Ömer Çelik'ten Özgür Özel'e 'cunta' tepkisi
CHP Lideri Özgür Özel'in sözleri sonrasında AK Parti'den peş peşe sert tepkiler geldi. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP lideri Özgür Özel'e tepki göstererek, " Siyasi tarihimizde on yıllar boyunca cunta yönetimlerinin siyasi destekçisi her zaman CHP olmuştur. Demokratik siyasi sözlükte "CUNTA EŞİTTİR CHP" yazar" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da Özel'e tepki göstererek "Halkın seçtiğine 'cunta' demek, esas itibarıyla halkı 'cuntacı' olarak nitelendirmektir. Milli iradeyi yok saymaktır." ifadesini kullandı.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in sözlerine tepki gösterdi. Çelik, "Cunta destekçisi CHP geleneği ise bu kurultayda da “Yassıada zihniyetine biat” etmiştir" dedi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, X hesabından açıklamalarda bulundu.
Çelik, "CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanımıza ve hükümetimize dönük olarak “cunta yönetimi” ifadesini kullanmış. Siyasi tarihimizde on yıllar boyunca cunta yönetimlerinin siyasi destekçisi her zaman CHP olmuştur. Demokratik siyasi sözlükte “CUNTA EŞİTTİR CHP” yazar. Özgür Özel siyasi tarih bilmediği gibi siyasi cümle kurmayı da bilmiyor. Girdiği her seçimi millet iradesiyle kazanmış Cumhurbaşkanımıza karşı bu ifadeleri kullanmak kötü niyetli bir siyasi cehaletten başka bir şey değildir. Tipik bir CHP geleneğidir; demokratik yollarla seçilmiş iradeye cunta derler, karanlık cunta yönetimlerine ise demokrasi diye bakarlar. Cumhurbaşkanımızın büyük siyasi mücadelesi ile demokrasimiz üzerindeki bütün gizli ve açık cuntalar etkisiz hale gelmiştir. Cunta destekçisi CHP geleneği ise bu kurultayda da “Yassıada zihniyetine biat” etmiştir" dedi.
İÇİŞLERİ BAKANI YERLİKAYA: CUNTA DEMEK DEMOKRASİYİ HEDEF ALMAKTIR
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'da Özgür Özel'in sözlerine tepki gösterdi.
Yerlikaya yaptığı açıklamada, "Milletimizin hür iradesiyle seçilmiş Sayın Cumhurbaşkanımıza ve meşru hükümetimize “cunta” demek; sandığı, milli iradeyi ve demokrasiyi hedef almaktır. “Cunta yönetimi” iftirası, Türkiye’yi yurtdışına şikayet etme alışkanlığının bir tezahürüdür. Bu söylem ne siyasi eleştiri ne de muhalefettir; doğrudan millete hakarettir. Milletin iradesine dil uzatanlar, vesayet heveslileridir.
Aziz Milletimiz yakın siyasi tarihten maalesef cunta nedir, darbeler neye yol açar, çok iyi bilmektedir.
27 Mayıs’ta Demokrat Parti hükümeti darbeyle devrildi; Başvekil Adnan Menderes ve dava arkadaşları Yassıada’da sözde ‘yargılandı’; ardından idam edildiler.
Darağacına mahkum edilenler sadece Menderes ve arkadaşları değildi; bizatihi milletin özgür iradesiydi. Aradan geçen 64 yıl boyunca Milletimiz cuntacı zihniyeti fikirlerde ve vicdanlarda mahkum etti, etmeye de devam ediyor.
12 Eylül’de demokrasi askıya alındı, Meclis kapatıldı, siyasi liderler susturuldu. 28 Şubat darbesiyle milli irade vesayet altına alınmak istendi. Ve 15 Temmuz 2016’da, FETÖ eliyle başlatılan hain darbe girişiminde, milletin silahları millete çevrildi; Meclis bombalandı.
Aziz Miletimiz, gerçek “cunta nedir, kimler vesayet heveslisidir” çok iyi bilmektedir. Çünkü acı tecrübelerle bunu defalarca tecrübe etmiştir. Buna rağmen meşru yönetime “cunta” demek; ya tarihi bilmemektir ya da bilerek ve isteyerek yalan söylemektir.
Bu ifadeyi kullananların niyeti, geçmişin vesayet zihniyetini yeniden hortlatmak, millet iradesini değersizleştirmek ve toplumumuzu kutuplaştırmaktır.
Milletimizin oyuna saygı duymayan, sandıktan çıkan iradeyi küçümseyen anlayış, demokrasiyi savunamaz; olsa olsa kendi başarısızlığının gölgesinde konuşur.
Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Milletin iradesini yok sayan her türlü beyan ve girişime karşı hukuk devreye girecek; milletin emanetine sahip çıkılacaktır." ifadelerini kullandı.
DIŞİŞLERİ BAKANI FİDAN: ARTIK HADDİNİ BİL
Dışişleri Bakanı Fidan, Özel'in açıklamalarına X hesabından yaptığı açıklamayla yanıt verdi:
Artık haddini bil! Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, milletimizden aldığı destekle senelerdir Türkiye’ye hizmet etmiş, her türlü vesayete karşı savaşmıştır. Biz, milletimiz dışında kimseden emir almadık; halkımız dışında kimseden icazet istemedik. Türkiye’yi hedef alan her türlü güç ve vesayet odağına karşı mücadele ettik. Yıllarca millet iradesine karşı darbelerin gölgesinde siyaset izleyen bir geleneği temsil eden Özgür Özel’dir. Meşruiyeti sandık dışında arayan, siyaseti sokakta dizayn etmeye çalışan Özgür Özel’dir. Haftalardır dış güçlerden medet uman, “terk edilmiş hissediyoruz” diyerek yabancı başkentlerden destek dilenen Özgür Özel’dir. Yolsuzlukla ilgili bir davadan kahramanlık hikayesi çıkarmaya çalışan Özgür Özel’dir. Kendi kişisel hırslarını, komplo teorileriyle harmanlayıp siyaset kisvesi altında sunan bu zihniyeti reddediyoruz! Biz, milletimize hizmet yolunda kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz.
BAKAN TUNÇ: MİLLET İRADESİNE TAHAMMÜLSÜZLÜĞÜN İTİRAFI
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik sözlerine Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'tan da tepki geldi. Tunç, Özel'in sözlerini 'yargıyı baskı altına alma' çabası olarak değerlendirdi.
Bakan Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı’nın, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen adli soruşturmalar üzerinden Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelttiği çirkin ifadeler; hedef saptırma, algı oluşturma ve yargıyı baskı altına alma çabasından ibarettir.
Demokratik siyasi hayatımızda en yüksek oranlarla art arda seçilerek kesintisiz en uzun süre başbakanlık görevi yapan ve halkın oylarıyla seçilen ilk Cumhurbaşkanı’na ‘cunta başkanı’ demek, demokratik meşruiyeti inkâr, milletimizin iradesine tahammülsüzlüğün itirafıdır.
Vesayet düzeniyle kol kola yürüyen, darbe dönemlerinin gölgesinde siyaset üreten ‘Yassıada Zihniyeti’ni hafızalarına kazıyan aziz milletimiz, vesayetle mücadele edenle, onun gölgesinde büyüyeni ayırt edecek ferasete sahiptir.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, muhtıralara, sokak kalkışmalarına ve 15 Temmuz’daki kanlı darbe girişimine karşı milletiyle birlikte mücadele etmiş, demokrasiyi korumuş, darbeci cuntacı anlayışı tarihe gömmüştür.
CHP Genel Başkanı’na düşen; yargı sürecini etkilemeye çalışmak yerine, adli soruşturmalara muhatap olan arkadaşlarına yargı önünde hesap vermelerini, isnat edilen suçlamalar karşısında savunma haklarını kullanmalarını salık vererek adaletin tecellisine katkı sunmak ve hukuki sürece saygı duymaktır.
CEVDET YILMAZ: MİLLİ İRADEYİ YOK SAYMAKTIR
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in partisinin 21. Olağanüstü Kurultayı'nda yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümete yönelik sözlerine tepki gösterdi.
Özel'in, Mayıs 2023 seçimlerinde milletin yüzde 50'den fazla oyunu alarak seçilen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümeti "cunta" olmakla suçladığını belirten Yılmaz, "Halkın seçtiğine 'cunta' demek, esas itibarıyla halkı 'cuntacı' olarak nitelendirmektir. Milli iradeyi yok saymaktır." değerlendirmesinde bulundu.
MEHMET UÇUM: KİM NE DERSE DESİN, YEL KAYADAN TOZ ALIR
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkan Vekili Mehmet Uçum, "Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliği seçkinciliğin ve cuntacılığın kökten karşısında olan liderliktir! Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a Özgür Özel’in yaptığı asılsız isnat halen daha demokrasiyi sindirmediklerinin bir delilidir. Demokrasi tarihimizin en güçlü ve açık ara önde defalarca seçilmiş lideri olan, siyasal sistem açısından halkın iradesi ve demokrasiden başka meşruiyet tanımayan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a cunta başkanı yakıştırması yapmak gerçekliğe kökten aykırı olduğu gibi akıl dışı bir iddiadır. Bu ülkede siyaset yapan herkes bilmelidir ki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyaset tarzını, siyasi tecrübesini ve liderlik pratiğini öğrenmek ve anlamak kendilerine çok şey katar. Sayın Bahçeli’nin dediği gibi 'Recep Tayyip Erdoğan’ı tanıyın, anlayın, anlatın.' Biz de hatırlatalım: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hem kurucu ülke liderimiz Atatürk’ün Tam Bağımsız Türkiye hedefine ulaşmak hem de millet ve devlet buluşmasını eksiksiz sağlamak için çıktığı yolda devrimci bir dönüşümün mimarı oldu. Cumhurbaşkanımız Erdoğan demokrasi ve kalkınma atılımını anti-emperyalist bir yaklaşımla, milli ve toplumsal bakış açısına dayanan ortak akılla, ortak iradeyle, ortak vicdanla gerçekleştiren liderdir" ifadelerini kullandı.
Uçum, ülke seviyesinde 20 yılı aşan liderliğiyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın artık Türkiye’nin 21'inci yüzyıldaki ülke lideri olduğunu belirterek, "Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de temsil siyaseti yerine halka dayalı doğrudan siyaseti hayata geçirerek, siyaset yapma tarzında radikal bir değişiklik sağlamıştır. Bunun en önemli sonuçlarından birisi 'tez demokrasisi' yerine 'talep demokrasisini' öne çıkarmasıdır. Tez demokrasisi halk için iyi olanın siyasi elitler tarafından geliştirilip teze dönüştürülerek halka sunulması ve desteğinin alınmaya çalışılması şeklinde gelişmiştir. Sonucu itibariyle seçkinci bir siyaset tarzına dayanır. Talep demokrasisi halkın talep ve ihtiyaçları üzerinden üretilen tezlerin siyasal sistemi etkilemesine dayanır. Sonucu itibariyle sosyolojik siyaset tarzını gerekli kılar. Bu bağlamda Cumhurbaşkanı Erdoğan temsili liderlik yerine halkın doğrudan sesi hatta uzvu gibi bir liderlik yaptığı için liderlik tipini de kökten değiştirmiştir. Pozitif bir tespit olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliği 'Doğrudan ve Organik Siyasi Liderlik'tir ve bu yeni bir liderlik tipidir. Bu liderlik pratiği şimdiye kadar sınıflandırılmış siyasi liderliklerle tam olarak açıklanamayacak bir özgünlüğe sahiptir. Tabi doğrudan liderliğin kitlelerle ilişkide yarattığı en önemli sonuçlardan olan 'lidere tam güven' duygusu, liderin perspektifine olan inancı çok güçlendiriyor. Bu yönüyle de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinin diğer özelliği öne çıkıyor, o da 'dönüştürücü liderlik'tir. İşte Türkiye demokrasisini güçlü kılan bir boyut da siyaset yapma tarzında ve liderlik pratiğinde ortaya çıkan bu değişikliktir. Türkiye’de bundan sonra yüksek meşruiyet kazanabilecek tek siyaset, doğrudan halka dayanan siyasettir. Halkın talep ve ihtiyaçlarını demokratik siyasete dönüştürmektir. Demokrasilerin en büyük gücü milli egemenlik ilkesinin halkın iradesiyle hayata geçmesini sağlayacak bir siyasal sistem ve siyaset yapma imkanına sahip olmaktır. Bu bağlamda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyaset yapma ve liderlik tarzı ülkemizde demokrasiyi derinleştiren bir rol oynamıştır. Yine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın doğrudan liderliğini yaptığı 15-16 Temmuz Milli Demokratik Halk Devrimiyle birlikte ülkemiz açısından milli egemenliğin halka ait olduğu bir demokratik sistemin güçlü bir biçimde inşasının nesnel koşulları eksiksiz şekilde oluşmuştur. Cumhurbaşkanı Erdoğan’la ilgili bu gerçeği görmeyenler, inkar edenler ve bunu örnek almayanlar asla halk nezdinde itibar göremezler ve başarılı olamazlar. O nedenle kim ne derse desin 'yel kayadan toz alır' çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan cuntacılığın en büyük hasmı ve demokrasi tarihimizin en büyük demokrat lideri olarak halkın gönlüne ve zihnine kazınmıştır" dedi.
BAKAN MEMİŞOĞLU: HİÇBİR SURETLE KABUL EDİLEMEZ
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in 'cunta' sözlerine tepki gösterdi.
Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Bakan Memişoğlu, şu ifadelere yer verdi:
Türkiye Cumhuriyeti’nin aziz milletinin yüce takdiriyle ve hür iradesiyle seçtiği Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı ve hükümetimizi hedef alarak "cunta yönetimi" ve “meşrûtiyetini yitirmiştir” sözlerini sarf eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in açıklamaları hiçbir suretle kabul edilemez.
Muhalefet etmek demokratik bir haktır; dirayetli ve ilkeli bir siyasetle ülkemizin birliği ve beraberliğine helal gelmeden sorumluluk gerektiren bir hassasiyetle kullanılması esastır. Elde etmeyi umdukları sözde bir Pirus zaferi uğruna seçilmiş milli iradeyi keyfi bir şekilde yoksayan bir dil kabul edilemez.
Sayın Cumhurbaşkanımız, siyasi tarihimizdeki varlığını demokratik seçimler üzerine inşa etmiştir.
Ezcümle, Özgür Özel'in ifadeleri gerçeklikten kopuk, çarpık bir düşünce biçiminin ürünüdür.
BAKAN BOLAT: KENDİ TARİHİNE BAKMASINI ÖNERİYORUZ
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in olağanüstü kurultaydaki 'cunta' sözlerine bir tepki de Ticaret Bakanı Ömer Bolat'tan geldi.
Bakan Bolat, sosyal medya hesabındaki paylaşımında şunları söyledi:
Türkiye’de siyaset tarihinde ismi cunta ve darbecilerle yan yana anılan tek parti olan CHP’nin ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in yolsuzluk ve şaibelerle ilgili tartışmaları perdelemek ve gündemi değiştirmek için her gün başka bir yalana ve iftiraya sarıldıklarını üzülerek görüyoruz.
Ömrünü milletine hizmet etmeye adamış olan ve 22 yıldır milletinin büyük bir desteği ile girdiği her seçimden zaferle ayrılmış olan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ve hükümetimizin ismini “cunta” ile yan yana anmak tek kelime ile iftiradır.
CHP’ye Sayın Cumhurbaşkanımızın adını kirli siyasetlerine malzeme etmeden önce kendi tarihine bakmasını öneriyoruz. Ayrıca cuntacılarla kader arkadaşlığı yapmış olan CHP’yi Türkiye’ye karanlık günleri yaşatan geçmişi ile hesaplaşmaya çağırıyoruz.
BAKAN URALOĞLU'NDAN TEPKİ
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in açıklamalarına tepki göstererek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye Yüzyılı'nda ülkeye imza eserler üretmeye devam edeceklerini belirterek, "Türkiye'yi kirli senaryolarla tökezletmek isteyenler bilsin ki bu yürüyüş durmaz. Türkiye Yüzyılı'nı hep birlikte inşa edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Bakan Uraloğlu, sosyal medya hesabındaki paylaşımda, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in partisinin 21. Olağanüstü Kurultayı'nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümete yönelik sözlerine tepki gösterdi.
Aziz milletin iradesi ve teveccühüyle seçilen Cumhurbaşkanı Erdoğan için, mazisi belli Ana Muhalefet Partisinin Genel Başkanı'nın haddini aşan ifadeler kullandığı değerlendirmesinde bulunan Uraloğlu, şunları kaydetti:
"Sayın Cumhurbaşkanımıza ve dolayısıyla milli iradeye cunta diyen şahıs, Türk milletinin kararını hiçe sayarak saygısızlık sınırlarını çoktan aşmıştır. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, milletin iradesini her daim pusula bilmiş, vesayet odaklarına boyun eğmemiş bir liderdir. AK Parti'yi, Cumhur İttifakını ve milyonlarca insanımızı kötüleyen bu dil, sahip olduğu zihniyetin dışa vurumundan başka bir anlam taşımamaktadır. Demokrasiyi yok sayan bu vesayetçi anlayışa zamanı geldiğinde en güzel cevabı 23 yıldır olduğu gibi yine aziz milletimiz sandıkta verecektir. Biz gücümüzü sokaktan değil, sandıktan, icazeti yabancı başkentlerden değil, aziz milletimizden alırız. Siyaseti karalamalarla değil, eserle, hizmetle yaparız. Kaos çağrısı yapanlar, 15 Temmuz'da milletin yanında değil, ekran başında olanlar, bugün bize demokrasi dersi veremez. Cuntanın ne olduğunu öğrenmek isteyenlere ya aynaya bakmalarını ya da kendi tarihlerine göz gezdirmelerini tavsiye ediyoruz. Bizler, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye Yüzyılı'nda ülkemize imza eserler üretmeye devam edeceğiz. Türkiye'yi kirli senaryolarla tökezletmek isteyenler bilsin ki bu yürüyüş durmaz. Türkiye Yüzyılı'nı hep birlikte inşa edeceğiz."
ALTUN: SİYASİ AHLAKSIZLIK
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik sarf ettiği 'cunta başkanı' sözüne bir tepki de İletişim Başkanı Fahrettin Altun'dan geldi.
Altun, paylaştığı mesajda şunları söyledi:
Ana muhalefet lideri, kendi partisi içerisindeki hizip savaşlarını perdelemek, parti tabanının tepkisini bastırmak, yolsuzluk ve şaibe iddialarını görünmez kılmak için her türlü çarpıtma, manipülasyon ve iftira yöntemine başvurmaktadır. Toplumu kutuplaştırmak, siyaset kurumunu itibarsızlaştırmak ve milletimizin değerleriyle kavgalı bir dili meşrulaştırmak adına organize bir kötülük şebekesi gibi hareket etmektedir.
Kendi siyasi tarihleri darbelerle, vesayet odaklarıyla, anti-demokratik müdahalelerle dolu olanların; hayatını millet iradesine adayan, vesayet odaklarına karşı kararlılıkla mücadele eden Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a “cunta başkanı” gibi ahlâk dışı ve izansız hakaretlerde bulunmaları en hafif tabiriyle siyasi ahlaksızlıktır, had bilmezliktir.
Sayın Cumhurbaşkanımız, 28 Şubat’tan 27 Nisan’a, 17-25 Aralık’tan 15 Temmuz’a kadar tüm vesayet girişimlerine karşı milletin yanında durmuş, demokrasiyi savunmuş, sivil siyaseti tahkim etmiş bir liderdir. Cunta özlemi duyanlar, yargı ve medya eliyle siyaset mühendisliği yapanlar, aynaya baktıklarında aradıkları “cunta” zihniyetini göreceklerdir.
Bu vesayetçi anlayışın, partisi içinde kayıt dışı siyaset ve paralel yapı arayışlarıyla nasıl iktidar savaşı verdiğine milletimiz defalarca şahit olmuştur. Şimdi de bu şahitlik devam etmekte, milli iradeye karşı kurulan her kumpas, milletin vicdanında mahkûm edilmektedir.
Milletimiz; Yassıada’da, 27 Mayıs’ta, 12 Eylül’de, 28 Şubat’ta ve 15 Temmuz’da sergilenen zihniyeti iyi tanımakta, bu zihniyetin modern temsilcilerine hak ettikleri cevabı sandıkta ve her meşru zeminde vermeye devam etmektedir. Hakikatin, milletin ve demokrasinin yanında kararlılıkla duran Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Türkiye Yüzyılı hedefleri doğrultusunda yolumuza devam ediyoruz.