Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Abdurrahman Yıldırım Güçlü değil dengeli faiz indirimi

        Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 11 Eylül’de kritik bir PPK toplantısına hazırlanıyor. Gözler, temmuzda başlatılan faiz indirim döngüsünün devam edip etmeyeceğine ve ederse bunun hangi ölçekte olacağına çevrilmiş durumda.

        ➔Başkan Fatih Karahan’ın Bloomberg’e yaptığı açıklamalar, bankanın enflasyondaki ana eğilimi dikkatle izlediğini ve temkinli bir iyimserlik taşıdığını gösteriyor.

        ➔Karahan, “Veri kırılımları enflasyonda yavaşlamaya işaret ediyor” derken, özellikle medyan enflasyon göstergesindeki gerilemeye dikkat çekiyor. Nitekim, medyan enflasyonun yıllıklandırılmış bazda %24 seviyelerine inmesi, dezenflasyon sürecinin güçlendiğine işaret ediyor.

        AĞUSTOSTA GIDA ETKİSİ

        ➔Öte yandan manşet enflasyonun Ağustos’ta beklentilerin üzerinde gelmesi ve %32,95 seviyesinde seyretmesi, piyasalarda temkinli bir hava yarattı.

        ➔Merkez Bankası’nın değerlendirmesi ise “ağustos ayında tüketici fiyatları üzerinde gıda kaynaklı etkiler öne çıkarken, enflasyonun ana eğilimi yavaşlamıştır” şeklinde oldu.

        ➔Gerçekten de gıda fiyatı ağustosta %3,02 ile genel enflasyonun 1 puana üstüne çıktı. Bitişikte görüldüğü gibi, %2.05’lik TÜFE’nin 0.72’si gıdadan gelerek enflasyonun üçte birinden daha fazlasını oluşturdu. Halbuki gıdanın sepet içindeki ağırlığı dörtte bir oranında.

        Gıda fiyatlarındaki sıçramanın da don ve kuraklıktan kaynaklandığını biliyoruz. O halde bu durum geçici denilebilir.

        ➔Karahan bu noktada, “Enflasyon beklentilerinin bozulmasına ve talebin dezenflasyonu sekteye uğratmasına izin vermedik. Bundan sonra da izin vermeyeceğiz” diyerek para politikasındaki kararlılığı vurguluyor.

        TALEP YAVAŞLIYOR, RİSKLER DEVAM EDİYOR

        ➔Karahan, ikinci çeyrek büyümesinin beklentilerin üzerinde gelmesine rağmen iç talepte zayıflamanın sürdüğünü hatırlatıyor:

        “Manşet büyüme oranı beklentilerin üzerinde olsa da GSYİH verilerinin bileşenlerine yakından baktığımızda talep koşullarının dezenflasyona destek vermeye devam ettiğini görüyoruz.”

        ➔Özel tüketim harcamalarının üst üste iki çeyrek daralması, faiz indirimlerinin enflasyonist baskı yaratmadan devam edebileceği görüşünü destekliyor.

        ➔Ancak hizmet enflasyonundaki katılık ve özellikle kira ile eğitim kalemlerinde iyileşmenin yavaş ilerlemesi, Merkez Bankası’nın elini zayıflatıyor.

        SİYASİ RİSKE PİYASA TEPKİSİ

        ➔Bu ay yaşanan siyasi gelişmeler, hisse senetlerinden tahvillere ve CDS’lere kadar Türk varlıklarında satış dalgasını tetikledi. Kurda dalgalanmayı ise Merkez Bankası’nın 5 milyar doların üzerine çıktığı hesaplanan döviz satışları önledi.

        ➔CHP İstanbul yönetimine dair yargı kararının ardından enflasyon verisinin de beklentilerin üzerinde gelmesi, Wall Street bankalarının faiz indirimi tahminlerini aşağı çekmesine neden oldu.

        ➔Bu tablo Para Politikası Kurulunu kararında ihtiyatlı bir yaklaşım izleyemeye zorluyor.

        İNDİRİM 100-200 BAZ PUAN OLABİLİR

        ➔TCMB temmuzda 300 baz puanlık güçlü bir indirimle sürpriz yapmıştı. Ancak mevcut koşullarda piyasa beklentisi daha sınırlı bir gevşeme yönünde.

        ➔Enflasyondaki ana eğilim olumlu sinyaller verse de siyasi belirsizlikler ve hizmet enflasyonundaki katılık, Merkez Bankası’nın temkinli kalmasını gerektiriyor.

        ➔Bu nedenle 11 Eylül’de 100-200 baz puan bandında indirimin en olası senaryo olduğunu düşünüyorum.

        ➔Oranın alt kısımda mı yoksa üst kısımda mı olacağını 11 Eylül’e kadar olan gelişmeler de etkileyecek.

        ➔Böyle bir adım, hem dezenflasyon sürecine zarar vermeden gevşeme mesajı verecek hem de piyasalara “kontrol bizde” güvenini aşılayacaktır.

        EN MAKUL YOL

        ➔TCMB’nin önümüzdeki hafta alacağı karar, yalnızca politika faizinin yönünü değil, aynı zamanda bankanın iletişim stratejisinin tutarlılığını da test edecek.

        ➔Karahan’ın “Bugüne kadar rezerv, cari denge, dolarizasyon gibi alanlarda elde ettiğimiz kazanımları korumak istiyoruz” sözleri, faiz indirim sürecinin aceleye getirilmeden, kademeli ve veri odaklı bir şekilde ilerleyeceğinin işareti.

        ➔Kısacası, önümüzdeki hafta TCMB’den güçlü bir indirim değil, dengeli bir adım beklenmeli. Dezenflasyon sürecinin korunması için ihtiyatlı gevşeme, Karahan’ın da dediği gibi, en makul yol görünüyor.