Çekya-Türkiye maçı yazar yorumları
A Milli Futbol Takımımız, EURO 2024 F Grubu'ndaki son maçında Çekya'yı 2-1 mağlup ederek adını son 16 turuna yazdırdı. Spor yazarları, ay-yıldızlıların Çekya karşısında aldığı galibiyeti kaleme aldı.
Ömer Üründül (Sabah): Çok önemli bir galibiyet alarak bir üst tura çıktık. Bu bana göre önemli bir başarıdır. Tabii ki 75 dakika 1 kişi fazla oynadık. Buna rağmen ancak son dakikada rahat edebildik ama sonunda başardık. Montella'nın oyuncu değişiklikleri doğruydu. Arda Güler beklentilerin altında kaldı. Barış Alper ikinci yarı oyunu çeviren oyuncumuz oldu. Ben en çok rakibin yüksek toplarında müthiş bir savaş veren Samet Akaydın'ı beğendim.
Bilal Meşe (Milliyet): 75’te Kerem ile birlikte sahaya giren Cenk, diken üstünde olduğumuz anlarda 90+4’te mükemmel bir gol attı, ay- yıldızlı ekibimizi 16’ya taşıdı. İşte biz buyuz arkadaş... Şartlar ne olursa olsun, zoru başarmayı seviyoruz. Helal olsun alın terinize, yüreğinize, seviyoruz sizleri, yolunuz açık şansınız bol olsun. Durmak yok, yola devam, yeni hedef Avusturya! Bu arada seni de seviyoruz Montella, düşman değiliz asla...
Mehmet Ayan (Habertürk): Cenk Tosun'un golüne kadar kalbimiz yerinden fırlayacak gibiydi. İyi mi oynadık? Sanmam. Mücadele yerindeydi. Birçok eksik fazla bulabiliriz... Gecenin bir vakti... Zaten hava bunaltıcı... İstediğimizi aldık... Kayıtsız bir razı oluş ile beraberliğe sığınmak yerine... Sıradan izler bırakmayan tutkulu bir aşka, bir valse yelken açtık... Bugün için yeterli...
İlker Yağcıoğlu (Takvim): Şimdi rakibimiz Avusturya... Bu takıma destek vermemiz gerekiyor. Oyuncularımız iyi savaştı ve kazanmayı başardı. Düşünün ki bu çocuklar tüm ülkenin sorumluluğu omuzlarına almış durumda. Evet milli takımımızın eksikleri var ama şimdi birlik olma zamanı. Tüm taraftarlarımızla her zamanki gibi Avusturya maçında da birlik olmamız gerekiyor.
Uğur Meleke (Hürriyet): Hamburg’da stadı terk ettiğimizde sokakların halini, bize yaşattığı hissi bir yerden hatırlıyor gibiydim. Evet 15 Haziran 2008 Cenevre hissiydi o. Sokaklar kırmızı-beyaza boyanmıştı. Avrupa’nın dört bir yanından Cenevre’ye akan gurbetçiler uzun konvoylar oluşturmuşlardı. Teşekkürler çocuklar. Tekrar o hisleri yaşamak şahane gerçekten. Dün Hamburg’da kazanan takımın alametifarikası bence 18 Haziran’da Dortmund’da 46 ile 80 arası Gürcüler’i mat eden mantığa dönmemizdi. İleri üçlü sağda Barış Alper, solda Kenan ve merkezde Arda... Abdülkerim-Orkun mecburiyetleri dışında orta sahaya tek bir müdahaleyle Gürcistan 11’i, başlangıçta Gürcistan iştahı. Ve Gürcistan sonucu. Galibiyet...
Ercan Güven (Milliyet): Gürcistan karşısında şansı deneyimleyip, Portekiz ile hatalarımızla yüzleştikten sonra Çekya maçında kapasitemizi anladık ve alnımızın akıyla çıktık gruptan. Turnuva böyle bir şey zaten. Her maç ayrı bir serüven. Futbolun yoğunlaştırılmış hali. Bundan sonrası daha da çılgın. Dayanan ayakta kalır. Şimdilik dimdik duruyoruz. Kazandık ama sorunları da biliyoruz.
İbrahim Yıldız (Habertürk): Montella ısrarla santrforsuz oynamayı sürdürüyor. Bu tür fizikli savunmaya karşı Cenk gibi bir oyuncuya büyük gereksinim olduğu bir gerçekti. Çekya maçı zor olsa da, oyuncuların takım olarak iyi mücadele etmesi dikkat çekti. Herkes görevini en iyi şekilde yaptı. Takım bütünlüğü, kazanma inancı oynayan oynamayan herkeste en üst seviyedeydi. Bu tür maçlarda iyi oyundan çok sonuç daha önemli. Şimdi tüm dileğimiz Avusturya’yı yenmek. Takım buna inanmış. Çekya maçında bunu çok net olarak gördük.
Serkan Akcan (Fanatik): Çekler’in çıkmaya başlamaları santforsuz oynayan Montella için savunma arkalarına inmek anlamına geliyordu ama oyunumuz topu önde tutabilmek için ısrarla santrforu çağırıyordu. Okay- İsmail değişimiyle sahada uzadığımız anlarda Mert’in yükselip hakim olamadığı topu ağlarımızdan çıkarmak tam bir hayal kırıklığıydı. İlginçtir santrforumuz turnuvadaki 3. maçımızın 75. dakikasında oyuna girebildi. İlk yarıda tek bir isabetli şut çekememek bir yana, Adana usulü oynadığımız santforsuz oyun topun kıymetli olacağı Avusturya eşleşmesinde bize yeter mi emin değilim.
İnanç Ergülen (Habertürk): Tarihimiz boyunca yenildiğimiz Portekiz'e bir kez daha kaybedince başlayan yangına, Çekya galibiyetiyle şimdilik köpük sıktık. Turnuva formatına en yatkın oyunlardan birini oynayan rakibimiz elbette Fransa'dan daha iyi ve işimizin zor olduğu da bir gerçek. Yine de biz katıldığımız turnuvalara kendi ayağımıza sıkmadığımız sürece renk katarız. Artık spekülasyonlara nokta koyma ve artık klasikleşen sözler etrafında birleşme zamanı: "Bir oluruz yolunda hadi bastır gönüller coşsun, o kupalar sana helal al gel de buralar bayram olsun.
Ahmet Çakar (Sabah): Faulle gelen bir gol, arkasından başlayan panik, umutlanan Çek futbolcular ve yaşanan kabir azabı gibi bir 20 dakika. Artık herkes bitsin diyordu, Çekler tüm riskleri alarak üzerimize gelirken sahneye Cenk çıktı ve işi bitiriverdi. Sonuçta son 16'dayız ve rakip Avusturya. Ama dün gece Çekler 11'e 11 oynasalar sonuç böyle olur muydu bilemiyorum.
Oktay Derelioğlu (Takvim): Mert Günok'un yumruklaması gereken bir pozisyonda yediğimiz golle maçı enterasan bir hale soktuk. Sonrasında Çekya'nın gol aramak için hücuma çıktığı anlardan birinde Cenk Tosun maçı bitiren isim oldu. Montella'nın forvetsiz oyununu acilen düzeltmesi lazım. Zaten Cenk Tosun'un forvete, Barış Alper'in kanada geçmesinden sonra çok efektif oynadık. Genele baktığımızda son 16 turuna zor olsa da kalmayı başardık. Oyuncuları tebrik etmek gerekiyor.
Ahmet Selim Kul (Habertürk): Desteğe devam. Maçta eksiklerimiz vardı, hatalarımız vardı ama yine yetenek ve yürekle beraberliğin yettiği yerde kazanarak son 16’ya çıktık. Avusturya maçı Çekler ile yaptığımız maçtan da çok daha zor olacak. Ama futbolcularımıza güveniyoruz. Bu güvenle aklımıza gelen başka başka şeyler de var ama şimdilik sadece Avusturya maçını kazanmaya odaklı kalalım biz.