Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Teknoloji Mobil Engin Aksoy: Telekomünikasyon sektöründe çok yüksek vergi yükü var - Teknoloji Haberleri

        Son dönemde sıkça gündeme gelen mobil operatörlerin, telekomünikasyon firmalarının ve internet sağlayıcıların tüketicilere yüksek zamlar yansıttığı, faturaların kullanıcıların bütçesine yansımasının ciddi derecede yüksek olduğu tartışmalarına Vodafone Türkiye'den yanıt geldi. Gerçekleştirilen yıl değerlendirmesi toplantısında Vodafone Türkiye CEO'su Engin Aksoy yüksek yatırımlar yapılmasına rağmen sektörde vergi yükünün çok yüksek olduğunu, bu sebeple gelirlerinin de düştüğünü vurguladı. Toplantıda konuşan İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel ise şirketlerin yatırım konusunda da desteklerin yetersiz olduğunun altını çizerek, "Biz yatırım için birçok engeli aşmaya çalışırken, Avrupa'da ve Amerika'da kamu paydaşları, şirketlerin peşinde yatırım yapın diye dolaşıyor" ifadelerini kullandı.

        REKLAM

        "KORKUNÇ BİR VERGİ YÜKÜ VAR"

        Gerçekleştirilen toplantıda önemli açıklamalarda bulunan Engin Aksoy, "Enflasyon paketi içerisinde haberleşme halen düşük bir kalem olarak kalıyor halen. Müşterilerin çok büyük bir bölümü kontratlı olduğu için biz aldığımız hizmete zam yapılan dönemde kontratlı müşterilerimize bunu yansıtamadığımız için zarar ediyoruz. Bu sebeple kontrat sürelerini 2 yıldan 12 aya indirdik. Bunun yanında çok yüksek yatırım yapıyoruz ancak bir yandan gelirlerimiz düşüyor. Hep söylediğimiz bir söz var, vergi vergiyi öldürür. Hem bizim hem de devletin daha yüksek kazanç elde edebilmesi için vergi yükümlülüklerimizin sadeleştirilmesi gerekiyor. Korkunç bir vergi yükü var. Bir yandan teşvik edilen, teşvik alan bir sektör de değiliz. Yatırımlar için teşvikler olması ve düzenlemeler yapılmasını bekliyoruz" şeklinde konuştu.

         Zamları enflasyonu katladı
        Zamları enflasyonu katladı Haberi Görüntüle

        "EŞİT İMKANLAR SUNULMALI"

        Aksoy adil ve eşitlikçi yetkilendirmenin de önemine vurgu yaparak, "İki rakibimiz varlık fonunun kontrolü altında. Bizi gözetin demiyoruz ancak adil ve herkese eşit bir gözetim istiyoruz. İş lisansa gelince adil ve eşitlikçi politika çok önemli. İhaleler teşvik edici olmalı. Lisans bedeline odaklanan değil, yatırıma odaklanan ihale dizaynı çok önemli. Bu durumlar gün sonunda devlete de daha fazla vergi geliri olarak dönecektir. Örneğin, 2029’daki lisans uzatma ne olacak?

        Herkese eşit şekilde imkanlar sunulacak mı? 2026’da bazı lisans uzatma imkanları konuşuluyor. Bunun adaletsiz yapılması sektörümüzün geleceğini karartır. Rakiplerimize ne imkanlar sunuluyorsa hepimize eşit olunması lazım" dedi.

        “SEKTÖRÜN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ SAĞLANMALI”

        Sektörün ayakta kalması ve yatırımların devamlılığı için sektörün stratejik sektör olarak kabul edilmesi ve bir yatırım reformunun gerçekleştirilmesi gerektiğini belirten Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy, şöyle devam etti:

        REKLAM

        “Öncelikle öngörülebilir bir yatırım ortamı oluşturarak sektör gelirlerinin sürdürülebilir olması sağlanmalı. Bunun için atılması gereken adımların başında etkin bir spektrum yönetiminin hazırlanması geliyor. Sektörümüzün yeni nesil teknolojilere dönüşümü sağlayacak yatırım planlarını oluşturabilmesi ve yatırımların verimliliğini artırabilmesi için bazı adımlar atılması gerekiyor. Örneğin 3G gibi artık ihtiyaca yetmeyen teknolojilerin 4.5G gibi daha yeni ve verimli teknolojilerle güncellenmesi gerekiyor. 5G frekans tahsislerinin yapılması, teknoloji dönüşümüne ilişkin yatırımlarımız açısından çok kritik. 5G’ye geçiş sürecinde, ülkemizde atıl durumda olan 700 MHz bandının 5G geçişi beklenmeden kullanıma sunulmasıyla hem 5G’ye hazırlık sürecine katkı vermesi hem de kullanıcılara daha yüksek kapasite ve kalitede hizmet sunulması sağlanabilir. Frekans tahsislerinin doğru zamanda, doğru miktarda ve uygun koşullarda yapılması, yatırımların sürekliliği ve teknolojinin yaygınlaşması bakımından kritik önem taşıyor. Temelde lisans ve yetkilendirme olarak ifade edilebilecek düzenleyici çerçevenin telekomünikasyon sektörünün dinamizmini ve teknolojik gelişmeleri de dikkate alarak esnek olması, bunun yanında özellikle kıt kaynakların kullanım haklarının uzaması/uzamaması durumuna dair süreç ve kuralların net olması gerekiyor. Lisans süreçleri, bedelleri ve uzatma ile ilgili koşulların, sabit ve mobil hizmetler için sektördeki tüm oyuncular açısından eşit ve adil şekilde belirlenip uygulanması, rekabetin korunması bakımından önemli.

        Sektörün finansal sürdürülebilirliğinin sağlanabilmesi için yeni politikaların benimsenmesine, mevcut sektörel ve genel düzenleyici yapının gözden geçirilmesine ve gerekli adımların atılmasına ihtiyaç bulunuyor. Düzenleme süreçlerinde ihtiyaç odaklı yaklaşımın benimsenmesi ve sektörel yükümlülüklerin neden olduğu baskı ve maliyetlerin azaltılması gerekiyor. Bu amaçla operatörler üzerine sorumluluk yükleyen yatırım yükümlülükleri ile sektörün karşılaması mümkün olmayan kapsama koşulları ile tüketici hakları yaklaşımında bütüncül bir bakış açısıyla değişime ihtiyaç var. Lisans rejiminin daha esnek hale gelmesi ve teknolojik gelişmelere uyum sağlayacak hızda olması için sadeleştirilmesine ihtiyaç var. 2G, 3G, 4.5G gibi farklı farklı lisans ve yetkilendirmelerde her birinin kapsama ve yatırım yükümlülükleri üst üste toplanarak devam ediyor. Oysa, değişen teknoloji ve tüketici ihtiyaçlarına göre uyumlanmalı ve güncellenebilmeli.”

        REKLAM

        "BİZE YATIRIM YAPMAYIN DENİYOR"

        Oluşturulacak stratejide altyapı kurulumlarının kolaylaştırılmasının önü açılarak dijitalleşmenin getireceği ekonomik büyüme ve katma değerin ortaya çıkarılmasının ülkenin menfaatine olacağını vurgulayan Aksoy, "Bu kapsamda önemli konulardan biri de fiberin yaygınlaştırılmasının önceliklendirilmesi. Fiber yatırımı tek şirkete bırakılacak bir iş değil, tüm hanelere fiber götürülmesi mevcut yatırım hızıyla 2050’yi bulacak. Bunun için altyapı kurulum mevzuatının iyileştirilmesi, fiber altyapı kurulumunun hızlandırılması ve fibere erişim konusunda rekabetin sağlanması amacıyla ortak altyapı şirketi dahil farklı modellerin değerlendirilmesi, fibere erişim koşullarının sektördeki tüm oyuncuların adil fiyat ve hizmet kalitesi seviyesinde hizmet sunmasını sağlayacak düzeye getirilmesi gerekiyor. Dünyada fiber konusunda rekabetin sağlanması için yerleşik işletmecinin yapısal ayrışması ve ortak altyapı şirketi gibi modeller uygulanıyor.

        REKLAM

        Biz hiçbir yere yatırım yapamıyoruz. Fiber olan yerleri geçtik, olmayan yerlere dahi yatırım yapamıyoruz. Başvurularımızı yapıyoruz ancak yine de yapamıyoruz. Başvurulardan 18 ayı geçen durumlar var. Buraya bir operatör yatırım yapacak zaten denilerek önümüz kesiliyor. Bize yapmayın deniliyor. Bu hızla gidersek ancak 2050 yılında tüm evlere fiber ulaşır.

        Burada yalnızca bir şirketi eleştirmiyoruz. Kamu politikasını eleştiriyoruz. Bir şirket her yere fiber götürecek kapasiteye sahip olamaz. Ortak altyapı için yatırım yapmak istiyoruz" dedi.

        "YATIRIM YAPMAYA, SERMAYE GETİRMEYE HAZIRIZ"

        Fiber konusunun memleket meselesi olduğunu ve diğer yatırımların da ülkeden gitmesine sebep olan bir eksiklik olduğuna vurgu yapan Engin Aksoy, "Bu konuda yatırım yapmaya da sermaye getirmeye de hazırız. Bizim de bu konuda sesimizin duyulmasına ihtiyacımız var. Biz Türkiye olarak bu tür altyapıları kuran ülkelerin gerisinde kalıyoruz. Örneğin İngiltere’de British Telekom yapısal ayrışma ile altyapı ve hizmet sunumu için iki ayrı şirket haline getirildi. Openreach adlı altyapı şirketi tüm operatörlere fiber altyapı kurup kiralıyor. Aynı zamanda sektörde özel girişim olarak Cityfibre adında farklı bir altyapı şirketi kurulmuş olup Openreach ile rekabet halinde fiber altyapı kuruyor. Ülkemizde de bu gibi rekabetin önünü açacak uygulamalara ihtiyaç olduğunun altını çizmek isterim. 2026’da süresi bitecek olan ve gündeme gelen sabit altyapı uzatma süreci, bu modellerin uygulamaya alınması için önemli bir fırsat sunmaktadır” açıklamasını yaptı.

        "OPERATÖRLERİN İNSİYATİFİNE KALMAMALI"

        Toplantıda konuşma yapan İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel de, "5G konusunda Her şey operatörlerin insiyatifine bırakılmamalı. Operatörler anlaşamıyor, bir tanesi istemiyor diye onun isteyeceği tarih beklenmemeli. Devletler, kamu bunun için var. Üst akılın bu duruma el koyarak ülkenin geleceği için bu geçişin takvimini belirlemesi lazım. Fiber konusunda 2016’da gerçekleştirilen toplantıda Altyapıyı Türk Telekom yapsın siz de aranızda hesaplaşarak ortak altyapı olarak kullanırsınız denildi. Biz de kabul ettik ancak teorideki bu iş pratikte gerçekleştirilemedi. Daha sonra Cumhurbaşkanımız yeter artık bu ülkenin fibere ihtiyacı var bir ortak altyapı şirketi kurulsun dedi ancak bir ihale gerçekleşmedi" şeklinde konuştu.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ