medya öncesi dünyaya duyulan nostalji, günümüzün seri üretiminde eksik olan zanaatkarlığa duyulan takdir ve her zamankinden daha hızlı tekrarlanan algoritma odaklı moda döngüsünde öne çıkma arzusu. Z kuşağı, önceki nesillere göre kimliklerini daha görsel bir şekilde oluşturuyor ve vintage parçalardaki benzersizliğin kimse tarafından tekrar edilemeyeceğini düşünüyor. Trendlerin süper hızlı değiştiği ve kendini ifade etmenin görsellikle ilgili olduğu bir ortamda, vintage lüks ürünler Z kuşağına hızlı modanın sunamadığı bir şey sunuyor: Özgünlük ve bireysellik...
Dünyada tüketici alışkanlıkları değişiyor
İkinci el ekonomi, örneğin İtalyan tüketici alışkanlıklarında yerleşik bir trend haline geldi. Veriler, hem benimsenme hem de ekonomik etki açısından sürekli bir büyüme olduğunu gösteriyor. İstatistiklere göre 2014 yılında ikinci el kıyafet alanların bütçe yetersizliğinden bu yolu seçtiği düşünülürken 2023'te tüketicilerin %61'i arasında ikinci el kıyafet satın almanın yaygın hale geldiği görülüyor. İkinci el alışveriş yapan İtalyanların sayısı 2014'te 19 milyonken 2023'te bu sayı 26 milyona yükseldi. İkinci el alışveriş, artan yaşam maliyetlerine uyum sağlamaya çalışan ve ekolojik etkilere son derece duyarlı bir demografik grup olan Z Kuşağı arasında çok popüler.
Ama gene de büyük bir paradoks var!
Z kuşağı; aşırı tüketim, iklim değişikliği ve tekstil işçilerinin zor ve olumsuz şartlarda çalıştığının her zamankinden daha fazla farkında. 27 yaşın altındaki nesil için sürdürülebilirlik sadece çevre dostu olmakla ilgili değil, bununla birlikte gelen havalı imajla da ilgili. İkinci el alışveriş dükkanlarını gezmek, vintage tasarımcıların ürünlerini kovalamak ve metal pipetleri tercih etmek gibi çevreci seçimleri var.
Öte yandan bazı uzmanlar, Z kuşağının en önemli önceliği olarak sürdürülebilirliği öne çıkarmanın ikiyüzlü bir davranış olduğunu düşünüyor. Çünkü Z kuşağı aslında hiper hızlı değişen modanın en büyük tüketicisi. Her şeyin ışık hızında TREND döngüsüne girdiği günümüzde Z kuşağı, ister istemez, giysi atıklarının endişe verici artışından sorumlu bir nesil. Her gün önlerine çıkan yeni bir trendin peşinden gidiyorlar. Bu Z kuşağının moda ile ilişkisini tanımlayan bir paradoks... Hem daha iyisini ve doğrusunu yapmak istiyorlar, hem de bunu zorlaştıran bir sistem içinde hareket ediyorlar.
İstatistiklerle ikinci el
GlobalData raporuna göre, geçen yıl, küresel çapta yapılan incelemeler neticesinde alışveriş yapanların yarısından fazlasının ikinci el bir şey satın aldığı ortaya çıkmış. Bu oran Z kuşağı ve milenyum kuşağının %68'ine, yani 13 ila 43 yaş arasındakilere tekabül ediyor. Alışveriş yapanların %38'i yenisini alamadıkları yüksek kaliteli markaları satın alabilmek için ikinci ele yöneldiklerini söylemiş. Rapora göre, küresel çapta ikinci el satışları geçen yıla göre %18 artarak 197 milyar dolara (156 milyar sterlin) ulaşmış. 2028'de küresel ikinci el pazarının 350 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
Çocuk giyimi şu anda ikinci el sektöründe en hızlı büyüyen alan olsa da, tasarım markaları da bu akıma katılmış durumda. Ürünlerinin online ya da fiziki mağazalardan yeniden satışını destekleyecek işler yapıyorlar. Tüketiciler ise henüz kendi gardroplarındaki ürünlerin değerini yeteri kadar fark edebilmiş değil.
En önemli motivasyon "kaliteyi ucuza almak"
Geniş katılımlı bir ankete göre katılımcıların ikinci el alışveriş yapmasının en yaygın nedeni normalde satın alamadıkları lüks markalara ulaşma isteği, ikinci neden ise uygun fiyatlı olması. Yani fiyat önemli bir motivasyon. Z kuşağına göre ikinci el ürünler satın almak, daha ucuz fiyatlarla daha uzun ömürlü giysilere ulaşmak anlamına da geliyor. Ankete göre, Z kuşağından katılımcılarının %45'i, ikinci el marka bir ürüne perakende bir üründen 50 ila 200 dolar daha fazla para harcamaya razı. Çünkü bunu bir yatırım aracı olarak görüyorlar. Maliyetlerin artması, kumaş ve işçilikteki kalitenin düşmesi hepimizin bildiği ve gördüğü bir durum. Makul fiyata kaliteli ürünleri bulmak için ikinci el mağazalarına bakıyorlar. Z kuşağı ikinci el hediye almayı da seviyor: %30'u eski plaklar, vintage giysiler veya retro ev mobilyaları gibi ikinci el hediyeleri tercih ediyor.
Özetle;
Az tüketim trendi, sosyal medyayı kasıp kavuruyor. Bu trend, kullanıcıları sahip oldukları şeyleri yeniden kullanarak daha az tüketmeye, bilinçli tüketmeye teşvik ediyor. Ancak tam tersini yapmak için tasarlanmış gibi görünen bir dünyada sürdürülebilir alışverişi nasıl yapabilirsiniz?
İkinci el alıp satabileceğiniz mecralar
İnternet ortamında ikinci el bulabileceğiniz yerli yabancı pek çok dükkan arasında Depop, Poshmark, eBay, RealReal, Thredup, Etsy, Dolap, Gardrop, Zebramo, Modacruz, Letgo, Sahibinden sitelerini sayabiliriz. Ayrıca fiziki olarak dükkan gezmek isterseniz Cihangir, Beyoğlu, Çukurcuma, Kadıköy ya da Beşiktaş semtlerinde pek çok dükkan bulabilirsiniz: Madam Mare Vintage, Petra Vintage, Vintage by Nzn, Sentetik Sezar, Original Seconds, Franny Vintage, Pop+Sandy, By Retro, Rococo Vintage, Vintage İstanbul, Pied De Poule, Evvel Zaman İçinde, My Pera 1960, Dolap Devresini bunlardan sadece birkaçı.