Cumhur İttifakı’nın varlığına dair bir sıkıntı olmadığını geçtiğimiz hafta yaptığım değerlendirmelerde söylemiş bir gazeteciyim.
İttifak ile ilgili olumlu değerlendirmeler yapmasını bekliyordum, birkaç satır arası serzenişte de bulunacağı kulağıma gelmişti ama Sayın Bahçeli’nin “Selahattin Demirtaş’ın tahliyesi hayırlı olur” çıkışını açıkçası hiç beklemiyordum.
Kimsede de bu yönde bir kulis yoktu.
Hakkını teslim edelim, Devlet Bey şaşırtmayı ve gündem yaratmayı çok iyi biliyor.
Bundan bir yıl öncesine kadar hayal dahi edemeyeceğimiz çıkışları art arda yaptığı için alıştık halbuki Ekim 2024 öncesinde biri öngörü olarak ‘Devlet Bahçeli, Demirtaş’ın tahliye edilmesi Türkiye için hayırlı olur diyecek’ demeye kalksa herhalde deli muamelesi görürdü.
Ben Sayın Bahçeli’nin çıkışını çok önemli ve kıymetli buluyorum. Olması gerekeni söyledi. Selahattin Demirtaş hem ‘Terörsüz Türkiye’nin ruhuna tezat hem de Anayasa Mahkemesi ve AİHM’in kararlarına rağmen tutuklu bulunuyor.
Peki Bahçeli’nin çıkışından sonra ne olur? Ve Cumhurbaşkanı Erdoğan bu konuya nasıl yaklaştı?
MHP’li hukukçulara sorduğumda şunu söylüyorlar: AİHM’in nihaileşen kararını Adalet Bakanlığı görmek ister, karar gelince ilgili mahkemeye gönderir. Mahkeme AİHM’in kararını uygulayıp tahliye de verebilir, tutukluluğunun devamında ısrar da edebilir. Ederse Türkiye tazminat öder.
AİHM kararlarının bağlayıcılığı yok ama Türkiye’nin altına imza attığı önemli sözleşmelerin gereklerini yerine getirmemesi hukuk güvenliğini zedeliyor.
Sayın Bahçeli’nin çıkışı son derece doğrudur fakat bu çıkışa gerek olmadan da Demirtaş’ın tahliye edilmesi gerekir.
Peki Demirtaş tahliye edilir mi?
Bu soru Cumhurbaşkanı Erdoğan’a dün soruldu.
Sayın Erdoğan “Burası bir yargı devleti, yargı karar verir” dedi.
Bu bir cumhurbaşkanının verebileceği politik olarak en doğru yanıt fakat Sayın Erdoğan tepkisini veya desteğini yeri geldiğinde saklamayan bir siyasetçidir. Acaba bu kez böyle yapmaması nasıl okunmalı?
Hem AK Parti hem MHP çevreleri Cumhurbaşkanının yanıtını olumsuz bir tepki olarak yorumlamıyor. Fakat gördüğüm kadarıyla Erdoğan Demirtaş’ın tahliyesinin olası başka tahliyelere ve tartışmalara yol açacağını gördüğü için bence şu aşamada temkinli yaklaşıyor.
Öte yandan Dem çevreleri ve Kürt mahallesi Demirtaş’ın tahliye edileceğine kesin gözüyle bakıyor. Konuştuğum farklı isimler Güneydoğu’daki yaygın kanaati şöyle özetlediler: Öcalan’ın bu süreçle birlikte tek lider olarak görünmesini engellemek için Demirtaş’ın şu aşamadaki tahliyesi siyasi bir hamle olur. Hatta Demirtaş ile birlikte Dem yeniden oylarını yükseltir ve bu da daha önce CHP’ye giden seçmenin oyu olur.
Ben Demirtaş’ın Öcalan’ın alternatifi ya da rakibi olarak görülmesinin doğru bir okuma olduğunu düşünmüyorum. PKK cephesinde net bir hiyerarşi var. Selahattin Demirtaş da Öcalan’ı lideri olarak görüyor.
Fakat o cephede lider olarak Öcalan görülse de popüler siyasetçi Demirtaş ve onun siyasete dönmesi elbette özellikle genç seçmeni cezbeder.
Tabii tüm bu okumalar Demirtaş’ın tahliye edileceği senaryosu üzerinden yapılabilir.
Bahçeli’nin çıkışı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın temkinli desteği tahliye edileceğinin işaretini verir mi?
Benim izlenimime göre MHP çevreleri yargı mensuplarının bir kısmının Terörsüz Türkiye sürecine yeterince adapte olamadığını, süreci doğru okuyamadığını düşünüyor. Ahmet Türk’ün görevine iade edilmemiş olmasını ve Ahmet Özer’in hala tutuklu bulunmasını buna bağlıyorlar.
AK Parti de süreç konusunda homojen değil. Sürece başından beri mesafeli yaklaşanlar var.
Bu kadar farklı beklentiyi yönetmek hiç kolay değildir. Cumhurbaşkanının yaklaşım ve yorumlarını bu arka planla değerlendirmenin daha doğru olduğu kanaatindeyim.