Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Nihal Bengisu Karaca Adıyaman ve Kahramanmaraş yeniden ayağa kalkıyor

        Türkiye’yi acıya boğan 6 Şubat depremlerinin ikinci yıl dönümünü idrak ediyoruz. O gün 7.7, 7.6 ve 6.5 büyüklüğünde üç şiddetli deprem oldu. Tam 67 bin 669 artçı deprem de bu üç büyük felaketi takip etti. 14 milyon kişi depremden etkilendi. Depremin kapsama alanı 120 bin kilometrekarelik bir alandı. Bu Hollanda’nın üç katı büyüklüğünde olan bir yer demekti.

        7.7’lik Pazarcık depreminde toprakta 3 metreye varan yer değişimi vardı. 7.6’lık ikinci Elbistan depreminde bu rakam 7 metreye varıyordu.

        Resmi rakamlara göre 53 bin 737 canımız gitti. 107 bin 213 kişi yaralandı. Bu yaralılar arasında artık kolu bacağı ya da bir organı olmayanlar da var.

        Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın düzenlediği bir program vesilesiyle Adıyaman Kahramanmaraş ve Hatay’ın depremden iki yıl sonraki vaziyetlerine tanıklık etmek için yollardayım.

        6 Şubat’tan 19 gün sonra gittiğim yerlere tam iki yıl sonra yeniden bakıyorum.

        Grapon kağıdı gibi bükülmüş binaları hatırlıyorum. “Cehennem buraya yerleşmeye karar vermiş gibi" demiştim.

        O kara günlerden sonra İstanbul’a dönmek de bana huzur vermemiş, sırf yeni bir binaya taşınmak için çok sevdiğim evimden ve semtimden ayrılmak zorunda kalmıştım.

        Şimdi yeni haline bakıyorum Adıyaman’ın ve Maraş’ın… Epey toparlanmış görüyorum. Molozlar kalkmış. Yerlerinde ya şantiye var ya da enkazdan arınmış bir boşluk.

        Yaşanan felaketin, ihmalin, çaresizliğin, garibanlığın hatırası ise hep akıllarda kalacak.

        O yıkımı ve ölümleri yakından yaşayanlar için kısmen acı bir gerçek var. Hayat devam etmiş. Ediyor.

        Geride kalanlar için iyi haber de aynı cümlede tecessüm ediyor. Hayat böyle. Bir şekilde eziyor, geride bırakıyor, bazen de önüne katıp sürüklüyor. Devlete, merkezinden yereline idarecilere, yardım kuruluşlarına düşen o insanların tutunmasını sağlamaktı. Bu görev hala devam ediyor.

        Adıyaman ve Kahramanmaraş, sürüklene sürüklene bir yerde durmuşlar gibi. Çalkantılı toz ve moloz denizlerinden geçtikten sonra gemi karaya oturmuş, güvercinler ağızlarında zeytin dalıyla insanların yanına dönmüş.

        90 milyon evrak incelenmiş

        AFAD Deprem ve Risk Azaltma Müdürü Orhan Tatar’ın verdiği rakamlar iki yıl sonra bile beni dehşete düşürüyor.

        3 milyon 549 bin 443 kişinin tahliye edildiğini duyuyoruz mesela.

        Bölgeye aktarılankaynağın 148.812.040.122 TL olduğunu…

        18 ilde toplan 449 bin 791 kişi hak sahibi olarak kabul edilmiş. Bunun için 90 milyon evrak incelenmiş.

        116 bin komisyon kararı alınmış.

        Hak sahibi demek, kuraları çekilerek kalıcı konutlara yerleştirilecek kişiler demek. Şöyle ki mesela adamın 4-5 evi var, hepsi yıkılmış konteynerde kalıyor, o kişinin de bir ev için hak sahipliği var. Cumhurbaşkanının daha önce açıkladığı şartlarla iki yıl ön ödemesiz ve geri kalanı 30-40 yıla yayılmış taksitlerle ödemesi hak sahipleri tarafından yapılacak olan bu konutları da gidip gezdik. Oldukça eli yüzü düzgün evler.

        Adıyaman için dünyanın en büyük şantiye alanı deniliyor. Çünkü yapı stoğunun %32.5'i yenilenirken etap etap değil aynı anda başlamış inşaatlar. Sadece İndere'de 65 bin yeni konut yapılmış. İndere özellikle dikkat çekici. Kadim şehirler nereye kuruluyorsa oraya kurulmuş yeni konutlar. Dağa.

        Adıyaman Ulu Cami
        Adıyaman Ulu Cami

        Ancak çarşı pazar dükkan yine eski merkezde. Ulaşım ne olacak diye sorulduğunda Vali Osman Varol, yeni yol çalışmalarının ve toplu ulaşım planlarınında eş zamanlı olarak projelendirildiğini ve yakında faaliyete geçeceğini söylüyor.

        Adıyaman şehir merkezi, özellikle 2023’te depremden 19 gün sonra geldiğimde korkunç durumda olduğunu gördüğüm Turgut Reis Mahallesi epey toparlanmış.

        Dükkanların bir kısmı hala kapalı. Ama açık olanlar çalışıyor, ticaret dönüyor.

        Kebapçı Hasan Türkiye ve Ortadoğu’nun en güzel kebabını yapıyor.

        Kirli Derviş adlı dükkanda envai çeşit baharat kokusu, yarma, tarhana, tuzlu ve kabuklu bademi ile insanı sihirli bir zaman tünelinde sürüklüyor.

        Ulu Cami’nin yerinde yeller esiyor. Yıkık tek duvarı,yırtılmış eski bir fotoğraf gibi bir zamanlar orada olan camiyi temsil ediyor. Ancak bu bir yere kadar normal. Çünkü önce konut. Öncelikinsanların düzgün şekilde evlerine yerleştirilmesi. Öncelikişyeri yıkılmış ve yeniden çalışmaya başlayamamış insanların hayata tutunmasını sağlamak.

        Ancak bu camiinin yeniden ayağa kaldırılması başka bir belediye tarafından yüklenilmiş ve verilen söz tutulmamışsa -Antakya Ulu Cami yapımını Bursa Belediyesinin üstlenmesi ama bu sözün tutulmaması gibi- o zaman ortada büyük bir ayıp var.

        Adıyaman’da halabinlerce kişi konteynerlerde yaşıyor. Yetkililer zamanla konutlar yapılıp kuralar çekildikçe yeni evlerine geçeceklerini söylüyorlar.

        Ulaşım altyapısının aldığı hasar nedeniyle şehir merkezindeki trafik sorunu gündelik yaşamı etkiliyor. Ayrıca bazı kişiler sokakta bizi durdurup kibarca bir maruzatları olduğunu ve kendilerini dinlememizi rica ettiler: “Konutlar yapılıyor, çok da güzel oluyor, biz kağıtlara imza atıyoruz ama hala ödeme planı çıkarılmadı, ne ödeyeceğimizi bilmiyoruz. Ya ödeyemezsek diye korkuyoruz” diyorlar. Elçiye zeval olmaz, onlara söz verdiğim için bu soruyu, yaptığımız ziyaretlerde basına eşlik eden TOKİ Başkan Yardımcısı Osman Direnç’e soruyorum. “Nihal Hanım, çok düşük miktarlar, sabit ve çok cüz’i taksitlerle çok uzun yıllara yayılmış şekilde ödenecek. Kimsenin endişe etmesine gerek yok” diyor.

        Kahramanmaraş da ciddi ölçüde toparlanmış vaziyette. Azerbaycan Mahallesi’nde yapılmış konutlar sağlamlık, zemin,işlevsellik ve estetik olarak oldukça iyi durumda. Sadece şehir değil kırsal da zarar görmüş, pek çok köy evi ve ahır yıkılmıştı. Bu anlamda Elbistan ilçesine bağlı Özbek Köyü’nde çok başarılı bir yeni köy inşası söz konusu olmuş.

        AFAD fiilen 'Afet Bakanlığı' gibi çalışıyor.

        Hem yardımları organize ediyor, deprem sonrasında TÜBİTAK ile yapılan zemin etüdleri işinden, 100 bin yeni arama kurtarma personeli yetiştirmeye, konut hak sahipliğinin belirlenmesinden TOKİ ve Emlak GYO ile yapılan konutların kura çekimine kadar her işin içinde var ve direkt İçişleri Bakanlığı’na bağlı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı gibi diğer bakanlıklarla da sürekli koordinasyon içinde.

        Sonuç: Çeşitli kaynaklar her üç ilde hala barınma, altyapı hizmetlerinin yeniden tesis edilmesi, sağlık hizmetlerine erişim, temiz su temini ve hijyen koşulları ile ilgili sorunlar olduğunu rapor ediyor. Ancak bu durum geçtiğimiz iki yılda bir hayli yol alındığı gerçeğini de değiştirmiyor. Yeniden yapılanma devam ediyor.

        Hatay’a yeni geldiğimiz için henüz Hatay’daki genel ahval nasıl bilmiyorum. Bilahare onu da yazacağım.