Almanya'da aşırı sağcı parti AfD'nin yasaklanması tartışılıyor
Almanya'da son seçimde ikinci parti olan Almanya için Alternatif (AfD) iç istihbarattan sorumlu Anayasayı Koruma Teşkilatı (BfV) tarafından 'kesin aşırı sağcı oluşum' olarak tayin edildi. Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel Başkanı Lars Klingbeil "AfD Almanya'ya bir saldırıdır." derken, Almanya'da AfD'nin yasaklanması tartışılıyor.

2013 yılında kurulan ve 23 Şubat'ta düzenlenen seçimlerde ikinci parti olan Almanya için Alternatif (AfD) partisi, iç istihbarattan sorumlu Anayasayı Koruma Teşkilatı (BfV) tarafından 'kesin aşırı sağcı oluşum' olarak tayin edildi.
Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel Başkanı Lars Klingbeil ise Bild gazetesine verdiği röportajda "AfD Almanya'ya bir saldırıdır." ifadelerini kullandı.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Hannover kentinde katıldığı etkinlikte yaptığı açıklamada, AfD’nin "kesin aşırı sağcı bir oluşum” olarak sınıflandırılmasını değerlendirdi.
Scholz, Anayasayı Koruma Teşkilatının raporundaki sınıflandırmayı "çok dikkatli bir şekilde" hazırlandığını ve bu raporun herkes tarafından okunması gerektiğini ifade etti.
AfD’nin yasaklanması için sürecin başlatılıp başlatılamayacağını değerlendiren Scholz, bu sürecin hızlı bir şekilde yapılmasına karşı olduğunu vurguladı.
Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser ise AfD’nin “kesin aşırı sağcı bir oluşum” olduğunun tespit edildiğini söyledi.
Faeser, AfD hakkında yasaklama sürecinin başlatılıp başlatılamayacağı konusunda ise anayasal engellerin bulunduğunu söyledi.
Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel Başkan Yardımcısı Serpil Midyatlı ise AfD’nin "kesin aşırı sağcı bir oluşum” olarak sınıflandırmasından memnuniyet duyduğunu belirtti.
Midyatlı, AfD’nin yasaklanması sürecinin başlatılmasını talep ederek, “Yasak gelmeli, bu benim için net.” ifadesini kullandı.
Schleswig Holstein eyaletinin Başbakanı Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partili Daniel Günther, federal hükümete çağrıda bulunarak, “Demokrasiyi korumak için hükümet, hızlı bir şekilde (AfD’yi) yasaklama sürecini başlatması lazım.” değerlendirmesinde bulundu.
Günther, AfD’nin Almanya’nın “özgürlükçü ve demokratik temel düzen için bir tehdit oluşturduğunu ve toplumsal barışı tehlikeye attığını" ileri sürdü.
Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) Partisi Milletvekili Alexander Dobrindt de BfV’nin raporu sonrasında AfD’nin daha fazla takip edilmesi gerektiğini vurguladı.
"AfD, kesin aşırı sağcı bir oluşum"
Anayasayı Koruma Teşkilatı'ndan yapılan açıklamada, AfD'nin bir bütün olarak insan onurunu hiçe sayan aşırılıkçı eğilimleri sebebiyle "kesin aşırı sağcı bir oluşum" olarak sınıflandırıldığı ve "partide hakim olan etnik ve soya dayalı halk anlayışının özgür demokratik temel düzenle bağdaşmadığının tespit edildiği" belirtilmişti.
AfD, 23 Şubat'ta yapılan erken genel seçimde yüzde 20,8 oranında oy alarak Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerinin ardından sandıktan ikinci parti olarak çıkmıştı.
Almanya’da Anayasa Mahkemesinin bir partinin anayasaya aykırı olup olmadığını tespit edebilmesi için Alman hükümeti, Federal Meclis veya Federal Eyalet Temsilciler Meclisinin mahkemeye başvuruda bulunması gerekiyor. Ancak şimdiye kadar bu üç “anayasal kurum” böyle bir talepte bulunmadı.
*Haberin fotoğrafı AA tarafından servis edilmiştir