Ayrılık acısıyla nasıl başa çıkılır? Neler yapılmalıdır?
Hayatın herhangi bir alanında yeni biriyle tanışmak ve sevgili olmak, geleceğe dönük hayaller kurmak birçok insanın beklentilerindendir. Çok büyük mutluluklarla başlayan ilişkiler, hatta evlilikler, fikir ayrılıkları veya farklı anlaşmazlıklardan dolayı ayrılıkla sonuçlanabiliyor. Kimileri ayrılığı çabucak unutup hayatına devam ederken, kimileri ise ayrılık acısını bir türlü atlatamıyor. Bu yazımızda ayrılık acısından kurtulmanın yollarını sizler için derledik. İşte detaylar...

Bir evlilik veya önemli bir ilişkinin sona ermesinden sonra hayatınızda hiçbir şeyin eskisi gibi gitmediğini fark edebilirsiniz. Çalışma hayatınız, sosyal çevreniz hatta sağlığınız bile olumsuz sonuçlarla karşı karşıya kalabilir.
AYRILIK ACISI NASIL TANIMLANIR?
Romantik bir ilişkinin bitmesinin ardından kişinin yaşadığı kayıp nedeniyle deneyimlediği olumsuz duyguların bütününe ayrılık acısı denir. İlişkiler, insanların anlamlı bağ kurma ihtiyacını karşılayan büyük bir mutluluk kaynağı olsa da ayrılık süreci çoğu zaman insanın yaşadığı en zor süreçlerden biridir. Reddedilmek insan için başlı başına zorlu bir durumken sevilen, emek verilen ve belli bir süre geçirilen kişi tarafından reddedilmek oldukça üzücü, kimi zaman da yıkıcı bir durum olabilir.
AYRILIK SONRASI OLUŞABİLECEK PSİKOLOJİK SIKINTILAR
- Negatif düşünceler
- Unutkanlık
- Odaklanmada zorluk
- Sorumluluklardan kaçınma
- Yorgunluk
- Uyku sorunları
- Depresif ruh hali
- Anksiyete
- Ruh halinde ani değişimler
- Takıntılı düşünceler
Ayrılık acısı sebebiyle kişilerde akademik performansta düşüş, dikkatsizlik, sosyal yaşamdan uzaklaşma, alkol kullanımının artması, kendini suçlama, çaresizlik ve umutsuzluk gibi ayrılık depresyonunu andıran semptomlar da görülebilir.
AYRILIK SONRASI YAS NEDİR?
Yaşanan kaybın ardından bireyin toparlanma evresini ifade eden ayrılık sonrası yas süreci, biten bir ilişkiden sonra yaşanabildiği gibi sevilen birinin ölümü nedeniyle de ortaya çıkabilir. Herkeste farklı etkiler gösteren ayrılık sonrası yas sürecinde genel olarak şunlar gözlemlenebilir:
- Şaşkınlık: Ayrılığın ilk günlerinde terk edilen kişide çoğunlukla şaşkınlık hâli hâkimdir. Bu kişiler, terk edilmenin şaşkınlığı içinde karar almakta güçlük çekebilir ve ne yapmak istediklerine dair yol haritası çıkartmakta zorlanabilirler.
- İnkâr: Ayrılığı kabul etmekte zorluk çeken bireyler, yaşananları inkâr etmeyi seçip hiçbir şey olmamış gibi davranmaya çalışabilirler. Bu evrede her ne kadar kızgınlık ve öfke gibi duygular hâkim olsa da terk eden kişiden geri dönüş beklenebilir.
- Kaygı: Yas süreci, kaybın etkisiyle kaygı verici olabilir. Örneğin yeni bir ilişkiye başlama veya birine güvenme fikri, kişiyi kaygılı hissettirebilir.
- Hüzün: Bir ilişkinin bitmesi ve sevgi duyulan kişinin artık olmaması, kişilerin üzgün hissetmesine neden olur.
AYRILIK ACISIYLA BAŞ ETME YÖNTEMLERİ NELERDİR?
1. AYRILDIĞINIZ KİŞİYLE ARANIZA MESAFE KOYUN
Ayrılık sonrası dönem, eski sevgilinizle her fırsatta iletişime geçmek isteyebilirsiniz. Yalnızlık hissi ve boşluk nedeniyle her an telefonunuzu elinize alıp eski sevgilinizi arama eğilimi gösterebilirsiniz. Ancak eski sevgilinizle iletişimde kalmak, iyileşme sürecinizi yavaşlatmaktan başka bir işe yaramayacak. Bu nedenle hem sosyal medyada hem de günlük yaşamınızda eski sevgilinizden mümkün olabildiğince uzaklaşmayı ve yeni insanlarla tanışmaya çalışın.
2. YAS SÜRECİNE İZİN VERİN
İnsanlar çoğu zaman mutsuz yaşam olaylarında kafa dağıtma ve mutsuzluğu yaşamama yoluna gitmeyi daha risksiz ve kolay görmektedirler. Fakat negatif bir duyguyu ertelemek, bastırmak ve yok saymak yapılmaması gereken bir baş etme yöntemidir. Duygularını bastıran kişiler mutlaka bir noktada o duyguları çok daha ağır şekillerde veya farklı negatif duygularla ortaya çıkarmaktadırlar.
Yas sürecinde en önemli noktalardan biri yaşanan negatif duyguları kabul etmek ve onlara yaşamak için kendine izin vermektir. Kaybın getirdiği öfke, mutsuzluk ve kafa karışıklığı gibi duyguları ayrılık döneminde yaşamak iyileşme sürecinin önemli bir adımıdır. Bu duyguları kabullenmek aynı zamanda ilişkinin de bittiğini kabullenme anlamını taşımaktadır.
3. HOBİLERİNİZE YÖNELİN
Ayrılıktan sonraki süreçte hobilerinize yönelmek veya yeni hobiler edinmek ilginizi farklı yönlere çekebilir. Ayrıca sevdiğiniz şeylerle uğraştığınız için de daha mutlu hissedebilirsiniz.
4. DUYGU DURUMUNUZU FARK EDİN
Hissettiğiniz duygulardan kaçmak yerine onları fark edin. Duygularınızın üzerine konuşmak veya onlar hakkında yazmak size kendinizi daha iyi hissettirebilir.
5. KENDİNİZE ODAKLANIN
Fiziksel ve ruhsal sağlığınızı iyileştirmeye ve geliştirmeye odaklanın. Örneğin spor yapma alışkanlığınız yoksa ilgi duyacağınız bir spor dalına yönelmek iyi bir fikir olabilir.
6. SABIRLI OLUN
Ayrılık acısında iyileşme süreci doğrusal bir süreç değildir. Bazı günler iyi geçerken bazı günler oldukça üzücü, tetikleyici ve yorucu geçebilmektedir. Ayrılık acısı inişleriyle ve çıkışlarıyla yaşanırken zamanla bu duygular azalmakta ve acı yavaş yavaş geçmektedir. Bu süreçte sabırlı olmak, kendine şefkat göstermek ve kararlılık oldukça önemlidir.
7. SEVDİKLERİNİZLE KONUŞUN
Güvenebileceğiniz arkadaşlarınız ve aile üyelerinizle konuşun. Tek başınıza gitmeyin. Birçok kişi (erkekler ve kadınlar) duyguları yönetme, ayrılıktan sonra ebeveynlik veya daha sağlıklı, daha bilge ve daha güçlü bir insan olmak için olumlu yollar hakkında bilgi edinmek için kurslara katılırlarsa ilişkilerindeki bozulmalarla çok daha etkili bir şekilde başa çıkabilirler. Ayrıca, bozulmayla başa çıkmanıza yardımcı olması için kişisel danışmanlığa katılmak isteyebilirsiniz.
8. KABUL ETMEYE ÇALIŞIN
Bir dizi güçlü duyguya sahip olmak normaldir ve bunlar önemli değişim zamanlarında bizi genellikle oldukça şaşırtır. Hoşunuza gitmese bile duygularınızı kabul etmeye çalışın. Bazen sadece duygularınızın ne olduğunu gözlemlemek bile onların acısını hafifletmeye yardımcı olabilir. Örneğin, kendinize "Kendimi suçlu hissettiğimi fark ediyorum" demek, "Suçluyum" demekten daha faydalıdır.