Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Abdurrahman Yıldırım Eşi görülmemiş kazancın enflasyona etkisi

        Sıkı para politikası uygulanmasına, faizlerin 22 yıl sonra yüzde 50’ye çıkarılmasına, krediler üzerinde çok ciddi kısıtlamalar konulmasına hatta asgari ücret zammının yüzde 30’da tutulmasına karşılık ocak ayında yine enflasyon sıçradı ve yüzde 5.03 oldu. 2024 yılına ait enflasyon hedefinin tutturulamaması üzerine Merkez Bankası hükümete açık bir mektup yazarak nedenini açıkladı. Cuma günü Merkez Bankası açıkladığı Enflasyon Raporu’nda önemli bir konuya parmak bastı.

        ➔Konu sıkı para politikasının enflasyon üzerinde etkisinin neden sınırlı kaldığını açıklıyor. Çünkü hanehalkı tasarruflarının önemli bölümü finansal araçlar üzerinden değil, yani para politikasının ancak dolaylı etkisi altında.

        ALTINDA 311 MİLYAR DOLAR YATIYOR

        ➔Merkez Bankası diyor ki, 2024 yılının üçüncü çeyrek sonunda mevduat, döviz mevduatı, tahviller, hisse senetleri ve diğer menkul kıymetler olmak üzere finansal varlıkların toplamı 505 milyar dolar. Bunun milli gelire oranı yüzde 40 civarında ve uzun vadeli eğilimine yakın.

        ➔Merkez Bankası’nın para politikası yoluyla etkili olduğu kısım bu.

        ➔Ancak Türkiye önemli altın yatırımı yapan bir ülke. Bu altınların çok azı finansal sisteme geliyor. Yani para politikasının etkisi dışında kalıyor.

        ➔Merkez Bankası yastık altı tabir edilen toplam altın stokunun piyasa değerini 311 milyar dolar buldu.

        ➔Hesap 1984 yılı sonrasında yapılan net ithalatı ile üretilen altını kapsıyor. O tarih öncesinde de insanların yastık altı altını olduğunu kabul edersek stokun daha az olmadığı hatta daha fazla olduğu bir gerçek.

        KİRALIK KONUTLAR 700 MİLYAR DOLAR

        ➔Merkez Bankası ayrıca ilk kez kiraya verilen konutların toplam değerini hesapladı. Yaklaşık 7.1 milyon kiradaki konutun değerini 701 milyar dolar olarak buldu.

        ➔Rakamlar 100 metrekare büyüklükteki ortalama konutlar için hesaplandı. TÜİK hesapları 7.1 milyon kiracı olduğunu gösteriyor. Her biri için 100 bin dolarlık konut fiyatı hesabı üzerinden 700 milyar dolarlık bir servet ortaya çıkıyor.

        ➔Yani tasarruflar açısından turpun büyüğü öyle finansal varlıklar da değil. Hanehalkı finans dışı varlıklara ve özellikle konut ve konut dışı gayrimenkule yöneliyor. Ancak arsa, arazi ve tarlada fiyat standardı olmadığından istatistik de üretilemiyor.

        ➔Tek başına konut yatırımı bile finansal yatırımlardan daha büyük. Konut ile altın yatırımları trilyon doları geçiyor.

        Finansal yatırımlar ise 505 milyar dolarla reel yatırımların yarısı düzeyinde. Ya da hanehalkı toplam portföyünün üçte biri finansal varlıklarda, üçte ikisi reel yatırımlara yönelmiş durumda.

        ➔Konut, finansal araç ve altın yatırımının toplamı 1.5 trilyon dolar ediyor. Bu da 2024 yılı milli gelirini aşıyor. Yani o kadar da servet fakiri değiliz. Var ama büyük kısmı reel yatırımlarda.

        ALTIN VE KONUT FİNANSAL ARAÇLARI GEÇTİ

        ➔Merkez Bankası TL’de değer kaybının yüksek olduğu dönemlerde kura endeksli finansal varlıkların, borsadaki fiyat hareketlerinin yoğun olduğu dönemlerde ise fiyat hareketlerine duyarlı finansal varlıklar kaynaklı olarak değerleme etkisinin öne çıktığına işaret ederek “2021 yılı son çeyreğinde, finansal varlıklardaki değerleme kaynaklı artış çeyreklik GSYH’nin yüzde 33,4’ünü bulmuştur” dedi.

        ➔Altın ve konut değer artışlarının finansal araç getirilerini geçtiği tespitinden hareketle Merkez Bankası şunları kaydetti:

        “Hane halkının finansal varlıkları, yastık altı altın ve kiradaki konutlardaki değerleme birlikte incelendiğinde 2021 yılının dördüncü çeyreğinden başlayarak varlıklardaki değer artışının GSYH’ye oranının önceki dönemlere kıyasla oldukça yüksek seyrettiği ve incelenen dönemde değer artışında yastık altı altın ve konuttaki fiyat artışının finansal araçlardaki değer artışından daha yüksek olduğu görülmektedir.

        Varlıklardaki değerlemenin çeyreklik GSYH’ye oranı yüzde 105 ile en yüksek seviyesine 2022 yılının birinci çeyreğinde ulaşırken; bu dönemde hanehalkı varlıklarındaki değerlemede kiradaki konutlardaki değer artışı baskın olmuştur.

        ➔Son dönemde kur, altın ve konut fiyatlarında yaşanan dengelenme sonucu bireylerin değerleme kaynaklı varlık artışlarının ivme kaybederek 2021 yılı öncesi oranlara yakınsamaya başladığı gözlenmektedir.”

        TALEBİ CANLI TUTUYOR

        ➔2021 yılın son çeyreğinde başlayan değer artışlarının hanehalkı servetini büyüttüğünü, bunun da tüketimi canlı tutarak parasal sıkılaşma etkisini geciktirdiğini belirten Merkez Bankası şöyle dedi:

        ➔ “Türkiye’de hane halkının varlıkları içinde fiziki altın ve kiradaki konutlar finansal varlıklardan daha yüksek paya sahip olup, fiziki varlık tutan hane halkının bu varlıklarının stok değerinde 2021-2024 arasında kur ve fiyat hareketleri kaynaklı olarak belirgin artış yaşanmıştır.

        ➔Kalem bazında bakıldığında, incelenen dönemde hanehalkı varlığındaki en yüksek değer artışı kiradaki konutlardan gelirken onu yastık altı altın izlemektedir. Finansal varlıklar ise bu dönemde pozitif ancak nispeten daha düşük seviyede değerleme sağlamış durumdadır.

        ➔Hanehalkı varlıklarının stok değerinde gözlenen toplam değerlemenin, varlık etkisi kanalı ile harcamaları artırarak talepte sıkılaşma kaynaklı yavaşlamanın geç gerçekleşmesinde, yani talebin dirençli olmasında etkili olduğu değerlendirilmektedir.”

        ALTIN VE KONUTTA 450 MİLYAR DOLARLIK KAR

        ➔Gerçekte Eylül 2021’deki konut fiyatları ile 2024 yıl sonu konut fiyatları arasında dolar bazında yüzde 92’lik artış meydana geldi. Bu da 701 milyar doların 336 milyar dolarını oluşturuyor. Yani üç yılda kiradaki konutların değer artışı 336 milyara dolar. Yükselen fiyatlar da kiraları yükseltiyor.

        ➔Ayrıca altın stokunun değerlenmesi cabası. Eylül 2021’de aynı stok altının değeri 196 milyar dolar iken bugün 311 milyar dolar. Artış yüzde 37 veya 115 milyar dolar.

        ➔Kiralık konut değeri ile altın değer artışı 450 milyar doları buluyor. Yani bugün finansal sistemdeki toplam 505 milyar dolar olan tasarruflara çok yaklaşan bir artış.

        ➔Üstelik bu kazanç üç yıl gibi kısa bir sürede elde edildi. Finansal varlıkların büyümesi ise belki de 10 katı vadede yani 30 yılı buluyor.

        Böyle bir kazancın da eşi benzeri en azından 2000’li yıllarda görülmedi. 2000 yılı öncesi ise zaman zaman borsada görülmüştür.

        ➔Bunun da tüketime yansıması gayet doğal. Çünkü finansal tarafta enflasyonu net bir şekilde yenecek cazip yatırım aracı yok. Faizler de düşüş eğiliminde.

        ➔Son olarak ocak ayı finansal yatırım araçlarının reel getirilerini cuma günü yazdık. TÜİK verilerine göre ayakta kalan tek finansal araç altın. Altına zaten yatırım yapılıyor.

        ➔Geçmişte izlenen politikalar gelir ve servet dağılımını bozdu. Geliri ve serveti büyüyenler için cazip bir finansal araç sunulamıyor. Onlar da gayrimenkule, altına, otomobil gibi dayanıklı tüketime yöneliyor. Enflasyon da nazlana nazlana düşüyor.