Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Kadir Kaymakçı Sizce insanlığı uzaylılara hangi şarkı daha iyi tanıtır?
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        “Gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar / Yeryüzünde sizin kadar yalnızım…” Pixar’ın yeni animasyonu ‘Elio’yu izlerken kafamda Zeki Müren’in güzel sesinden bu şarkı dönüyordu. Anne-babasını kaybettikten sonra koca dünyada bir başına kaldığını hisseden 11 yaşındaki Elio’nun, 1977’de uzaya fırlatılan ve neredeyse 50 yıldır o koca boşlukta bir başına süzülüp duran Voyager’ın öyküsünü dinlerken gözünden süzülen yaş, itiraf ediyorum, benim de burnumun direğini sızlattı… 50’lilerini devirmiş eşek kadar bir çocuk olarak, annem ve babam olmadan geçen şu son birkaç yılda, zaman zaman, kendimi kapkaranlık uzay boşluğunda bir başına asılı duran sönmüş bir yıldız gibi hissediyorum! İşte tam da bu anlarda Zeki Müren gelip oturuyor yanı başıma: “Gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar / Yeryüzünde sizin kadar yalnızım…”

        UZAYLILAR CHUCK BERRY’DEN ‘JOHNNY B. GOODE’ DİNLEYECEK

        Elio’nun kendine benzettiği Voyager, 48 yıl evvel Dünya’ya uzak Satürn, Uranüs, Jüpiter gibi gezegenleri incelemek için fırlatılmıştı. Gidiş olan ama dönüşü olmayacak bu yolculuk boyunca Voyager yanından geçip gittiği gezegenlerden, yıldızlardan bilgiler yollarken asıl önemli görevi ise kainatın bir köşesinde yaşıyor olabilecek canlılara bizden bir mesaj iletmekti... Bilim insanları, bizi tanımayan canlılara bizi tanıtacak mesajın ne olması gerektiğini düşünürken ortaya ‘Altın Plak’ fikri çıkmış. 30 santim çapında, altın kaplamalı bu bakır plağın içeriği ünlü astronom Carl Sagan’ın başkanlığını yaptığı bir ekip tarafından derlendi. Bir gün uzaydaki Dünya dışı bir uygarlık tarafında bulunup insanlık hakkında fikir sahibi olmaları için kaydedilen bu plakta 55 farklı dilde ‘Merhaba’ mesajı yer alıyor. Türkçe mesaj tam olarak şu: “Sayın Türkçe bilen arkadaşlarımız, sabah şerifleriniz hayırlı olsun...” Plakta sadece insan sesi yok; yunus sesi, bebek ağlaması, gök gürültüsü, kalp atışı sesi de plakta yer alıyor.

        Sagan ve arkadaşları plağa sadece bu sesleri kaydetmekle kalmamış. Uzaylı bir yaşam formunun ruhunun gıdası olur belki umuduyla klasik müzikten rock’n roll’a bazı besteler, şarkılar da kaydetmişler. Şu anda dünyadan yaklaşık 22 milyar kilometre uzakta boşlukta süzülen Altın Plak’ın ‘playlist’inde Bach, Beethoven, Mozart, Stravinsky’nin besteleri, Njierya’dan Azerbaycan’a, Bulgaristan’dan Solomon Adaları’na birçok ülkenin halk şarkılarıyla, Carl Sagan’ın özel isteğiyle Chuck Berry’den ‘Johnny B. Goode’ parçası yer alıyor. Sagan, Back to the Future’da gelecekten 1955’e gelen Marty’nin, anne-babasının mezuniyet gecesinde, çaldığı ve kimsenin bir şey anlamadığı bu şarkıyı seçmesinin nedenini “Müziğin evrimini göstermek” diye açıklıyor.

        GÜNÜMÜZÜN SONUÇ ODAKLI DÜNYASINDA ROMANTİK BİR FİKİR

        Dijital platformlarda yayın yapan, sanat organizasyonu Artangel’in yönetmeni Mariam Zulfiqar, Pakistan'daki çocukluk yıllarından beri Altın Plak'a, onu uzay boşluğuna gönderme fikrine hayran olduğunu söylüyor: "Ne olacağını bilmeden bunu dışarı göndermek oldukça romantik, özellikle de günümüzün sonuç odaklı dünyasında…" Altın Plak’ın 50. yıl dönümü öncesinde Zulfiqar’ın aklına bir fikir gelmiş: “Kendimizi uzaylılara tanıtmak için değil de daha çok insanlığı kendisiyle tanıştırmak için Altın Plak’ın modern bir versiyonunu kaydetsek nasıl olur?”

        Vakit kaybetmeden dünyanın dört bir yanından sanatçıları bu projeye katkıda bulunmaya davet ederek işe koyulmuş.

        Carl Sagan ve arkadaşlarının Altın Plak’ından daha zorlu bir kayıt olduğunu düşünüyorum Mariam Zulfiqar ve arkadaşlarının plağının… Ben kendimi insanlara tanıtmak için bir kayıt yapsam içine ne koyardım diye düşünüyorum günlerdir. Kafamın içinde yankılanan onca sesin arasından bir şeyler seçemeyince Tom Waits külliyatını bir altın plaka doldurup “İşte bu benim” diye bırakıyorum orta yere...

        Zulfiqar ve arkadaşlarının kaydı ‘Earth Rising: Messages from the Pale Blue Do’ için The Guardian, “İçinde bulunduğumuz zamanımızla boğuşan şiirler ve deneysel kompozisyonlardan oluşan bir koleksiyon…” demiş! Sebastián Riffo Valdebenito, Şili'nin Coquimbo kentindeki Valle del Encanto petroglif sahasında kaya oyma seslerinden bir parça yaratmış mesela. Michel Nieva insanlığın Mars'ı kolonileştirdiği bir gelecekte geçen 'The Alien Mother' adlı kısa öyküyü yazmış.

        KENDİMİZİ KENDİMİZE ANLATAN ALTIN PLAKLARA İHTİYAÇ VAR

        Geçtiğimiz günlerde dijital platformlarda yayınlanan ve bizi bize anlatan ‘Earth Rising: Messages from the Pale Blue Do’nun ikinci ve üçüncü versiyonları 2026-2027’de yayınlanacak. Mariam Zulfiqar, "İklimimiz inkar edilemez bir şekilde değişiyor. Popülist hareketler ulusal anlatıları yeniden şekillendiriyor. Alternatif bir küresel düzen şekilleniyor" diyor ve şöyle devam ediyor: "Bu kapsamlı değişimlerin ortasında, Earth Rising düşündürücü bir duraklama sunuyor. Dünyanın dört bir yanından sanatçıların, şairlerin, yazarların ve müzisyenlerin katkıları, toplu olarak nüanslı ve insani bir hikaye anlatıyor."

        Kendisini yeryüzünde, gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar kadar yalnız hissedip, kumsala “Uzaylılar lütfen beni kaçırın!” diye mesajlar yazan Elio gibi hisseden insanlara her geçen gün artıyor. Tam da bu yüzden kendimizi uzaylılara tanıtmak için hazırlanan Altın Plak’tan çok Zulfiqar ve arkadaşları gibi sanatçıların bizi bize anlatan, kim olduğumuzu bize hatırlatan altın plaklarına daha fazla ihtiyaç var... İnsanlığımızı unutmamak için!