Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Dünyanın gözü 'voleywood'da

        Dünyanın en büyük, en değerli voleybol ligi bizde! Ve gururla söylüyoruz ki bu lig kadınlarınki! Yani yeni ismiyle Vestel Venüs Sultanlar Ligi... Bu başarının arkasında tam 12 takım, 150’den fazla sporcu ve onlarca antrenör var.

        Vestel Venüs Sultanlar Ligi, 2010’dan bu yana başarılarıyla ve dünya çapında transferleriyle öne çıkıyor. Bu ligde her sporcu, bir star. Şöyle düşünün; burası voleybolun Hollywood’u, dünyadaki her voleybolcu da kendini bu sahnede göstermek istiyor. Yani burası tartışmasız tüm dünyanın gözünü diktiği bir lig. Mesela dünyanın en iyi smaçörlerinden Güney Koreli Kim Yeun–Koung da Amerika’nın en iyisi Kimberly Hill de burada... Elbette başarıda en büyük pay Türk yıldızlarımızın... Yaşları genç olmasına rağmen başarıları hem kendilerine hem de lige büyük değer katıyor. Artık Vestel’in Kadınlar Voleybol 1’inci Ligi’ne ismini vermesiyle adı “Vestel Venüs Sultanlar Ligi”; onlar da birer sultan olarak anılacak...

        Yanımda 1.93 boyuyla Kimberly Hill olunca merdivene çıkmam şart oldu, boyumun ölçüsünü aldım.
        Yanımda 1.93 boyuyla Kimberly Hill olunca merdivene çıkmam şart oldu, boyumun ölçüsünü aldım.

        HEDEF 2020

        Dünyanın parmakla gösterdiği çok değerli oyuncularla bir araya geldik, voleybol tutkularını, ligde yer almanın önemini konuştuk. Boyumuzun ölçüsünü de aldık.

        Hemen hepsi küçük yaşta başlamış spora. Azimleriyle buraya gelmiş. Disiplin onların yaşam biçimi, hep en iyisi olmak da hayat amaçları. Birlikte iyi vakit geçiriyorlar. Hedefleri yüksek, azimleri çok büyük. Zaten onları iyi yapan da bu özellikleri...

        Eczacıbaşı Vitra’da smaçör olarak oynayan 19 yaşındaki Hande Baladın’la başlayalım. 10 yaşında spora başlayan Baladın, Bilgi Üniversitesi’nde Spor Yöneticiliği’nde okuyor. Kadın voleybolunda erkeklerden daha iyi durumda olduklarını söyleyen sporcu, “Kadın olarak parmakla gösterilen oyuncular olabilmek gerçekten gurur verici. Umarım dünya şampiyonu oluruz” diyor. Kadınların hayatın her alanında güçlü olduğunu, artık başka branşlarda da öne çıktıklarını ifade ediyor. Olimpiyatlara gidememelerine çok üzdüğünü anlatırken gözleri doluyor: “Kendime hedef koymuştum, o yüzden gidememek beni çok üzdü. Olimpiyat maçlarını izleyemedim çünkü görünce kötü oluyorum. Şu an bile sinirim bozuluyor. Ama yılmak yok, 2020 Olimpiyatları için tekrar hedef koydum. Aynı hırs ve azimle tekrar çalışmaya başladım.”

        Çok çalışmak olmazsa olmazları. Sporu okulla birlikte ilerletmeye çalışanlardan biri de Halkbank’ta oynayan 17 yaşındaki Tutku Burcu Yüzgenç. “İstediğin sürece her şeyi yapabilirsin” düşüncesi hayat felsefesi olmuş. “Kadınların gücünü gösteriyor ve geri planda kalmamaya çalışıyoruz” diyor. Olimpiyatlarda Sırbistan’ın beklenmedik bir şey yaptığını anlatan Yüzgenç, bundan sonrası için hep en iyisini istiyor.

        Dünyada eğitim ve kültürün öncülüğünü hep kadınların yaptığını vurgulayan Vakıfbank Spor Kulübü’nün libero oyuncusu 23 yaşındaki Gizem Örge ise “Bir bireyin yetişmesi için çaba sarf eden kadındır, annedir. Kadınların çalışmasını destekliyorum. Kendine güvenen, ayakları üzerinde duran kadınlara ihtiyacımız var. Böylece ülkemiz adına da güzel girişimlerde bulunabiliriz” diyor. Olimpiyatlarda Amerika-Sırbistan yarı final maçını televizyonda izleyen sporcu, her iki takımda da oynayan arkadaşı olduğunu, maç bittiğinde de hüngür hüngür ağladığını anlatıyor. Hayallerinin ve hedeflerinin bir sınırı yok. Türkiye’nin en iyisi olmayı kafaya koymuş. Yabancı sporcularla antrenörlerin belirlediği bir sistemde buluştuklarını ve uyumu yakaladıklarını söylüyor.

        Voleybolcular, Manisa’daki Vestel City’deki fabrikada maç yaptı.
        Voleybolcular, Manisa’daki Vestel City’deki fabrikada maç yaptı.

        ‘GENCİZ, HIZLIYIZ VE MÜCADELECİYİZ’

        Arelya Karasoy (19), Sarıyer Belediyesi

        Türk voleybolu bir ekol haline geldi. Neler düşünüyorsun?

        Dünyada Rusya, Brezilya, Amerika gibi birkaç tane ekol vardır. Türkler agresifliğiyle tanınmaya ve hızlı oynamaya başladı. Mücadeleci bir takımız, bu Türklüğümüzden gelen bir şey. Önceki senelerde yüksek toplarla oynuyorduk, Rus stiline yakındı. Artık öyle değiliz. Milli Takım’ımız gençleşmeye başladı, ablalarımızdan bırakanlar oldu. O yüzden entegre olmaya çalışıyoruz. Antrenörlere göre taktikler değişiyor. Türk voleybolu Avrupa’ya daha yakın, Asya’dan daha uzak.

        Ailen de eski voleybolcu değil mi?

        Evet, onlar her zaman benim karşımda ama antrenörümün yanında oluyor. Genelde velilerde subjektiflik vardır ama ben onlardan hep objektif yorumlar alıyorum. Bu beni her zaman olumlu etkiledi.

        Ne okuyorsun?

        Bilgi Üniversitesi İngilizce İşletme, 2’inci sınıftayım, açıkçası biraz zorlanıyorum. Okul hayatıyla spor hayatını birarada yürütmek disiplin istiyor. Çift antrenman arasında okula gidiyorum. Gece ders çalışıyorum. Mezun olduktan sonra yüksek lisans, master, doktora yapmak istiyorum. Voleybolda Milli Takım’ımızla olimpiyata gitmek istiyorum, kulüplerde de dünya çapında başarılar elde etmek isterim.

        'SULTAN KELİMESİNİN ANLAMINI BİLİYOR, KENDİMİ GÜÇLÜ HİSSEDİYORUM'

        Türkiye liginin her sene daha iyiye gittiğini söyleyen 26 yaşındaki Kimberly Hill, Vakıfbank Spor Kulübü’nün smaçörlerinden. Sultan kelimesinin anlamını bilip bilmediğini soruyorum; “Anlamını bildiğim için kendimi artık daha güçlü hissediyorum” diyor. Antrenörlerinin takımı kurarken hep kendini geliştirmek isteyen, öğrenmeyi seven oyuncuları bir araya topladığını anlatan Hill, “Sahada birbirimizle çekişiyor ve mücadele ediyoruz. Bence en önemli şey bu. İstanbul farklı bir yer, alıştım, hoşuma gitti. Batı’ya yakın bir şehirde yaşamaktan mutluyum. Kültürüne dair her şeyi yaşamak istiyorum. Geleneksel şeyleri öğrenmek hoşuma gidiyor” diyor. Bu arada gelenek demişken Hill, Pepperdine Üniversitesi Din Bölümü mezunu. Amerika’da spor yaparken okumak çok rahat olduğu için hep çok merak ettiği din bölümünü tercih etmiş.

        12 yaşındayken boyu uzun diye okul takımına giren Nur Sevil Aydınlar ise Galatasaray Spor Kulübü’nde oynuyor. Sporcu bursuyla okumuş, üniversiteye girecek. 21 yaşındaki Aydınlar, beden eğitimi öğretmenliği ya da spor menajerliği yapmayı istiyor. Ligde yeni adlarıyla anılacak olmalarından dolayı mutlu. Yaşça kendinden büyük ve yabancı oyunculardan “Ne kapabilirsem fayda” diye düşünen Aydınlar, herkes gibi iyi anılmak ve idol olmak istiyor.

        ‘EN DİPTEN YUKARI ÇIKMAYI ÖĞRENDİM’

        Dünyaya Türk voleybolunu duyurduklarını söyleyen Seramiksan oyuncusu 28 yaşındaki Meryem Boz, “Takımda herkesin profesyonel, aile gibi, disiplinli olması başarıyı getiriyor. Bizim de olimpiyatlara katılmamız gerekiyordu. Elimizden gelenin en iyisini yapabildik mi bilmiyorum. Voleybolu sevdiğim için olimpiyatları izlemek büyük keyif. Ama gidip canlı izlemek isterdim” diyor. Voleybol sayesinde paylaşmayı ve en dipteyken yukarı çıkmayı öğrendiğini kaydeden sporcu, şöyle devam ediyor: “Bunu ister istemez özel hayatına da taşıyorsun. Karşılaştığın zorlukların üstesinden daha kolay gelebiliyorsun. Yenilmeyi hazmedemiyorum ama sonuçta dünya bitmiyor.”

        Kimisi antrenman aralarında konsantre olabilmek için müzik dinlerken, kimisi de sohbete dalıp kafasını dağıtıyor.
        Kimisi antrenman aralarında konsantre olabilmek için müzik dinlerken, kimisi de sohbete dalıp kafasını dağıtıyor.

        21 yaşındaki Aylin Sarıoğlu, Bursa Büyükşehir Belediyespor’da oynuyor. Oyuncuların tekniğine bağlı videolarla maçlara hazırlandıklarını anlatıyor: “Maçlara o kadar çok hazırlanıyoruz ki karşı takımdaki oyuncuların her birini tanıyoruz. Takma adım ‘Turbo’ çünkü hızlı hareket ediyorum. Yaşım ve sağlığım elverdiği sürece devam etmek istiyorum.”

        “Bir çocuğun spor yapması için gerçekten içinden gelmesi gerekiyor” diyor Çanakkale Belediyesi’nde oynayan Ceren Kestirengöz. 23 yaşındaki sporcu, Bahçeşehir Üniversitesi İşletme Bölümü’nü bitirmiş. Gençleri spora yönlendirip kadınların da başarılı olabileceğini anlatıyor her fırsatta. Yabancı oyuncularla aynı takımda olmanın avantajlarını sıralıyor: “Onlarla oynamak, takım arkadaşı olmak güzel. Yaşı büyük olanların tecrübesinden yararlanabiliyorsunuz. Farklı bakış açıları kazanabiliyorsunuz.”

        'TÜRKİYE'DE DE KORE'DE DE ÖNYARGILARI KIRIYORUZ'

        “Kadınların sporda başarılı olabileceğini gösterdik. Türkiye’de de Kore’de de önyargıları kırıyoruz” diyen Kim Yeun–Koung, Fenerbahçe Spor Kulübü’nde oynuyor. Farklı ülkelerdeki oyuncuların güçlerini görüp kendilerini teknik olarak çok geliştirdiklerini anlatıyor. “Kore’de kalsaydım böyle olmazdı” diyor. Olimpiyata ikinci katılışı, madalya alamasalar da orada olmanın gurur duyulacak bir şey olduğunu söylüyor. Ve asla pes etmiyor, Tokyo Olimpiyatları için çalışmaya başlamış bile.

        12 yaşındayken boyu uzun olduğu için öğretmeninin ısrarıyla spora başlamış Hande Korkut. İdmanocağı’nda oynuyor ve Kocaeli Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümü mezunu. Bir gün spor hayatı sona erdiğinde saygılı, karakterli sporcular yetiştirmek istiyor. Çocukken hayalini kurduğu isimlerle karşılıklı oynamak onun için bir mucize.

        Annesinin desteğiyle spora başlayan Merve Gülaç, Beşiktaş’ta oynuyor. Annesi hiçbir maçını kaçırmıyor. Gazi Üniversitesi Antrenörlük Bölümü’nde okuyor. Yabancı sporcularla oynamanın Türklerin oyununa çok yansıdığını düşünen Gülaç’ın voleybolu bıraktıktan sonraki hayali herkesten farklı, o yarı maraton koşmak istiyor.

        'ÖNÜMÜZDE UZUN VE ZOR BİR LİG VAR'

        Selen Kafadar (26), Nilüfer Belediyespor

        Bu seneyi nasıl değerlendiriyorsun?

        Genç ve enerji dolu bir kadroya sahibiz. Bu sene takım olarak parmakla gösterileceğimize inanıyorum. Genç ve tecrübesiz olduğumuz için de çok çalışmamız gerekecek. Önümüzde uzun ve zor bir lig var.

        Artık kadın voleybolu çok kişi tarafından takip ediliyor...

        Evet, birbirimizle uyumumuz, kimyamızın tutması disiplinden kaynaklanıyor. Birbirimizle vakit geçiriyoruz. Sabah, akşam günde 4 buçuk saat antrenman yapıyoruz. Ligde kalıcı bir sporcu haline gelmek ve inşallah Milli Takım’da da yer almak istiyorum.

        1999’da Eczacıbaşı’nın Türkiye’ye kadınlarda ilk Avrupa Kupası’nı kazandırmasının ardından geçen 17 senede Türkiye, kadın voleybolunda 9 Avrupa Şampiyonluğu ve 2 Dünya Şampiyonluğu Kupası kazandı. Kadın voleybolu, Avrupa Voleybol Konfederasyonu’nun (CEV) yaptığı açıklamada bu yıl Avrupa’nın en iyisi oldu. Vestel Venüs Sultanlar Ligi’nde mücadele eden takımlar, kulüpler kategorisinde 491.67 puanla birinci sırada yer aldı.

        Voleybolcular, Manisa’daki Vestel City’deki fabrikada maç yaptı.
        Voleybolcular, Manisa’daki Vestel City’deki fabrikada maç yaptı.

        Türk kadın voleybol takımlarının bugüne kadarki başarıları:

        AVRUPA’DA KAZANILAN ŞAMPİYONLUKLAR

        VakıfBank; 2004 CEV Kupası, 2008 CEV Challenge Kupası, 2011 ve 2013 CEV Şampiyonlar Ligi

        Eczacıbaşı VitrA; 1999 CEV Kupası, 2015 CEV Şampiyonlar Ligi

        Fenerbahçe Spor Kulübü; 2012 CEV Şampiyonlar Ligi, 2014 CEV Kupası

        Bursa Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü; 2015 CEV Challenge Kupası

        DÜNYADA KAZANILAN ŞA MPİYO NLUKLAR

        VakıfBank: 2013 FIVB Dünya Kulüpler Şampiyonu

        Eczacıbaşı: 2015 FIVB Dünya Kulüpler Şampiyonu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ