-Meğer ne çok insanın bu konu hakkında söyleyeceği söz varmış.
-Meğer ne çok insan bu konu hakkında ne çok şey biliyormuş.
-Daha önce adını sanını hiç duymadığım. Kim ve ne iş yaptıkları belli olmayan ne çok insan varmış meğer; dizi ve sinema sektörü hakkında bilgi sahibi olan.
Sosyal medyada hesaplarından, ağızlarını doldura doldura konuşuyor çoğu. Şahsen böyle konuşmak ne işlerine yarıyor inanın hiç anlamıyorum fakat anladığım kadarıyla kendileri bu sektörde değil. Dizi ve sinema ile hiç ilgileri yok. Sanırım tanınmak ve üç-beş beğeni daha alma çabasındalar. Onlar da haklı, keza konu magazin ve ünlüler olunca, genel olarak insanların her zaman bir fikri ve bilgisi vardır. O anlamda da izlenme garanti... E ne yapacaklar konuşacaklar.
Ne yazık ki; magazin denince son yıllarda doğru ya da yanlış olduğu gözetilmeden inanılır oldu. Ve yine mevzu magazin ve ünlüler ise "Yaptı, oldu, yaşandı" diye konuşulur. Buna artık alıştık. Bazen mesleği bu olan kişiler olarak biz bile şaşıp kalıyoruz olan biten...
Neyse!!!
Durum hak hukuk sürecinin içinde, sektörde menajerlerin ve cast ajanslarının kendi çalıştığı oyuncuları kayırması, kendilerinden olmayanı yok etme davası. MASAK da devreye girdi. Kayıtlar incelenecek, tekelleşme iddiaları netleşecekmiş!!!
Hadi bakalım kim ne yapmış, ne yapmamış ortaya çıksın, incelensin. Kim haklı, kim haksız ortaya çıksın, netleşsin.
Ancak önceki gün de yazdım, lütfen sadece dizi ve sinema dünyası değil. Birçok sektördeki tekelleşme ortaya çıksın.
Mesela sahneye çıkan sanatçıların menajerleri de incelensin. O dünya da çok karışık. Mesela bir menajeri arıyorsun; o menajer kimden daha çok para kazanıyor ya da kimi daha çok seviyorsa o sanatçısını ön plana çıkartıyor. Eminim spor dünyasındaki menajerler de böyledir.
Hele ki, bizim ülkemizde.
Bizim sektörde de aynı şey. Kim kimin dostuysa hemen onu kayırıyor ya da iş imkanı sağlıyor. Başarılı mı, iş yapıyor mu, yaptığı iş iyi mi bakılmadan hooooop iş ona veriliyor.
Dostun, arkadaşın yoksa, başarılı olanın işi zor. Eminim bu geçmişte de böyleydi, şimdi de böyle. Değişen bir şey yok anlayacağınız.
***
Kadın ve erkek arasındaki fark
Bakın bu olay ile birlikte, "Kadın kadının düşmanı" hadisesi de yine ortaya saçıldı...
Çoğu kadın, "Bırakın kadın tacizi adı altında mevzularını. Kadınlar yine kadınların ayağını kaydırıyor" deniyor.
Doğrudur!!!
Kendimde yaşadığım için biliyorum. Bu sektörde çok yönetici ile çalıştım, fakat bunca yıl içinde sadece tek bir kadın yöneticim oldu. Ve onunla çalışırken de çalıştığım kurumdan üç kez istifa etmek zorunda kaldım. Ve şöyle geriye dönüp baktığımda yaşadıklarımı düşünüyorum da, maalesef kadınlar iş dünyasında kadınlara pek fırsat vermiyor, vermedi. Ne yazık ki, "Beş güçlü erkek masaya otursun güçlerini birleştirir, beş güçlü kadın masaya otursun başka kadını çekiştirir" sözümü tekrarlarken buluyorum kendimi.
Tabii istisnalar kaideyi bozmaz. Tabii ki, her kadın böyle değil, hele günümüzde kadınlar inanılmaz fark yaratıyor. Kadının kadını koruduğu, istihdam sağladığı çok alan ve kadın var. Son yıllarda şükür böyle kadınlarla çok tanıştım, çalıştım, bir araya geldim. Ancak bazı gerçekler de yok değil ve unutulmuyor. Ben de bu tarz kadınlardan, nasibini almış bir kadın olarak tekelleşmenin her alanda ortaya çıkmasını ve konuşulmasını istiyorum.
İnanın beş kadınla bir masaya oturun hepsinin çalıştığı yönetici kadınlardan derdi vardır. Yıllardır bu sebeple;
-Kadın kadını korumalı.
-Kadın kadını desteklemeli.
-Kadın kadına alan açmalı.
-Kadın kadının hatalarını kapatmalı.
Diye söylemem, yazmam. Kadın kadının halinden anlamıyorsa Allah aşkına erkekler nasıl anlasın?
Şimdi bazı yazdıklarım da çarpıtılmasın lütfen. Erkeklerin de ciddi sıkıntıları yok değil. Erkekler de kendi hemcinslerinden çok dertli, hatta onların da kendi aralarındaki ayak oyunları çok fazla. Ancak konu itibariyle günlerdir konuşulan; kadına yöneltilen dil, tavır, sergilenen cümlelerden dem vurulurken bazı kadınların, "Kadının kadına düşmanlığı" ön palana çıkartmasındandır bu konuyu konuşmamız.
Yani sap ile saman karıştırılmasın.... Dip not!!!
***
Umudum yeni nesillerde
Şimdi ben, benim ve benden önceki nesillerde maalesef bu kayırmalar, dostunu ön palana çıkartmalar, karşılıksız iş verilmemeler yok mu? Olmaz olur mu?
Benim umudum yeni nesil ve nesillerde. Lütfen artık;
-Başarılı olan.
-Hakkı olan.
-Çalışan.
insanlar hak sahibi olsun. Güçlü, güçsüzü ezmesin. Budur!!!
Hani bu astrologlar "Dünya değişiyor, dünya değişiyor. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" diyor ya...
İşte bunlar değişse Dünya değişir ben inanıyorum.
***
Ve son olarak
Her zaman şuna inandım ki, güçlü kadının ışığı sönmez.
Düşer, zorlanır, kendi tırnakları ile kazır ama eninde sonunda kazanır. Eğer siz de bir yetenek, kabiliyet varsa zor da olsa alırsınız, kazanırsınız. Evet hanlarınız, hamamlarınız, yalı daireleriniz olmaz belki ama hayattaki en büyük zenginliğiniz huzurunuz olur. O huzur da en büyük zenginliktir.
Şimdi bana, "Huzur ne Allah aşkına. Ne diyorsun Esin. Param, pulum, yalılarım, anlarım olsun huzurum olur" diyorsanız bilemeyeceğim artık. O da sizin sınavınız...
Haydi iyi haftalar...