Gitar ilk kez duyduğum ama kulağıma eski bir tanıdık gibi gelen bir melodiyi tekrarlayıp duruyordu. Sonra davul, bas ve ardından, tarif edemediğim bir ses, kendisine her şeyin gökyüzü kadar göz alıcı ve taze olduğu, çocukluk anılarını hatırlatan kızın gülümsemesini anlattığı bir şarkıyı söylemeye başladı. Aykut mu yoksa İlkay mı, ilk olarak dinletti hatırlamıyorum ama Guns N’ Roses’ın ‘Sweet Child O’ Mine’ şarkısını günlerce başa sarıp durduğum dün gibi aklımda. Lisedeydim ve bazı şeyler uzak yıldızlar kadar uzaktı bana…
5 yıl sonra üniversitede Guns N’ Roses’ın konser için İstanbul’a geleceğini öğrendiğimde, çok kanallı ekranda November Rain’in klibi dönüp duruyordu. Axl’ın “Wellcome to the Jungle” diye attığı çığlığı walkmen’in kulaklıkları aracılığıyla kafamızın içine hapsedip geziyorduk ortalıkta. Konser İnönü Stadyumu’nda olacaktı! O yıllarda stadyumda dünya yıldızlarının konserlerini izlemek uzak yıldızlar kadar uzaktı bize… Ama oldu bir mayıs akşamı İnönü’nün çimleri üzerinde, fal taşı gibi açılmış gözlerimle, Queen efsanevi gitaristi Brian May’in gitar solosunu dinlerken Freddie Mercury öleli daha 6 ay olmuştu… Guns N’ Roses'ın sahneye nasıl çıktığı, o akşam neler çaldığıyla ilgili hatıralarımdan emin değilim! Gerçekten öyle mi oldu yoksa kafamın içinde yarattığım bir hayal mi bilemiyorum. Ama hayatımın ilk stadyum konserinin büyüsü ondan sonraki yıllarda peşimi bırakmadı. Hem İstanbul’da hem dünyanın başka ülkelerinde stadyumlarda büyük yıldızların konserlerini izledim. Dev açıkhava festivalleri ve stadyum konserleri müzik dinleme keyfini zirveleri bence. Binlerce kalbin tek olup attığı, şarkıların hep birlikte, tek bir ağızdan söylendiği büyülü anlar…
80 BİN KİŞİYLE BİRLİKTE KONSER İZLEMEK İSTER MİYDİNİZ?
Guns N’ Roses’ın 32 yıl sonra 2 Haziran’da yeniden İstanbul’a, adı şimdi Beşiktaş Tüpraş Stadyumu olan bizim ‘İnönü Stadyumu’na geleceğini öğrendiğimden beri tatlı bir telaş sardı bünyemi… Günlerdir akıllı telefonda ‘Appetite For Destruction’ ile ‘Use Your Illusion I' ve 'Use Your Illusion II’ albümlerini dinliyorum. Stadyumda 20’li yaşlarıma yolculuk için heyecanlanıyorum. Ancak önceki gün Vox’da okuduğum bir yazı insanların stadyum konserlerini sorgulamaya başladığından bahsediyordu: “80 bin kişiyle bir konser izlemek ister misiniz?”
Benim bu soruya cevabım belli: “Tabii ki!!!”
Başta da söyledim o atmosferin büyülü olduğunu düşünüyorum ancak yazıda günümüzde stadyum konserleri insanlar için, ‘ön satışlar yüzünden strese girmek ve bilet almak için iflas etmek, ardından sahneyi görmek veya dinlemek için geldiğiniz müzisyeni duymak için uğraşmak, tanımadığınız binlerce insanla birlikte mekana girmek bile başlı başına bir baş ağrısı’ olarak tanımlanıyordu.
Böyle hisseden insanlar olmasını anlıyorum… İnsanlar sinemaya, tiyatroya gitmek için bile evlerinin salonlarındaki rahat koltuklarından kalkmak istemiyorlar. Pahalı bilet fiyatları, evde sinema keyfi için dijital platformların sunduğu alternatifler ve diğer nedenler… Haklılar mı, evet… Ancak yine de dev bir perdede güzel bir film izlemenin, sahnedeki oyuncularla nefes alıp vermenin, binlerce tanımadığınız insanla aynı duyguyu paylaşıp hep bir ağızdan şarkılar söylemenin tadı bambaşka diye düşünüyorum…
ROCKÇILAR STADYUMLARI POPÇULARA BIRAKMIŞ GİBİ
Z Kuşağı da benim gibi düşünüyormuş! 2024 tarihli bir araştırmaya, Z Kuşağı mensupları maliyet konusunda oldukça bilinçli bir grup olmasına rağmen canlı etkinliklerde aşırı ve dürtüsel harcama yapma eğilimindeymiş. Tam da bu durum ve bir şeyleri kaçırmama ruh hali nedeniyle stadyum konserleri son yıllarda yeniden popüler hale gelmeye başlamış. Pollstar’ın verilerine göre, en iyi 100 tesisin stadyum konseri hasılatı 2019'da 1,48 milyar dolardan 2022'de 2,68 milyar dolara çıkmış. Beyoncé, Coldplay, Ed Sheeran, Pink ve Taylor Swift'in de aralarında bulunduğu 2023'ün en çok hasılat yapan beş turu stadyumlarda yapılmış. Özellikle Beyoncé ve Talyor Swift'in 2023'te başlayan stadyum turları bu yöndeki patlamayı pekiştirmiş. Swift’in iki yıl süren Eras Turnesi 2 milyar doların üzerinde hasılat yapan ilk tur olurken, Beyoncé ‘un Renaissance World Turnesi yaklaşık 600 milyon dolar kazanmış. 80’ler, 90’lar ve 2000’lerin ilk 10 yılında rock grupları stadyumlara hakimken, 2020'lerde en iyi stadyum turlarına pop şarkıcı ve grupları öncülük etmeye başlamış. Dünyanın en büyük etkinlik organizasyon şirketlerinden Live Nation stadyum konserlerinin 2024'e göre yüzde 60 arttığını açıklamış.
STADYUMDA KONSER İZLEMEYİ ÖZLEDİM
Stadyum konserlerinde patlama yaşanırken madalyonun öbür yüzünde ise şikayetler var! Konserler için tasarlanmayan stadyumlardaki ses düzeni bir problem! Tribünlerin en yukarlarında olup yetirince iyi duymamaktan dert yananlar var. Bazı gençler –özellikle Taylor Swift’in Eras Turnesi sonrası- katıldıkları stadyum konserleri sonrası çalan şarkıları doğru düzgün hatırlayamadıklarından şikayet etmiş. Saha içinde ya da tribünde kısıtlı görüş imkânı bir başka dert olarak öne çıkıyor.
Her ne kadar böyle şikayetler olsa da stadyum konserleri 2025 yazına da damga vuracak gibi görünüyor. Lady Gaga, Dua Lipa, Billie Eilish, The Weeknd turneye çıkıp stadyumları doldurmaya hazırlanıyor.
Kendi adıma stadyumda konser izlemeyi özlediğimi söylemeliyim. Guns N’ Roses’u yıllar sonra yeniden görmek harika olacak. Darısı Lady Gaga, Coldplay gibi şarkıcı ve grupların başına… Onları İstanbul’da bir stadyumda izleyip binlerce kişiyle birlikte şarkılarına eşlik etmek muhteşem olurdu herhalde…
