İklim değişikliği hayvanların rengini de davranışlarını da değiştiriyor
Değişen iklimin etkileri hayvanlar aleminde de açıkça görülüyor. Hayvanların rengi de davranışları da iklim değişikliğine bağlı olarak değişiyor. Fransa'daki kertenkelelerin rengi açıldı, dünya genelindeki pek çok böcek ve kuşun rengi değişti
Araştırmalar, iklim değişikliğinin hayvanların hem renklerinin hem de davranışlarının değiştiğini gösteriyor.
Dünya ısındıkça ve yağmur örüntüleri değiştikçe, birçok türün tüyleri ve derisi renk değiştiriyor, genellikle de daha açık hale geliyor. Örneğin, Hollanda'daki salyangozlar kahverengiden sarıya dönüyor. Costa Rica'daki bir tropikal arı türünde turuncudan maviye dönen arıların oranı artıyor. Fransa'daki kertenkelelerin yanı sıra dünya genelinde birçok böcek ve kuş daha açık renklere bürünüyor.
"İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ HAYVAN DAVRANIŞLARINI DA ETKİLİYOR"
Bilim insanlarına göre, iklim değişikliği hayvan türlerinin davranış şekillerini değiştiriyor.
Helsinki Üniversitesi ve Lancaster Üniversitesi'nden araştırmacılar, 100'den fazla hayvan türünden veriler topladı.
Organizma grupları en büyükten en küçüğe doğru balıklar, kuşlar, kabuklular, memeliler ve böcekler, amfibiler ve kertenkeleler olmak üzere ayrıldı.
Çalışmaya dahil edilen tüm davranış özelliklerinin (saldırganlık, aktivite, cesaret, sosyallik ve çevrelerini keşfetme) insanların sebep olduğu çevresel değişim nedeniyle belirgin bir şekilde değiştiğini gözler önüne serdi.
Helsinki Üniversitesi Biyoloji ve Çevre Bilimleri Fakültesi'nden Doktora Sonrası Araştırmacı Petri Niemelä, yaptığı açıklamada, "En büyük değişiklik hayvanların çevrelerini keşfetme faaliyetlerinde görüldü. Hayvanlar çevresel değişimin her türüne karşı güçlü bir tepki veriyor ancak hayvan davranışlarında en büyük değişimi iklim değişikliği yarattı" diyor.
KÜRESEL ISINMA HAYVANLARIN RENGİNİ AÇIYOR
Yale Üniversitesi'nde ekolog ve evrimsel biyolog olan Stefan Pinkert, “Küresel ısınma altında daha koyu renkli türlerin ve daha koyu renkli canlıların azalması beklenir” diyor.
Hayvan derisi, kürkü ve tüylerinin renklendirilmesinin iki ana yolu bulunuyor. Algıladığımız renk tonlarından bazıları, ışığın tüylerin veya pulların mikro yapısıyla etkileşiminden kaynaklanıyor. Tıpkı bakılan açıya göre renk değiştiren bir sinek kuşunda olduğu gibi... Diğerleri ise sarı, kırmızı ve turuncu renkleri üreten karotenoidler ve siyah, gri, kahverengi ve pas benzeri tonlardan sorumlu melaninler gibi ışığı emen moleküller olan pigmentlerden kaynaklanıyor.
Kuşlarda ve memelilerde en yaygın pigmentler olan melaninler, artan sıcaklıklardan ve değişen yağmur düzenlerinden etkilenebilir.
Belçika'daki Ghent Üniversitesi'nden evrimsel biyolog Matthew Shawkey, “Derinizde, kürkünüzde veya tüylerinizde daha fazla melanin varsa, o zaman daha fazla ısı emme eğilimindedir” diyor.
Shawkey, sıcaklık arttıkça bunun bir dezavantaj olabileceğini; çünkü hayvanların aşırı ısınmasına neden olabileceğini söylüyor.
Diğer taraftan, daha fazla yağmur yağarsa, patojenler gelişme eğilimindedir. Shawkey, bu tür koşullarda koyu melaninlerin koruyucu olabileceğini; çünkü dokuları sertleştirdiğini söylüyor.
Amerikalı herpetolog Charles Bogert tarafından 1949 tarihli bir makalede önerilen bir kural, daha sıcak iklimlerde daha açık renkli ve bu nedenle aşırı ısınma olasılığı daha düşük olan soğukkanlı hayvanların daha fazla bulunması gerektiğini öngörüyor. (Sürüngenler ve böcekler gibi hayvanlar kendi vücut sıcaklıklarını düzenleyemezler ve dış ısı kaynaklarına ihtiyaç duyarlar.)
Son yıllarda bilim, Bogert'in kuralını doğrulamakla kalmadı, aynı zamanda sıcakkanlı türlere de genişletti. Sıcak bölgelerde daha açık renk olan kurbağalar, kara kurbağaları, yılanlar ve tatarcıklar değil; kuşlar da daha açık renkli oluyor. 2024 yılında 10.000'den fazla kuş türü üzerinde yapılan bir analiz, sıcak yerlerde beyaz ve sarı tüylerin mavi ve siyah tüylere üstün geldiğini gösterdi.
KAHVERENGİ SALYANGOZLARIN YERİNİ SARI SALYANGOZLAR ALDI
Küresel ısınmayla birlikte bazı hayvan popülasyonlarının rengi daha da açılıyor. 1967 ve 2010 yılları arasında, Hollanda'da sıcaklıklar 1.5 ila 2 santigrat derece arttıkça, kahverengi kara salyangozları yerini sarı olanlara bıraktı.
Pinkert ve meslektaşlarının 2023 tarihli bir makalede bulduğu gibi, Birleşik Krallık'ta 1990 ile 2020 yılları arasında yusufçuklar ve kızböcekleri de giderek daha açık renkli hale geldi.
Kuzey Amerika'da yakın zamanda yapılan bir çalışmada, 10 farklı türden erkek yusufçukların kanatlarında en küçük melanin bazlı renk lekeleri 2005 ile 2019 yılları arasındaki en sıcak yıllarda görüldü.
Aynı zaman diliminde, sarı göğüslü ve başlarında masmavi, şapka benzeri işaretler bulunan mavi baştankara kuşlarının renklerinin solduğu görüldü. 2015 ve 2019 yılları arasında Fransa'nın Montpellier kenti çevresindeki mavi baştankara kuş popülasyonlarının mavi baş lekeleri yaklaşık yüzde 23 oranında daha açık hale geldi; bu da yerel sıcaklıklardaki artışla ilgili bir değişim.
Deneyler gözlemsel verileri doğruluyor. Sıcak hava hayvanların renginin açılmasına neden oluyor. Bazı durumlarda, bir canlı sıcaklığa bağlı olarak daha fazla veya daha az pigment üretebilir. Örneğin, erkek bukalemun çekirgeleri 10 C derecede siyahtan 25 C derece üzerinde turkuaza dönüşür.
DAHA FAZLA GÜNEŞ GÖREN AKBABANIN TÜYLERİ DAHA SOLUK
Almanya'nın Seewiesen kentindeki Max Planck Biyolojik Zeka Enstitüsü'nde evrimsel biyolog olan Kaspar Delhey, “Birçok farklı böcek türünü soğuk sıcaklıklarda yetiştirirseniz, daha koyu renkte gelişirler ve daha sıcak sıcaklıklarda yetiştirirseniz, daha açık olurlar” diyor.
Bu tür etkiler böceklerle sınırlı değil. İspanya'da yapılan saha deneyleri, daha fazla güneş ışığına maruz kalan yuvalarda kuluçkaya yatan akbabaların tüylerinin, daha korunaklı yerlerde büyüyenlere göre daha soluk olduğunu gösterdi. Bu sadece kuşların güneşten ağarması değildi. Tüylerindeki melanin, güneş ışığı tarafından tahrip edildiğindeki gibi bozulmamıştı.
Sıcaklığa bağlı olarak renk ayarlama yeteneğinin yanı sıra, ısınan bölgelerde yaşayan hayvan popülasyonları, daha solgun hayvanların yeni alanlara taşınması nedeniyle daha açık hale gelebilir.
Pinkert, genetik değişimlerin de söz konusu olabileceğini; ancak bu tür bir evrimin nasıl gerçekleştiği konusunda hala kritik bir bilgi boşluğu olduğunu söylüyor.
Bogert'in kuralı, Akdeniz gibi ısınan ancak kuru kalan bölgelerde basit görünse de, sıcaklıklarla birlikte yağışlar da artarsa, türler açık yerine koyu renge dönüşebilir.
1833 yılında Alman ornitolog Constantin Gloger, nemli yerlerde tüylerin beyazdan ziyade siyah olma ihtimalinin daha yüksek olduğunu öne sürdü.
Bunun bir nedeni kamuflaj olabilir. Delhey, nemli habitatlarda “daha fazla bitki örtüsü vardır; arka planlar daha koyudur ve bu nedenle daha koyu renkli bir hayvan daha iyi kamufle olabilir” diyor. Gloger'in kuralının bir başka açıklaması da, genellikle nemli iklimlerde gelişen patojenlere karşı korunma olabilir.
2020 yılında 16 kuş türü üzerinde yapılan bir çalışma, daha fazla melanin içeren tüylerin yuva bakterilerinin verdiği zarara karşı daha iyi direnç gösterdiğini ortaya koydu.
İsviçre'deki Lozan Üniversitesi'nde evrimsel biyolog olan ve çalışmaya katılmayan Alexandre Roulin, “Bu molekülün amacı organizmayı çeşitli stres kaynaklarına karşı korumaktır. Örneğin, siyah olan tüyler daha güçlüdür" diyor.
Araştırmalar, melanin moleküllerinin sadece parazitleri engellemekle kalmayıp aynı zamanda hücreleri güçlendirerek patojenlere karşı bir bariyer oluşturabileceğini öne sürüyor.
HEM SICAKLIKLAR HEM DE YAĞIŞLAR ARTARSA...
Delhey, iklim değişikliğiyle birlikte hem sıcaklıklar hem de yağışlar arttığında ne olacağını test ettiğinde, en azından kuşlarda nemin etkilerinin genellikle çok çok daha güçlü olduğunu buldu.
Delhey ve meslektaşları, sayıları 5.000'den fazla olan tüm ötücü kuş türlerinin tüy renklerini, bu kuşların yaşadığı iklimlere göre haritalandırdı.
Yine de küresel ısınmanın neden olduğu yağış düzenindeki değişiklikler, sıcaklıklarda gelecekte yaşanacak bir artıştan daha az açıktır.
Bu nedenle Delhey, hayvanlar arasında genel bir eğilim tahmin edecek olsa, sıcaklığın etkilerine dayanarak, daha açık renkte olmaları gerektiğini söylüyor.
Böcekler gibi soğukkanlı hayvanların da nemden ziyade ısıya daha güçlü tepki verebileceğini; ancak bu konudaki araştırmaların hala eksik olduğunu söylüyor.
"TÜRLERİ TANIYAMAYACAĞIMIZ KADAR DRAMATİK BİR DEĞİŞİM GÖRMEYECEĞİZ"
Genel olarak, hayvan renklenmesindeki değişimlerin hafif olması bekleniyor. Delhey, “Türleri tanıyamayacağımız kadar dramatik bir değişim görmeyeceğiz” diyor.
Ancak biyolojik açıdan bakıldığında, "Bu küçük fark, bir türün hayatta kalıp kalamayacağı anlamına gelebilir” diyor.
Bu arada, renklerini değiştirerek uyum sağlayan hayvanlar, insanlığın tüm gezegeni tedirgin eden dev çevresel ayak izinin görsel bir hatırlatıcısı olarak hizmet edebilir.
Roulin, “İklim değişikliğinin etkisinin ne olduğunu gözlerinizle takip edebilirsiniz” diyor.