Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Para TCMB Başkanı Fatih Karahan: Kararlı duruşumuzu sürdüreceğiz - Para Haberleri

        Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu Toplantısında konuşan TCMB Başkanı Fatih Karahan son dönemde finansal piyasalarda yaşanan gelişmelerin etkisiyle nisan ayında enflasyon beklentilerindeki iyileşmenin duraksadığını belirterek "Beklentiler, dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam etmektedir." açıklamasını yaptı.

        Karahan küresel ticaret politikalarına dair belirsizliklerin son dönemde yükseldiğini belirterek "Son dönemdeki tarife kararlarının önemli bir kısmının ertelenmesine rağmen, küresel ticaret ve ekonomi politikalarına dair belirsizlik yüksek seviyelerini koruyor.

        Bu belirsizlikler, küresel büyüme üzerinde aşağı yönlü riskleri artırırken, enflasyon üzerinde ise ülkeden ülkeye değişen olası etkiler söz konusu." diye konuştu.

        REKLAM

        Karahan küresel belirsizliklerin büyüme beklentilerini olumsuz etkilediğini dile getirerek "Küresel ticarete dair açıklanan korumacı önlemler, büyük ekonomilerin büyüme beklentilerinin bozulmasına neden oldu. ABD başta olmak üzere tüm büyük ekonomilere dair büyüme beklentilerinin

        gerilediğini görüyoruz. Bu durum, ülkemizin dış talebine dair beklentileri de olumsuz etkiledi." açıklamasını yaptı.

        "Yurt içi talep ivme kaybetmekle beraber öngörülenin üzerinde"

        Karahan yurt içi talebin ivme kaybetmekle beraber öngörülenin üzerinde seyrettiğini, kartla yapılan reel harcamaların daha zayıf bir görünüme işaret etiğini, özellikle, hizmet sektörlerinde yapılan harcamaların ılımlı seyrettiğini belirterek "Bu noktada, talep göstergelerini yakından takip ettiğimizi ve talep koşullarındaki gelişmelerin dezenflasyon sürecini olumsuz etkilemesi durumunda, gerekli önlemleri alacağımızı vurgulamak isterim" yorumunu yaptı.

        "Ana eğilim göstergeleri dezenflasyon sürecinin devamına işaret ediyor"

        Enflasyondaki düşüş sürecinin devam ettiğini kaydeden TCMB Başkanı şu değerlendirmeleri yaptı; "Tüketici enflasyonu nisan ayında yüzde 37,9 oranına gerileyerek, 2024 mayıs ayındaki tepe noktasına kıyasla kesintisiz ve önemli bir düşüş gösterdi. Ana eğilim göstergeleri dezenflasyon sürecinin devamına işaret etmektedir."

        REKLAM

        "Bu görünüm para politikasındaki sıkı ve kararlı duruşumuzu korumayı gerekli kılıyor"

        Beklentilerin dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam ettiğini kaydeden Başkan, "Dezenflasyon sürecinde enflasyon beklentileri ve firmaların fiyatlama davranışlarının seyri büyük önem arz ediyor. Alınan politika tedbirleri ve manşet enflasyondaki düşüşü takiben enflasyon beklentileri sektörel farklılık göstermekle birlikte gerileme eğilimine girdi.

        Son dönemde finansal piyasalarda yaşanan gelişmelerin etkisiyle ise nisan ayında enflasyon beklentilerindeki iyileşme duraksadı. Enflasyon beklentileri dezenflasyon patikamızın üzerinde seyretmeye devam ediyor. Bu görünüm para politikasındaki sıkı ve kararlı duruşumuzu korumayı gerekli kılıyor." dedi.

        Karahan dezenflasyon sürecinin devamına yönelik kararlılığı korurken, likidite koşullarını yakından izlemeyi ve likidite yönetimi araçlarını etkili şekilde kullanmayı sürdürecekleri mesajını verdi.

        Karahan yabancı para kredilerdeki büyümenin hedeflerle uyumlu bir patikada seyretttiğini, KKM bakiyesindeki belirgin azalışın devam ettiğini belirtti.

        Sıkı para politikası duruşunun enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar süreceğini belirten Başkan "TCMB olarak dezenflasyon sürecinin devamını sağlayacak; enflasyonu, belirlediğimiz ara hedeflerle uyumlu olacak şekilde düşürmek için kararlılıkla çalışmalarımızı sürdüreceğiz." diye konuştu.

        KARAHAN: PİYASA KOŞULLARI EL VERDİĞİNCE REZERV BİRİKTİRMEMİZ GEREKİYOR

        Komisyon toplantısı, TCMB Başkanı Fatih Karahan, milletvekillerinin sorularını yanıtlamasıyla devam etti. Karahan, Merkez Bankası'nın son günlerde siyasette yaşanan gelişmelere ilişkin attığı adımlarla ilgili "Gelişmeleri, değişimleri değerlendirirken normatiften ziyade yani bizim dışımızda gelişen olaylar için pozitif bir açıklama yapıyoruz, teşhislerimizi de o şekilde koyuyoruz. Dezenflasyon için talep ve beklenti yönetimi yaparak ve dezenflasyon patikamızla uyumlu bir şekilde tesis edecek parasal sıkılığı sağlıyoruz. Bu sıkılığın etkilerini de finansal koşullar üzerinden sağlıklı işleyen bir finansal sistem üzerinden yakından izliyoruz. Bildiğiniz gibi bir kaç yıla yayılan bir süreçten bahsediyoruz. Yani yüzde 75'ten tek haneye inmesi 1 yıl içinde çok mümkün olmuyor. Bir süreye yayıldığı için de yurt içi ve yurt dışı kaynaklı şokların olması, bu süre içerisinde ihtimal dahilinde oluyor. Bu işin doğasında olan bir unsurdur. Merkez Bankası olarak bizim görevimiz, bu gelişmelerin dezenflasyon sürecine etkilerini en aza indirgemektir. Maliyeti olmayan bir türbülans yoktur, böyle durumlarda piyasalara güven vermek, piyasaları sakinleştirmektir. Hamlelerimizi yaparken de elimizdeki tüm para politikası araçlarını en etkin biçimde kullanmaya gayret ediyoruz. Piyasayla uyumlu ve proaktif bir yaklaşım benimsedik ve bu yaklaşımımız sayesinde enflasyon görünümünde ciddi bir bozulma yaşanmadı" ifadelerini kullandı. Karahan son dönemde piyasada yaşanan çalkantılara karşı makro finansal istikrarı bozmadan hareket ettiklerini kaydetti.

        'TÜRK LİRASININ DEĞERLENMESİ DEZENFLASYON POLİTİKAMIZIN SAÇ AYAKLARINDAN BİRİ'

        Karahan, döviz kurlarının seviyesine ilişkin herhangi bir hedeflerinin olmadıklarını ve döviz kurlarındaki aşırı oynaklığı engelleyecek şekilde müdahalelerde bulunduklarını ekledi. Karahan, "Döviz kuru riskine karşı koruma sağlayan bu müdahaleler dışında bir de Türk lirası uzlaşmalı vadeli döviz satım işlemlerine başladık. Bu da kurumsal talepte döviz talebinin oldukça önüne geçmiş oldu. Türk lirası reel değerlenmesi dezenflasyon politikamızın saç ayaklarından birini oluşturuyor. Bu son dönemde attığımız adımlarla da enflasyon görünümüne dair ortaya çıkan belirginleşen yük riskleri özellikle yukarı yönlü riskleri bertaraf etmiş oluyoruz" dedi.

        "ŞOKLARA KARŞI GEREKLİ DÖVİZİ BULUNDURMAK İÇİN REZERV TUTUYORUZ"

        Merkez Bankası'nın rezervleri ile ilgili bilgi de veren Karahan, 19 Mart sürecinde sadece rezerv düşüşünden bahsedilemeyeceğini vurguladı. Karahan, "Merkez Bankası olarak olası şoklara karşı gerekli dövizi bulundurmak amacıyla biz rezerv tutuyoruz. Son dönemde de belli bir miktar azalma söz konusu, bu brüt rezervlerde azalma swap hariç net rezervlere göre, mevcut durumda tabi ki yeterlilik ölçütlerine baktığımızda birden fazla yeterlilik var. Burada kısa vadeli borç oranına baktığımızda rezerv seviyesi yeterli seviyede değil ama ithalata baktığımızda açıkçası rezerv yeterliliğinin tam olarak olmadığı yönünde, dolayısıyla da önümüzdeki dönemde piyasa koşulları el verdiğince rezerv biriktirmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Bunu yaparken en önemli öncelik olarak aktarım mekanizmasını ve likidite koşullarının olumsuz etkilenmemesine dikkat edeceğimizi vurgulamak istiyorum" diye konuştu.

        Karahan, Türk lirasına ilgiyi artıracak uygulamaları sürdüreceklerini ve rezervleri desteklemeye devam edeceklerini ifade etti.

        "TALEPTE DENGELENME OLUYOR"

        Karahan, enflasyon görünümünde ciddi bir bozulma yaşanmadığını ve Merkez Bankası'nın 2025 yılı sonu için belirlediği enflasyon tahminleriyle beklentilerin paralel olduğundan bahsetti. Karahan, para politikası nedeniyle piyasalarda bir miktar yavaşlama olabileceğini söylediklerini hatırlatarak, "Geçen senenin ikinci ve üçüncü çeyrekte zaten bir miktar ekonomi büyümenin yavaşladığını gördük. Şu anda talepte dengelenme oluyor. Dolayısıyla büyüme bir miktar eskiye göre düşük olsa da iç taleple dış talebin katkısı daha dengeli görünüyor. Sanayideki görünümü etkileyen birden fazla aktör var. Bir kere her şeyden önce dış talepteki görünüm. Mesela Avrupa Birliği bizim en büyük ticaret ortağımız olması itibarıyla büyüme görünümü çok olumlu değil. Geçen sene öyle değildi. Bu sene biraz daha geçmişe göre daha olumlu olması bekleniyordu fakat artan küresel gerginlikler, ticari politikalara dair belirsizlikler küresel görünümü zayıflatıyor. Dolayısıyla sanayi üretimi ve istihdamı üzerinde riskler söz konusu. Bir diğeri ise kur ve finansman maliyeti. Finansman maliyetleri yüksek eskiye göre ama kurda da enflasyona göre bir artış söz konusu ama tabii ki üretici fiyatları üzerinden baktığımızda özellikle Euro cinsinde üretici fiyatlarının ucuzladığını da görüyoruz. Dolayısıyla burada rekabet kaybının ne kadar olduğu da tartışılır bir konudur" değerlendirmesinde bulundu.

        Karahan ayrıca işsizlik ve geniş tanımlı işsizlik ile ilgili bilgiler de verdi ve şirketlerin konkordato sayılarında cüzzi bir artış olduğunu aktardı.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ