MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu, 8 Mart olayının perde arkasını anlattı!

Türk futbolundaki hakem tartışmaları her geçen gün büyürken son dönemin en çok konuşulan isimlerden MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu, gündemdeki konulara HT Spor'da açıklık getirdi. MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu, 8 Mart olayının perde arkasından, Türk futbolundaki "Yapı" iddialarına, MHK sisteminden, Jose Mourinho'nun cezasına, Türk hakemlerinin performansından yabancı hakem hakkındaki fikirlerine kadar birçok soruyu cevapladı. İşte Gündoğdu'nun açıklamaları...

Giriş: 12.03.2025 - 21:02 Güncelleme: 12.03.2025 - 23:13

Gündoğdu, 8 Mart olayının perde arkasını anlattı!

Türk futbolundaki hakem tartışmaları her geçen gün büyürken son dönemin en çok konuşulan isimlerden MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu gündemdeki konulara HT Spor'da açıklık getirdi.

HT Spor Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı Ahmet Selim Kul ve HT Spor Haber Müdürü Ata Selçuk sordu, MHK Başkan'ı Ferhat Gündoğdu yanıtladı.

MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu, 8 Mart olayının perde arkasından, Türk futbolundaki "Yapı" iddialarına, MHK sisteminden, Jose Mourinho'nun cezasına, Türk hakemlerinin performansından yabancı hakem hakkındaki fikirlerine kadar birçok konuya açıklık getirdi.

İşte Gündoğdu'nun sözleri:

"O zaman için organizasyonel bir karardı bu. Göreve geldiğim dönemde TFF'de bazı kararlar verilmiş, talimat değişiklikleri yapılmıştı. O dönemde Kulüpler Birliği ile de çalışmalar yapılmıştı. Yine önemli bir olay 4 tane VAR hakemine görev verilmemesiydi. Ben bu şartlarda göreve geldim. Yapı olarak idealist bir insanım. O dönemin ihtiyaçları mevcut durumu ve benim tespitlerimde bir değişikliğe gidilmesi gerekiyordu çünkü Türk futbol hakemliği bir tıkanmışlığın içine girmişti. Bunlara baktığımız zaman yenilerin gelmesiyle ilgili bir tıkanmışlık vardı. Bizim de yönetim kuruluna önerimiz böyle bir kararın alınmasıydı. Sayın Nihat Özdemir istifa etti o dönemde arkasından başka yöneticiler de istifa edince benim de artık 17 Nisan'da görevimden ayrılarak istifa etmemle sonuçlandı. 1 gün bekleyemeyiz lafımı şu an anlıyoruz. Ciddi bir süre kaybedildi. O zamanki değişimi, dönüşümü yol almış olsaydık bugün başka konularla uğraşacaktık. Türk hakemliğinin 1 dakika bile geçirecek zamanı yok. Devamlı irtifa kaybediyorsunuz. Görüyorsunuz düştüğünü. Ya paraşüt açacaksınız ya başka yöntem bulacaksınız."

REKLAM

8 Mart 2022 günü Türkiye Futbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulu, Süper Lig'de görev alan hakem kadrosunu yeniden belirlerken 13 ismi listeden çıkardı.

Süper Lig'de düdük çalan; Cüneyt Çakır, Ali Palabıyık, Abdulkadir Bitigen, Fırat Aydınus, Bahattin Şimşek, Burak Şeker, Suat Arslanboğa, Hüseyin Göçek, Mert Güzenge, Tugay Kaan Numanoğlu, Alper Ulusoy, Halis Özkahya listeden çıkarılırken Özgür Yankaya'nın sadece VAR hakemi olarak görev almasına karar verilmişti.

Operasyonun sezon bitmeden yapılması çoğunluğun tepkisini çekti. Bazı kulüpler, lige şaibe getirildiğini ve tescil edilmeme durumunun tartışılması gerektiğini savundu. Görevden alınan hakem ve gözlemciler, konuyu Tahkim Kurulu'na taşımıştı. MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu'nun da katıldığı davada; Tahkim Kurulu, kararın kaldırılmasını oy çokluğu ile kabul etmişti.

Yaşanan gelişmelerin ardından dönemin TFF Başkanı Nihat Özdemir'in ardından MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu ve MHK Yönetim Kurulu da istifa etti.

Hakemler ve gözlemciler daha sonra görevlerine iade edilseler de herhangi bir maçta görevlendirilmediler. Ferhat Gündoğdu hakemler için, "Ne TFF Başkanı Nihat Özdemir ne de herhangi bir kulüp... Bu tamamen benim ve kurulumun hazırladığı listedir. Bu listeden tamamen ben sorumluyum" açıklamasında bulunmuştu.

"Yayıncı kuruluşta 10 Mart'tı sanırım, bir röportajım olmuştu. Orada açıklığa kavuşturmuştum. Hakemliği bitirme değil klasman yapmaydı. Ciddi anlamda yıpranmış, bilerek veya bilmeyerek kurumun önüne geçen davranışlar içinde olan arkadaşlar vardı. Sayı olarak 3 ila 4 kişiydi. Bu arkadaşlarımıza çalışmayacağımızı beyan etmiştim. Süper Lig kadrosunda olup Süper Lig yeterliliği olmayan hakemlerimiz için alt ligde hakemlik veya gözlemcilik gibi... Hiç Süper Lig hakemi olamayacak hakem arkadaşlara, VAR kadrosu oluşturuluyordu, onlara da bunu teklif ettik. Hakem İşleri Müdürümüz, birinci gruptaki arkadaşlar dışındaki arkadaşları davet etti. Sadece iki kişi icabet etti, hala kadrodalar. O arkadaşları uyarmamıza rağmen, birinci kategorideki arkadaşlar, toplu hareket etmeyi tercih ettiler. Böyle bir sonuç oldu. Kendini TFF önünde gören hakem arkadaşlarımız, uyarılara rağmen davranışlarını değiştirmedi. Şu an dahil..."

17 Nisan 2021'de görevi bırakması ile ilgili konuşan Gündoğdu, "Bahsettiğim olaylar hakemlik için steril ve stabil ortamın olmadığı görünüyor. Tedbir alınıyor ama gerçekleşmiyor. Tedbirin devamı veya kararlılık devam etmeyince görevde devam etmemin anlamı yoktu. 17 Nisan'da görevden ayrıldım. O dönemde 17 Nisan 2021'de ayrıldıktan sonra defteri kapattım. Ancak, Sayın İbrahim Hacıosmanoğlu seçildikten sonra hakemlik sistemi hakkında kararlılığı, kendisi ve yönetiminin, o zamanki tedbirlerle ilgili paralel düşüncelerde olması ve teklif getirmesini kabul ettim. 3 yıllık sözleşme yaptı yönetim. Bu kararlılığı simgeliyor. 3 yıllık imza bir mesaj. Bir ücret karşılığında ama futboldaki gibi değil, hakemlik normları içerisinde makul bir ücret. Bir niyet göstergesi daha çok. Bu kamuoyuna bir mesaj, hakemlik sistemine kararlılığı gösteriyor."

"Aslında derneğin kendi vizyonu ve misyonu çok değerli şu anki hakemlerimiz için... Ancak zaman içerisinde bugünkü şu anki derneğin yöneticilerin ve üyelerini sorunu değil çok geçmişten beri 20-30 yıldır orada aynı hakemlik sistemi gibi alışılmış bazı konulardan dolayı bu dedikoduların üretilmesini çok normal görüyorum ben. Başkanımız ne yaptı? Herkes kendi görevinde olsun dedi. Ben Türkiye Futbol Federasyonu'ysam hakemlerimizin her türlü hak ve sorumlulukları benden sorulur dedi. Benim adıma da Merkez Hakem Kurulu yetkilidir bütün hak ve sorumluluklarını takip eder dedi. Derneğimiz de hakemlerimize hizmet ediyor biz de Merkez Hakem Kurulu olarak hakemlerimizin gelişiminden sorumluyuz. Herkes görev yetkisinde kaldığı sürece hiçbir sorun çıkmayacaktır."

"Yine hakem arkadaşlarımdan kaynaklanmayan ancak yılların getirdiği alışkanlıklar, arkadaşımızın zaman içerisinde beraber çalıştığı kişiler içerisinde yakınlık, aidiyet duyma hissi olabilir. Bunun derecesi ve eylemleri. Bunun derecesini tespit etmek. Aidiyetler TFF'ye olursa şahıslar ortadan, devreden çıkar. Onlar idari yöneticilerdir. Hakemlerin aidiyeti kuruma olur. Bizim yapmak istediğimiz bu. Yanlışlık burada. Arkadaşlar öyle de alıştırılmış olabilir. Zaman zaman bunu ben de hissediyorum ve sistem üzerinden çözmeyi tercih ediyorum. Arkadaşlarımızı tam bir profesyonel gibi, mesleki kurallara bağlı, kuruma aidiyete bağlı profesyonel hakem kalıbına soktuğumuzda, o zaman bunlar çözülecek." dedi.

"Bir hakem, neden bir TFF başkanının ne zaman gideceğiyle ilgili yorum yapar?"

"Bunlar yaşandı. Olmadı değil. Hiçbirinde hakem arkadaşları suçlayamıyorum. Bir hakem arkadaşımı, çok iyi hakem, çektim sordum. 'Söyledim hocam' dedim. 'Niye söyledin demiyorum, bu davranışların kariyerine zarar verecek. Bu söylemlerin içine girince profesyonellikten uzaklaşacaksın, hakemliğin geriye gideceksin' dedim. 'Bir daha söylemeyeceğim' dedi. Bir daha da söylemedi. Buna ihtiyaçları var. Bizim için esas olan kurumdur, yöneticiler geçicidir. Biz unvanların gereğini yaparız, arkadaşlarımız ve Türk hakemliği için bunu sağlamak zorundayız. Niye yapar sorusuna cevabım yok. Yapanlara sormak lazım." ifadelerini kullandı.

"Ben idealist insanım. İdealler, mevcut iyinin baş düşmanıdır. İdeallerle yaşamak güzel bir şey. En iyi olduğunu düşünenler, sizi baş düşman görür. Benim kimseyle kişisel bir sorunum yok. Kişilerle, yaptıklarıyla zaman kaybedeceksem projeleri gerçekleştirmeye enerji bulamam. Benle sorunu olan mutlaka var. Bunu da normal görüyorum. Bu kadar radikal içinde olacaksınız, görevde olacaksınız, bugünkü durumumuza neden olan kişiler de değişik yorumcu, gazeteci vs. konumlarda olacaklar. Çok normal. Bu boyutunu hiç önemsemiyorum. Herkes rolünü yapıyor. Bizim bir hedefimiz var. Her birine cevap verecek olsam, doğruyu anlatmaya zamanımız kalmaz. Hiç kimseyle dostluğunuzu koparmanızı söylemem, asla böyle bir şey içinde olmam. En yakınız bile olsa hakemliğinizle ilgili konuda dahil oluyorsa orada set çekin. Benim profesyonel alanıma giriyorsun, dostumsan vazgeç diyemiyorsanız hakem olamazsınız. Sahada objektif kalamazsınız. Bunu yapamıyorsa o arkadaşın kadroyu meşgul etmenize gerek yok. Bu bir meslek, itibarımız, onurumuz var. Bunu onlara bırakıyorum. Bu çok az sayıda arkadaşım. Bunları anlatarak, ikna ederek, gerçekleri göstererek... Bu nesil, benim neslim gibi değil. İkna etmezseniz başarılı olamazsınız. İkna etmeniz lazım. Çok iyi yoldalar. Bunu ayırt edebilen arkadaşlarım büyük çoğunlukta. Minimal ve çok önemli görmüyorum bunu."

"Ben hep kurumdan, kurumsallıktan bahsettim. Kurumsallığı yakalayabilirsek kişileri konuşmayacağız. Kişiler görevlerini yaparlar ve giderler. Kişilerin, kurumun üstüne çıkardığımız zaman bir devamlılık olmaz. Kurumun itibarını da zedelersiniz. Tam da yapmaya çalıştığımız bu. Bu şirketleşme süreci, tam da bunu öngörüyor. X bir firmada siz, o firmanın çalışanlarını ayrıntılı bilir misiniz? İmkanı yok. Çok büyük bir firmadaki orta seviye yöneticilerin görevleri değişti, o hafta ön planda niye görev verilmediğiyle ilgilenmezsiniz. Kurumun geçmişten gelen alışkanlıklarıyla kalması, kişilerin ön planda olmasıyla isimler ön plana çıktı. Bu kişileri, bu kurum çıkardı. TFF'nin bizlere verdiği imkanlarla hakem oluyoruz. Bizi onaylamazsa hakemlik dahi yapamıyorsunuz. O yüzden burada, geçiş aşamasında, şeffaf bir şekilde başardığımız zaman çok iyi hakemler çıkacak. Çok iyi gençler geliyor, göz dolduruyorlar. Kendisinin isminden çok başarılı bir Türk genci, arkasında da şu kadar kişi geliyor deriz. Alışkanlıklar var, üretilen konuşmalar... Kurumsal örgüyü sağlayamazsınız, onu başka isimle anarsınız. Kurumu kuvvetli kılacaksınız."

"MHK yönetiminden Ahmet Şahin ve Yunus Yıldırım ayrıldı. Neler yaşandı?"

"Pek çok şey çarpıtılıyor. Yalan, yanlı bir haber yayılabiliyor. Söyledikleriniz değiştirilebiliyoruz. Şahıs, kişi olarak konuşmaktan korkmadım. Bunu evirip bana silah olarak kullanırlar mı... Böyle bir korkum yok. Bir mentör, eğitimci, ağabey mantığıyla hakemlere yön göstermeye çalışıyorum. Sayın Ahmet Şahin ve Sayın Yunus Yıldırım... 20. hafta gibi danışma kurulunu kurmayı planladık. TFF başkanımızın danışmasıyla temmuz ayından bu yana yaptığımız çalışmanın ürünü olarak yönetime ve Kulüpler Birliği'ne sunduğumuz şirketleşmenin aşaması olarak, 20. hafta kurulunu kurarım. PMİK fonksiyonları, bir CEO dediğimiz kişiye aktarılıyor. Temmuz ayında yola çıkarken Sayın Şahin ve Sayın Yıldırım da biliyordu. Hakemlik adına bunu yapmayalım demediler. Ben PMİK'i her şeyde bilgilendiriyordum. Onlar aslında fedakarlık ve olgunluk gösterdiler. Bizim aslında PMİK ile ilgili görevimiz kalmıyor. Ben de 'beraber yola çıktık, sizi alt liglerin sorumlusu olarak atamayı isterim' dediğimde, 'Mevcut arkadaşlara ayıp olur, böyle bir ortama girmek isteyiz, affımı isteyin' dediler. Çok büyük olgunluktur. Ailecek görüştüğüm yakın arkadaşlarım. Saygıyla karşıladım. Kendilerine emekleri için teşekkür ederim." dedi.

(16 Ocak'ta Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Merkez Hakem Kurulu (MHK) üyeleri Ahmet Şahin ile Yunus Yıldırım görevlerinden istifa etmişti)

Jose Mourinho'nun derbi sonrası hakem odasına gitmesi

"Kulüpler bu raporları okuyor. Gözlemci raporunda bunlar yer almaz. Bu bir olaysa ayrıca raporlanır. Hakem raporunun eki, gözlemci raporudur. Gözlemci raporu, hakemin notlamasıdır, performansı notlar. Biz gözlemci raporunu okuruz. Bu diğer olayları, disiplinle ilgili konuları, hakem raporuna ilave olarak verdiği konuları doğrudan Hukuk Kurulu ve PFDK'nın yetki alanına girer. Biz etik olarak müdahil olmayız. Hakemin raporuyla ilgili bir şeye dahil olma çok konuşulur, farklı yerlere çekilir. Hakem gördüğünü rapor eder. Hukuk Kurulu uygun görürse sevk eder. Savunma istenecekse PFDK, kulüplere yollar. Kulüplerin de hazırlık süreci oluyordur. Sizin söylediklerinizi basından takip ettim. Niye gündem oldu bu konu? TFF Başkanı göreve başladığından beri 'Arkadaşlar, gördüğünüz her şeyi, tüm olayları rapora yazın. Hiç çekinmeyin. Bir noktayı atlamayın. Kurumun, sizin itibarınızdır." talimatı verdi. Biz bu talimatı takip ediyoruz. Bunu disiplinle yapınca her şey konuşulur hale geldi."

"Biz neden raporları okuyamıyoruz?"

"FIFA ve UEFA'nın normlarına uymak zorundayız. Bu normlara göre gözlemci notu paylaşılamıyor. Böyle bir yasak var. Disiplin raporu, ilgilisiyle paylaşılıyor."

"Genelden geleyim. Hem TFF Başkanımızın ve yönetiminin hem benim MHK Başkanı olarak düşüncelerimiz, VAR kayıtlarının canlı olarak paylaşılması. Çünkü biz bir defa şeffaflığı savunuyoruz. Doğruyu yaptığımıza eminiz. Arka planımız, gizli saklımız yok. UEFA ve FIFA'nın engeli yoksa niye paylaşmayalım diye hep söylüyoruz. Dünyadaki gelişmeleri de takip ediyoruz. Yasal prosedür veya uygulama, UEFA bunu yönetim kurullarına bıraktı. Yönetim kurulu karar verince uygulama, açıklama yapılabiliyor. Düşüncemiz niye açıklanmasın, canlı bile verilebilir. Bizim hedefimiz dünyadaki gelişmeleri takip ederek kendimize uygun bir yöntemi seçmek.

"O maç çok özel bir maçtı. Sahada inceleme gerektiren bir pozisyonda gerçekleşmedi. Yanlış karar oldu. İlk defa mı oldu, çok fazla oldu. Şimdi bunlar oluyor. Maçın yarıda kalmasıydı, buranın özelliği buydu. Yönetim kurulunun aldığı karar da sahada inceleme gerektirip yapılmadıysa, sansasyonel bir olduysa dedikoduya mahal vermeden yayınlayalım dedi. Kamuoyuna paylaşmaya yönetim karar verdi. Bir kişiye, kulübe karşı değil de şeffaflık nedeniyle gerçekleşti. Nihai hedef olarak her şeyi vereceğiz. Zamanla daha çok şeffaflaşma göreceğiz."

Murat Sancak'ın "'TFF ve MHK'ya bu maçta (Galatasaray - Adana Demirspor) operasyon çekildi" sözleri

"Sayın Sancak ile olaylar bittikten sonra konuştuk. Bazı alışılmış hadiseler, kanıksanmış olaylar olabilir. Bizim tarafta, bir defa benim telefonum pek çok kulüp başkanında var, ikinci üçüncü lig başkanlarında var. Biz yönetimin çizdiği çerçevede, tabana ve Anadolu'ya yönelik, tüm takımlarımıza yönelik eşit hizmetin götürülmesinden hareketle Kulüpler Birliği, 2. Lig ve 3. Lig Kulüpler Birliği toplantılarına gidiyoruz. Ne kadar iletişim kurarsanız o kadar iyi oluyor. Sayın Murat Sancak orada güvenini, inancını belirtiyor. Birçok kulüp başkanımız, genç hakemlerle ilgili sözlerini söylüyor, genç hakemlerin iyi yolda olduğunu ve desteklediklerini söylüyor." şeklinde yanıtladı.

Kayserispor - Konyaspor maçında neler yaşandı?

"Önce ne yaşandı ona bakalım... Bu maçta yaşanan hadiseye yakın bir maçımız daha oldu ama tam anlamıyla değil. İki oyuncunun iskeletlerinin üst üste gelmesinden dolayı Yarı Otomatik Ofsayt Sistemi ayrı ayrı kişi olarak tanıyamadığı için animasyon üretemedi. Çalışmadı ifadesi yanlış oluyor. Sistem çalıştı ancak animasyon üretemedi. Bu yüzden arkadaşlarımız manuel sistemle çizgi çekerek bunu yapıyorlar ve iki defa yapıyorlar teyit etmek için ikisinde de ofsayt çıkıyor buradaki mesele bu. Ancak süreci işlerken VAR hakeminin, AVAR hakeminin bizim de süreçle ilgili incelememiz oldu. Ben her salı günü bazen çarşamba sabahı mutlaka VAR odasına giriyorum. Bütün not aldığım kayıtları dinliyorum bunlardan eğitim argümanı çıkarmaya çalışıyoruz. Burada sayın Milletvekilimizin bazı iddiaları oldu. Benim bildiğim sayın Federasyon başkanımızın ve İkinci Başkanınımızın, sayın milletvekilini bilgilendirdiklerini biliyorum, olması gerektiği gibi sayın başkan ve ikinci başkan bilgilendirdi. Sayın Vekil, bana bir şey sorduğu zaman ben de bilgilendiririm."

Eski Gençlik ve Spor Genel Müdürü ve AK Parti Konya Milletvekili Mehmet Baykan geçtiğimiz günlerde gündeme dair çarpıcı iddialarda bulundu:

"Yurt dışından gelen VAR hakemleri, Yarı Otomatik Ofsayt Sistemi ile ilgili olarak gerekli deneyime sahip olmayabilirler. Bu sistem UEFA ülkeleri içinde Türkiye dışında birkaç ülkede uygulanıyor. Geçen yıl gelen VAR hakemleri UEFA sıralamasında Türkiye’nin üzerinde olan ülkelerden geliyordu ve FIFA hakemi olması zorunluluğu vardı. Bu yıl tüm maçlarda kullanıldığı için bu kriterlere dikkat edilmeden her ülkelerden VAR geliyor. Burada tek bir ihtimal var; o da yanlış bilgilendirme. 2 değerli futbol adamı, TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu ile başkan vekili Mecnun Otyakmaz’a bilgileri kim verdiyse, ki MHK tarafından olması kuvvetle muhtemel, ama bile bile ama değişen şartlara uyarak yanlış bilgilendirme yapılmış oluyor."

"Beyoğlu Yeni Çarşı - Vanspor maçı... Etik Kurulu'na sevk edildi? O maçta ne yaşandı? Kart şikesi iddia edildi?"

"İş hukukla ilgili sürece girince teması keseriz. Bu bir tweetle ortaya çıktı. Bunu Hakem İşleri'nden arkadaşlar bana yönlendirdi. Okur okumaz TFF Hukuk Birimi'ne gönderiniz, yapılan işlemi soralım ve ona göre ilerleyelim dedim. Arkadaşlarımızın ilk beyanlarına başvurup Hukuk Kurulu'na gönderdik. Bize artık takip süreci kalıyor. Tedbir olarak, sonuç gelene kadar görev veremiyoruz. Moral verme dışında bir şey yapamıyoruz. Başka bir şey yapsak yanlış anlaşılmalara sebep oluyor. Etik Kurulu'nda inceleme devam ediyor, antrenmanlarını yapmasını söylüyoruz. Etik Kurulu'ndan sonuç çıkmadı. Bizim de sonuca göre uygulama yapmamız gerekiyor." dedi.

"MHK'da sızıntı var mı?"

"Sayın TFF Başkanımızın konuşması birebir aktarıldı, benim de... Bir defa bu saygısızca. Orası bizim yatak odamız. Yatak odamızla ilgili konuyu aktarıyorsa bu arkadaşlarımızın kadrolarda yeri yok. Böyle bir saygısızlık içinde olan kişiye ben güvenemem, kurum da güvenmez. Daha vahimini görmeye çalışıyorum. Mesleğine saygısı olmayan kişinin sahada ve saha dışında her şeyi yapma ihtimali var. Bu nedenle futbol hakemliğini hak etmiyordur. Bir çalışmamız var. 8 Mart döneminde, 9'unda arkadaşlarımızı bilgilendirmek için zoom toplantısı yapıldı. Bu toplantı kanun dışı kaydedildi ve servis edildi, sanki kötü bir şey yapmışız gibi. Çok da ünlü bir gazeteci gece 02.30 civarında kaydı bana yolladı, görevden ayırdığımız hakemlerden birinin de ismini verdi, ondan aldığını belirterek. Enteresan olan, bu tür olayların yaşanma ihtimali var. Buna tedbir almak gerekiyor. Tedbirler var, uyguluyoruz."

"Bazı Süper Lig hakemleri eyyam yapıyor dediniz mi?"

"Böyle bir şey söylemem imkansız. İstanbul Hakemleri eğitimine davet edildik. Hakem Eğitimcisi ve Danışmanı Vitor Melo Pereira'yı götürdüm, bölgeleri görmesi için... Oradaki arkadaşlarımıza UEFA eğitim paketlerini incelerken eyyam mı yapıyor dedim bir pozisyon için. Bunu değiştirdiler." ifadelerini kullandı.

"8 Aralık Gençlerbirliği - Karagümrük maçında Süleyman Hurma'nın sizi tribünden aradığı, 'Bu hakemi bir daha istemiyorum' dediği, sizin de maçın hakemi Ayberk Demirbaş'a 2 ay boyunca görev vermediğiniz iddiası var, sebebi bu mu?"

"Böyle bir şey yaşanmadı. İletişime, nezaket kurallarına dikkat etsem de hiç kimsenin ama hiç kimsenin 'istemiyorum onu' diye beni aramaz. Sayın Hurma da böyle bir şey yapmaz. Çünkü alacağı cevabı da bilir. Benim de bir çizgim var. Tüm başkanlar bunu biliyor. Maç sırasında ve hemen sonrasında görüşmem. Maçtan sonra bir teknik direktör arkadaşın açıklamasını dinledim, bir hakemin söyleminin saygısızca olduğunu düşünmüş. Arkadaşımı aradım. Ardından teknik direktörü arayıp düşündüğünüz gibi değil dedim. Ayberk Demirbaş arkadaşımın 7 tane görevi vardı. 3 tanesinde çok düşük notlarımız var. Maalesef şans verdiğimiz arkadaşlarımızdan, bir tanesi de o maç. O maç elimizdeki en düşük not, alınmış en düşük not. Dolayısıyla biraz bekliyor. Kendisine psikolojik destek veriyoruz. Başarılı olacağına inanıyorum."

"Atletik testi geçememesine rağmen bazı hakemlerin devam ettiği iddiaları var, Mehmet Türkmen gibi."

"Tamamen yalan ve yanlış bilgi. Mehmet Türkmen koşu testini geçti. Erkan Özdamar ve Yaşar Kemal Uğurlu bir sezonda iki koşuyu koşamadığı için bir alt klasmana düştü. Erkan Özdamar klasman hakemi, maçlara gidiyor. Yaşar Kemal Uğurlu'nun yaş itibarıyla düşebileceği klasman kalmadı ve hakemliği bıraktı. İki hakem de arkadaşım. Ankara'da görüştüğümüz, ailesini bildiğim arkadaşlarım. Biz disiplinliyiz. Dedikodu ve yalan haberin önüne nasıl geçeriz diye konuştuk. Şeffaflık bizim birinci ilkemiz."

"Bazı hakemlerin Külliye'ye çıktığı, Hamza Yerlikaya ile görüştüğü, sizin de 'Siyaseten atandı o hakemler' sözünüz olduğu söylendi. Doğru mu?"

"Külliyen yalan. Siyaseti de bir şekilde dile getirerek sanıyorum inandırıcılığı mı artırıyorlar, bilemiyorum."

"Hakem atamalarında neden havuz sistemi var?"

"Havuz sistemi bizim hakemlik sistemindeki değişim ve dönüşüm için ihtiyaç duyduğumuz bir sistemdi. Süper Lig ve 1. Lig kadrolarını birleştirerek, 1. Lig hakemlerini Süper Lig'e çıkarmaktı. Kazandırdığımız 3-4 arkadaş oldu. Adnan Deniz Kayatepe, Yasin Kol 1. Lig kategorisindeydi. Batuhan Kolak'ı da göreceksiniz. 6 kişi üzerinden dönen sistemde hakemler yıpranıyor. Türk hakemliği dibe gidiyordu. Biz niye o 6'yı 16 yapmıyoruz, niye yetiştirmiyoruz? Sistem müsait değilmiş, sistemi değiştiririz."

"Teziniz çalıntı mı? Sizin için böyle iddialar var?"

"Tezimin her satırını dirsek çürüte çürüte yazdım. O tweetleri paylaşanların, forward'layanların da, hep aynı kişiler üzerinden dönüyor. Kişisel haklarımı savunacağım. Savcılığa suç duyurusunda bulundum. Yasal süreçleri başlattım. Yalan iddiaları ortaya atanlar, hukuk sürecini geçirirler. Benim yapabileceğim bu."

"VeTAS sistemi nasıl işliyor?"

"VeTAS bir araç. Atamaları niye bir kişi yapıyor, en büyük eleştiriydi. Kişileri, kurumların önünde çok konuşulduğu zaman şüphe duyuluyor. Güvenmemek üzere toplumsal düşünce tarzımız var. Kişilere güven sağlanana kadar, belki güven de sağlanmayabilir, onun için kurumun mekanizmalarını çalıştıralım ve bunu da veriye dayalı yapalım. Çok fazla veri kullanarak takımlarla eşleştiren bir algoritma. Veri Esaslı Atama Sistemi. Zaman kazandırıyor, insanın atlayabileceği pek çok hatayı gözden geçiriyor. Gelişime muhtaç. Bunu kulüp başkanlarına da söyledim. Vaad ettiğimiz şeffaflık adına tüm projeleri yürütelim. Sene sonunda profesyonellik adına şirketleşmeye gidilecekse, o zamana kadar yol kat etmiş olalım. Kendi adımıza bunu yürütüyoruz."

"Danışma Kurulu'na isim öneren kulüp oldu mu?"

"Hala kararlıyız. 28. haftaya geldik. 2 aylık bir süreç geldi. 1. Lig Kulüpler Birliği bir isim bildirdi. Bildiğim kadarıyla Süper Lig Kulüpler Birliği detaylı çalışma içinde ama oradan bir isim gelmedi."

"En yakın hedefimiz bizim. hakemlikteki sağlıklı dönüşümü tamamlamak. Önümüzdeki sene sonuna kadar kadroyu gençleştirmek ve genişletmek. Önümüzdeki sezon sonunda uygulamaya geçeceğimiz hakemlik talimatı. Mevcut hakemlik talimatı, her MHK değişince talimat değişiyor, hakemler zarar görüyor. Sürdürülebilir talimat yok. Terfi kriterleri, kontenjan, klasmanın çok sık değiştiği yerde yetkinliği, niceliği artırmak mevcut sistemde mümkün değil. Çok sık değiştirilemeyecek, tabana yayılmış, kontenjanları deklare edilmiş, performans kriterleri açık şekilde deklare edilmiş, gelişmelerin de ilan edildiği ve sene sonunda sertifikasyonla ki 8 seviye içinde bir hakemlik talimatına çalıştım. Vitor Melo'nun bunda çok büyük katkısı var. Onun liderliğinde tamamladık. 70 sayfalık döküman. Yönetim kurulunun onayından sonra duyuracağız. Hakemler bundan çok mutlu olacak."

"En az deneyimli hakemimiz Oğuzhan Çakır, 11. yılında bu sene. 16 yaşındayken başladı. Bu düzen değişmezse 11 yıl hakemlik yapan biri bile Süper Lig'e çıkamaz. Tüm hakemlerimiz 8 yılın üzerinde deneyime sahip."

"Şahsi görüşürüm yabancı hakeme tabii ki karşıyım. Kişisel olarak söylüyorum bunu. 80 milyonun üzerinde milletiz, genç nüfusumuz Avrupa'nın en genç nüfusuna sahip olan ülke. Devamlı mücadeleyle geçmiş bir tarih, mücadele etmeyi seviyoruz asla kaybetmek kafamızın içinden geçmiyor. Aslında her Türk vatandaşına sorsanız aynı şeyi söyler. Bir de kurumsal bir gereklilik diye bir şey var kurumun ihtiyaçları veya o durumun sizi getirdiği şartlar. Yabancı hakem bu sene gelmedi aslında yabancı hakem geçen sene geldi. Yabancı hakem, yabancı VAR, yardımcı hakem, dördüncü hakem bunlar maç görevleri. Sonuçta bizim hayatımıza geçen sene son 8 haftada geldi. Kapı geçen yıl açıldı. Bir gün bile beklemeye tahammülümüz yok... Biz yetiştirmek için hakem yetiştirmek için bize patinaj yaptırılmaya devam ettirildik. Burada en önemli arkadaşlarıma destek psikolojik ve sosyal katkı."

"Gelişimimizi sağlamak için yabancı hakem tabii ki faydalı olabilir ama bu sene gelmedi yabancı hakem geçen sene geldi. Bu sürecin devam edip etmeyeceği ile ilgili yönetim kurulumuz karar alır. Tabi ki MHK Başkanı olarak görüşümüzü, hakemlerimizin hazırlık durumunu ben yönetim kurulumuza sunarım son kararı onlar verirler tabii ki duruma göre değerlendireceklerdir. Slavko Vincic bir gereklilikti. Bizim de genç hakemlerimize bu süreyi kazandırmak açısından yararlı oldu diyebiliriz"

"Vincic'ten hakemlere örnek verdim. Nasıl atmosferi ve seyirciyi yönetebildiğini arkadaşlara anlatmaya çalıştım. Bu çok önemli. Yasin Kol'un performansından öte disiplin uygulamalarında etkisi olduğunu hissettik. Aynı zamanda federasyon başkanımızın da bunda olumlu etkisi var."

"Kulüplerin yabancı hakem talepleri var. Yabancı hakem uygulaması sürecek mi?"

"Hakemlerimizin gelişimi açısından bu süreç, başlangıçta koyduğumuz hedef 2 yıldı. 1 yılı bitiriyoruz. Önümüzdeki sezon sonunda bu süreç tamamlanacak. Kimsenin sabredecek gücü yok. Kulüpler büyük paralar harcıyor. Futbolseverler de güvenmek istiyor."

"Beşiktaş'ın 'Derbide Türk hakem istemiyoruz' tezahüratı

"Çok kırıldım. Öbür söylem 'Yabancı istiyoruz' daha az kırıcı. İsteğini belirtebilir. 'Türk hakem istemiyoruz' incitici. Belki bu kadar ayrıntılı düşünmemişlerdi. Benim için Türk her şeyin üstünde. İstemiyoruz deyince incitici. Aslında istemlerini ifade ediyorlar. Hiçbir kulübü, taraftarı eleştirecek modda değiliz. Acaba ne istiyorlar, bu hizmeti nasıl verebiliriz diye düşünürsek gelişim sağlarız. Gelişim için yabancı hakem faydalı olabilir ama bu sene değil, geçen sene karar verildi."

Yabancı hakem konusunda son kararı TFF'nin vereceğini söyleyen Gündoğdu, "Yabancı hakem uygulamasının devam edip etmeyeceğiyle ilgili TFF yönetim kurulu karar verir. Durumumuzu yönetime sunarım. Son kararı onlar verir."