ABD Başkanı Trump tarafından gündeme getirilen nadir toprak elementlerinin stratejik önemi
ABD Başkanı Donald Trump'ın son haftalarda gündeme getirdiği konulardan biri olan nadir toprak elementleri meselesi, Ukrayna-ABD ilişkilerini de ciddi anlamda etkiledi. Diğer yandan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de katıldığı Geleceğin Teknolojileri Forumu'nda nadir toprak elementlerinin önemine değindi. Dünya liderlerinin gündeminde olan nadir toprak elementlerinin önemi nereden kaynaklanıyor?

ABD Başkanı Donald Trump, geçtiğimiz haftalarda gazetecilere verdiği bir demeç sırasında, Ukrayna’nın sahip olduğu nadir toprak elementlerini gündeme getirerek, Ukrayna ile madenler konusunda anlaşma sağlayabileceklerini ifade etti.
ABD Hazine Bakanı Scott Bessent de hazırlanan anlaşma metni ile birlikte Kiev’e gitti ancak Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, anlaşmayı imzalamaktan vazgeçti. Anlaşmanın Ukrayna’nın çıkarlarına uygun olmadığını düşünen Zelenskiy, Ukrayna için güvenlik garantisi talebinde bulundu.
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz’a göre, Zelenskiy’nin anlaşmayı imzalamayı reddetmesiyle birlikte, Donald Trump büyük hayal kırıklığı yaşadı.
Son gelinen noktada ise, yenilenmiş bir maden anlaşmasının imzalanması muhtemel görünüyor. ABD Başkanı Trump, Volodimir Zelenskiy'nin önümüzdeki haftalarda Beyaz Saray'ı ziyaret edebileceğini ifade ederken, maden anlaşmasını imzalamayı umduğunu belirtti.
NADİR TOPRAK ELEMENTLERİNİN ÖNEMİ VE DÜNYADAKİ DAĞILIMI
ABD – Ukrayna ilişkilerinin gerilmesine neden olan nadir toprak elementleri, teknoloji ve savunma sanayii açısından büyük önem taşıyor. Birçok elektronik aletin vazgeçilmez bileşenlerini oluşturan nadir toprak elementleri ayrıca savaş uçaklarının stratejik parçaları için de önem teşkil ediyor.
Nadir toprak elementleri, 17 özel elementin genel adı olarak kullanılırken, 15 element lantanit grubu içerisinde yer alıyor. Lantan, seryum, praseodim, neodimyum, gadolinyum, terbiyum, disprosyum, holmiyum, erbiyum, tulyum, iterbiyum, lutesyum, prometyum, samaryum, itriyum ve evropiyum ve skandiyum nadir toprak elementleri sınıfında yer alıyor.
ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (USGS), ilgili elementlerin sıra dışı fiziksel ve kimyasal özelliklere sahip olduğunu ve bu nedenle savunmadan enerjiye kadar birçok farklı alanda kullanılabildiğini ifade ediyor.
Birçok farklı alan için stratejik öneme sahip olan bu elementlerin üretiminde ise Çin açık ara önde. USGS’ye göre, Çin son 20-30 yılda nadir toprak elementlerinin üretiminin yüzde 90’ından sorumlu oldu. Son yıllarda ise bu oranın yüzde 80’lere indiği bildirildi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yayımlanan rapora göre, Çin’in nadir toprak elementleri rezervi dünyadaki toplam rezervin %37’sini oluştururken, Çin’i yüzde 18 oranı ile Vietnam ve Brezilya takip ediyor.
Nadir element rezervleri dünya çapında yaygınlık gösterse de rezervlerin dağınık ve maden çıkartma maliyetinin çok yüksek olması nedeniyle ülkeler açısından kârlı görünmüyor.
NEODİMYUM: EN GÜÇLÜ MIKNATIS
Rüzgâr türbinlerinden cep telefonlarına kadar birçok farklı alanda kullanılan neodimyum, en çok talep gören nadir elementlerin başında geliyor.
Elektrikli araba motorlarının da vazgeçilmezi olan neodimyum, kalıcı ve güçlü mıknatıs özelliği ile ön plana çıkıyor.
Neodimyumun bir diğer önemli kullanım sahası ise savunma sanayii. ABD'li ünlü savunma sanayii şirketi Lockheed Martin, neodimyum mıknatısların Çin'den ithali için ABD Savunma Bakanlığı'ndan onay aldı.
Neodimyum ve diğer nadir elementlerin, gece görüş gözlüklerinden uçaklara kadar birçok askeri alet ve araçta kullanıldığı biliniyor.
SAMARYUM: F-35'İN ÖNEMLİ BİLEŞENİ
Neodimyumun yanı sıra bir diğer stratejik element ise F-35 savaş uçaklarında da kullanılan samaryum.
Samaryum-kobalt bileşiminden elde edilen ürün, F-35'in motorunda kullanılıyor.
İTRİYUM
Genellikle alaşımlarda kullanılan itriyum, genel olarak elektronik aletlerde kullanılıyor.
Televizyon ekranları, lazerler, floresan lambalar ve bujilerde kullanılan itriyumun yıllık üretimi 600 tondan fazla.
ABD İTHALATININ YÜZDE 80’İ ÇİN’DEN
ABD’nin nadir element ithalatının yüzde 80’ini Çin’den gelen madenler oluşturuyor. Wall Street Journal’ın haberine göre uzmanlar, Çin’in bu ithalatı durdurması hâlinde ABD’nin belli sektörlerinin büyük kriz yaşayacağını iddia ediyor. Bu sektörler arasında savunma sanayii gibi kritik sektörler de var.
Çin’in bu önemli avantajının farkında olan eski Çin Komünist Partisi Genel Sekreteri ve Çin’in fiili devlet başkanı Deng Xiaoping, 1987’de İç Moğolistan’a düzenlediği bir gezi sırasında “Orta Doğu petrole, Çin ise nadir elementlere sahip.” diyerek elementlerin petrol kadar değerli olduğunu vurgulamıştı. İç Moğolistan’da bulunan Bayan Obo Maden Bölgesi, dünya nadir element üretiminin yüzde 50’sini karşılarken, Xiaoping’in ilgili açıklamayı burada yapmış olması da anlam kazanıyor.
ABD VE BATI ÇİN’E OLAN BAĞIMLILIĞI AZALTMAK İSTİYOR
Çin’den yapılan ithalata bağımlı durumda olan ABD ve Batı ülkeleri, bu konuda yeni çözümler ararken, Avustralya, son yıllarda nadir elementler konusunda ön plana çıktı. Avustralya hâlihazırda dünya nadir element üretiminin yüzde 6’sını karşılamaya başlarken, yatırımların yoğunlaşması ile birlikte üretimin de artması bekleniyor.
ABD ayrıca yerel üretimi de artırmayı hedefliyor. Kaliforniya’da bulunan ‘Mountain Pass’ maden bölgesi dünya nadir element tüketiminin yıllık yüzde 15’ini karşılayarak ABD açısından önemli bir merkez hâline geldi.
AVRUPA'NIN MADEN MERKEZLERİ
İklim değişikliği ile mücadele konusunda hassas davranan Avrupa Birliği ülkeleri, elektrikli araçlar ve rüzgar türbinlerinin verimli bir şekilde kullanılması için mıknatıs özelliği güçlü nadir toprak elementlerine ihtiyaç duyuyor.
Norveç yakın zamanda 8.8 milyon ton nadir toprak elementi keşfi yapıldığını duyururken, Grönland ve İskandinav ülkeleri ilgili elementler konusunda zenginliğe sahip olsa da potansiyelin çok altında üretim gerçekleştiriliyor.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, 2022 yılında yaptığı bir konuşmada, nadir toprak elementlerinin yakın gelecekte petrol ve doğal gazdan çok daha önemli olacağını ifade ederken 2030 yılına kadar elementlere duyulan ihtiyacın 5 kat artacağının altını çizdi.
Avrupa'nın nadir element ihtiyacının yüzde 90'ından fazlası ithalat ile karşılanırken, bu oranın azaltılması için planlama çalışmaları sürüyor.