Asgari ücret artışının sigortacılara maliyeti 22 milyar lira
Sigorta Sayfası programına katılan Türkiye Sigorta Birliği Genel Sekreteri Özgür Obalı, kasko primlerinin enflasyonun altında kalmasının nedeninin rekabet olduğunu trafik sigortasında ise rekabetin faydalarının görülmemesinin nedeninin tavan fiyat uygulaması olduğunu aktardı. Obalı, asgari ücret artışının sigorta şirketlerini bedeni hasarlara ödenen tazminatın asgari ücret baz alınarak belirlenmesi nedeniyle 22 milyar lirayı bulduğunu söyledi. Obalı, BES'te fon getirilerinin enflasyonu yenerek sınıfı geçtiğini kaydetti

Türkiye Sigorta Birliği Genel Sekreteri Özgür Obalı, asgari ücret artışının sigorta şirketlerini bedeni hasarlara ödenen tazminatın asgari ücret baz alınarak belirlenmesi nedeniyle 22 milyar lirayı bulduğunu söyledi. Obalı trafik sigortasında kar etmeyi de düşünmediklerini kaydederek, "Yeter ki zarar etmeyelim" dedi.
Sigorta şirketlerinin maliyetini etkileyen iki önemli faktör olduğunu dile getiren Obalı, bunlardan ilkinin enflasyon ve ikincisinin ise döviz kuru olduğunun altını çizerek, şunları söyledi: "Enflasyon ve kur ise birbirine geçişken ancak bu yıl geçişkenlik azaldı. Kurdaki yapışkanlık ise azalmasına rağmen sürüyor. Sigortada ise yedek parça tarafında döviz kurundaki durağanlık nedeniyle işler yolunda gibi görünüyor ama diğer yandan işçilik maliyetleri hala enflasyon paralelinde. Kaskoda primlerin enflasyonun altında artmasının nedeni ise rekabet. Rekabet sigorta sektörünü iyi ve kaliteli bir sektör haline geliyor. Her yıl farklı branşlarda bu rekabeti görüyoruz. Ancak trafikte tavan fiyat nedeniyle rekabetin olumlu etkilerini göremiyoruz."
SAĞLIK SİGORTASINA İLGİ ARTTI
2023'ün ardından 2024'ün sigortacılık açısından oldukça pozitif geçtiğini kaydeden Obalı, "Deprem sonrası 2023'te prim üretimi açısından çok agresif artışlar görmüştük. Çünkü deprem gibi nahoş olaylar geliştikten sonra risk algısı çok hızlı yerine geliyor. Gönlümüz istiyor ki farkındalığı canlı tutalım. Sigorta kötü gün dostudur. Olaylar gerçekleşmeden önce de sigortanın riski devir alma olayını halkın gündemine oturtabilmek en temel amacımız. Geçen yılı sigorta şirketleri enflasyonun yüzde 20 üstünde bir prim büyümesi ile 840 milyar lira düzeyinde tamamladı. Ağırlıklı olarak toplam prim üretiminin yüzde 50'sini gerçekleştiren trafik ve kaskonun yanı sıra yangın ve sağlık sigortalarına teveccüh oldukça yüksekti. Hastalık ve sağlık branşında 136 milyar lira yangında ise 123 milyar liralık üretim gerçekleşti. Toplam prim üretimi yüzde 72, sağlık sigortası primi ise yüzde 93 arttı" diye konuştu. Obalı sigortalı sayısındaki artışın gerçekleşmesinin bu yükselişin sağlıklı olduğunu gösterdiğini aktardı.
TAMAMLAYICI SAĞLIKTA CİDDİ SEÇENEKLER OLUŞTU
Sağlık sigortasındaki büyümenin tüm şirketleri bu alanda daha aktif olmaya teşvik ettiğini anlatan Obalı, bu çerçevede özellikle tamamlayıcı sağlık sigortası alanında ciddi seçenekler oluşmaya başladığını kaydederek, "Bu da ciddi bir rekabeti beraberinde getiriyor ki bu da bizi çok mutlu ediyor. Çünkü rekabet oldukça daha ulaşılabilir sigorta konuşmak için daha uygun bir zemin oluyor. Primlerin belirli bir seviyede olması bizim en büyük isteğimiz çünkü sigortalılık oranının artmasını teşvik edecek en büyük şey primlerin ulaşılabilir seviyede olması" dedi.
'YÜKSEK MALİYETLİ HASTANELER ÇIKARILABİLİR'
Sağlık sigortası primlerinin düşmesi için sağlık enflasyonunun düşmesinin yanı sıra hizmet çeşitliliğini artırmanın da gerektiğini vurgulayan Obalı, bu alanda özel hastanelerin yanına şehir ve üniversite hastaneleri gibi farklı seçeneklerin de eklenmesi için çalışma yürüttüklerini aktardı. Obalı, "Şirketlerimiz de her gelir grubunun ulaşabileceği sağlık hizmetinin sağlanması için seçenekler oluşturuyor. Bunlardan ilki poliçelerin içinde var olan hastane yapılarının farklılaştırılması. Yüksek maliyetli hastanelerin poliçenin dışına çıkarılması primleri önemli oranda düşürebiliyor. İkincisi yatarak tedavi içeren ama ayakta tedavisi sınırlı poliçeler öneriliyor. İnsanların daha çok ihtiyaç duydukları kısım tetkik ve yatarak tedavi kısmı. Şirketlerimiz de buna göre poliçeler düzenlemeye başladı. Sağlıkta hastane ziyaretlerinde Türkiye ortalaması 7,8 civarında. Bu frekansa uygun tedavi poliçesi aldığınız zaman ihtiyacınız olmayan kısmı ödememiş oluyorsunuz, prim azalmış oluyor" şeklinde konuştu.
BES'İN KARNESİ ÇOK İYİ
Bireysel Emeklilik Sistemi'nin (BES) ise karnesinin çok iyi olduğunu kaydeden Obalı, "BES getirileri ile sınıfı geçti. Geçen yıl toplam ortalama getiri yüzde 47 civarında enflasyonun 3 puan üzerinde oldu. Bazı varlık sınıfları enflasyonun 20 puan üzerinde gelir sağlamış. Varlık dağılımı da iyi yapılıyor. Yüzde 30'un üstünde varlık değerli madenlere park etmiş ikinci sırada hisse senedi bulunuyor. Sadece bonoya park etmiş bir kitleden piyasa dinamikleri çerçevesinde kıymetli madenlere yatırım yapmış bir kitleden bahsediyoruz. Örneğin, bononun ağırlığı düşmüştü, Merkez Bankası faizi düşürdükçe tahvil getirileri arttığı için tahvil fonlarına yatırım yeniden artıyor" dedi.