ABD'den 'Trump'ın İstanbul ziyareti' açıklaması
ABD'li üç kaynağın Reuters haber ajansına bildirdiğine göre perşembe günü İstanbul'da düzenlenecek Rusya ve Ukrayna arasındaki müzakerelere Başkan Trump'ın Ortadoğu temsilcisi Steve Witkoff ve Ukrayna temsilcisi Keith Kellogg gelecek. Ukrayna lideri Zelenskiy de Trump'ı İstanbul'a davet ettiğini, gelip gelmeyeceğini henüz bilmediğini söyledi. Putin'in görüşmeye katılmaması durumunda görüşmelerin anlamsız olacağını belirten Zelenskiy, "İstanbul'daki görüşme olmazsa ABD ve AB'den Rusya'ya yaptırım bekliyorum" dedi. ABD Başkanı Donald Trump ise İstanbul'a ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun geleceğini duyurdu.

Reuters haber ajansı, ABD'li üç kaynağa dayandırdığı haberine göre perşembe günü İstanbul'da düzenlenecek olan Rusya ve Ukrayna arasındaki görüşmede ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu temsilcisi Steve Witkoff ve Ukrayna temsilcisi Keith Kellogg hazır bulunacak.
ABD Başkanı Donald Trump daha sonra yaptığı açıklamada ise, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun İstanbul'da bulunacağını duyurdu.
Zelenskiy: Trump'ı İstanbul'a davet ettim
Ukrayna lideri Zelenskiy, ABD Başkanı Trump'ı İstanbul'a davet ettiğini duyurdu. Ateşkesin sadece Putin'le konuşulabileceğini çünkü bu kararı sadece onun verebileceğini belirten Zelenskiy, "Çin'in 30 günlük ateşkesi desteklediğine dair sinyaller alıyoruz" dedi.
Ankara'da Erdoğan'la görüşeceğini duyuran Zelenskiy, Putin'in gelmesi durumunda İstanbul'a geçeceğini söyledi.
Ukrayna lideri, Putin'le görüşme gerçekleşmezse, Rusya'nın diplomatik müzakereler için hazır olmadığı mesajını alacaklarını belirterek, "İstanbul'da görüşmeler olmazsa ABD ve AB'den Rusya'ya sert yaptırımlar bekliyoruz" diye konuştu.
Trump'ın katılıp katılmayacağını ise henüz bilmediğini belirtti. Zelenskiy'in ilk beklentisi ise İstanbul'da kararlaştırılan bir 30 günlük ateşkes.
Durum net değil
Rusya-Ukrayna Savaşı'nın sona ermesi için kurulacak müzakere masasında ülkelerin katılım seviyesi henüz netlik kazanmış değil.
Ukrayna lideri Zelenskiy, İstanbul'da Rus delegasyonuyla değil, Rus lider Putin'le görüşeceğini duyururken, Kremlin Rusya'dan kimin katılacağına Putin'in karar vereceğini ve onun istediği zamanda bu kararın açıklanacağını bildirdi.
"PUTİN İSTANBUL'A GİDERSE TRUMP DA GİDECEK"
ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna Özel Temsilcisi Keith Kellogg, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in perşembe günü İstanbul'a gitmesini umduklarını ve bu durumda Trump'ın da orada olacağını söyledi.
Trump'ın Ukrayna Özel Temsilcisi Kellogg, Fox Business kanalında katıldığı bir programda, Rusya-Ukrayna ateşkes sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kellogg, "Devlet Başkanı Putin'in (İstanbul'a) gelmesini umuyoruz, o zaman Başkan Trump da orada olacak. Onunla çok iyi bir görüşme olabilir." diye konuştu.
İki ülke arasındaki savaşı sona erdirecek bir taslağın halihazırda olduğunu kaydeden Kellogg, "Müzakere etmeleri gerektiğini düşündüğümüz alanların bunlar olduğunu söyleyebiliriz. Bu başlıkları konuşmaları gerekiyor. Devlet Başkanı (Volodimir) Zelenskiy orada olacak ve eğer Putin de gelirse, bence anlaşmaya birçok insanın düşündüğünden çok daha yakınız. İlk yapacağımız şey tabii ki ateşkes olacak." ifadelerini kullandı.
Ateşkes olmadan bir barış müzakeresi yapılamayacağını söyleyen Kellogg, kendilerinin İstanbul'a gitmeye hazır olduklarını belirtti.
ABD Başkanı Trump Suudi Arabistan, BAE ve Katar'ı kapsayan üç günlük Körfez turunun öncesinde, eğer görüşmelere katkı sağlayacağını düşünürse perşembe günü İstanbul'a gelebileceğini belirtmişti.
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergei Ryabkov, Rusya'nın Ukrayna konusunda ciddi görüşmelere hazır olduğunu ancak Moskova'nın Kiev'in müzakereye hazır olduğundan şüphe duyduğunu söyledi.
Ryabkov, "Tahminlerde bulunmak için erken. Sorulması gereken soru Kiev rejiminin sponsorlarına ve Kiev'in kendisine yöneltilmelidir: müzakereye hazırlar mı?"
Ryabkov, "Mevcut yaklaşımla, bu figürlerin çizgisini karakterize edebilecek kelimenin uzlaşmazlık olduğuna dair kesin bir izlenimimiz var" dedi. Ryabkov, Ukrayna'daki çatışma bağlamında "sahadaki" gerçeklerin tanınması gerektiğini söyledi.
Almanya: İstanbul buluşmasından memnunuz
Almanya Başbakanı Friedrich Merz, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin Türkiye’de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile müzakere etmeye hazır olmasından memnuniyet duyduğunu söyledi.
Merz, başkent Berlin’de Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Görüşmelerde öncelikle Ukrayna’daki savaşı ele aldıklarını belirten Merz, Ukrayna’nın koşulsuz 30 günlük ateşkesi kabul ettiğine işaret etti. Merz, “(Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin'in onayını bekliyoruz.” dedi.
Bu hafta içinde gerçek bir ilerleme sağlanamaması durumunda yaptırımların önemli ölçüde sıkılaştırılması için çaba sarf edeceklerini yineleyen Merz, Avrupa Birliği’nin (AB) Rusya’ya yönelik 17. yaptırım paketinin hazırlandığını ve bunun onaylanacağını aktardı.
Merz, Avrupalı liderlerin önerilerinin Rus yönetimi tarafından kabul edilmemesi halinde ek yaptırımların uygulanması için de çaba göstereceklerini kaydetti.
Bu yaptırımların enerji ve finans sektörüne yönelik olabileceğini dile getiren Merz, "Devlet Başkanı Zelenskiy'nin Türkiye'ye şahsen giderek orada Devlet Başkanı Putin ile barış üzerinde görüşme yapmaya hazır olmasını memnuniyetle karşılıyoruz." diye konuştu.
"Top sadece Rusya'da"
Barış müzakerelerinin başlaması için kararın Kremlin’e ait olduğunu vurgulayan Merz, “Top artık sadece Rusya’da.” ifadesini kullandı.
Ateşkes sağlanmadan barış görüşmelerinin mümkün olup olmadığına ilişkin bir soruya ise Merz, kısa süre önce Kiev’e yaptığı ziyaretin ardından 11 Mayıs’ta ABD yönetimiyle yoğun temaslarda bulunduğunu aktardı.
Merz, Rusya’nın yoğun bombardımanlarına rağmen Zelenskiy’nin Putin’in teklifini kabul ederek İstanbul’a gitme kararının desteklendiğini belirtti.
Yaptırımlar konusunda kararlı olduklarını yineleyen Merz, savaşın bir an önce sona ermesi gerektiğini ifade etti. Ancak savaş sürdüğü sürece Ukrayna’ya destek vermeye devam edeceklerini vurgulayan Merz, şunları kaydetti:
“Hiçbirimiz Avrupa’da sınırların askeri güç kullanılarak değiştirilmesini kabul edemeyiz. Eğer buna bir kez göz yumarsak, diğer Avrupa ülkelerine yönelik daha fazla saldırganlıkla karşı karşıya kalırız. Kimse kararlılığımızı hafife almamalı.”