İnsan vücudunda altın oran nasıl hesaplanır?
Doğada güzelliği ifade eden, matematik ve sanatta kullanılan "Altın oran", ideal insan formu için de kullanılıyor. Estetik cerrahide de geçerli olan altın oran, mükemmel insan yüzüne ulaşılmasını hedefliyor. Estetik uygulamalarında altın oranın rolü nedir? İşte merak edilenler...

Yüzyıllar boyunca insanlık, güzellik kavramının büyüsüne kapılmış ve her zaman bir şeyi gerçekten göze çekici kılan belirsiz unsurları aramıştır. Güzelliğin tanımları farklı kültürler ve dönemler arasında büyük ölçüde değişebilse de, birçok kişinin evrensel olarak çekici bulduğu belirli desenler ve oranlar vardır. Bunlar arasında Altın Oran öne çıkar.
ALTIN ORAN NEDİR?
“Altın oran nedir?” dendiğinde bunun sanat ve matematikte kullanılan bir oran olduğu bilinir. Matematikte önemli kabul edilen bu oran sanat dünyasında da tablolar ve heykellerde önemli olmuştur. İlk çağlardan itibaren insanların uzuvlarının ve yüzlerinin ölçülmesiyle ortalama bir değer elde edilir. Bu değere göre, ortalamadan ne kadarlık bir sapma olduğuna bakılır. Irklara göre değişkenlik gösteren altın oran konusunda Leonardo da Vinci pek çok araştırma yapmıştır. Leonardo Da Vinci’nin herkes tarafından bilinen ‘Vitruvius Adamı’ adlı çizimi insan vücudunda altın oran değerleri açısından önemli kabul edilir. Bu çizimde bir çember içinde bir insan kollarını ve bacaklarını açmış ve kapatmış olarak resmedilmiştir. Bu insan figüründeki uzuvların birbirine oranları ayrıntılarıyla incelenebilir.
YÜZ VE ESTETİKTE ALTIN ORAN NEDİR?
Günümüzde yüz güzelliğine uygulanan altın oran estetik tedaviler için bir rehber görevi görmektedir. İlk olarak yüzün uzunluğu ile genişliği arasında 1.618’lik oran olmalıdır. İkinci olarak burun uzunluğu ve dudaklar ile kaşlar arasındaki mesafe bu orana uymalıdır. Üçüncü olarak çene ucu ile kaşların birleştiği yer arasındaki mesafe üzerinden yüzün uzunluğu ölçülür. Ardından burun genişliği ile dudak üzerindeki uzunluk oranına bakılır. Gözün ucu ile kaş arası arasındaki mesafe altın oranla uyumlu olmalıdır. Çene ucu üzerinden buruna, çene ucu üzerinden alt dudağa kadar olan mesafe ölçülür. Burun yüzümüzün orta 1/3’ü içinde orantılı durmaktadır.
Estetik cerrahide genellikle en çok müdahale edilen bölüm burun ve dudak mesafesidir. Çünkü gereğinden fazla uzun olan bu mesafe kişiyi hem yaşlı hem de üzgün gösterir. Altın oran için farkında olraka ya da olmaksızın aslında en sık yapılan ameliyat rinoplasti ameliyatıdır. Dudak ve bıyık bölgesi mesafesini kısaltmak için dudak kaldırma (lip lift) ameliyatı yapılmaktadır. Altın oranı yakalamak için yapılan bir diğer estetik operasyon da çene implantı veya yağ dokusu nakli yüz proporsiyonunun sağlanmasıdır. Altın oranı yakalamak için en fazla tercih edilen operasyonların başında gelen bu cerrahiler göreceli olarak zahmetsiz ve sonucu tatmin edici operasyonlardır.
YÜZDEKİ ALTIN ORANLAR NASIL HESAPLANIR?
Yüzün boyunun enine olan oranı, burun kanatlarından çene ucuna kadar olan uzunluğun dudak ortası çene ucu arası mesafeye oranı, bir gözün dış (kantus) noktasından karşı gözün dış (kantus) noktasına kadar olan mesafenin dudak yatay uzunluğuna olan oranı, dudaktan kaş birleşim yeri arasındaki mesafenin burnun uzun boyuna oranı, çene dudak ortası arası mesafenin dudak ortasından burun kanatları arasındaki mesafeye oranı, saç çizgisinden burun kanatlarına kadar olan mesafenin burun kanatlarından çene ucuna kadar olan mesafeye oranı, yüz bölgesindeki temel altın oran ilişkisi kurulmuş ve ideali altın oran olan hesaplamalardır.
YÜZ VE ESTETİKTE HERKES ALTIN ORANA SAHİP OLABİLİR Mİ?
Gerçek şu ki herkesin farklı yüz yapısı ve dolayısıyla kendi içinde farklı oranları vardır. Yüzün estetik ünitelerinin oranlarını değerlendirirken; bazı insanlar altın orana yakınken, bazıları ise altın orana çok uzaktır. Plastik cerrahi ameliyatları ve plastik cerrahlarca yapılan ameliyatsız medikal estetik uygulamaları ile altın orana sahip olmak ya da altın orana yaklaşmak mümkündür.
Altın orana yaklaşan yüzler de, çoğunlukla herkes tarafından estetik, güzel, çekici bulunmaktadır. Ancak altın oranlı yüzler de zamanla yüzündeki altın oranı kaybedebilir. Stres, yaşlanma, yanlış beslenme, hareketsizlik, yerçekimi gibi değişik etkenler sonucunda ideal yüz şekli değişip altın oran zamanla kaybolabilir. Böyle durumlarda bile zaman içinde yapılacak plastik cerrahi operasyonları ve ameliyatsız estetik girişimler ile tekrar altın orana yaklaşmak yine de mümkün olabilmektedir.
İNSAN VÜCUDUNDA ALTIN ORAN NASIL HESAPLANIR?
Altın oran üzerine ilk çağlardan beri çalışmalar sürdürülüyor. Estetikte ise esas olarak insan vücudunda altın oran; kolların ve bacakların açık şekilde boya oranları, tepeden topuğa kadar olan mesafenin vücudun diğer kısımlarıyla ilgili mesafelerine oranlarına göre değerlendirilir. Altın oran son yıllarda çok popüler olsa bu çok önemli değildir. Bazı kişilerin boyu uzun, bazılarınınki kısadır. Oranlara bakıldığında bazı kişilerin beli daha uzun, bazılarının bacak boyu uzundur. Bunlar giysiler ve ayakkabılarla kamufle edilebilir. Yapısal bir bozukluk varsa, mesela cücelikte gövde daha uzundur, bacak kısımları daha kısadır, bunlara yönelik bir asimetri de varsa tedaviye başvurulur.
ALTIN ORANIN YÜZ ESTETİĞİNDEKİ ROLÜ
1. GÖZLER, BURUN VE ORAN SANATI
Altın oranın dikkate alındığı temel alanlardan biri gözler ve burun arasındaki ilişkidir. Estetik açıdan, burun genişliği ideal olarak gözler arasındaki mesafenin 1,618 katıdır. Bu oran, özelliklerin birbirine göre dengeli olmasını sağlayarak yüzün genel uyumuna ve çekiciliğine katkıda bulunur.
2. YÜZÜN İDEAL GENİŞLİĞİ
Altın oran, yüzün ideal genişliğini belirlemede de rol oynar. Bir yüzün genişliğinin ağız genişliğinin yaklaşık 1,618 katı olduğunda, yüzün daha estetik olarak hoş algılandığı öne sürülmektedir. Altın oranın bu şekilde uygulanması, yüz hatlarında bir denge duygusu yaratmaya yardımcı olarak yüzün daha orantılı ve görsel olarak çekici görünmesini sağlar.
3. DUDAK VE ÇENENİN UYUMLAŞTIRILMASI
Plastik cerrahi ve kozmetik prosedürler alanında, altın oranlı yüz paha biçilmez bir rehber görevi görür. Cerrahlar dudakları, çeneyi ve diğer yüz özelliklerini altın oranla daha yakın hizalamak için ayarlamayı amaçlar. Bu yüz uyumu arayışı, yüzün çeşitli unsurları arasında bir denge oluşturmayı ve her özelliğin diğerlerini tamamlamasını sağlamayı içerir. Amaç, orantı ve simetri duygusunu korurken bireyin doğal güzelliğini artırmaktır.
4. ALIN VE ALT YÜZÜN DENGELENMESİ
Yüzü üçe bölmek, altın oranı yüz estetiğine uygulamak için kullanılan bir diğer yöntemdir. Bu yaklaşım, alın, orta yüz ve alt yüzün oranlarını dikkate alır. Altın oran tarafından yönlendirilen bu oranlara uyan bir yüz genellikle daha uyumlu olarak görülür. Bu bölme, kozmetik iyileştirmelerin değerlendirilmesinde ve planlanmasında yardımcı olur ve yüzün her bölümünün genel bir denge duygusuna katkıda bulunmasını sağlar.