Sahur çalgıcılarından padusan ritüeline... Müslüman ülkelerin birbirinden farklı bu Ramazan geleneklerini biliyor muydunuz?
Ramazan ayında dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlar, bu kutsal ayı kutlamak için bir araya gelir. Ancak Ramazan, sadece oruç tutmak ve ibadet etmekten ibaret değildir. Aynı zamanda kişinin kültürü ve gelenekleriyle bağ kurduğu, geçmişe özlem duyduğu bir zamandır. Dünyanın her yerinde Müslümanlar Ramazan'ı aynı şekilde idrak etse de, farklı ülkelerde çeşitli Ramazan gelenekleri yaşatılmaktadır. İşte farklı ülkelerde Ramazan'a özgü gelenekler!

Ramazan, sadece oruç ve ibadet ayı değil, aynı zamanda kültürel mirasın, geleneklerin ve toplumsal bağların güçlendiği kutsal bir dönemdir. Müslüman ülkeler, Ramazan'ı benzer ibadetlerle geçirseler de, her ülkenin kendine özgü gelenekleri ve kutlama biçimleri vardır. İşte dünyanın farklı köşelerinden Ramazan’a dair renkli ve anlamlı gelenekler…
MISIR’DA RENKLİ FANUSLAR YAKILIR
Ramazan ayı boyunca Mısırlılar, sokaklarını Fanoos adı verilen rengarenk fenerlerle süsler. Bu fenerler, birlik ve neşeyi simgeler. Fanoos'un kökeniyle ilgili farklı hikâyeler bulunmaktadır.
Bunlardan biri, 358 Hicri yılında (969 Miladi) Fatımi Halifesi Muizz el-Din Allah’ın, kurduğu Kahire kentine ilk kez Ramazan'ın beşinci günü girmesiyle ilgilidir. Halife akşam saatlerinde şehre geldiğinde, halk onu karşılamak ve gelişini kutlamak için sokaklara dökülerek ellerinde mumlarla yürümüştür. Rüzgârın mumları söndürmemesi için tahta çerçeveler içine yerleştirilen bu mumlar, zamanla desenli fenerlere dönüşmüştür.
TÜRKİYE’DE DAVULCULAR SAHURU HABER VERİR
Orta Doğu’daki birçok ülkede olduğu gibi, Türkiye'de de Ramazan davulcuları sahur vaktini haber vermek için sokaklarda dolaşır. Türkiye genelinde 20.000’den fazla davulcu, Osmanlı geleneğini sürdürerek vatandaşları sahura kaldırır.
Ramazan davulcusu, geleneksel Osmanlı kıyafeti giyer; fes ve işlemeli bir yelek takar. Son yıllarda Türkiye’de, bu geleneği yaşatmak amacıyla davulcular için üyelik kartları oluşturulmuş, böylece bu meslek sahiplerine bir aidiyet duygusu kazandırılması ve genç neslin de bu kültürü devam ettirmesi teşvik edilmiştir.
(Görsel temsilidir)
BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ’NDE ÇOCUKLAR ŞARKI SÖYLEYEREK ŞEKER TOPLAR
Birleşik Arap Emirlikleri'nde, Ramazan ayının 13, 14 ve 15. günlerinde çocuklar "Haq Al Laila" adı verilen bir gelenekle sokakları dolaşarak şeker toplar.
Bahreyn’de başlayan ve daha sonra Körfez ülkelerine yayılan bu gelenekte, çocuklar renkli kıyafetler giyerek komşularından şeker toplar ve geleneksel bir şarkı söylerler: "Aatona Allah Yutikom, Bait Makkah Yudikum" (Bize verin, Allah sizi ödüllendirsin ve Kabe'yi ziyaret etmenize yardımcı olsun). Bu gelenek, toplum bağlarını ve aile değerlerini güçlendirmek açısından büyük bir öneme sahiptir.
FAS’TA ŞEHİR ÇAĞIRICILARI SABAH DUASINI YAPAR
Fas’ta Ramazan ayında “Nafar” adı verilen şehir çağırıcıları, sahur vakti halkı uyandırmak için sokaklarda dolaşır. Gandora adı verilen geleneksel kıyafetleri, terlikleri ve şapkaları ile bilinen Nafarlar, sahur vaktinde üflemeli bir çalgı çalarak ev halkını uyandırır.
Bu gelenek, 7. yüzyıla kadar uzanır ve Hazreti Muhammed’in bir sahabesinin, sabah namazı vakti halkı uyandırmak için sokaklarda melodik dualar okumasına dayanır. Fas halkı, Nafar seçerken onun dürüst ve merhametli olmasına özen gösterir.
ENDONEZYA’DA RAMAZAN ÖNCESİ ARINMA RİTÜELİ YAPILIR
Endonezya’da, Ramazan ayı başlamadan bir gün önce Müslümanlar "Padusan" adı verilen bir ritüel gerçekleştirir. "Padusan" kelimesi Cava dilinde "banyo yapmak" anlamına gelir.
Bu gelenek, kişinin bedensel ve ruhsal olarak arınmasını ve Ramazan’a temiz bir şekilde başlamasını amaçlar. Endonezya’daki Wali Songo adı verilen ilk İslam misyonerleri, bu ritüeli İslam’ı yayarken kültürel bir araç olarak kullanmıştır. Bugün, Padusan genellikle nehirlerde, su kaynaklarında veya deniz kenarlarında yapılmaktadır.
SURİYE’DE İFTAR VAKTİ TOP ATIŞI YAPILIR
Suriye’de Ramazan ayında iftar vaktinin geldiğini bildirmek için "Midfa al Iftar" adı verilen top atışları yapılır. Bu geleneğin kökeni, 200 yıl önce Osmanlı Valisi Hoş Kadem’in Kahire'de bir topu test ederken iftar vaktine denk gelen bir atış yapmasına dayanır. Halk, top sesini duyunca oruçlarını açmış ve bunun yeni bir uygulama olduğunu düşünmüştür. Daha sonra bu gelenek, Suriye ve Lübnan gibi ülkeler tarafından da benimsenmiştir.
Fotoğraf kaynak: Istock, Shutterstock