Salgın hastalıklardan korunmak için günlük hayatta alınabilecek tedbirler
Koronavirüs salgınının hayatımızın üstüne kara bir bulut gibi çöktüğü o stresli günleri hatırlıyor musunuz? O evden maske takmadan çıkamadığımız, cebimizde kolonyalarla gezdiğimiz günleri... Soğuk kış aylarında iki kere öksürsek tedirgin olduğumuz o günler geride kalmış olabilir ama koronavirüs kadar ağır olmasa da pek çok virüs bizi yatağa serecek kadar hasta etmeye devam ediyor. Peki şu sıralar salgın bu kadar yaygınken, kendinizi nasıl korumanız gerektiğini hatırlamaya ne dersiniz? İşte unuttuğumuz ama aslında artık hayatımızın bir parçası haline gelmesi gereken o altın kurallar...
Salgın hastalıklar konusu kısa bir süre önce dünyayı kasıp kavuran korona virüs salgınına kadar pek çoğumuz için korkutucu değildi. Kış ayları geldiğinde hasta olmak, biraz soğukta kaldıysak birkaç hafta öksürmek ya da burnumuzun akması son derece normaldi. Ancak koronavirüs salgını pek çok şey gibi hastalıklara bakış açımızı da değiştirdi.
Korona virüs salgınına neden olan Covid-19 virüsü aslında her kış mevsiminde bizi hasta eden pek çok virüsten sadece bir tanesi. Bu yorucu salgının yıkıcı dönemini geride bırakmış olsak da soğuk havalar bizi yatağa düşürme ihtimali olan pek çok enfeksiyonu da yanında getiriyor. Virüsler, bakteriler ve mikroplar bazen havada bazen ise toplu yaşam alanlarında temas ettiğimiz zeminlerde vücudumuza girmek için fırsat kolluyor. Eğer bağışıklık sistemimiz de biraz zayıfsa hasta olmaktan kaçamıyoruz... Ancak gündelik hayatınızda değiştireceğiniz birkaç alışkanlık, bu vücudunuza girip sizi hasta etmek için fırsat kollayan mikroplardan, virüslerden ve bakterilerden korunmanıza yardım edebilir.
Bağışıklık sistemimizi güçlü tutmak soğuk kış günlerinde hepimiz için oldukça önemli ancak bu güçlü bağışıklık sistemi için sihirli formüllerden ve güçlü beslenme listelerinden fazlasına ihtiyacınız var. Tüm bunlara eşlik edecek hijyen alışkanlıklarına... Bulaşıcı hastalıklar bazen insanlardan temasla bazen ise yanımızdan geçip giden birinin verdiği nefesten geçebilir. Özellikle kış aylarında her zamankinden fazla dikkatli olmak oldukça önemli. Gelin, salgın hastalıklardan korunmak için alınabilecek basit önlemlere beraber bakalım.
MASKE HAYAT KURTARIYOR
Pandemi döneminde sürekli maskelerle dolaşmaktan pek çoğumuz çok sıkıldık, farkındayız ancak maskelerin özellikle hava yoluyla bulaşan virüslerden korunmada etkisi azımsanmayacak kadar güçlü. Uzun süre kapalı kalmak zorunda kaldığımız ortamlarda, insanlarla ister istemez yakın mesafede durduğumuz toplu taşıma araçlarında ya da hastanelerde maske kullanmak salgın hastalıklardan korunabilmek için atacağımız ilk adım olmalı.
KAPILAR VE MERDİVEN TRABZANLARI RİSKLİ
Hava yoluyla bulaşma ihtimali olan virüsleri maske ile önlemiş olsak da temas yoluyla bulaşan onlarca mikrop, virüs ve bakteri bizi hasta etmek için sırada bekliyor. Sosyal hayatımızda, sokakta, okulda, işte ve bunun gibi temizliğinden emin olmadığımız yerlerde kapı kulplarını ya da merdiven trabzanlarını çıplak elle tutmak salgın hastalıklara davetiye dağıtmak anlamına gelebilir.
DIŞARIDA ELLERİMİZİ YÜZÜMÜZDEN UZAK TUTMALIYIZ
Dışarıda ve toplumsal alanlarda ne kadar dikkat edersek edelim bir yerlere tutunma, yabancı cisimlerle temas etme olasılığımız tahmin ettiğimizden daha yüksek. Özellikle dışarıdayken elimizi yüzümüzden olabildiğince uzak tutmalıyız.
DEZENFEKTAN, KOLONYA... ÇANTADAKİ ANAHTARLIK KADAR TAŞIMASI ZORUNLU OLMALI...
Pandemi sürecinin belki de en iyi taraflarından biri hepimizin bu hijyen pratiklerini çok kolay kabul etmesi, hiçbir şey yapamıyorsa bilmediği bir yere dokunduktan sonra ellerini kolonyalamayı alışkanlık haline getirebilmesiydi. Korona virüs salgını sona ermiş olabilir ancak dezenfektanlar ve yüksek alkol derecesine sahip kolonyayalar evimizin dışında hala en büyük koruyucularımız olmaya devam ediyor. Farkında olmadan temas ettiğimiz mikroplardan arınmak için bu yöntemi kullanmaya devam etmeliyiz.
HASTALARLA ARAMIZA MESAFE KOYMAYA DEVAM!
Maske, hijyen ve elbette mesafe... Maske takmamız ya da özellikle ellerimizi sürekli temiz tutmamız hasta olduğunu bildiğimiz biriyle özellikle kapalı bir mekanda vakit geçirdiğimizde bizi hastalıktan korumaya yetmeyebilir. Eğer çevrenizde hasta biri varsa ya da mecburen bulunmanız gereken bir toplumsal alanda hasta olduğunu gördüğünüz biri varsa onunla aranıza mesafe koymaya ve onunla diyalog kurarken maske kullanmaya dikkat etmelisiniz.
SADECE ELLERİ DEĞİL, BULUNULAN ORTAMI DA TEMİZ TUTMAK GEREKLİ
Temizlik ve hijyen denince sık sık ellerin yıkanması ve yabancı bir cisim tuttuktan sonra dezenfektan kullanılması yeterli gibi düşünülüyor ancak salgın hastalık durumunda bu yeterli olmayabilir. Gün içinde temas ettiğimiz ortamları da temiz tutmak oldukça önemli. Örneğin, okulda ya da işte masanızı, çantanızı ya da montunuzu kaldırdığınız dolabı sık sık dezenfekte etmelisiniz. Evinizde yemek ve mutfak masası, gün içinde sık sık kullandığınız kapı kolları da bu dezenfekte edilecek yerlere dahil...
GRİP AŞISI SEÇENEĞİ HER ZAMAN VAR
Eğer aşı olmanızla ilgili bir sağlık engeliniz bulunmuyorsa havalar soğumadan grip aşısı olmayı deneyebilirsiniz. Özellikle sosyal ve çoğunlukla evin dışında bir hayatınız varsa grip aşısı zor günlerinize destek olabilir.
DÜZENLİ BESLENME VE UYKU
Salgın hastalıklar için en elverişli zemin bağışıklık sistemi zayıflamış bir insan vücududur... Güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmak için sağlıklı beslenme alışkanlıklarına ve düzenli bir uykuya ihtiyacınız var. Uykusuzluk ve kötü beslenme bağışıklık sistemini düşüren başlıca etkenlerdir. Özellikle lifli sebzeler, doğal yağlar ve kaliteli proteinlerle donattığınız beslenme listenizden paket gıdaları ve işlenmiş ürünleri olabildiğince uzak tutmalısınız.