Sokak köpekleri sertifikalı terapi köpekleri olmak için eğitiliyorlar: Hastalara yardıma hazırlar
Terapi köpeklerinin, Türkiye'de yakın geçmişte başlatılan bir çalışma ile dünyada da örneklerine rastlandığı gibi çok sayıda psikolojik sorunu iyileştirmeye katkısı olduğunu yazmıştık. Bu köpekler hastaların kanser tedavisi sırasında dinç ve aktif kalmalarına da yardım ediyordu. Çalışmanın tamamlanan sonuçları terapi köpeklerinin hastaların strese bağlı nabız ve tansiyon artışlarını azaltmak gibi fizyolojik pozitif etkileri bulunduğunu da gösteriyor. Sokak köpeklerini bile verdikleri eğitim ve sertifika ile terapi köpeklerine dönüştüren uzman ve eğitmenler sayesinde yakın zamanda hastanelerde kadrolu terapi köpekleriyle daha fazla karşılaşacağız gibi görünüyor. Habertürk Sağlık Yazarı Ceyda Erenoğlu'nun haberi.
“Kanser Hastalarında Terapi Köpeği Destekli Radyoterapi Programı: İlk Türkiye Deneyimi” isimli çalışma büyük bir heyecanla başlamıştı. Haberturk.com olarak bu konuyla ilgili daha önceki haberlerimizde Türk tıp tarihinde bir ilki duyurmuş ve terapi köpeği Teo’yu tanıtmıştık. Teo gönüllü onam formunda adı geçen ilk köpekti.
Haberimizde 6 yaşında bir kız çocuğunun yüzünde maske ile radyoterapi seansına girerken yaşadığı farkı da göstermiştik. Seansa girerken kımıldamaması için anestezi verilen küçük kız, yanında Benekli adlı köpek olduğunda anestezi almadığı halde seansı kımıldamadan tamamlamayı başarıyordu. Bu haberden aylar sonra sıra bir başka köpeğe, Tina’ya gelmişti.
Üstelik Tina bir sokak köpeği idi. O da hastaneler, huzur evleri, bakım evleri, okullar, kütüphaneler, afet bölgeleri gibi ortamlarda insanlara güven, sevgi, rahatlık ve mutluluk vermek için eğitilmişti.
CAN DOSTLARIMIZ CAN VERİYOR
Haberin başında ismini verdiğimiz çalışmanın, beklentileri aşan bir başarı ile sonuçlandığını söyleyebiliriz. Daha önce “American Society for Radiation Oncology’de” ön sonuçları yayınlanan çalışmanın tamamlanmış sonuçları, can dostlarımızın; depresyon, keyifsizlik, öfke, şaşkınlık, hastalığı kabullenememe, yorgunluk ve durgunluk gibi psikolojik durumları iyileştirirken, hastaların kanser tedavisi sırasında dinç ve aktif kalmalarını da sağladığını gösteriyor. Üstelik terapi köpekleri tüm bunları sadece tedavi öncesi yaptıkları 15’er dakikalık hasta ziyaretleri ile gerçekleştiriyor.
STRESE BAĞLI NABIZ VE TANSİYONU DA AZALTIYORLAR
Yapılan son çalışmalar başka gerçeklere de dikkat çekiyor. Buna göre terapi köpekleri, hastalara sadece psikolojik destek vermekle kalmayıp, onların strese bağlı nabız ve tansiyon artışlarını azaltmak gibi fizyolojik pozitif etkilerde de bulunuyor.
Doç. Dr. Eda Küçüktülü, bu çalışmanın ilk kez Türkiye’de gerçekleştirilmesini sağlayan projenin yöneticisi. Kendisi Antalya Şehir Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Kliniği’nde bölüm başkanı olarak görev yapıyor.
Küçüktülü, terapi köpeklerinin çevrelerine doğal antidepresan etkisi yaptığını ve onlarla sürekli iletişimde bulunmanın sadece hastalara değil sağlıklı insanlara da iyi geldiğini söyleyerek “Terapi köpekleri sayesinde, çalışmamız boyunca hastalarımızdan aldığımız geri dönüşler çok olumlu ve çarpıcıydı” diyor.
SOKAK KÖPEKLERİ İÇİN YENİ İŞ KOLU
Ülkemizde ilk kez elde edilen bu sonuçlar, dünya literatürüne katkı sağlamakla kalmayıp Avrupa ve Amerika’da olduğu gibi Türkiye’deki hastanelerde de kadrolu terapi köpeklerini görebileceğimiz anlamına geliyor. Çalışmanın sonuçlarının ilgili bakanlıklar ile de paylaşıldığını belirten Doç. Dr. Eda Küçüktülü’ye göre bu durum ülkemizde her geçen gün büyüyen bir sorun olan ve henüz medeni bir çözüme ulaştırılamayan sokak köpekleri için neredeyse bir iş kolu yaratacak gibi görünüyor.
10 TERAPİST KÖPEK GÖREVE HAZIRLANIYOR
Bu amaçla şu an “İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü” ile yapılan proje kapsamında çok farklı öyküleri olan 10 sokak köpeği, terapi köpeği olarak yetiştiriliyor.
Köpek eğitmenleri Cihan Akın, Kemal Can Oral ve Ahmet Kazım Müftüoğlu tarafından yetiştirilen köpekler, “Köpek Eğitmenleri Derneği” tarafından Göktan Eker’in hakemliğinde yapılan sınavlara giriyorlar. 10 köpeğin, sertifikalarını tamamladıktan sonra hastalarla buluşturularak görevlerini yapmaya başlayacakları belirtiliyor.