Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Kadir Kaymakçı Birlikte yemek hayatı daha lezzetli yapıyor
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Masada kaç kişiyiz saymadım! Tanıdığım 6 kişi var. Uzun zamandır bu kadar çok gülen insanı bir arada görmemiştim… Salatalar geliyor masaya, enginarlı pilav biraz benden uzağa düştü. Ona ulaşmak için fırsat kolluyorum. Kim yapmış bilmiyorum ama pilakiyle göz göze oturuyorum. Mutfağa gidiyorum. Metrobüsten hallice bir ortam. Sıkışık ama neşeli… Elime zeytinli ekmek tutuşturuyorlar. Masaya dönüyorum. Karşı sol çaprazımdan bir kadın, Betül, “Ben yaptım” diyor. Youtube’da bulmuş tarifi. Doğrusu Milano’da yediğim ekşi mayalı zeytinli ekmeklerden hiç farkı yok. Semiz otlu, yeşil elmalı, yoğurtlu bir mezeye takılıyor gözüm$ üzerinde kabak çekirdekleri var. Mutfaktan mercimekli fava geliyor masaya. Favaya olan zaafımı bilen tandık 6 kişiden biri, Resul, “Baklalı olan da var, geliyor” diyor. Yanakları hafif kırmızı, gülümseyen emoji gibi bakıyorum ona. Fırında lazanya varmış, kur köfte, sarma, börek... Herkes bir şey getirmiş. Yuvasına erzak taşıyan karıncalar gibi mutfakla salondaki masa arasında çift şerit yol yapmış insanlar tek fark Ağustos Böceği’nin söylediği şarkı çınlıyor kulaklarımızda. Ne bir doğum günü, ne bir kutlama… Sadece bir arada yemek yiyip bir şeyler içmek için buluşmuş bir grup insan. Edip Cansever’in ‘Masa’sına akraba koca bir masanın etrafında toplanmış, biz ne yaparsak yapalım bir şekilde boyumuzu aşan hayat denen okyanusta hepimizin kafamızı suyun üstüne çıkarıp derin bir nefes alıyoruz... Hayatın lezzeti damaklarımızda...

        YALNIZ YEMEK YEMENİN BAHANESİ ‘İŞ YOĞUNLUĞU’

        Birkaç yıl önce Oxford Üniversitesi'nin yaptığı bir araştırma haberi okumuştum. İnsanların başkalarıyla birlikte yemek yedikçe, hayatlarından daha mutlu ve tatmin olma olasılıklarının arttığını söylüyordu bilim insanları. Bir anketten elde edilen verileri kullanarak sosyal yemek yeme ile bireyin mutluluğu, sahip olduğu arkadaş sayısı, içinde bulunduğu toplumla bağı ve genel yaşam memnuniyeti arasındaki bağlantıyı incelemişler. Sonuç: Birlikte yenilen yemekler sosyal bağları ve refah hislerini artırıyor, kişinin memnuniyetini ve topluma uyum duygusunu geliştiriyor. Araştırmacılar, sosyalleşerek yemek yiyen kişilerin kendilerini daha iyi hissetme olasılıklarının daha yüksek olduğunu belirtiyorlar. Ancak ankete katılanların yüzde 76'sı bir yemeği paylaşmanın insanları birbirine yakınlaştırmanın iyi bir yolu olduğunu düşünmelerine rağmen, Birleşik Krallık'taki birçok kişinin yemeğin tek başına yediği ortaya çıkmış. Yalnız yemek yeme eğiliminin başlıca nedenini ‘yoğunluk’ olarak açıklıyorlar. Ankete katılanların üçte ikisinden fazlası hiçbir zaman komşularıyla yemek yememiş. Ankete katılanların çoğu, başkalarıyla yemek yemenin kendilerini birbirlerine daha yakın hissettirdiğini iddia ediyor ama 5’te biri ebeveynleriyle yemek yemelerinin üzerinden altı aydan fazla zaman geçtiğini söylemiş. Bu gruba ben de dahildim birkaç yıl önce... Annem, babam ve kardeşlerimle bir arada en son ne zaman yemek yedik hatırlamıyorum! Son 6 yıldır ise tek başıma yemek yediğim günü hatırlamıyorum... Ve evet birlikte yemek yemek ile mutluluk arasındaki ilişkiye ilk elden şahitlik edebilirim!

        BİRLİKTE YEMEK YEMENİN REFAH SEVİYESİNE KATKISI VAR

        Geçtiğimiz ay yayınlanan bir rapora göre, birlikte yemek yiyip, yemek paylaşmak refahımız için yapabileceğimiz en iyi şeylerden biri. 142 ülke ve bölgeden 150 binden fazla kişiyle yapılan ankete dayanan Dünya Mutluluk Raporu 2025’te tek başına yemek yiyen kişilerin, düzenli olarak yemek paylaşan ve daha mutlu olan kişilere kıyasla küresel olarak en düşük yaşam değerlendirme derecesine sahip olduğu ortaya çıkmış. Mutluluk raporuna göre birlikte yemek yemenin öznel refah üzerindeki etkisi gelir ve işsizliğin etkisiyle aynı. Sevdikleriyle ya da bir grupla birlikte yemek yiyenler yüksek yaşam memnuniyeti konusunda önemli ölçüde daha olumlu görüş bildiriyorlar. Dünya Mutluluk raporuna göre Avustralyalılar haftada ortalama 8.5 öğünü tanıdıkları insanlarla paylaşıyor (öğle yemeklerinin yaklaşık yüzde 50'si ve akşam yemeklerinin yüzde 70'i). ‘Mutluluk’ ile ‘birlikte yemek’ arasındaki bağ güçlü olsa da birlikte yemek yemenin öznel refahı ve sosyal bağlılığı iyileştirip iyileştirmediği veya tam tersi henüz net değil. Yine de yemek paylaşımı ve refah arasındaki ilişkinin gücü konusunda en iyi örneklerden biri Avustralya.

        ‘YEMEK SEVGİSİNDEN DAHA SAMİMİ BİR SEVGİ YOK!

        Latin Amerikalılar öğünlerinin yaklaşık üçte ikisini paylaşıyormuş. Paraguay, Ekvador ve Kolombiya sakinleri haftada ortalama 10’dan fazla öğün paylaştıklarını söylüyorlar. Ölçeğin en altında, Güney ve Doğu Asya ülkelerinde - özellikle de insanların ortalama olarak üçte bir öğünden azını paylaştığı Hindistan, Pakistan, Bangladeş, Japonya ve Güney Kore'de nispeten düşük seviyelerde öğün paylaşımı var. Amerika Birleşik Devletleri'nde, özellikle genç yetişkinlerin her yıl artan oranda daha sık yalnız yemek yediğine dair net kanıtlar bulunmuş. Bugün, ABD'deki 18 ila 24 yaşındakilerin belirli bir günde her öğünü yalnız yeme olasılığı, 2003'tekinden yüzde 90 daha fazlaymış. Ayrıca, en az bir öğünü başkalarıyla yiyen Amerikalıların o gün daha yüksek mutluluk seviyeleri ve daha düşük stres, acı ve üzüntü seviyeleri bildirdiği gözlemlenmiş. Yalnızlığın bir sağlık sorunu olduğu, tüm toplumun ruh halini etkilediği hatta bazı ülkelerde ‘Yalnızlık Bakanlığı’ kurulduğunu düşünürsek birlikte yemek yemenin ‘mutluluk’la ilişkisini daha iyi kavrayabiliriz belki de. Annem ve babamla bir araya gelip tüm aile bir masanın etrafında toplanmak benim için hiç gerçekleşmeyecek bir hayal artık. O mutluluk treninin kaçırdım çoktan. Ancak geçtiğimiz günlerde sadece 6 kişiyi tanıdığım, koca bir masanın etrafından toplanmış bir grup insanla yediğim yemekten tıka basa ‘mutlulukla’ kalktım. “Yemek sevgisinden daha samimi bir sevgi” yoktur diyen George Bernard Shaw’un sözünün üstüne söz söylemek gibi olmasın ama yemek sevgisinden daha samimi bir sevgi sana kendini iyi hissettiren insanlarla birlikte yemek yemek galiba... Tadı damağımda kaldı ‘masa’ya daha çok mutluluk konsun istiyorum...