Bakan Fidan: SDG denklem dışına çıkmalı
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriyeli mevkidaşı Esad Hasan Şeybani'yi Ankara'da konuk etti. Bakan Fidan ortak basın toplantısında, "SDG denklem dışına çıkmalı. Nasıl ki Suriye uluslararası toplumların kendisinden talep ettiği ödevleri yerine getiriyor, uluslararası toplumlar da Suriye'ye karşı ödevlerini yerine getirmeli, tüm yaptırımlar kaldırılmalıdır" açıklamasını yaptı. Bakan Şeybani de, "SDG ile diyalog halindeyiz" dedi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani ile Ankara’da görüştü.
İkili, görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Bakan Fidan, "SDG denklem dışına çıkmalı. Nasıl ki Suriye uluslararası toplumların kendisinden talep ettiği ödevleri yerine getiriyor, uluslararası toplumlar da Suriye’ye karşı ödevlerini yerine getirmeli, tüm yaptırımlar kaldırılmalıdır" açıklamasını yaptı.
Bakan Fidan SDG ile ilgili açıklamalarına şu şekilde devam etti:
"Atılması gereken adımlar var. Tarafların niyetlerini düzgün tutması gerekiyor. SDG'nin başka bir gündemle düşünüp farklı şekilde hareket etmesi... Yani takiye yapmaması gerekiyor. Burada sahici olarak, her iki tarafın da lehine olacak, Suriye'nin birliğine ve bütünlüğüne hizmet edecek bir çözümün ortaya konması gerekiyor. Bunun biz barışçıl yöntemlerle hayata geçirilmesini temenni ediyoruz. Bu bizim için önemli. Daha da önemlisi Suriye'nin istikrarsız olmaması ve Suriye'deki ortamdan hiçbir terör örgütünün ne bölgedeki herhangi bir ülkeye tehdit üretmesi ne de bize tehdit olması."
Dışişleri Bakanı Fidan konuşmasında ayrıca "Biz bu sistemi tamamıyla bitirme kararı aldık. Tehdidi geldiği yerde karşılıyoruz, yakından takip ediyoruz. Türkiye'nin içinde bırakmadığımız gibi, Türkiye'nin dışında da, bölgenin kaderine olumsuz etki eden çıbanbaşı olmasını istemiyoruz. Bu noktada bütün taraflar üzerine düşen görevi yapmalı." ifadelerini kullandı.
Bakan Fidan, "Her defasında altını çizdiğimiz üzere; 911 kilometre kara sınırını paylaştığımız Suriye'nin güvenliği, Türkiye'nin güvenliği bakımından kilit önem taşımaktadır. Suriye'nin güvenliğine kasteden unsurlar ülkemiz için de bir güvenlik tehdidi oluşturmaktadır." dedi.
"KATKI SAĞLAMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Bakan Fidan, Suriyeli mevkidaşının seçimlerin hemen ardından bu ziyareti düzenlediğini kaydederek, görüşmede çok önemli konuların yer aldığını ve tartışıldığını bildirdi.
"Bölge ülkeleri olarak, Esed rejiminin devrilmesinin ardından yeni Suriye yönetimine bazı telkinlerde bulunmuştuk, bölge ülkeleri olarak. Suriye'nin istikrarsızlık kaynağı olmaktan çıkarılması gerektiğini, terörle mücadele konusunda gereken tedbirlerin alınmasının şart olduğunu ve kapsayıcı bir politika izleyerek Suriye'de hiçbir grubun dışlanmaması gerektiğini söylemiştik." ifadelerini kullanan Fidan, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara liderliğindeki Suriye hükümetinin bu hususlarda olumlu adımlar atmasından ve işbirliğine açık davranmasından memnuniyet duyduğunu aktardı.
Fidan, bu doğrultuda Suriye hükümetinin bölgesel ve uluslararası alandaki angajmanının her geçen gün güçlendiğine işaret ederek, "Bunun en son örneğini Sayın Şara'nın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yaptığı hitaptı. Bu da ayrıca tarihi bir gelişmeydi." dedi.
Yakalanan bu ivmeden Suriye halkının yaşam koşullarının iyileştirilmesi yönünde istifa edilmesinin önem teşkil ettiğini söyleyen Fidan, Türkiye'nin bu hususta elinden gelen gayreti göstermeye devam edeceğini belirtti.
Uluslararası toplumun Suriye halkına karşı üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerektiğinin altını çizen Fidan, Suriye'ye ve Suriye'nin temsilcilerine yönelik tüm yaptırımların bir an önce kaldırılması gerektiğini dile getirdi.
Fidan, bu yönde atılacak adımların, Suriye'nin istikrarına ve kalkınmasına hizmet ederek, ülkedeki güvenlik durumunun iyileştirmesine de katkı sağlayacağını vurguladı.
İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırganlığı
İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırganlığının, Suriye'nin karşı karşıya olduğu en önemli sorunlardan birini teşkil ettiğine dikkati çeken Fidan, "Suriye'nin güneyinde güvenliğin tesisine yönelik çabaları değerlendirdik. Suriye'de huzur ve güvenliğin temini ülkenin toprak bütünlüğü, birliği ve egemenliğine saygı göstermesiyle mümkün olacaktır. Türkiye olarak bu yöndeki çabalara destek vermeyi sürdüreceğiz." diye konuştu.
Fidan, Suriye halkının uluslararası toplumdan, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırılarına net şekilde karşı çıkılması beklentisi olduğunu kaydetti.
Suriye'de artık uluslararası toplumla işbirliğine açık bir yönetimin işbaşında olduğunu aktaran Fidan, bu durumun Esed rejimi döneminde ilerleme sağlanamayan güvenlik meseleleri bakımından bir fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Fidan, "Suriye'nin kendi ayakları üzerinde duran ve bölgesinde istikrarın parçası olan bir ülke olma hedefini güçlü biçimde desteklemekteyiz. Suriye'nin yeniden yapılanmasına kamu ve özel sektör eliyle katkı sağlamaya inşallah devam edeceğiz." ifadesini kullandı.
Sorumluluk sahibi tüm paydaşların bu süreçte Türkiye'nin yanında yer almasının beklendiğini dile getiren Fidan, "Savaş ve çatışmalarla anılan coğrafyamızda artık barış, istikrar ve kalkınmanın egemen olmasını istiyoruz. Bu tarihi sorumluluğun yerine getirmek için elimizden gelen tüm çabayı ortaya koyacağız." diye konuştu.
SÜVEYDA AÇIKLAMASI
Dışişleri Bakanı, geçtiğimiz aylarda çatışmaların yaşandığı Süveyda'yla ilgili açıklamasında "Bölge için herhangi bir tehdidin oluşmadığı bir Suriye önemli. Suriye'deki gelişmeleri bu perspektiften de takip ediyoruz. Çünkü İsrail'in Süveyda'yı ve oradaki Dürzi kardeşlerimizi gerekçe göstererek operasyonlarda bulunması, bölgede negatif dalgalanmalara yol açıyor. Bu, istikrarsızlığı artırıcı bir husus." şeklinde konuştu.
GAZZE'DEKİ MÜZAKERELERE DEĞİNDİ
Bakan Fidan, Gazze ile ilgili yaptığı açıklamada ise 4 husus üzerinde müzakereler yürütüldüğünü ve uzlaşma olması durumunda bugün Gazze'de ateşkes ilan edileceğini bildirirken "Planın hayata geçmesi için bir çaba söz konusu. Gazze görüşmelerinde yeni bir aşamaya geçildi." dedi.
Dışişleri Bakanı, İsrail ile Hamas'ın Mısır'da dolaylı olarak görüştüğünü hatırlattı.
Bakan Fidan, Milli İstihbarat Başkanı (MİT) İbrahim Kalın'ın müzakerelere katıldığını hatırlatırken, kendisiyle bir görüşme gerçekleştirdiğini bildirdi.
Bakan Fidan Gazze ile ilgili ayrıca şu ifadeleri kullandı:
"Bugün, inşallah, olumlu tablo çıkması hâlinde hedeflenen 4 tane husus var. Şu an onun detayları üzerinde tartışmalar devam ediyor. Belli maddelerde epey mesafe kaydedildi. Birkaç husus var önümüzdeki saatlerde onların netleşmesi için bir çaba söz konusu. Bugün uzlaşmaya varılırsa ateşkes ilan edilecek. Ateşkese müteakip; her iki tarafın da elinde bulunan ve mutabık kaldıkları, Hamas'ın elindeki rehineler ve cenazeler, İsrail'in elindeki belli miktar müebbet hapse mahkum olanlar ve 7 Ekim'den sonra tutuklanmış olan belli sayıdaki Filistinli serbest bırakılacak. Bunların değişimi olacak. Üçüncü madde ise insani yardımların artırılması. Şu anda çok az miktarda giriyor. Onun bir an önce yüksek miktarlara, günlük 500-600'e kadar çıkması gerekiyor. Dördüncü madde de İsrail birliklerinin planda belirtilen geri çekilme hatlarına geri çekilmesi sürecini başlatması."
Bakan Fidan, "İyi olan şey şu, biz tarafların bu sefer özellikle rehinelerin salıverilmesi ve ateşkesin hayata geçmesi konusunda ciddi bir irade ortaya koyduklarını görüyoruz. Tabii (Binyamin) Netanyahu hükümetinin her zaman için kafasında bir bozucu B planı oluyor. Bunu da dikkate almak gerekiyor ama başta Amerika olmak üzere müzakereye katılan bütün heyetler bunun bilincindeler. Ben artık Netanyahu'nun içinde çok fazla bu konularda gidecek yer olmadığını düşünüyorum. İnşallah bugün olumlu bir haber çıkarsa planın birinci blokuyla ilgili adım atılmış olur." ifadelerini kullandı.
Öte yandan, Filistin'in yerel yönetiminin oluşturulması, polis gücünün oluşturulması gibi diğer ağır maddelerinde olduğunu söyleyen Fidan, bunların planı sahiplenerek tartışılması gerektiğini söyledi.
Fidan, bu konuda yarın Fransa'nın başkenti Paris'te önemli bir toplantı düzenleneceğini aktararak, Gazze'de devam eden görüşmelerin tamamlayıcı niteliğinde olayın genel siyasi çerçevesinin görüşüleceğini kaydetti.
Bu toplantının planın ilerletilmesi, Gazze'de savaşın durması, yaraların sarılması ve iki devletli çözümün hayata geçilmesi konusunda yine önemli tamamlayıcı bir çaba olacağının düşünüldüğünü söyleyen Fidan, şu değerlendirmede bulundu:
"Hem bugünkü görüşmelerin hem de yarınki görüşmelerin bu noktada olumlu sonuçlar üretmesini diliyoruz. Türkiye olarak başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere mesaimizin büyük bir kısmını buna ayırarak çalışmaya devam ediyoruz. Bu konuda kamuoyunun hassasiyeti, desteği, siyasi partilerimizin bu konudaki desteği ve hassasiyeti için teşekkür ediyorum. Bu destek bize büyük de bir mesuliyet yüklemekte. Bunun bilincinde çalışmaya devam ediyoruz."
AKTİVİSTLERİN DURUMU
Bakan Fidan, bu sabaha karşı el konulan gemilerin Aşdod Limanı'na geçilmekte olduğunu ifade ederken "Filoda 21 vatandaşımız var ve 3'ü milletvekilimiz. An an harita üzerinde gerekli takibatı ve koordinatı yapıyoruz. Hem aktivistlerin hem vatandaşlarımızın tahliye edilmesi için yoğun bir çaba içerisindeyiz." dedi.
Bakan Fidan, Küresel Sumud Filosu'ndaki tahliye için çok fazla emek ve koordinasyon olduğunu hatırlatarak, "Burada da daha hızlı ve seri şekilde inşallah hem aktivistlerin hem vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin burnu kanamadan, tahliye edilmesi, Türkiye'ye getirilmesi için yoğun bir çaba içerisindeyiz. Tel Aviv'deki Büyükelçiliğimiz, maslahatgüzarımız var biliyorsunuz, Büyükelçimizi çekmiştik. Maslahatgüzarımız İsrail makamlarıyla ön koordinasyonu yapıyor." dedi.
Sabaha karşı el konulan gemilerin aktivistlerle Aşdod Limanı'na çekildiği bilgisini aldıklarını aktaran Fidan, şunları söyledi:
"Gemilerin kademeli olarak limana yaklaşmalarından sonra aktivistlerin kayıt işlemleri tamamlanacak. Bu işlemin bu gece saatlerinde tamamlanması bekleniyor. Bunun ardından aktivistlerin Mısır sınırı yakınında, İsrail'in güneyinde bulunan, bir önceki Sumud Filosu olayında olduğu gibi tahminimiz Ketziot gözaltı merkezine götürülmesi söz konusu. İsrail'den çıkış işlemlerinin bir önceki seferde olduğu gibi burada başlatılması bekleniyor."
Fidan, söz konusu 21 Türk vatandaşının dışında İsrail'e başka bir ülke pasaportuyla giren Türk vatandaşlarının bilgilerinin de temin edilmeye çalışıldığını belirterek, şunları kaydetti:
"Sumud Filosu'nda olduğu gibi burada da tahliyelerle ilgili alternatif senaryolarımız var. İsrail ilgili makamlarıyla Tel Aviv Büyükelçiliğimiz bunları koordine ediyor. Bu senaryoların arasında yine bir Türk Hava Yolları uçağımızın gönderilerek toplu tahliyede bulunması konusu da var. Bütün olayların gidişatına göre elimizdeki senaryolardan birini uygulayarak daha önce yaptığımız gibi bu asil davada mücadele eden kardeşlerimizi de inşallah kazasız belasız tahliye edip vatana geri getireceğiz."
TÜRKİYE'YE TEŞEKKÜR ETTİ
Suriye Dışişleri Bakanı Şeybani de, "Suriye halkı, Türkiye'nin verdiği desteği asla unutmayacaktır" dedi.
Bakan Şeybani "SDG ile görüşmemizin sebebi şuydu ki 10 Mart anlaşmalarının vurgulanması. Malum olduğu üzere 10 Mart anlaşmaları da Suriye devletinin bir girişimiydi ki diyalog ve diplomasi hakkı ve öneminin vurgulanmasıydı." dedi.
Bakan Şeybani açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Ülkemizin toprak bütünlüğü esasını vurgulamış olduk. SDG ile bir seri diyaloglar gerçekleştirdik ki Suriye devleti ve kurumları içerisine katılması içindi. Tek ülke, tek ordu, tek toprak esasına dayanarak bir diyalog olması içindi ve bölünmeye yönelik her türlü girişime de karşı olduğumuzu göstermiş oldu. Bu bağlamda, İsrail güvenliğimizi hâlâ tehdit ediyor."
Hasan Şeybani, İsrail'in Suriye'ye saldırılarına değinerek "İsrail tehditleri hala güvenliğimizi tehdit ediyor ve topraklarımızda yeni bölgeleri ihlal ediyor. 1974 Anlaşması'nı ihlal ediyor." şeklinde konuştu.
Şeybani ayrıca "Bütün bir Suriye görmek istiyoruz. Kürt haklarını en çok biz savunuruz. En çok biz sahip çıkarız. Suriye devleti bütün vatandaşlarına eşit olarak sahip çıkar. Bugün bölünme için herhangi bir gerekçe kalmış değil. Bugün tek halk olarak tek bir devletin farklı kurumları olarak yola devam etmeliyiz." dedi.