Güllaç tüketmeniz için 5 neden
Ramazan sofralarının vazgeçilmezi güllaç tam bir şifa deposu
Anıl Ekin GÜMÜŞ / HABERTURK.COM
Özellikle de Ramazan sofralarının vazgeçilmez lezzeti olarak karşımıza çıkan geleneksel Türk tatlısı güllaç, ismini içine gül suyu katılmasından alıyor. ‘Güllü aş’ zamanla güllaca dönüşürken, Osmanlı sultanlarının da sofralarından eksik etmediği bu hafif tatlı, albenisiyle olduğu kadar içeriğiyle de dikkat çekiyor.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Alev Erkan, Ramazan’da artan tatlı ihtiyacı karşısında ağır ve şerbetli tatlılar yerine güllaç tüketmeniz için 5 nedeni Haberturk.com okurları için anlatırken, önemli uyarılarda da bulundu.
Hafif bir tatlı: Güllaç içeriğindeki yufkanın hafif olması ve süt ile yapılmasından dolayı, yağlı ve şerbetli tatlılara göre sağlıklı ve sindirimi kolay bir alternatif. Ancak uzun süre aç kalan midenin iftarda yemekle doldurulması nedeniyle, iftardan en az bir saat sonra tüketmek gerekiyor.
Kalorisi ılımlı: Güllacın bir porsiyonu yani yaklaşık 200 gramı 235 kalori. Baklava veya şekerpareye göre yarı yarıya daha az kaloriye sahip. Ancak şeker hastalarının tüketmemesi gerekiyor.
Neticede bir tatlı olarak şeker ve beyaz un barındırması nedeniyle de porsiyon kontrolüne ve tüketim sıklığına dikkat edilmeli. Haftada bir veya iki defa birer porsiyon aşılmamalı.
Protein ve karbonhidrattan zengin: Süt günlük yaşantımızda iyi bir protein, kalsiyum ve fosfor kaynağı. Diğer birçok tatlı sadece karbonhidrat ağırlıklıyken güllacın içeriğinde bol miktarda sütten kaynaklı protein barındırması;
kan şekerinin daha dengede seyretmesi ve günlük ihtiyaçların karşılanması açısından faydalı. Bir porsiyon güllaç, özellikle süt içeriği nedeniyle yetişkin bireylerin günlük kalsiyum gereksinmesinin yüzde 15’ini karşılıyor.
Badem, ceviz, fındık kalbe faydalı: Güllaçta genelde badem, ceviz veya fındık kullanılıyor. İçeriğinde bu besinlerin yer alıyor oluşu gün içinde kalsiyum, demir, fosfor, potasyum gibi minerallerin vücuda kazandırılmasını sağlıyor.
Aynı zamanda kalp ve damar hastalıklarından bağışıklığın güçlendirilmesine dek bir çok faydası bulunan Omega 3 yağlarından zengin bir tatlı.
Taze meyve içermesi: Tatlılar genelde ya meyve içermiyor ya da meyveyi pişmiş şekilde barındırıyor. Oysa güllaç meyveyi mevsimine göre ve taze bir şekilde tüketme imkanı sağlıyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Alev Erkan “Örneğin ortalama 1 kase çilek tükettiğimizde günlük C vitamini ihtiyacımızın neredeyse tamamını karşılarız.
Bu durum gün içinde oluşan kayıpların yerine konulmasında önemlidir. C vitaminin kansere karşı koruma, cildi ve gözleri güneşe karşı koruma gibi birçok olumlu etkisi vardır.
Ayrıca çilek içerdiği ellagic asit, lutein gibi hücre yenilenmesini sağlayan antioksidanları içermektedir. Çilek, nar, kivi, vişne, kiraz hepsi de kullanıldığında vücutta pozitif yanıtlar oluşturacaktır” diyor.
Light güllaç tarifi:
6 adet güllaç yufkası
1 litre light süt
4 kaşık toz tatlandırıcı
1 çay bardağı dövülmüş ceviz içi
15-20 adet ince doğranmış çilek
Gül suyu
Süt kaynatılır. Ateşten alınınca, vanilya, tatlandırıcı ve gül suyu eklenir. Başka bir tepside güllaç yaprakları 5 dk kadar beklemiş süt ile ıslatılır. Yapraklar sütü çekince servis tabağına 3 yaprak dizilir. Üzerine dövülmüş cevizlerin büyük bir kısmı eklenir.
Sonrasında geri kalan yapraklar eklenir. Sütün kalan kısmı yaprakların üzerine dökülür. Kalan ceviz ve doğranmış çilekler ilave edilir. 2 saat dinlendirilip servis edilir.