Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Magazin Hülya Koçyiğit: Gittiklerinden beri onlarla konuşuyorum - Magazin haberleri

        Birkaç yıl önce Isparta'daki Süleyman Demirel Üniversitesi'nden aldığım bir davetle üniversitenin iletişim fakültesinde, öğrencilerle bir söyleşi gerçekleştirdik. Öğrencilerden biri şöyle bir soru yöneltmişti; "Geçmişte üniversitemizden fahri doktora ünvanı alan Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Fatma Girik ve Filiz Akın'ı farklı kılan başlıca özellikleri nelerdir?" Şöyle cevap vermiştim; "Memlekette ne kadar hane varsa, hangisinin kapısını çalsalar, buyur edilirler. Ünlü oldukları için değil ama... O evin bir üyesi oldukları için... İnsanlar; çok başarılı olabilir, çok ünlü olabilir ama aileden biri olarak kabul görmek için bunlardan çok fazlası gerekir. Buna en iyi örnek; Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Fatma Girik ve Filiz Akın'dır. Bu denli sevilmelerinin alt yapısında ise hiçbir zaman kibir sahibi olmamaları ve her zaman samimi olmaları var."

        .png
        .png

        Hülya Koçyiğit - Filiz Akın - Türkan Şoray - Fatma Girik

        Türk sinemasının 'Dört Yapraklı Yonca'sı Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Fatma Girik ve Filiz Akın'ın toplam film sayısı, tüm filmlerin yaklaşık % 10'u...

        Hülya Koçyiğit ile Türkan Şoray, 1963 yapımı 'Genç Kızlar'da birlikte rol aldı.

        111 yıllık Türk sinemasında çekilen her 10 filmden birinde, 'Dört Yapraklı Yonca'nın rol alması, sayısal olarak bir hayli sükseli kariyerlerinin gözler önüne seriyor. Kariyerlerinin yanı sıra kişilikleriyle, yaşam tarzlarıyla, söylemleriyle her neslin hayranlık duymasıyla da adlarını, altın harflerle yazdırdılar.

        Hülya Koçyiğit - Filiz Akın

        1990'lı ve 2000'li yıllarda sık sık Beyoğlu'ndaki yapımcıların ofislerine ve oyuncuların uğrak noktası olan mekânlara giderdim. Zaman zaman yapımcılara ve oyunculara şöyle bir soru yöneltirdim; "Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Fatma Girik ve Filiz Akın; hiç mi atışmadı, polemik yaşamadı? Hep böyle dost muydular?"Bu soruyu kime sorsam; "Bu ne biçim bir soru" imalı ters bakışlarla karşılaşırdım. Her ne kadar işleri gereği doğal rakip olsalar da onlar için 'Rakip' kelimesi, kariyerlerinde hiçbir zaman vücut bulmadı. Arkadaşlıkları, zaman içinde önce yarenliğe daha sonra da kardeşliğe dönüştü. İmkânların bir hayli kısıtlı olduğu dönemlerde, meslekleri adına çıkılabilecek en üst seviyeye çıkarak başarı ve sevilme adına ne varsa elde ettiler.

        Hülya Koçyiğit - Fatma Girik

        Ne yazık ki Fatma Girik; 24 Ocak 2022'de, Filiz Akın; 22 Mart 2025'te hayatını kaybetti. Ülke olarak büyük üzüntü duyduğumuz kayıpların, yarenleri; Hülya Koçyiğit ile Türkan Şoray'ı ne kadar üzdüğünü, iç dünyalarında neler yaşadıklarını tahayyül etmek mümkün değil.

        Hülya Koçyiğit'ten Filiz Akın ve Fatma Girik ile ilgili bir yazı kaleme almasını rica ettim. Biliyorum, yerine getirilmesi çok zor bir ricada bulundum. Biliyorum, ne yazsa kelimeler, duygularını dile getirmekte kifayetsiz kalacaktı. Yine de sağ olsun ricamı kırmadı.

        Hülya Koçyiğit, Filiz Akın ve Fatma Girik ile ilgili duygularını şöyle kaleme aldı:

        Sevgili Mehmet Çalışkan arayıp; “Hülya abla, Filiz Akın ile Fatma Girik ile ilgili duygularınızı mektup yazar mısınız?" diye sorduğunda, içimde bir ürperti hissettim. Ne yazsam eksik kalacaktı. Çünkü yarım asrı aşan bir dostluğu birkaç satıra nasıl sığdırabilirdim ki?

        Türkan Şoray, Filiz Akın, Fatma Girik ve Hülya Koçyiğit, 2013'te Adana Altın Koza Film Festivali'nde 'Onur Ödülü'ne lâyık görüldü.

        Ne yazacağımı düşünürken fark ettim ki Fatma gittiğinden beri zaten içimden, onunla konuşuyorum. Şimdi de ne yazık ki bir dostumu daha anmak, Filiz’i de bu satırlara eklemek zorundayım... Söylemesi bile zor... Bir bir eksiliyoruz bu dünyadan ama geride bıraktıklarımız, hatıralarımız, dostluklarımız... İşte onlar hiç solmuyor. Fatma da Filiz de milyonların yüreğinde yaşamaya devam edecek. Bana düşen ise gitseler de hep yaşayacak olan bu dostluğu, kardeşliği ve sayısız anıyı anlatmak...

        REKLAM

        Bir gün Fatma aradı... Film gereği hepimizin hayran olduğu o upuzun, güzel saçlarının kısacık kesileceğini söyledi. Sesinde bir duygu karmaşası vardı. Hem hüzün hem de işine duyduğu tutkunun bir yansıması... O sahnenin onun için ne kadar zor olacağını biliyordum. O gün yanında olmak istedim. Asla unutmayacağım o anı... O güzelim saçları kesilirken, Fatma, kameranın önünde, ben ise arkasında gözyaşlarıma hâkim olamıyordum. Hiç gözümün önünden gitmez...

        "Söz Fato’da" programını sunduğu dönemde bir gün beni aradı. Sesi çıkmıyordu, çok kötü üşütmüştü. “Senden bir ricam var” dedi. Programın çekimleri devam ediyordu ama sesi yoktu. Stüdyodaki sunumu benim yapmamı istedi. Fatma, benim canımın içiydi... Hiç düşünmeden gittim. Bir başka gün aradı; “Yeğenimin düğünü var, gidemiyorum. Beni temsilen nikâh şahidi olur musun?” dedi. Koşarak gittim. Biz sadece meslektaş değildik, sadece arkadaş da değildik. Yıllarımız farklıydı belki ama aynı gün doğmuş, aynı duyguları derin bir şekilde paylaşan iki kardeş gibiydik...

        Fatma Girik; 12 Aralık 1942, Hülya Koçyiğit ise 12 Aralık 1947'de dünyaya geldi.

        O, her zaman yüksek enerjisiyle yaşama sımsıkı sarılan dostumdu. Son zamanlarında bile birbirimize hep umut aşıladık. Bazen sadece gözlerimizle konuştuk... Ama bir gün... Son hastane ziyaretimde, bana veda eder gibiydi o masmavi gözleri; “Buraya kadar” dercesine, gücünün tükendiğini söylercesine… Ve elini kaldırarak bana el salladı… Ben, kötü anları unutan bir insanım ama o anı silemiyorum... O, Fatma Girik’in vedasıydı. İçinde hayat enerjisiyle dolu, milyonların sevgilisi Fatma’nın vedası... Ve -daha sonra- büyük bir aşkla bağlı olduğu hayat arkadaşı Memduh Ün’e kavuşmasının başlangıcı olacaktı.

        Filiz Akın - Hülya Koçyiğit

        REKLAM

        Canım Filiz’im, beyaz orkidemle ilk aklıma gelen anı, İlker’i dünyaya getirdiği zamandı. Onları evde ziyaret ettiğimde, İlker’i kucağıma almıştım. O an birlikte gözlerimizden süzülen sevinç gözyaşları... O mutluluğu kalpten paylaştığımız an… Filiz, ikinci evliliği nedeniyle uzun süre yurt dışında yaşadı, araya mesafeler girdi ama hep iletişimde kaldık. Ülkeye döndüğünde ise ne yazık ki kanser teşhisi konmuştu. Çok uzun yıllar bu hastalıkla savaştı. Bazen iyileşti, bazen geriledi ama her zaman güçlü ve asil durdu. Çünkü içimizde hep umut vardı.

        Filiz, hastalığı boyunca yaşama tutunma gücünü, sevgisini ve saygısını asla kaybetmeden hepimize örnek oldu. Bir an olsun hayattan vazgeçmedi. "Çok kötüyüm" demedi hiç; her zaman "İyiyim, daha iyi olacağım" diyerek yoluna devam etti. Belki de iyileşemeyeceğini derinden biliyordu, ama bir tek sevenini üzmek, bir tek gözyaşını görmek istemedi. Sosyal sorumluluk projelerine olan bağlılığı, insanlara olan sevgisiyle her zaman örnek teşkil etti. 'Sarı Bilezik' kampanyasında, milyonlarca bileziğin satılmasını sağlayarak, o küçük ama değerli dokunuşlarıyla mamografi cihazının alınmasını mümkün kıldı. Ah, Filiz’im, o güzel kalbinle, o temiz yüreğinle kim bilir kaç insana umut oldun, kim bilir kaç hayatı değiştirdin... Senin emeklerin, senin iyiliğin, asla unutulmayacak.

        Hülya Koçyiğit

        Bir gün sosyal medyada, “Artık tedavim bitti, iyileştim. Bu yaz beraber olacağız” yazdığını gördüm. Hemen aradım, konuştuk. Bu telefon konuşmasının, sesini duyduğum son an olduğunu bilmiyordum... Son zamanlarda sesi çıkmıyordu, kulağı da iyi duymuyordu. Mesajla iletişim kuruyorduk. Hastane ziyareti hijyen sebebiyle mümkün değildi... Keşke yanında olup, sıkı sıkı sarılıp öyle veda edebilseydim...

        Fatma Girik

        İnsan, anıları geçmiş zamana sığdırabiliyor ama kayıpların kabullenişi çok zor oluyor. Hep geniş zamana sığınmak istiyoruz. Fatma’nın acısı içimde hâlâ bir alevken, üstüne canım Filiz’imden gelen haber... İnsan kabullenmek istemiyor. Sayın Sönmez Köksal ile hep iletişim halindeydim. Filiz iyileşecekti... Buna inanıyordum ama olmadı. Olamadı... Hayatın en büyük gerçeği olan ölüm, umutlarımızı da planlarımızı da yerle bir etti.

        Filiz Akın

        Filiz de Fatma da birer çınardı... Sadece güzellikleri ile değil, güçlü duruşlarıyla, asil tavırlarıyla gölgesine milyonları sığdıran birer çınar. Ve biz, onları geride bıraktıklarıyla hep anılarımızda yaşatacağız. Çünkü gerçek sevgi asla ölmez...

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ