Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler BBC Diğer İstanbul, Kütahya ve Karadeniz'de deprem: Birbirleriyle bağlantısı var mı? | SON DAKİKA HABERİ!

        Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Kütahya'da 07:23, 07:29 ve 10:20'de meydana gelen depremlerin büyüklüklerini sırasıyla 4,5, 3,9 ve 4,6 (Mw) olarak bildirdi.

        Depremlerin yerin 8,81, 11,61 ve 12,17 kilometre derinliğinde meydana geldiği belirlendi.

        Karadeniz'de ise saat 10:43'te 3,6 (Mw) büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Derinliği 14,06 kilometre olarak açıklandı.

        "OLUMSUZ BİR DURUM YOK"

        Kütahya'daki depremlerin ardından AFAD'dan yapılan açıklamada, "An itibarıyla olumsuz bir durum bulunmamaktadır. Saha tarama çalışmaları devam etmektedir" denildi. Kütahya Valisi Musa Işın da, "Bizi müteessir edecek herhangi bir olay meydana gelmemiştir. Hemşehrilerimiz sadece bizim yapacağımız açıklamalara itibar etsinler" açıklamasını yaptı.

        REKLAM

        AFAD'ın 2021'de ille ilgili hazırladığı rapora göre, Kütahya Emet Fay Zonu, Gediz Fay Zonu, Simav Fay Zonu gibi geçmişte büyük depremler oluşturan fay zonlarının tehdidi altında.

        Simav ilçesinde 2011 yılında 5,9 büyüklüğünde deprem meydan gelmişti. Depremde 2823 konut, iş yeri, ahır ve diğer yapı yıkıldı ya da ağır hasar gördü.

        KÜTAHYA DEPREMLERİYLE İLGİLİ NE BİLİNİYOR?

        BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Gazi Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Kurucu Başkanı Prof. Dr. Süleyman Pampal, Kütahya'daki Simav fayının irili ufaklı pek çok deprem üretmesinin "sürpriz olmadığını" söylüyor:

        "Kütahya depremlerinin olduğu yer batıda Sındırgı-Bigadiç bölgesinden başlayıp, Afyon'a doğru uzanan Simav fayının üzerinde oluyor. Simav fayının doğu uç kısmının kuzeyinde 1970'te 7,2 büyüklüğünde yıkıcı bir deprem yaşandı. Oradan da Afyon-Akşehir Grabeni olarak bildiğimiz graben sistemi Konya'ya doğru uzanıyor. Yani bu fay zonu Türkiye'nin sayılı fay sonlarından biri ve sıklıkla deprem üretiyor. Akşehir-Afyon arasında da 2002 yılında 6,5 büyüklüğünde deprem oldu ve oldukça fazla can kaybına yol açtı. Yani bu fayın irili ufaklı pek çok deprem üretmesi sürpriz değil. Bundan önce ürettiği gibi bundan sonra da üretmeye devam edecektir."

        REKLAM

        Pampal, bu fayın büyüklüğü 7,2-7,3'e varabilecek deprem üretme ihtimalinin de göz ardı edilmemesi gerektiği konusunda uyarıyor.

        Yıldız Teknik Üniversitesi Jeoloji Profesörü Şükrü Ersoy da Türkiye'nin bir deprem bölgesi olduğunu belirterek şöyle konuşuyor:

        "Türkiye'nin herhangi bir yerinden gün aşırı büyüklüğü 4'ü geçen deprem haberlerini duymak bizim normalimiz aslında. Yani olağanüstü bir durum yok. Simav ilçesinde 1970'ten beri büyük, yıkıcı deprem olmadığını söyleyen Ersoy, BBC Türkçe'ye yaptığı açıklamada tarihsel süreçte bu tür depremler yaşandığını dolayısıyla tekrar meydana gelebileceğini ekledi. Ersoy "Bu depremler, bu bölgenin canlı olduğunu göstermesi bakımından önemli" diyor.

        Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu Başkanı Burak Çatlıoğlu da Kütahya'daki depremlerin haftalarca devam etmesi halinde bunun "deprem fırtınası" olarak adlandırılacağını söylüyor.

        REKLAM

        Fakat kesin bir yargıya varmak için henüz erken: "2009 yılında da buna benzer bir olay yine aynı bölgede yaşanmış ve biz buna deprem fırtınası demişiz. Deprem fırtınası dediğimiz olay ana şok olmadan aynı bölgede yüzlerce depremin birbirini takip eden şekilde meydana gelmesiyle oluşuyor. Biz mesela 6,2 depremi yaşadık İstanbul'da. Bu ana şoktu, ardından gelen depremlere artçı depremler dedik. Artçı depremlerin sayısının fazla olması deprem fırtınası değildir. Deprem fırtınası dediğimiz olay yüzlerce depremin aynı bölgede ana şok olmasıdır. Bu depremleri izlediğimizde eğer haftalarca bu şekilde devam ediyorsa biz buna deprem fırtınası diyebiliriz. O yüzden şu an açıklama yapmak için çok erken."

        BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Çatlıoğlu, Kütahya ilinin jeotermal potansiyelinin yüksek olması nedeniyle de bir deprem bölgesi olduğunu belirtiyor: "Depremler yer içerisindeki konveksiyon akımlarından kaynaklı oluşuyor. Bunu da yer içerisindeki magmanın hareketi diye ifade edebiliriz. Kütahya-Simav bölgesi de jeotermal kaynakların yani magma hareketinin yoğun olduğu bir bölge. Bu sebeple de bu depremler çok olağan."

        İSTANBUL DEPREMİYLE BAĞLANTISI VAR MI?

        Son üç günde meydana gelen depremlerin birbirleriyle bağlantılı olup olmadığı da merak konusu.

        BBC Türkçe'ye konuşan uzmanlar İstanbul, Kütahya ve Karadeniz'deki depremlerin farklı fay hatlarında meydana geldiğini ve birbirlerini tetikleme ihtimallerinin olmadığını kaydediyor.

        "Bunlar birbirinden bağımsız. Türkiye'nin normal deprem aktivitesi içinde değerlendirilecek depremler" diyen Prof. Dr. Süleyman Pampal durumu şu şekilde açıklıyor: "İstanbul depremi Kuzey Anadolu fayının kuzey kolunun orta kesimi, yani Orta Marmara fayı ya da Kumburgaz fayı olarak bildiğimiz fayın üzerinde meydana geldi. (Kütahya'yı içine alan) fay zonuysa Batı Anadolu'dan başlayıp, Orta Anadolu'ya kadar devam eden önemli bir fay zonu - Simav fayı ve Afyon-Akşehir Graben zonu. Gürcistan'dan gelip Karadeniz kıyılarına paralel, Orta Karadeniz'e kadar uzanan Karadeniz fayı var. Bu türden aktivite oralarda da oluyor, normal karşılamak lazım."

        Burak Çatlıoğlu da şöyle konuşuyor: "Bunların hiçbir bağlantısı yok. Ülkemizin deprem potansiyeline değinecek olursak, güneyden Arap plakası kuzeye doğru sıkıştırıyor. Yine güneyden, Girit tarafından Afrika plakası Anadolu'yu sıkıştırıyor. Arap plakası ve Afrika plakasının bu sıkıştırmasından dolayı Anadolu batıya doğru hareket ediyor. Bu hareketten dolayı Kuzey Anadolu fayı oluşuyor zaten. Aşağıda da Arap plakasının sıkıştırmasından dolayı Doğu Anadolu fayı oluşuyor. Şimdi Doğu Anadolu fayı ve Kuzey Anadolu fayı neticesinde batıya doğru yapılan hareketten dolayı aşağıda da Afrika fayı sıkıştırınca Ege bölgesinde açılmalar meydana geliyor. Bu açılmalar da bizim Horst-Graben dediğimiz çöküntü alanları oluşturuyor. Biz de bu açılmalara Batı Anadolu fay sistemleri diyoruz. Bu sistemler birbirinden bağımsız. İstanbul'da olan deprem Kuzey Anadolu fayının bir kolunda meydana gelmişti. Ancak bugün meydana gelen deprem ise Batı Anadolu fay sistemi içerisinde meydana gelen bir deprem. 6 Şubat'ta olan Kahramanmaraş depremleri Doğu Anadolu fayında meydana gelen depremlerdi."

        "Bu faylar birbirlerinden bağımsız olduğu için birbirlerini de etkilemiyor" diyen Çatlıoğlu, "Yani tetikleme gibi bir durum söz konusu değil. Sadece ülkemizde fayın çok olması ve tektonik kuşakta yer almamızdan dolayı birden fazla depremle karşılaşıyoruz" diyor.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ