'Terörsüz Türkiye' sürecine Meclis katkısı: Hangi adımlar gelebilir?
Türkiye, PKK terörünün sonlandırılmasına yönelik tarihi bir süreci adım adım hayata geçiriyor. MİT Başkanı İbrahim Kalın'ın koordinesinde yürütülen ve "Terörsüz Türkiye" başlığıyla özetlenen süreçte, gözler artık TBMM'ye çevriliyor. Kuruluş aşamasındaki komisyon; hukuki zemin ve sosyal entegrasyon başlıklarında çalışılacak. Meclis'in sürece en büyük katkısı ise atılacak yasal adımların hayata geçirilmesiyle olacak. Can Medya Grubu Ankara Temsilcisi Fevzi Çakır'ın haberi...

MİT Başkanı Kalın, sürece ilişkin bilgi vermek üzere hafta başından bu yana Meclis’te grubu bulunan siyasi partileri tek tek ziyaret ediyor.
Bu temaslarda Kalın, beş aşamadan oluşan “Terörsüz Türkiye” sürecini anlatıyor. Gelinen noktada, üçüncü ve dördüncü aşamaların kesişiminde bulunan silah bırakma süreci işletiliyor. Örgüt, Süleymaniye’de düzenlenen törenin ardından bu pozisyonunu sürdürüyor. Hedef, yıl sonuna kalmadan silah bırakma aşamasının tamamlanması.
ARTIK GÖZLER MECLİS’TE
Silahsızlanma sürecinin MİT tarafından teyit edilmesinin ardından, süreç büyük oranda TBMM’nin inisiyatifine devrolacak. Peki Meclis, hangi başlıklarda katkı sunacak? Kurulacak komisyonun; sosyal entegrasyon ile hukuki ve kurumsal altyapının hazırlanması alanlarında yoğunlaşması bekleniyor.
TÜRKİYE’YE ÖZGÜ MODEL
Komisyon henüz çalışmalarına başlamadığı için atılacak adımlar kesinleşmiş değil. Ancak Türkiye’nin, dünya örneklerinden esinlense de kendine özgü bir model ortaya koyması bekleniyor. Meclis’te şekillenecek bu modelin, bireysel sorumluluğu ve kamu vicdanını birlikte gözeten dengeli bir yapı üzerine inşa edilmesi planlanıyor. Buna göre, suç işlememiş örgüt mensupları için entegrasyon süreçleri; ağır suçlara karışanlar içinse yargı denetiminde “dönüş modelleri” gündeme gelebilir. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile İŞKUR gibi kamu kurumlarının da aktif rol üstlenmesi öngörülüyor.
TCK’YA YENİ TANIM MI?
Mevzuatın yetersiz kalması halinde, Türk Ceza Kanunu’na geçici bir maddenin eklenmesi de gündeme gelebilir. Henüz netleşmemekle birlikte, söz konusu düzenleme yalnızca silah bırakıp kendini fesheden örgütleri kapsayacak şekilde özel bir tanım getirebilir. Buna göre; “gerçek anlamda silah bırakmış ve örgütsel varlığını sonlandırmış gruplara”, belirli şartlar altında hukuki imkânlar tanınması üzerinde çalışılıyor. Cezai boyutun yanı sıra; mesleki destek, eğitim ve psikolojik rehabilitasyonu içeren müstakil bir “eve dönüş yasası” da masada.
KALICI ÇÖZÜM YAKIN
Türkiye, bu kez sadece bir terör örgütünün sonunu değil; aynı zamanda 40 yılı aşkın bir güvenlik meselesinin hukuk, siyaset ve toplumsal boyutlarıyla kalıcı çözüme kavuşmasını hedefliyor. Meclis’te kurulacak komisyon, çıkarılacak yasalar ve geliştirilecek sosyal entegrasyon mekanizmaları, bu yeni dönemin temel taşlarını oluşturacak. Toplumun destek verdiği, adaletin sağlandığı ve kalıcı barışa zemin hazırlayan bu süreç, Türkiye’nin terörle mücadelesinde belki de en kritik dönemeç olarak tarihe geçecek.
DÜNYA NE YAPTI?
DDR ve “Eve Dönüş” Modelleri
Türkiye’nin planladığı adımlar, geçmişte silahlı çatışmalar yaşamış birçok ülkenin tecrübeleriyle benzerlik gösteriyor. İşte öne çıkan bazı örnekler:
• Sierra Leone (1991–2002): 75 bin milis silahsızlandırıldı. Psikososyal destek, mesleki eğitim ve toplumsal entegrasyon programları uygulandı.
• Kolombiya (FARC): Suça karışmamış üyeler için bağışıklık, diğerleri için ceza indirimi sağlandı. Ancak “cezasızlık algısı” kamuoyunda ciddi tartışmalar doğurdu.
• Güney Afrika: Gerçekleri Araştırma ve Uzlaşma Komisyonu kurularak yüzleşme ve toplumsal barış esas alındı.
• Afganistan ve Liberya: Özellikle çocuk savaşçılar için eğitim ve rehabilitasyon programları uygulandı. Sürece sivil toplum da aktif biçimde entegre edildi.
Fotoğraf: AA