TÜİK şubat ayı finansal yatırım araçlarının nominal ve reel getirilerini açıkladı. Bitişikte yer alan tablo ve grafiklerden izlenebileceği gibi şubat ayında daha fazla sayıda araçta reel getiri var. 6 ana yatırım aracından 4’ü enflasyonun üzerinde kazanç sağladı.
➔Bunda yatırım araçlarının nominal getirilerinin yükselmesi değil, enflasyonun beklentilerden daha düşük çıkması rol oynadı.
➔Hatta ocak ayında muayene katılım payının artırışının yaklaşık yarısının geri alınması durumu kurtardı denilebilir. Yüzde 3’ün üzerinde beklenen enflasyon yapılan indirimle şubat ayında yüzde 2.27 açıklandı.
➔Muayene katılım payındaki yüksek oranlı artış yarı yarıya geri alınmasaydı tüketici enflasyonun muhtemelen yüzde 3’ün üzerinde gerçekleşecekti.
➔Bu durumda euro, devlet iç borçlanma senetleri ve TL mevduat faizinin şubat ayındaki küçük oranlı reel kazançları negatif olacaktı. Geriye reel getirisiyle sadece bir yatırım aracı, o da altın kalacaktı.
TÜM VADELERDE ALTINDA KAR BORSADAN ZARAR
➔Altın dünya piyasalarında rekor düzeye ulaşmasının etkisiyle şubatta nominal yüzde 10.2 artarken reel yüzde 7.76 kazanç sağladı.
➔Bunun yanında altın üç ve altı aylık, yıllık ve yıllık ortalama olmak üzere bütün vadelerde reel getiri getiren tek yatırım aracı da oldu. Diğer 5 yatırım aracının 5’i de yıllık ortalama reel anlamda zarar ettirdi.
➔En yüksek zarar ise yüzde 32.28 ile devlet iç borçlanma senetlerinde gerçekleşti. Zararda ikinci sırada euro gelirken borsada yüzde 7.6 kayıp oluştu.
➔Borsa ayrıca bütün vadelerde kaybettiren iki yatırım aracından biri.
➔Bütün vadelerde ve yıllık ortalamada en çok kaybettiren yatırım aracı ise dolar. Doların ortalama yıllık kaybı yüzde 14.61’e ulaşırken euro da şubat ayında çok küçük bir reel getiri farkıyla kendini aynı kategoriye sokmaktan kurtuldu. -Şubat ayında yüzde 2.39 artan euronun reel pirimi yüzde 0.12 olunca sadece bir aylıkta reel kazanç sundu. Diğer bütün vadelerde ise doların da üzerinde zarar yazdı.
EURONUN SERT DEĞER ARTIŞI
➔Şubattaki toparlanmayı hızlı bir çıkışa dönüştüren euro mart ayının ilk beş iş gününde TL karşısında yüzde 5 prim yaptı. 28 Şubat’ta 37.75’den 7 Mart Cuma günü 39.62 TL’ye yükselen euro yüzde 4.9 yükseldi.
➔AB para biriminin bu yükselişinde ana değerinde yani dış değerindeki yükseliş rol oynadı. 28 Şubat’ta euronun dolara karşı değeri 1.0375 düzeyinden 1.0855’e çıktı ve 5 iş günlük artışı yüzde 4.6’yı buldu. Bu aynı zamanda euronun uzun yıllar sonra dolara karşı en hızlı değerlenme oldu.
➔Para birimindeki bu sıçramadan euro ile tasarruf yapanlar yanında euro cinsi borcu olanlar ve ihracatçılar ile turizmciler kazançlı çıktı.
➔İhracatının yüzde 57’si Avrupa bölgesine olan Türkiye’nin ithalatının çoğu benzer oranda değer kaybeden dolarla.
➔Bu da aynı oranda ithalatımızın tutar olarak azalması ve ihracatımızı artması sonucunu doğuruyor ve dış açığı küçültücü etki yapıyor.
EURO NEDEN DEĞERLENİYOR?
➔Euronun sert bir şekilde değer kazanmasını geçen Cuma akşamı Trump-Zelenski görüşmesindeki gerginlik tetikledi. Beyaz sarayda görüşmede hırpalanan Ukrayna lideri Zelenski olurken asıl fatura Avrupa kıtasına ve AB’ye çıktı.
➔ABD’nin güvenlik şemsiyesi dışında kaldığının netleşmesi üzerine başta Almanya olmak üzere AB harekete geçti ve kendi savunma sistemlerini geliştirme kararı aldı.
➔Almanya’nın çok katı bir kural olarak uyguladığı anayasal borçlanma sınırının dışına çıkarak 500 milyar euroluk fon kurması başlıca tetikleyiciydi. AB’nin de 850 milyar euroya varan ortak başka bir fon oluşturması euroya ikinci doping oldu.
➔Borçlanmaların artacağından hareketle Alman ve Avrupa tahvillerine satış geldi. Hatta Alman 10 yıllık tahvil faizleri 5 iş gününde yüzde 2.38 yüzde 2.93’e çıktı. Aynı günlerde ABD faizleri düştüğünden daralan faiz farkı euroya destek verdi.
TRUMP YIKIMININ DOĞURDUĞU SONUÇLAR
➔Euronun yükselişi, değerli TL altında bunalan Türkiye ihracatçısı ve döviz kazandırıcı sektörlerin imdadına yetişti.
➔Trump ve ABD öncülüğünde dünyanın güvenlik mimarisi ve ekonomik düzeni yıkılmakta olduğu bu dönemde tarihsel bir süreçten geçiyoruz.
➔ABD’nin hamlelerine karşı sonunda AB’nin harekete geçmesinin kalıcı ve çok önemli sonuçları olacaktır. Her alanda ve elbette finansal piyasalarda da.